ÖZEL GEREKSİNİMLİ BİREYLER İÇİN AFET VE ACİL DURUM YÖNETİMİ - Ünite 2: Yetersizlik Alanları ve Özellikleri Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 2: Yetersizlik Alanları ve Özellikleri

Zihinsel Yetersizlik

Amerikan Zihinsel ve Gelişimsel Yetersizlikler Birliği (AAIDD) zihinsel yetersizliği, zihinsel işlevlerde ve çoğu günlük sosyal ve pratik becerileri kapsayan uyumsal davranışlarda önemli sınırlılıklar ile 18 yaşından önce kendini gösteren bir yetersizlik olarak tanımlanmaktadır.

Zihinsel yetersizlik yalnızca zeka puanı ile değil, aynı zamanda uyumsal davranışlarda sınırlılıklar ile ilişkilidir. Zihinsel yetersizlik iki şekilde sınıflandırılmaktadır; AAIDD’nin zeka bölümünü temel alan ve yaygın biçimde kabul gören sınıflandırmasına göre, 70-50 zeka puanı hafif düzeyde yetersizliği, 55/50-35 orta düzeyde zihinsel yetersizliği, 40/35-25 ağır düzeyde zihinsel yetersizliği ve 25 ve altı ileri derecede ağır düzeyde zihinsel yetersizliği ifade etmektedir. Diğer sınıflandırmada ise bireyin gereksinim duyduğu destek düzeyine göre sınıflandırma önerilmektedir. Bu sınıflandırmaya göre, aralıklı, sınırlı, kapsamlı ve yaygın desteğe duyan bireyler olarak bir sınıflandırma önerilmektedir. Örneğin, yaygın desteğe ihtiyaç duyan bireyler yaşam boyu, her ortamda yoğun yardıma ihtiyaç duyarlar.

Zihinsel yetersizliği olan bireyler, öz bakım becerileri ve sosyal beceriler gibi günlük yaşam becerileri olan uyumsal davranışlarda da birtakım zorluklar yaşamaktadır. Destek gereksinimine göre duyulan destek düzeyi değişebilir. Zihinsel yetersizliği olan bazı bireyler acil durum ve afet hâllerinin öncesinde tüm hazırlıkları bağımsız gerçekleştirebilir, bu hâller sırasında kendisini koruyabilir ve sonrasındaki olağan dışı koşullara uyum sağlayabilirler. Ancak, bazı bireyler ise tüm bu aşamalar sırasında diğerlerinin desteğine gereksinim duyabilirler.

Acil Durum ve Afet Hâllerine İlişkin Önlem ve Müdahaleler

Acil durum ve afet hâlleri öncesinde gerçekleştirilmesi gereken önemli hazırlıklar şu şekilde sıralanabilir:

  • Kişisel destek ağının kurulması,
  • Acil sağlık bilgi kartının hazırlanması,
  • Kaçış planının hazırlanması,
  • Tatbikatların düzenlenmesi,

Kişisel destek ağı, bireyin ailesi, arkadaşları, çalışma arkadaşları ya da komşuları gibi yakınlarından bazılarını içerecek şekilde kurulur. Bu kişilerin zihinsel yetersizliği olan bireyin gereksinimleri konusunda destek olabilmesi için zihinsel yetersizliği olan bireyin önemli eşyalarının nerede olduğunu, acil sağlık bilgilerinin neler olduğunu ve ihtiyaç durumunda kime ulaşması gerektiğini iyi bilmesi gerekir. Acil durum ve afet hâllerine yönelik yapılması gereken hazırlıklardan bir diğeri ise acil sağlık bilgi kartının hazırlanması ve taşınmasıdır. Bu bilgi kartında varsa kullanılan ilaçlar, var olan yetersizliğin türü, varsa iletişim sorunları, ulaşılması gereken önemli isimler ve bilgileri yer almalıdır. Ayrıca, gereksinim duyabilecek zihinsel yetersizliği olan bireylerin kol veya boyunda taşıyabilecekleri bir künyeye sahip olmaları önerilebilir.

