Kriminoloji Deneme Sınavı Sorusu #1135792

Aşağıdakilerden hangisi kriminoloji tarihindeki klasik ekol(okul)ün özellikleri dışında kalır?


Failin suç işlemek konusundaki kararını etkileyen yegane faktörler failin hür iradesi ve hedonist dürtüleridir.

İnsanın doğuştan getirdiği bir kalıtsal suçluluk temayülü vardır.

Suçluluğun nedenlerine pek alaka gösterilmez.

Büyük ölçüde keyfi ve acımasız cezalandırma biçimlerine karşı bir tepki hareketidir.

Bu okul ve izah tarzları feodal toplumdan sanayi toplumuna evrimin ürünleridir.


Yanıt Açıklaması:

Aydınlanmanın insan tasavvuru klasik okulun suçlu tarifini de büyük ölçüde etkile- miştir. Aydınlanma düşüncesine göre tüm insanlar hür ve eşittir. Daha da önemlisi insan artık bireydir. Bu birey rasyoneldir ve kararlarını bağımsız olarak verebilmektedir. İşte klasik okul taraftarları buradan hareketle suçluluğu tarif etmiştir. Bu anlayışa göre herkes cezayı müstelzim bir fiili işleyebilir ve failin suç işlemek konusundaki kararını hür iradesinin ve hedonist dürtülerinin dışında hiçbir fak- tör etkilemez. Bir başka deyişle insanın doğuştan getirdiği kalıtsal bir suçluluk temayülü bu görüşe göre mevcut değildir. Böylece suç işlenmesinde faili esas alan ve suçun işlenmesini failin hür iradesi dışında nedenlere bağlayan görüşler açıkça reddedilmiştir. Buradan da anlaşılacağı gibi klasik okulun odağında bizatihi fail yer almamakta ve suçluluğun nedenleri konusuna pek alaka gösterilmemektedir.

Genel olarak bu okullar ve izah tarzları feodal toplumdan sanayi toplumuna geçişin ürünleridir. Avrupa’da feodal toplumda refah ve güç belli ailelerin elinde toplanmıştı. Bu toplumda düzen, gelenekler ve sert bir adalet sistemi üzerine bina edilmişti. Bu sistem daha aristokrat temelli bir sistemdi ve merkezinde yetkiyi Tanrı’dan aldığına inanılan krallar ve kraliçeler yer alıyordu. Monarşi ve aristokrasi sınıfının otoritesi ilk defa 1776 senesinde Amerikan İhtilali ve sonrasında etkileri tüm Avrupa’ya hızla yayılan 1789 Fransız İhtilali ile önemli ölçüde sarsıldı. Yok- sullar üzerinde feodal dönemin egemenlik anlayışı, bu sosyal sınıf mensuplarının hızla şehre göç edip, fabrika işçisi olmaya başlamalarıyla değişti. S¸ehirde artan nüfusun hukuki olarak yönetilmesi ihtiyacı doğdu. Bir bakıma klasik okul ve Aydınlanma teorisyenlerinin görüşlerinin benimsenmesi bu sosyal ihtiyaçlara cevap verilmesi ihtiyacına dayanıyordu.

Feodal dönemde, cezalandırmanın sembolik yönü ağır basıyordu. Suçlu bulunan kişiler toplumun önünde kanlı ve cani infaz biçimleriyle ceza- landırılıyordu. 17. ve 18. yüzyıllar boyunca verilen cezalar ve bu cezaların infazı bugünün ölçüleriyle barbarlık olarak görülebilir. El yakma ve suçlunun bağlanarak ve suya daldırılarak cezalandırıldığı sandalye çok sık olmasa da uygulanan cezalardandı. Toplum önünde cezalandırılan kişinin bir yere bağlanarak kırbaçlanması ise sık uygulanan ceza- lardandı. 18. yüzyılda ortaya çıkan klasik düşünce büyük ölçüde keyfi ve acımasız cezalandırma biçimlerine karşı bir tepki hareketidir.

Dolayısıyla cevap B'dir.

Yorumlar
  • 0 Yorum