VERGİ İCRA HUKUKU - Ünite 2: Kamu Alacaklarını Güvence Altına Alan Önlemler Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 2: Kamu Alacaklarını Güvence Altına Alan Önlemler

Kamu Alacaklarını Güvence Altına Alan Önlemler

6183 sayılı kanunda kamu alacaklarını güvence altına almak için bazı önlemler ve/veya müesseseler ihdas edilmiştir. Bunlar:

  • Teminat istenmesi
  • İhtiyati haciz uygulanması
  • Alacağın ihtiyaten tahakkuk ettirilmesi
  • İcra takiplerinde kamu alacağına öncelik tanınması(rüçhan)
  • Kamu alacağını etkisiz kılmak için yapılan hukuki muamelelere karşı iptal davası yolu
  • Kamu alacağı ödenmeden işlem yapma yasağı
  • Kamu alacaklarının iadesinde borç mahsubu

Olarak karşımıza çıkar.

Kamu Alacağı İçin Teminat İstenmesi

6183 sayılı Kanun’un 9. maddesinde, vergi alacakları ile ilgili olarak tarha yetkili vergi dairesine, 213 sayılı Vergi Usul Kanun’un 344 üncü maddesi uyarınca vergi zıyaı cezası kesilmesini gerektiren hâller ile 359 uncu maddesinde sayılan hâllere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanmış olduğu takdirde, vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen miktar üzerinden teminat isteme hakkı tanınmıştır.

İdarenin teminat istemesi usulü Kanunda gösterilmiş bağlı yetkiye dayanır.

6183 sayılı Kanun uyarınca takibi mümkün diğer kamu alacakları için 9. maddeye dayanılarak teminat istenebilmesi mümkün değildir.

Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesine göre, vergi zıyaına yol açan hâllerde, buna sebebiyet veren mükellef veya vergi sorumlusuna vergi zıyaı cezası kesilir. şahsi, medeni hâller veya aile durumu hakkında gerçeğe aykırı beyanlar ile veya sair suretlerle verginin noksan tahakkuk ettirilmesine veya haksız yere geri verilmesine sebebiyet vermenin de vergi zıyaı hükmünde olduğu belirtilmiştir.

İdarenin, teminat talep eden yazısında muhataba en az 15 günlük süre vermesi gerekmektedir. Teminat olabilecek değerler şunlardır.

  1. Para,
  2. Bankalar ve özel finans kurumları (katılım bankaları) tarafından verilen süresiz teminat mektupları,
  3. Hazine Müsteşarlığınca ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetleri veya bu senetler yerine düzenlenen belgeler (Nominal bedele faiz dahil edilerek ihraç edilmiş ise bu işlemlerde anaparaya tekabül eden satış değerleri esas alınır.),
  4. Hükümetçe belli edilecek millî esham ve tahvilât (Bu esham ve tahvilât, teminatın kabul edilmesine en yakın borsa cetvelleri üzerinden %15 noksanıyla değerlendirilir.),
  5. lgililer veya ilgililer lehine üçüncü şahıslar tarafından gösterilen ve alacaklı amme idaresince haciz varakasına müsteniden haczedilen menkul ve gayrimenkul mallar,
  6. Muteber bir şahsın müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçluluğu

Amme borçluları her zaman verdiği teminatı kısmen veya tamamen aynı değerde başkalarıyla değiştirebilir.

İhtiyati Haciz

İhtiyati haciz, ileride tahakkuk edecek olan veya henüz vadesi gelmemiş bulunan ya da vadesi geçtiği hâlde henüz ödeme emri tebliğ edilmemiş bulunan amme alacağının tahsil güvenliğini sağlamak üzere yapılan hacizdir.

İhtiyati haciz uygulanmasını gerektiren hâller şunlardır:

  1. 9’uncu madde gereğince teminat istenmesini gerektiren hâller mevcutsa,
  2. Borçlunun belli ikametgâhı yoksa
  3. Borçlu kaçmışsa veya kaçması, mallarını kaçırması ve hileli yollara sapması ihtimalleri varsa,
  4. Borçludan teminat göstermesi istendiği hâlde belli sürede teminat veya kefil göstermemiş yahut şahsi kefalet teklifi veya gösterdiği kefil kabul edilmemişse,
  5. Mal bildirimine çağrılan borçlu, belli müddet içinde mal bildiriminde bulunmamış veya noksan bildirimde bulunmuşsa,
  6. Borçlu hakkında, karar verilmiş olup olmadığı önem taşımaksızın, para cezasını gerektiren bir fiil dolayısıyla kamu davası açılmışsa,
  7. Borçlu, mallarını iptali istenebilecek işlem ve tasarrufu elden çıkartmışsa (elden çıkaranın diğer malları hakkında uygulanmak üzere).

İhtiyati haciz, kesin hacze dönüştürülmediği sürece, ihtiyaten haczedilen malların satılarak paraya çevrilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Haklarında ihtiyati haciz tatbik olunanlar; haczin uygulandığı, gıyapta yapılan hacizlerde ise haciz işleminin tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 gün içinde, alacaklı tahsil dairesinin yetki alanına dâhil olduğu vergi mahkemesinde dava açabilir ve bu davada ihtiyati haciz tutar ve sebeplerine de itiraz edebilir.