Acil durum ve afet hâllerine hazırlık için tüm bireylere önerilenlerden biri de evde, işte, okulda ya da düzenli olarak bulunulan diğer ortamlarda bir kaçış planının hazırlanmasıdır. Buna göre içinde bulunulan mekandaki pencerelerin, kapıların, büyük mobilyaların yerleri belirlenmeli, iki farklı çıkış yolu gösterilmeli ve yangın söndürücüler ve ilk yardım çantası gibi önemli malzemelerin nerede bulunduğu işaretlenmelidir.

Acil durum ve afet hâllerine yönelik hazırlık çalışmalarından bir diğeri de tatbikatlardır. Özel gereksinimli olmayan bireyler için de acil durum ve afet hâllerine yönelik olarak yılda iki tatbikat düzenlenmesi önerilmektedir. Zihin yetersizliği olan bireylerin yakınlarının acil durum ve afet hâllerine ilişkin farklı senaryolar üzerinde onlarla aralıklarla tekrarlı biçimde konuşması ve izlenmesi gereken adımlara ilişkin tekrarları yapması önerilebilir.

Zihinsel yetersizliği olan bireylerin bellek sorunları düşünüldüğünde, önceden yapılan tatbikatlar ya da öğretime rağmen bu bireylerin acil durumlarda yapmaları gerekenleri unutabilecekleri göz önünde bulundurulmalı; acil durum personelinin, yapılacakları tek tek yeniden açıklamaları önerilebilir. Ayrıca, odaklanmadaki güçlükler düşünüldüğünde personelin bu açıklamaları yaparken zihinsel yetersizliği olan bireyin odaklanmasını kolaylaştıracak biçimde mümkün olduğu kadar açık, kısa ve anlaşılır ifadeler kullanması ve kafa karıştıran uzun ifadelerden kaçınması önerilebilir. Benzer biçimde, personelin bireye soru sorması gerektiğinde bu soruların olabildiği kadar açık ve kısa olması gerekmektedir. Örneğin; “Ahmet, bana babanın ismini söyler misin?” gibi bir soru yerine zihinsel yetersizliği olan bireyle göz kontağı kurarak “Babanın adı ne?” gibi bir soru yöneltmek daha uygun olacaktır.

Acil durum ve afet hâlleri için zihinsel yetersizliği olan bireylerle tatbikatlar bireyin yalnız olduğu ve destek verecek kişilerle birlikte olduğu durumlar için farklı senaryolarla gerçekleştirilmelidir. Zihinsel yetersizliği olan bireylerin bellek ile ilgili bazı sorunlar yaşadığı bilinmektedir. Genellikle bilgiyi hatırlamada daha fazla zamana ihtiyaç duymaktadırlar. Özellikle kısa süreli bellekte, bilgileri hatırlamada sorunlar ve dikkat ile ilgili sorunlar da yaşamaktadır. Bireylerin bilgiyi edinme, hatırlama ve yeni durumlara genelleyebilmeleri için öncelikle dikkati o bilginin ilgili kısımlarına yöneltmesi ve sürdürmesi gerekmektedir. Zihinsel yetersizliği olan bireylerin sorun yaşadıkları diğer bir konu ise öğrenilenlerin genellenmesidir. Normal gelişim gösteren bireyler öğrendiklerini, herhangi bir müdahale olmadan kendiliğinden farklı ortamlara, kişilere ya da araçlara genelleyebilirler. Örneğin; renkleri yeni öğrenen bir çocuğa mavi rengin tonlarını göstermek ve öğretmeye çalışmak gerekmeyecek; çocuk mavinin farklı tonlarında nesneler gördüğünde nesnenin mavi olduğu sonucunu çıkarabilecektir. Zihinsel yetersizliği olan bireyler, üst üste yaşadıkları başarısız deneyimler sonucu öğrenmeye ya da problem çözmeye dayalı etkinlikler için motivasyonlarını kaybetmektedirler. Zihinsel yetersizliği olan bireylere öğretilecek beceriler, bu özellikleri göz önüne alarak öğretilmeli ve planlanmalıdır.

