Topluluklar/Birlik, üye devletler arasında karşılıklı anlaşmaya dayanan kurucu antlaşmalar yoluyla kurulmuştur. Avrupa Birliği Adalet Divanına (ABAD) göre de kurucu antlaşmalar, “sıradan uluslararası anlaşmalardan farklı olarak yeni bir hukuk düzeni oluşturmuştur”. Bu arka planda kurucu antlaşmalar; AB’nin değerlerine, amaçlarına ve hedeflerine, yetkilerine, temel hakların korunması rejimine, demokratik ilkelere ve üye devletlerin devrettiği yasama, yürütme ve yargı erklerini kullanan kurumlara ilişkin düzenlemeler getirdiğinden, AB’nin anayasal nitelikli metinleri olarak betimlenebilir. Bununla birlikte kurucu antlaşmalar, anayasalarda genellikle yer almayan düzenlemelere de yer verdiğinden, saf anayasal nitelik taşımaktan ziyade, aslında karma bir yapı oluşturmaktadır.