Dünya Ekonomisi Deneme Sınavı Sorusu #1271853

Aşağıdakilerden hangisi ULUS DEVLETLERİN VARLIĞINI KORUYAN GEREKÇELER'den biridir?


Küreselleşme etkin üretimin elde edilmesini sağlamaktadır. Ancak üretilenlerin ülkeler arasında nasıl dağıtılacağı konusunda bir çözümü bulunmamaktadır, insanların sosyal
güvenliği ne olacak, çocuklar, özürlüler, yaşlılar ve iş bulamayanlar, çalışamayanlar nasıl
yaşayacak sorularına cevap verememektedir.

Ülke halklarının
sosyal güvenliği ulus devletlerin sorumluluğundadır.

Çocuklara ülkelerinin dilini, tarihini, kültürünü kim öğretecektir.

Küreselleşmenin ekonomik felsefesi olarak ortaya çıkan Chicago ekolu ya da moneter
ekonomi veya Reganizm atcherizm denilen yeni liberalizmin, dünya kapitalizminin sık
sık karşılaştığı krizleri önlemekte başarısız kaldığı bütün dünyanın kabul ettiği bir gerçektir.

Hepsi


Yanıt Açıklaması:

ULUS DEVLETLERİN VARLIĞINI KORUYAN GEREKÇELER
Küreselleşme ulus devletlerin varlığını gerçekten de tehdit etmektedir. Ancak soruna, küreselleşme insanların hangi sorunlarını çözüyor, hangilerini çözemiyor diye baktığımızda
ulus devletlerin daha uzun süre varlıklarını koruyabileceklerinin gerekçeleri açığa çıkmaktadır (Kongar, 2001, s. 145-152).

arasında nasıl dağıtılacağı konusunda bir çözümü bulunmamaktadır, insanların sosyal
güvenliği ne olacak, çocuklar, özürlüler, yaşlılar ve iş bulamayanlar, çalışamayanlar nasıl
yaşayacak sorularına cevap verememektedir. Öncelikle küreselleşme sosyal güvenlik ve
refah sorununu çözemediği için ulus devlete ihtiyaç devam etmektedir. Ülke halklarının
sosyal güvenliği ulus devletlerin sorumluluğundadır. Ancak burada sözü edilen ulus devlet, sosyal ulus devlettir. Çünkü liberal devlet anlayışı sosyal güvenlikle ilgilenmemekte ve
piyasa mekanizmalarının bütün soruları çözeceğine inanmaktadır.
İkinci olarak vatandaş yetiştirme kimin sorumluluğunda olacaktır. Çocuklara ülkelerinin dilini, tarihini, kültürünü kim öğretecektir. Küreselleşme bu işleri yerine getirmemektedir. Dil olarak İngilizce ve Amerikancayı kullanmaktadır. Eğitim açısından da ulus
devletlerin varlığının devam etmesi gerekmektedir.
Üçüncü olarak ülkeler arası toprak ve savunma sorunları hâlâ devam etmektedir. Ne
bir dünya örgütü ne de dünyanın jandarmalığına soyunmuş Amerika Birleşik Devletleri
öteki ülkelerin stratejik sorunlarını, güvenlik problemlerini çözebilmektedir. Ülkeler arası
problemlerin barışçı yollarla çözülmesi herkesin arzusudur. Ancak yakın gelecekte böyle
çözümlerin gerçekleşebileceği pek umut edilmemektedir. Sadece bu durum bile ulus devletlerin varlığını uzun süre sürdüreceklerinin en belirgin kanıtıdır.
Küreselleşmenin ekonomik felsefesi olarak ortaya çıkan Chicago ekolu ya da moneter
ekonomi veya Reganizm atcherizm denilen yeni liberalizmin, dünya kapitalizminin sık
sık karşılaştığı krizleri önlemekte başarısız kaldığı bütün dünyanın kabul ettiği bir gerçektir. IMF’nin bu felsefe doğrultusunda özellikle borçlu ülkelere önerdiği özelleştirme, devletin küçültülmesi, tahkim gibi politikalar sorunların çözümüne yardımcı olamamaktadır.
Krizlerin aşılmasında çeşitli müdahalelerin gerektiğinin ortaya çıkması Yeni Keynesci politikaları gündeme getirmektedir. Yeni Keynesci politikalar ise kaçınılmaz
olarak ulus devlet modeli çerçevesinde uygulanabilmektedir. Liberalizmin dünya ekonomik krizlerini önlemekteki başarısızlığı, ulus devlet modeli çerçevesinde ekonomik
birimlerin önemini arttırmaktadır.
11 Eylül terörü, şarbon olayı, biyolojik ve kimyasal savaş tehdidi, denetlenemez bireysel terörün boyutları konusunda tüm dünyayı alarma geçirmiştir. Bu tür faaliyetleri
denetim altına almak için ulus devletlerin şimdi olduğundan daha güçlü kılınması ve aralarındaki iş birliğinin arttırılması gereği ortaya çıkmıştır.

Yorumlar
  • 0 Yorum