ORTAÇAĞ FELSEFESİ II Dersi İSLAM DÜNYASINDA FELSEFENİN ORTAYA ÇIKISI soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Tasavvuf düşüncesi nasıl başlamıştır?


CEVAP:

Zâhid, âbid ve nâsik gibi unvanlarla anılan bu kişiler İslam’ın kuru tartışma ve çekişmeler için
değil, içtenlikle ve heyecanla yaşanacak ilkeleriyle insanları her türlü kötülük ve kabalıktan arındırmak için geldiğini savunuyorlardı. Onların bu düşüncesini doğrulayıp destekleyen pek çok unsur esasında Kur’an’da ve Hz. Peygamber’in söz, davranış onayları demek olan Sünnette mevcuttu. Sözgelimi insanların önemseyip uygulamaya çalıştığı tevbe/kötülüklerden vazgeçmek, zühd/geçici şeylere bağ-
lanmamak, fakr/acizliğinin farkında olmak, sabır/kötülükten yılmamak, şükür/ iyiliğin kıymetini bilmek, tevekkül/Allah’a güvenmek, rızâ/iyimser olmak, ihlâs/ içtenlik, sıdk/doğruluk gibi güzel huy ve davranışlar hep Kur’an’ın insana sunduğu değerler olup örnekleri de bizzat Hz. Peygamber ve sahâbîleri tarafından yaşanarak verilmiştir. Böylece dinî hassasiyetlere bağlı olarak ortaya çıkan ve sahabe neslinden Ebû Zerri’l-Gıfârî ile ikinci nesilden Hasan el-Basrî tarafından temsil edilen ve giderek nazarî/teorik bir boyut kazanan bu zühd ve ahlak hareketi, VIII. yüzyılın ortalarından itibaren tasavvuf adıyla anılmaya, mensuplarına da sûfî ve mutasavvıf denilmeye başlandı