Otizm Spektrum Bozukluğu

Otizm spektrum bozukluğu (OSB), erken çocukluk döneminde başlayıp etkileri çoğu zaman yaşam boyu süren; bireyin diğer insanlarla etkileşimini, iletişimini ve öğrenmesini etkileyen nörolojik ve gelişimsel bir bozukluktur. OSB’nin temel yetersizlik alanları sosyal iletişim/etkileşim ve sınırlı ve yineleyici davranışlar olarak iki başlık altında değerlendirilmektedir. Rutinlere aşırı bağlılık, göz kontağı kurmada ve diğer insanları dinlemede yetersizlik, sohbeti sürdürmede güçlük, duyduğu kelimeleri tekrarlama, sıra dışı ses tonu, jest ve mimik kullanımı ve başka insanların bakış açılarını anlama ve davranışlarını tahmin etmede yetersizlik sosyal etkileşim alanında yaşanan güçlüklerden bazılarıdır. Etrafında dönme, gözlerini yana kaydırma, çırpınma gibi hareketleri tekrarlama, nesneleri ya da nesnelerin parçalarını hareket ettirme ya da dönen nesneleri uzun süre izleme gibi sınırlı ilgiler, sayılar ve detaylar gibi, belli konulara duyulan yoğun ilgi gibi özellikler sınırlı ve yineleyici davranışlar arasında yer almaktadır. OSB’nin görülme sıklığı günümüzde 68’de 1 olarak görülmektedir. DSM 5’te OSB, bireyin OSB’den etkilenme düzeyine göre sınıflandırılmıştır. Buna göre; düzey 3 ağır düzey destek gereksinimi, düzey 2 orta düzey destek gereksinimini ve düzey 1 hafif düzey destek gereksinimini ifade etmektedir. OSB’nin bilinen tek bir nedeni bulunmamakta; ancak genetik ve çevresel etkenler ile beyin yapısında meydana gelen anormalliklerin OSB’ye neden olduğu düşünülmektedir. OSB’den etkilenmiş bireyler birbirlerinden oldukça farklı özellikler sergilemekte aynı zamanda bazı alanlarda ortak özellikleri olduğu görülmektedir. Bu özellikler, sosyal ve duygusal özellikler, dil ve iletişim özellikleri, davranış özellikleri ve bilişsel özellikler açısından ele alınabilir.

Davranış özellikleri açısından örnek vermek gerekirse; okula her gün babası tarafından bırakılan OSB olan bir çocuk, okula annesi tarafından bırakılması gerektiğinde okula gitmek istemeyebilir. Bir başka davranış özelliği olarak nesneleri işlevine uygun olmayan biçimde kullanabilirler (Örneğin, oyuncak arabaların tekerleklerini çevirmek.) ya da bu nesnelerin duyusal özellikleriyle çok fazla ilgilenebilirler (Örneğin; nesneleri koklamak).

Acil Durum ve Afet Hâllerine İlişkin Önlem ve Müdahaleler

OSB olan bireylerin acil durum ve afet hâllerinde özel gereksinim yaratacağı düşünülebilen özellikleri dil ve iletişim becerileri, sosyal ve duygusal özellikler ve bilişsel beceriler olarak değerlendirilebilir. Zihinsel yetersizlik başlığı altında anlatılan acil durum ve afet hâllerine ilişkin önlem ve müdahalelerde sözü edilen kişisel destek ağının kurulması, acil sağlık bilgi kartının hazırlanması ve korunması, acil durum çantasının hazırlanması ve korunması, acil durum kaçış planının hazırlanması gibi önlemler OSB olan bireyler açısından da çok önemlidir.

OSB olan bireyler, daha önce de belirtildiği gibi hem kendilerini ifade etme hem de başkalarının söylediklerini anlama konusunda iletişimsel güçlükler yaşamaktadır. Ancak, bu bireylerin görsel uyaranları anlamadaki güçlü yanları düşünülerek görsel destekler yoluyla işlevsel iletişim becerilerinin öğretilebileceği görülmüştür. Acil durumlarda bireyi yönlendirebilecek görsellerin kullanımı, bu görsellerin anlamlarının OSB olan bireye tekrarlayan biçimlerde anlatılması, görsellerin varsa farklı kullanımlarının da öğretilmesi önemlidir. Acil durum planlarının her bir basamağın resimli olarak anlatılması, yazı kullanılıyorsa net ve kısa yönergelerin yazılması; kolayca ve sıklıkla görebileceği bir yere asılması önerilebilir.

