Dış Ticarette Risk Yönetimi Ve Sigortacılık Deneme Sınavı Sorusu #1312577

“Azami iyi niyet” hem sigorta ettiren/sigortalı hem de sigortacı açısından gerekli olmakla birlikte, uygulamada, daha çok sigorta ettireni/sigortalıyı ilgilendiren bir yükümlülük olarak ortaya çıkar. Bunun sebebi aşağıdaki maddelerden hangisi veya hangilerinde doğru olarak verilmiştir?

  1. Sigortalı/sigorta ettiren yada teklif sahibi, sigorta konusuyla ilgili hususları en iyi bilen veya bildiği varsayılan kimsedir.
  2. Sigortacının bilgisi ise, sadece sigortalı veya teklif sahibinin kendisine aktardıkları ile sınırlıdır.
  3. Sigortacı, sigortalının ihmalinden doğmuş olsa dahi, meydana gelebilecek/gelmiş hasarı karşılamak ile mükelleftir.


Yalnız III

I ve II

I ve III

II ve III

I, II ve III


Yanıt Açıklaması:

Sigortalı/sigorta ettiren ya da teklif sahibi, sigorta konusuyla ilgili hususları en iyi bilen veya bildiği varsayılan kimsedir. Sigortacının bilgisi ise, sadece sigortalı veya teklif sahibinin kendisine aktardıkları ile sınırlıdır. Verilen bilgi, tedbirli bir sigortacının sigorta teminatı verip vermeme kararında etkili olabilecek bütün noktaları içermelidir. Şunu da belirtmek gerekir ki, sigortacının kendi olanaklarıyla elde edeceği bilgiler, sigortalı ya da teklif sahibi tarafından verilenleri tamamlayıcı nitelikte olacaktır. Dolayısıyla maddelere baktığımızda görmekteyiz ki Madde I ve II belirtilen açıklamalardan dolayı “azami iyi niyet” ilkesinin daha çok sigorta ettireni/sigortalıyı ilgilendiren bir husus olduğu görülmektedir. Bununla birlikte Madde III’ün belirttiği gibi sigortalı, genellikle, sigorta konusu üzerinde, sürekli bir denetim olanağına ve özel koşul ya da yükümlülük söz konusu olmadıkça, dilediği biçimde tasarruf ve kullanım hakkına sahiptir. Sigortacı ise, sigortalının ihmalinden doğmuş olsa bile hasarı karşılamak durumundadır. Dolayısıyla “azami iyi niyet” gösterilmediği takdirde sigortacı/sigorta edenin aleyhine suistimaller oluşabilir.

Yorumlar
  • 0 Yorum