Dünya Ekonomisi Deneme Sınavı Sorusu #1255089
Aşağıdakilerden hangisi 1980’li yıllarla birlikte Latin Amerika ülkelerindeki ekonomik gerileyişin sebepleri arasında yer almaz?
İthalata bağımlılık |
Batılı para ve finans kuruluşlarından alınan krediler |
Yabancı sermayenin kaçması |
Bürokrasiye ve askerî kuvvetlere yeterince kaynak ayrılmaması |
Eğitilmiş personel eksikliği |
1945 ve 1980 arasındaki yıllarda yabancı sermayenin de etkisi ile bölge ekonomik anlamda çarpıcı bir gelişme yaşamıştır. Ancak 1980’li yıllarla birlikte bu süreç tersine dönmüştür. Bu gerileyişin sebeplerini aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür (Kennedy,
1995, s. 263-268). İlk olarak ithal ikameci sanayileşme politikası benimsenmiş ve korumacı tedbirlere başvurulmuştur. Böylece kurulan sanayilerin uluslararası rekabet gücü kazanmasının gerekleri ihmal edilmiştir. Ayrıca ileri teknolojiyi kurmanın güçlüklerine bağlı olarak, bu tür sanayiler kurulamamış ve ithalata bağımlılık devam etmiştir. Bunun dışında ihracat gelirleri ithalat giderlerini karşılayabilecek düzeye ulaşamamıştır. İkinci olarak gevşek mali politikalar uygulanmış ve dış borçlara giderek daha bağımlı hâle gelinmiştir. Altyapı yatırımları yanında, KİT’lere (Kamu İktisadi Teşebbüslerine), bürokrasiye ve askerî kuvvetlere gerektiğinden fazla kaynak ayrılmış ve harcama yapılmıştır. Bu harcamalar ya para basılarak ya da özellikle ABD bankaları olmak üzere Batılı para ve finans kuruluşlarından alınan kredilerle karşılanmıştır. Sonuçta kamunun borçları yükselirken enflasyon dizginlenemez hâle gelmiştir. Enflasyonist ortamda tasarruf oranını yükseltme düşüncesinin anlamı kalmamıştır. Latin Amerika dünyanın en borçlu bölgesi hâline gelmiştir. Sermayeye en fazla ihtiyaç duyulan dönemde sermaye dışarı kaçmış, yabancı kaynaklar kurumuştur. 1980’li yıllar bölge için tam bir fakirleşme anlamına gelmektedir. Birkaç istisna dışında pek çok ülkede kişi başına gelir azalmıştır. Bölgenin finans problemlerinin uluslararası banka sistemini iflas ettireceğinden bile korkulmuştur. Tüm bunlar ülkeler içindeki sosyal hareketleri arttırmış, liderler mülk sahiplerinden, halktan, işsizlerden, gerillalardan gelen taleplerin baskısı altında kalmışlardır. Yolsuzluğa bulaşmış bürokratların engellemelerine, eğitilmiş personel yokluğundan kaynaklanan güçlükler de eklenmiştir. Eğitim kurumları kaynak yetersizliğinden işlemez hâle gelmiştir. Ülke yönetimleri halk üzerinde kontrolü zorlukla sağlamaktadır. Latin Amerika bir yandan bu tür ekonomik güçlüklerle boğuşurken bir yandan da demokratik değişimi gerçekleştirme çabası içine girmiştir. Ekonomik güçlüklerin şiddeti bu çabaları da belirsiz kılmaktadır
Yorumlar
- 0 Yorum