Dikkat dağıtabilecek karmaşık ifadelerden kaçınmak; göz kontağı kurarak kısa, açık ve anlaşılır ifadelerle yapılması, görsel uyaranlar yardımıyla başkalarının söylediklerini daha iyi anladıkları düşünüldüğünde, personelin söylediklerini jest ve mimikleriyle desteklemeleri önerilebilir. Otizmli bireylerin genellikle kendilerini sözel olarak ifade etmekte zorlandığı düşünüldüğünde, sorular personel tarafından kısa ve anlaşılır ifadelerle sorulmalı, otizmli bireyin yanında herhangi bir alternatif iletişim cihazı ya da kendisiyle ilgili yazılı bilgilerin yer aldığı bir not ya da araç olup olmadığı kontrol edilmelidir.

Otizmli bireylerin bir düzen içinde hareket etmeyi tercih ettikleri ve ne tür durumlarla karşılaşacağını önceden bilmeye yönelik gereksinimleri düşünüldüğünde, söz konusu tatbikatlar yoluyla acil durum ve afet hâllerinde ne yapmaları gerektiğini öğrenmeleri pek çok tehlikeli durumun önüne geçebilecektir.

Fiziksel Yetersizlikler

Fiziksel yetersizliği olan bireyler, bazı nedenlerle küçük ve büyük kas becerileri olumsuz yönde etkilendiği için hareket ve becerileri yerine getirmeleri farklı düzeylerde kısıtlanmış olan bireylerden oluşan bir yetersizlik grubudur. Fiziksel yetersizlikler sinir sisteminin zedelenmesi, hastalıklar, kazalar ve genetik problemlerden dolayı kas, iskelet ve eklemlerin işlevlerini yerine getirmemesi sonucu oluşan hareket ile ilgili yetersizlikler olarak da tanımlanabilir.

Fiziksel yetersizlikler yetersizlikten etkilenme düzeyine göre hafif, orta ve ağır derecede yetersizlik olarak sınıflandırılmaktadır. Fiziksel yetersizlikler, yetersizliğin meydana geldiği yere göre iki başlık altında ele alınmaktadır. Buna göre ilk sınıf sinir sistemi ile ilgili yetersizlikler olup ikinci sınıf ise kas-iskelet sistemiyle ilgili yetersizliklerdir. Fiziksel yetersizliklerin nedenleri doğum öncesi, doğum sırası ve doğum sonrası nedenler olarak ele alınabilir.

Fiziksel yetersizlikten etkilenen bireylerin ortak özellikleri düşünüldüğünde, bu bireylerin yetersizlikten etkilenme düzeyine ve yetersizliğin kaynaklandığı yere göre değişen biçimde günlük yaşamındaki hareketle ilgili işleri yetersizliği olmayan bireyler kadar iyi gerçekleştirememeleri ve yardımcı araçları kullanmak durumunda olmalarıdır. Söz konusu etkenler fiziksel yetersizliği olan bireyin duygusal ve sosyal gelişimini olumsuz etkileyebilmektedir ancak fiziksel yetersizliği olan bireylerin yaşadığı uyum sorunları, fiziksel yetersizliğin doğrudan bir sonucu değildir.

Acil Durum ve Afet Hâllerine İlişkin Önlem ve Müdahaleler

Fiziksel yetersizliği olan bireyler için acil durum ve afet hâllerine ilişkin uygulamaların daha çok onların kolay hareket edebilir olmalarıyla ilgili olduğu görülmektedir. Fiziksel yetersizliği olan bireyin güvenli ve hızlı biçimde ortamdan uzaklaşması için kaçış yolunun zeminin düz olması, seviye farkı bulunması hâlinde düşük eğimli rampaların yer alması, kapılarda eşiklerin olmaması ve acil çıkış kapısına giden yolda geçişi engelleyebilecek eşyaların bulundurulmaması da alınması gereken önlemlerdendir. Bireyin bağımsız hareket etmesini sağlayan yardımcı araçlarının (tekerlekli sandalye vb.) gece yatarken de dahil olmak üzere sürekli yakınında olması da önemlidir.

