Din Sosyolojisi Deneme Sınavı Sorusu #400218
Kamusal ve özel alan ayırımının tarihine bakıldığında hangisinin bu ayırım üzerinde doğrudan etkisi yoktur?
Burjuvazi sınıfı
|
Sanayileşme
|
Kapitalizm
|
Feodalizm
|
Yunan felsefesi
|
Yunan düşüncesinde kamusal ve özel arasında bir karşıtlık ilişkisi bulunmaktaydı. Çünkü Yunan düşüncesine göre, insanın siyaseten örgütlenebilir olması, merkezinde evin ve ailenin yer aldığı bu doğal birlikten yalnızca farklı olmakla kalmaz, onlarla doğrudan bir karşıtlık ilişkisi içine de girer.Böylece yaşamında kendisine ait olanla (özel alan), kamusal alan arasında keskin bir ayrım ortaya çıkmaktadır.
Orta Çağda okumuş orta sınıflar (şa^ir, aydın, yazar) burjuvanın öncüleri olarak akıl yürütmeler yapmış ve devlet aygıtını monarkın şahsi alanından ayırıp özerkleşmeyi sağlamaya çalışmışlardır. Böylece saraydan koparak şehirde karşı güç oluşturmuşlar; saraylı soylu toplumun kibar a^lemiyle kurdukları iletişim vasıtasıyla bunu öğrenmişlerdir. Onlar sarayın kültürel, siyasal muhalifi olarak kahveha^nelerde, sokaklarda ve çeşitli organizasyonlarda ilk edebi kamuyu oluşturmuşlardır. Bu mekanlarda şiirler, yazılar, nutuklar ile kral ve prenslere karşı Burjuvazi adına muhalefetlerini yükseltmişlerdir.
Kamusal alanın özel alandan ayrı bir yaşam alanı olarak ortaya konmasında sanayileşme ve buna bağlı olarak kapitalist toplum yapısının önemi tartışılmazdır.17. ve 18. yüzyıllarda ortaya çıkan sanayi toplumunda ekonomik üretim faaliyetlerinin yanı sıra, geleneksel aile fonksiyonları da aileden koparıldı. Bu bağlamda geleneksel toplum yapısında siyasal, ekonomik ve kültürel yaşamın merkezi olan ailenin bu işlevleri, modern toplumda farklılaşmıştır. Bu durumda feodalitenin kamusal-özel alan ayırımıyla doğrudan ilgisi yoktur.
Yorumlar
- 0 Yorum