Hazırlıklı Olma: Bu evrede, afet ve tehlikelerin olumsuz etkilerine karşı planlamalar yapmak ve insanları bu konuda uyarmak bulunmaktadır. Hazırlıklı olma evresi, afet öncesi yapılan faaliyetleri kapsamaktadır. Bu anlamda azaltma/sakınım süreci içerisinde gerçekleştirilen faaliyetleri de bu başlık altında değerlendirmek mümkün olabilir.

Kaynaklar: Bütçenin sınırı, ulaşılmak istenen hedef kitle seçeneklerini, sınırını ve ölçeğini belirler.

Demografik analiz; Cinsiyet, Yaş, Coğrafi yerleşim, Gelir düzeyi, Meslek, Eğitim Durumu ve Medeni Durum şeklinde sıralanabilir.

Atölye çalışmaları farkındalığı arttırmak için kullanılan uygulama tekniklerinden biridir. Kendisi başlı başına bir aşama değildir. Sadece aşamaların birinin içerisinde kullanılabilir.

Çalışanlar: Kuruma bağlı olarak içeriden ya da dışarıdan herhangi bir hizmetin üretilmesi sürecinde çalışan kişilerden oluşmaktadır. Çalışan-yönetici ilişkilerinin iyi olduğu kurumlarda, çalışanların kurumda üretilen hizmete olumlu katkı sunma ihtimali daha yüksektir. Ayrıca çalışanlar kurum dışında, kurumun olumlu bir imaja sahip olması için önemli bir pozisyondadır. Dolayısıyla kampanyanın tasarlanması aşamasında çalışanların da analiz edilmesi, görüş ve önerilerinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

Seçeneklerde verilen kazalar ve acil durumlar hariç tüm afetler doğal afetler olup insan faktörü dışındaki etkenlerle meydana gelirler. Kazalar ve acil durumlar ise neredeyse tamamen insan kaynaklıdır. 

Verilen tanım mesaja maruz bırakmaya aittir. Dolayısıyla doğru cevap A seçeneğidir.

A, B, C ve E şıklarındaki seçeneklerde yer alan eşleştirmeler doğrudur. D şıkkında yer alan eşleştirme yanlıştır. Doğru cevap D'dir.

AFAD tarafından gerçekleştirilen bu araştırmada katılımcılara afetlere yönelik daha hazırlıklı olabilmeleri adına neler yapılması gerektiği konusundaki düşünceleri sorularak aslında eğitimde ihtiyaç analizi uygulaması gerçekleştirilmiştir. Buna göre katılımcıların yüzde 57’si (2281 kişi) afetlerin varlığı konusunda bilgilendirilmesi gerektiğini düşünerek aslında afetlerin varlığı konusunda bilgilendirildikleri takdirde afetlere yönelik daha hazırlıklı olacaklarını belirtmişlerdir. Bunu sırasıyla yaklaşık yüzde 40 (1577 kişi) ile afetlere karşı çalışmalar yapılması gerektiğini düşünenler, yaklaşık yüzde 34 (1368 kişi) ile afetlere hazırlık konusunda doğrudan ve teknik olarak bilgilendirilmesi gerektiğini düşünenler, yaklaşık yüzde 25 (986 kişi) ile afet konularının sürekli gündemde tutulması gerektiğini belirtenler, yaklaşık yüzde 21 (862 kişi) ile afetlere karşı toplumsal örgütlenmenin gerçekleştirilmesi gerektiğini düşünenler, yaklaşık yüzde 12 (473 kişi) ile bu örgütlenmeye dâhil edilmesi gerektiğini düşünenler takip etmektedir. Katılımcıların yaklaşık yüzde 10’u (414 kişi) bireylere yasal sorumluluk getirilmesi gerektiğini düşünürken, yaklaşık yüzde 9’u (374 kişi) özel sektörün bu konuda teşvik edilmesi gerektiğini ifade etmektedir.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) faaliyete geçmiştir.

Farkındalık kampanyaları, halkla ilişkiler kampanyaları ile benzer bir sürece sahiptir ve genel itibariyle şu aşamalardan oluşmaktadır:
• Araştırma/ Durum analizi
• Planlama/ Strateji
• Uygulama
• Ölçme ve Değerlendirme

Paydaş analizi;
• Paydaşların tanımlanması,
• İstek ve beklentilerinin ortaya konulması,
• Şikayetlerinin incelenmesi,
• Kampanyadaki iş birliği ve diyalog noktalarının ve paydaşların faaliyet alanlarının
belirlenmesi,
• Kampanyaya etkilerinin ve kampanyadan
etkilenme düzeylerinin ortaya konulması
olarak beş aşamadan oluşmaktadır

Paydaşlar, kurumun niteliğine, faaliyet alanına ve kampanyanın amaçlarına göre değişmekle birlikte literatürde belirlenmiş birtakım paydaş tipleri vardır:

• Finansörler
• Yönetim
• Çalışanlar
• Yerel otoriteler
• Devlet kurumları
• Kanı/kanaat önderleri
• Sivil toplum örgütleri
• Yerel ve ulusal medya

Her üç seçenekte afet farkındalık kampanyalarının yürütücüleri olan kâr amacı gütmeyen kurumların halkla ilişkiler kampanyalarını tasarladıkları amaçlar arasında yer almaktadır. Dolayısıyla doğru cevap E seçeneğidir.

Ayrıca mesajın alıcının ilgisini çekmesi ve motive etmesini sağlayacak yedi C olarak tanımlanan iletişim çalışmalarına da dikkat çekilmektedir (Broom & Sha, 2013:332): • Güvenirlik (Credibility): İletişim inanmakla başlar. Kurumun güvenirliği mesaja yönelik inancın oluşmasını sağlar. • Bağlam (Context): İçeriğin katılım ve hareketi sağlaması gerekir. Etkili iletişim destekleyici bir sosyal ortam gerektirir. • İçerik (Content): Mesaj hedef kitle için bir anlam taşımalı ve değer sistemiyle uyumlu olmalıdır. • Açıklık (Clarity): Mesajın açık, net ve anlaşılır olması gerekir. Bu nedenle mümkün olduğu ölçüde basit kelimelerle ifade edilmelidir. • Süreklilik ve tutarlılık (Continuity and consistency): Verilen mesajın tekrarlanması ve mesajların birbirleriyle tutarlı olması beklenir. • Kanallar (Channels): Mesajın, hedef kitlenin farklı iletişim araçları tercih edeceği dikkate alınarak  farklı kanallardan verilmesi gerekir. • İzleyici yeteneği (Capability of the audience): Hedef kitlenin erişimini artıracak ve kolaylaştıracak iletişim kanalları seçilmeli ve onların anlayacağı bir ifade biçimi kullanılmalıdır. 

1-7 MART- DEPREM HAFTASI

Bir farkındalık kampanyasının durum analizi kısmı altı aşamalı olarak ele alınmıştır. Bu aşamaları şu şekilde sıralayabiliriz:

• Araştırma
• Kurum analizi
• Paydaş analizi
• Hedef kitle analizi
• PESTEL analizi
• SWOT analizi

Görüşme; genel olarak herkes tarafından, sadece konuşma ve dinleme gibi temel becerileri gerektirdiği düşünülen bir veri toplama tekniğidir. Doğru cevap A'dır.