Fiziksel yetersizliği olan bireylerde özel gereksinim yaratan durumlar, daha önce de belirtildiği gibi bu bireylerin kullandığı yardımcı araçlar ve erişim güçlüğü ile ilgilidir. Acil durum ve afet hâllerinde fiziksel yetersizliği olan bireyler için alınması gereken önlemlerden bazıları yalnızca bireyin kendisiyle ilgili değil; aynı zamanda mimari düzen, kurtarma ekipleri ya da yetersizliği olmayan bireylerle ilgilidir. Acil durum tahliye sandalyeleri, acil durum asansörü ve bina içinde sığınma alanlarının oluşturulması, özel gereksinimli bireylerin güvenli tahliyesine yönelik seçeneklerden bazılarıdır. Acil durum sonlandıktan sonra ise bireyin fiziksel yetersizliğine bağlı olarak var olan gereksinimleri ve ne gibi kolaylaştırıcı uygulamalara gereksinim duyduğu öğrenilmelidir.

Görme Yetersizliği

Görme yetersizliği gözün yapısında ya da beyindeki görme merkezindeki bozulmalar nedeniyle gözün görme işlevini yerine getirememesidir. Görme yetersizliği, çeşitli nedenlerle gözün yapısında ya da beyindeki görme merkezinde meydana gelen bozulmalar sonucu gözün görme işlevini yerine getirememesi olarak tanımlanabilir. Bireylerin gereksinimleri ne kadar iyi gördükleriyle ilişkili olarak değişmektedir.

Görme yetersizliği olan bireyler iki grup hâlinde sınıflandırılabilmektedir. Buna göre kör, bütün düzeltmelere karşın iyi gören gözündeki görme keskinliği 20 dereceden az olan bireylere; az gören bireyler ise tüm düzeltmelerden sonra iki gözle görmesi 20/70 – 20/200 arasında olan ve günlük yaşamda ancak çeşitli yardımcı araçlarla görme gücünden yararlanabilen bireylerdir.

Görme yetersizliğinin nedenleri yapısal yetersizlik, kırılma hataları ve kortikal görme yetersizliği olarak üç grupta değerlendirilebilir. Kortikal görme yetersizliği, gözün yapısal yetersizliği sonucu değil beyindeki görme merkezinin işlevini yerine getirmemesi sonucu oluşur.

Görme yetersizliği olan bireyler görme ile ilgili yaşadığı sorunlar dışındaki alanlarda sergiledikleri özellikler bakımından değişkenlik göstermektedir. Görme yetersizliğinin etkilediği gelişim alanlarından biri bilişsel gelişim alanıdır. Görme yetersizliği olan bireyler farklı duyularını kullanarak da çevrelerini keşfetmeye çalışabilirler. Ancak, dokunarak, koklayarak ya da işiterek çevredeki her şeyi keşfetmek mümkün olmamaktadır. Çünkü görmeden keşfetmeye çalışmak, uyaranlara çok yakın mesafede olmayı gerektirmektedir.

Etkilenen bir diğer gelişim alanı ise sosyal gelişimdir. Bireyler insanlarla ilişkilerinde ve etkileşimlerinde nasıl davranmaları gerektiğini ve toplumsal açıdan kabul edilebilir davranışların neler olduğunu diğer insanları gözlemleyerek öğrenmektedir. Ancak, görme yetersizliği olan bir çocuk diğer insanların birbirlerine nasıl davrandıklarını gözlemleyemedikleri için sosyal becerileri öğrenmede güçlük yaşayabilmektedir.

Görme yetersizliği olan bireyler, diğer insanlara anlamsız gelen ve işlevi olmayan bazı beden hareketleri sergileyebilmektedir. Bunlar, kafayı sallama ya da döndürme, parmakları sallama, gözlere baskı yapma gibi davranışlar olarak örneklendirilebilir.

