Kurum Kültürü Deneme Sınavı Sorusu #1251733
Yöneticiler, rekabet avantajı fırsatını elden kaçırmamak için hangi kavrama önem vermişlerdir?
Kurumsal İtibar, |
Tüketici Davranışı, |
Pazar Payları, |
Sosyal Medya, |
Kurumsal Kimlik, |
Acımasız piyasa koşulları nedeniyle yaşanan yoğun rekabet, teknoloji sayesinde iyi bir markanın gün geçmeden taklit edilmesi, kişiler, markalar ve kurumlar hakkındaki herhangi bir söylentinin sosyal medyada çığ gibi büyüyerek akla hayale gelmeyecek kişilere ulaşabilmesi, tüketicilerin tercihlerindeki irrasyonellik, paydaşlarla güven temelinde kurulan duygusal bağın her şeyin üstünde olması içinde bulunduğumuz çağı şirketler açısından özetler niteliktedir. Kurumsal itibar 1980’li yılların sonlarından itibaren kurumların gündeminde yer etmeye başlamış ancak her geçen gün daha da zorlaşan pazar koşulları neticesinde yöneticilerin rekabet avantajı fırsatını elden kaçırmamak adına kavramın daha değerli hâle gelmesi söz konusu olmuştur.
Kuruma dair tüm sosyal paydaşların algı ve izlenimleri kurumsal itibarı oluşturur. Ancak kurumsal itibar bir anda oluşmaz. Zaman, emek, özen isteyen bir süreci kapsar. Diğer taraftan artık paydaşların kurum hakkında bilgi sahibi olacakları materyaller sadece logo, mağaza, web sitesi ile sınırlı değildir. İletişim teknolojilerindeki gelişme kurumların haklarındaki bilgi akışının kontrolünü kaybetmelerine neden olmuştur.
Kurum kimliği ile vücut bulan kurum kültürünü çalışanların yüzlerinde, işlerin yapılış biçimlerinde, yönetim kurulu başkanının (CEO) çalışanlara yaklaşımında vb. pek çok vesileyle görmek mümkündür. Kurumsal kültür, kimlik, imaj ve itibar paydaşlara kurumu anlatmada etkili aktörlerdir. Kurum kimliğinin kültüre ve iletişime yansımaları hem kurum imajını hem de daha uzun vadede kurumsal itibarını etkisi altına almaktadır. Dolayısıyla tüketicilerin, paydaşların kurumla doğrudan ya da dolaylı olarak kurdukları “her temas iz bırakmakta”dır. Kültür, kimlik, iletişim, marka, imaj ve itibar kurumlar açısından önemli kavramlar olmakla beraber, birbirleriyle yakın ilişki içindedir ve çoğu zaman da eş anlamda kullanılmaktadırlar (özellikle imaj ve itibar). Hepsinin ortak amacı tüketicilerde ve sosyal paydaşlarda da olumlu bir izlenim yaratarak güvenilen, beğenilen, yaptıklarının arkasında duran, her kesim tarafından tercih edilen, topluma değer katan bir kurum itibarı oluşturmaktır. Önceden sadece paydaşların beklentilerini karşılamak yeterliyken şimdilerde paydaşlarla beraber toplumun beklentilerini karşılayan ve çıkarlarını koruyan faaliyetler takdir görmektedir.
Yorumlar
- 0 Yorum