İhtiyati Tahakkuk

Kamu borçlusunun henüz tahakkuk etmemiş fakat ileride tahakkuk edecek vergi alacağının tahsilini, tahsilde sıkıntı olacağına ilişkin bazı emarelerin varlığı hâlinde önceden güvence altına almak üzere gidilebilecek uygulamadır.

İhtiyati tahakkuk yapılmasını gerektiren hâller şunlardır.

  1. 9’uncu madde gereğince teminat istenmesini gerektiren hâller mevcutsa,
  2. Borçlunun belli ikametgâhı yoksa
  3. Borçlu kaçmışsa veya kaçması, mallarını kaçırması ve hileli yollara sapması ihtimalleri varsa,
  4. Mal bildirimine çağrılan borçlu, belli müddet içinde mal bildiriminde bulunmamış veya noksan bildirimde bulunmuşsa,
  5. Borçlunun teşebbüsünün muvazaalı olduğuna veya başkasına aidiyeti konusunda deliller elde edilmişse,
  6. Kamu alacağının tahsili için hakkında takip muamelelerine başlanan borçlunun; kısmen veya tamamen tahsile engel olmak veya tahsili zorlaştırmak amacıyla mallarından bir kısmını veya tamamını mülkünden çıkartması veya telef etmesi yahut değerden düşürmesi, gizleyerek, kaçırarak muvazaa yolu ile başkasının uhdesine geçirmesi veya aslı olmayan borçlar ikrar ederek yahut alındılar vererek gerçeğe aykırı surette varlığını yok etmesi veya azaltması ve geri kalan mallarının borcu karşılamaya yetmemesi sebepleriyle hakkında soruşturmaya başlanılmışsa.

İhtiyati tahakkuk işlemi ihtiyati haciz işlemi ile birlikte dava konusu yapılabilir. Bu davanın ihtiyati haczin uygulandığı, gıyapta yapılan hacizlerde ise haciz işleminin tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 gün içinde açılması gerekmektedir.

Kamu Alacaklarının Rüçhan Hakkı

Üçüncü şahıslar tarafından haczedilen mallar paraya çevrilmeden önce o mal üzerine kamu alacağı için de haciz konulduğunda satış bedeli alacaklılar arasında garameten taksim edilmektedir. Satış bedelinin dağıtımında, amme alacaklarından önce tesis edilmiş olan rehinli alacakların hakları saklı tutulmuş ancak eşya ve gayrimenkulün aynından doğan amme alacaklarına rehinli alacaklardan önce tahsil edileceğine yönelik öncelik hakkı verilmiştir.

Borçlunun iflası, mirasın reddi ve terekenin resmî tasfiyeye tabi tutulması hâllerinde kamu alacakları imtiyazlı alacak olarak paylaştırmada üçüncü sırada yer alacaktır.

Kamu Alacağı Ödenmeden İşlem Yapma Yasağı

6183 sayılı Kanun’a, 5766 sayılı Kanun’la eklenen 22/A maddesiyle bazı hak sahiplerine ödeme yapılması, hak sahibinin vergi borcu olmaması koşuluna bağlanmış- tır. Ancak madde, ödeme yapılmasının vergi borcu olmama koşuluna bağlanmasında Maliye Bakanlığına yetki vermiştir.

Vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belgeyi aramadan bu Tebliğ ile zorunluluk getirilen ödeme/işlemleri yapan kurum ve kuruluşlara, borçlunun bağlı bulunduğu takibe yetkili tahsil dairesince, iki bin lira idari para cezası uygulanacaktır.

İdari para cezasına karşı 30 gün içinde idare mahkemesine dava açılması mümkündür.

Kamu Alacaklarının Takibinde İptal Davaları

Bu hükümlerle güdülen amaç; kamu alacağını ödemeyen, malı bulunmadığı ya da borca yetmediği hâllerde borçlunun, kamu alacağının tamamının veya bir kısmının tahsilini engellemek amacıyla tek taraşı hukuki muamelelerle, borçlunun amacını bilen veya bilmesi lazım gelen kimselerle yaptığı bütün muamelelerin hükümsüzlüğünü sağlamaktır

Kamu Alacaklarından Yapılacak Reddiyatlarda Mahsup

6183 sayılı Kanun’un 23. Maddesinde yer alan düzenlemeye göre kamu borçlusundan tahsil edilmekle birlikte daha sonra ilgili kanunlarında yazılı sebeplerle iadesi gereken tutarlardan öncelikle iadeyi yapacak olan kamu idaresine olan borçları mahsup edilecek, daha sonra kalan tutar iade edilecektir.

Kamu Alacaklarını Güvence Altına Alma Amacıyla Düzenlenen Sorumluluk Halleri

6183 sayılı Kanun yukarıda aktardıklarımızın dışında, kamu alacağını güvence altına alma amacıyla bazı sorumluluk hâllerini özel olarak düzenlemiştir. Bunlarda sırasıyla

  • Vergi kesenlerin sorumluluğu,
  • Limitet şirket ortaklarının sorumluluğu,
  • Kanuni temsilcilerin sorumluluğu,
  • Şahıs şirketlerinde ortakların sorumluluğu,
  • Tasfiye memurlarının sorumluluğu
  • Şirketlerin birleşme, devir ve şekil değiştirmelerinde sorumluluk halleridir.