Acil Durum ve Afet Hâllerine İlişkin Önlem ve Müdahaleler

  • Görme yetersizliği olan bireylerin, bağımsız hareket etmede önemli rol oynayan görme yetisiyle ilgili yaşadığı güçlükler birtakım özel gereksinimlerin oluşmasına neden olmaktadır.
  • Görme yetersizliği olan bireyler düşünüldüğünde akla gelen ilk önlem, bu bireylerin maksimum düzeyde bağımsız ve güvenli hareket etmelerinin sağlanmasıdır.
  • Bireyin görmesini ya da hareket etmesini sağlayan araçları (gözlük, baston vb.) yakınında ve kolay ulaşılabilir yerlerde bırakması önemlidir.
  • Acil çıkış yollarında görme yetersizliği olan bireyin hareketini güçleştirecek ve hatta tehlike yaratabilecek eşyaların bulunmaması, hareket kabiliyetini artıracaktır.
  • Bina içinde eğer varsa tahliye planlarının Braille alfabesi ile hazırlanan bir örneğinin olması ve asansör düğmelerinde Braille alfabesinin kullanılması yararlı olacaktır.
  • Bireylerin görsel ipuçlarını değerlendiremeyecekleri düşünüldüğünde, acil durum personelinin sunduğu yönergeler daha da önem kazanmaktadır. Bu nedenle personel, bireyden yapmasını istediklerini mümkün olduğu kadar yakından ve rahat duyulabilecek bir ses tonuyla söylemelidir.
  • Tahliye sırasında bireye herhangi bir yer ya da yön tarif ederken işaretler ya da “Bu taraftan, şuraya dön vb.” ifadeler kullanmak yerine bireyin yerine getirmesi istenen davranışı, görmeden de kolaylıkla anlayabileceği biçimde tarif etmek gerekmektedir (Örneğin; “Başını hafifçe eğerek sağındaki duvarın yanından yürü.”).

İşitme Yetersizliği

İşitme yetersizliği doğuştan ya da doğum sonrası herhangi bir zamanda meydana gelen birtakım sorunlar nedeniyle işitme duyarlılığında oluşan azalma nedeniyle meydana gelen yetersizlikleri ifade etmektedir.

İşitme yetersizliği, işitme kaybının tiplerine ve derecelerine göre farklı şekillerde sınıflandırılmaktadır. Bu bilgiler kitapta yer alan Tablo 2.3’te ayrıntılı olarak verilmiştir.

İşitme yetersizliğinin doğrudan etkilediği en önemli alan, dil ve konuşma alanıdır. Bu anlamda okuma yazma becerileri konusunda özel gereksinimleri olabilmektedir. Ayrıca işitme yetersizliği olmayan bireylerin, işitme yetersizliği olan bireylerle nasıl iletişim kuracaklarını bilememeleri; sosyalleşme önünde bir engel oluşturabilmektedir.

Acil Durum ve Afet Hâllerine İlişkin Önlem ve Müdahaleler

  • Acil durum ve afet hâllerinde oluşabilecek özel gereksinimler işitme yetersizliği olan bireylerin işitme güçlüğü nedeniyle tehlikenin ya da uyarının farkında olmaması ya da bu durumlarda dil ve konuşma alanında yaşanılan güçlükler kapsamında değerlendirilebilir.
  • Kişisel destek ağının kurulması, acil sağlık bilgi kartının hazırlanması ve korunması, acil durum çantasının hazırlanması ve korunması, acil durum kaçış planının hazırlanması, tatbikatların yapılması gibi önlemler tüm yetersizlik türleri için olduğu gibi işitme yetersizliği olan bireyler için de çok önemlidir.
  • Acil durumlarla ilgili uyarıların işitme yetersizliği olan bireylerin fark edebileceği ve anlayabileceği şekilde oluşturulması gerekmektedir.
  • İşitme yetersizliği olan bireylerin de tehlikenin farkında olabilmesi için hem sesli hem de ışıklı alarm sistemleri kullanılmalıdır.
  • Acil durumlarda onları yönlendirebilecek görsel, basit tabela ve resimli işaretlerinden rahatlıkla yararlanılabilir.
  • İşitme yetersizliği olan bireyin acil durum ve afet hâlinde çevresindekilerle nasıl iletişim kuracağını önceden planlamış olması gerekir.
  • İşitme yetersizliği olan bireyin her zaman kullandığı bir iletişim cihazı (ses yükseltici cihaz, sözcük tahtası, yapay yutak) varsa bu cihazları her zaman yakınında ve kolay ulaşılabilir bir yerde tutması önemlidir.
  • İşaret dili ile iletişim kuran bir bireyin acil durumlarda yardım alması gereken kişilerin işaret dili bilmemesi olasılığını göz önünde bulundurması gerekir.
  • Evde işitme yetersizliği olan birinin yaşadığını bilmeyen kurtarma görevlileri için evin içinde görünür bir yere işitme yetersizliği olan birinin olduğunu gösteren ışıklı bir levhanın yerleştirilmesi yararlı olacaktır.
  • Çıkabilecek sorunlar genelde bu bireylerin acil durum personelinin söylediklerini anlamaması ya da kendini uygun biçimde ifade edememesiyle ilgili olacaktır. Acil durum personelinin, işitme yetersizliği olan bireyin nasıl bir iletişim yolu izlediğine dikkat etmesi ve buna uygun davranması gerekmektedir.

