SİYASİ TARİH Dersi SOĞUK SAVAŞ'IN SONA ERMESİ soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

1973 yılında OPEC ülkelerinin Batılı ülkelere karşı uygulamaya koydukları
petrol ambargosuyla başlayan yeni dünya ekonomik düzeninin bloklar dışı ülkelere ne gibi bir etkisi olmuştur?


CEVAP:

1973 yılında OPEC ülkelerinin Batılı ülkelere karşı uygulamaya koydukları
petrol ambargosuyla başlayan ve petrol fiyatlarında muazzam artışla küresel
bir ekonomik bunalıma dönüşen gelişme dünya ekonomik sisteminin yeniden
inşasına neden olan çok önemli bir dönemin habercisiydi. Bu gelişme, Batı’nın
ekonomik hegemonyasına önemli bir darbe vurması bağlamında uluslararası sistem içinde bloklar dışı ülkelerin özerklik alanlarını genişletme dinamiğini besler
görünse de paradoksal bir biçimde orta vadede bu ülkelerin Batı’ya ekonomik ve
siyasal bağımlılıklarını arttırdı. Bunun birkaç nedeni bulunmaktadır:

Öncelikle, petrol fiyatlarındaki artış, petrol üreticisi ülkelerin gelirlerinde muazzam oranlarda artışa neden olsa da petrol üreticisi olmayan ülkelerin büyük ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya gelmelerine neden olmuştu. Söz konusu ülkelerin 20. yüzyıl boyunca artan sanayi üretimi ve genişleyen iç pazar talebinin neden olduğu enerjiye (o dönemde alternatif enerji kaynakları kullanımı az olduğundan büyük oranda petrole) bağımlılık bu ülkelerin petrol alımı için ödedikleri bedelin artmasına neden oldu. Ayrıca, az gelişmiş ülkeler ham madde, yatırım malları ve ara mallarında, petrol fiyatlarının tetikleyicisi olduğu dünya ekonomisindeki enflasyonist eğilim nedeniyle artan maliyetleri karşılamada çok ciddi sıkıntılar içine girdiler. Ekonomik sıkıntıların artışı bu ülkelerin ekonomik ve siyasal kargaşa içine girerek süper güçlere yakınlaşmak zorunda kalmalarına dolayısıyla iki kutuplu sistem içinde artan özerkliklerinin azalmasına neden oldu.

İkinci olarak, petrol fiyatlarındaki artış 3. dünya hareketinin birlikteliğini
yitirmesinin de önemli nedenlerinden birini oluşturdu. Petrol üreticisi olmayan
ülkelerle, kriz nedeniyle gelirlerinde çok büyük artışlar sağlayan diğer 3. dünya
ülkeleri arasında ciddi sorunlar ortaya çıktı. Petrol fiyatlarındaki artıştan nemalanan ülkeler ile bunun bedelini ödemek zorunda kalan ülkeler arasında beliren çıkar farklılaşması, 3. dünya hareketinde ciddi bir ayrışmaya neden oldu. Bu da 3. dünyanın bloklar karşısındaki özellikle Batı Bloku karşısındaki özerklik alanının daralmasının temel nedenlerinden birini oluşturdu.

Son olarak, uluslararası ekonomik sistemin yeniden merkezîleşmesinin doğal
sonucu olan “denetim” ve “yönetim” dinamiklerinin bağımlı ekonomilere uygulanmasıyla ortaya çıkan çevresel ülkelerin bağımlılıklarının artışı, gerek uluslararası ekonomik gerekse siyasal sistem açısından önemli etkilerde bulundu. Bu dönemde egemen olan Yeni Sağ ideoloji ve neo-liberalizm çerçevesinde dünya ekonomisinin yeniden düzenlenmesine girişildi. Özellikle o dönemde bundan daha önemlisi, dış borca ihtiyaçları ekonomik bağımsızlıklarını koruma güdülerinin önüne geçen ulusal kalkınmacı ülkelere yeni bir ekonomik modelin yani ihracata yönelik dışa açık modelin dayatılmasıydı. Borç sarmalına giren devletler dış borçlarını erteletmek ya da taze para bulmak amacıyla IMF ve dünya Bankası ile anlaşarak bu iki uluslararası kuruluşun yapısal uyum ve stabilizasyon programlarını benimsemek zorunda kaldılar. Kamu harcamalarının azaltılması, gerçekçi kur politikalarının benimsenmesi, iç talebin kısılarak kaynakların ihracata yönelmesi gibi temellere oturan bu programlar, bir anlamda ekonomilerin zorla dışarı açılması anlamına geliyordu.