Çoklu Yetersizlik ve Süreğen Hastalıklar

Çoklu yetersizlikler, bireyde birden fazla yetersizliğin bulunması ve bu durumların söz konusu yetersizliklerden yalnızca biri için düzenlenmiş hizmetlerle yönetilemeyecek sonuçlarının olmasıdır. Çoklu yetersizliklerin nasıl seyrettiği ise hem yetersizliklerin her birinden, hem de oluşan kombinasyondan ne düzeyde etkilenildiğine göre değişmektedir.

Süreğen hastalıklar, bireyin hayat boyu sahip olduğu bazı sağlık sorunları nedeniyle sürekli olarak bazı tedavi ve bakım hizmetlerine gereksinim duymasıdır. Diyabet, epilepsi, astım, sarılık ve AIDS süreğen hastalıklara örnek olarak verilebilir.

Acil Durum ve Afet Hâllerine İlişkin Önlem ve Müdahaleler

  • Çoklu yetersizliği olan bireylerin gereksinimlerini anlamak için sahip olunan yetersizlik türlerinin özelliklerini birlikte değerlendirmek gerekmektedir. Örneğin hem işitme hem de zihinsel yetersizliği olan bir birey için acil durumda gerekli olabilecek görsellerin anlamlarının daha sık tekrarlanması ve bu görsellerden nasıl yararlanılması gerektiği üzerine sık sık açık ve anlaşılır açıklamalar yapmak uygun olacaktır.
  • Süreğen hastalığı olan bireylerin alması gereken önlemlerin; acil durum ve afet hâllerinde yetersizliği olmayan bireylerin aldığı önlemlerden en önemli farkı, hastalıklarının tedavisi için kullandığı ilaçlarla ilgilidir. Bireyin düzenli kullandığı ilaç ya da araçların iki hafta boyunca yetecek kadarını (ilaç şırıngaları, solunum cihazı, maske, solunum cihazı vb.) yakınında bulundurması gerekir.
  • Reçetelerin kopyalarını alarak diğer önemli belgelerle birlikte acil durum çantasında tutmak, saklanan ilaçların ne kadar sürede yenilenmesi gerektiğini öğrenmek, eğer kemoterapi ve radyoterapi gibi hastanede verilen tedaviler varsa ara vermek durumunda kalındığında ne yapılması gerektiğini öğrenmek önemlidir.
  • Acil durum ve afet sonrasında bir süre olumsuz koşullarda yaşamanın yaratabileceği hastalık olasılığına karşı, acil durum çantasında gerekli tıbbi malzemeler bulundurulmalıdır.
  • Zihinsel yetersizliği ve görme yetersizliği birlikte olan bir bireyle karşılaştığında, acil durum personelinin hem zihinsel yetersizliği olan hem de görme yetersizliği olan bireyler için sunulan önerileri birlikte değerlendirmesi gerekmektedir.
  • Sahip olunan hastalıkla ilgili acil ve hayati bilgiler ve hastadan tam olarak neye ihtiyacı olduğuna dair bilgiler alınmalıdır.
  • Acil durum sonrasında gerekli olduğunda hastaların ilgili sağlık kuruluşlarına yönlendirilmesi konusunda mutlaka destek olunmalıdır.