Yanıt Açıklaması: Orta Doğu'da patlak veren son olayların Moskova'nın bölgedeki varlığına zarar vermeyeceği ve hatta bölgedeki kısa dönemli istikrarsızlığın Rusya'nın çıkarma olacağı beklenmiştir. Çünkü bölgede gelişen bu olumsuz olaylar nedeniyle dünya petrol ve enerji fiyatlarında bir yükselme olacağı ve bunun da dünyanın önde gelen petrol ve doğal gaz ihracatçısı Rusya için kısa vadede daha fazla gelir elde etme imkânı doğuracağı öngörülmüştür. Fakat Rusya bu gelişmelere hazırlıksız yakalanmıştır. Bunun neticesinde Rusya, bölgede gelişen ilk olaylar karşısında "bekle ye gör" politikası takip etmiştir. Kremlin ilk başta Tunus, Libya ve Mısır'da patlak veren hadiselere sessiz kalmıştır. Gelişmelere hazırlıksız yakalan Rusya'daki politik çevreler, olaylara nasıl tepki verecekleri konusunda karmaşa ve ikilem yaşamıştır. Kuşkusuz Moskova, Libya'dan sonra diğer bir önemli müttefiki olan Suriye'yi de kaybetmek istememektedir. Suriye'nin Rusya için Orta Doğu ve Akdeniz'e açılan bir kapı niteliğinde olması bu ülkenin konumunu Libya'dan da önemli kılmaktadır. Rusya'nın Suriye'de mevcut rejimle kurduğu iyi ilişkiler sayesinde elde ettiği ticari ve askerî çıkarları bulunmaktadır. Kremlin ülkede yaşanacak bir rejim deği- sikliği ile bu çıkarlarını kaybetmek istememektedir. Ayrıca Tartus deniz üssünün Rusya Donanması için Akdeniz'de askerî olarak stratejik önemi bulunmaktadır, Rusya bu üssün kontrolünü de kaybetmek istememektedir, Rusya açıktan Esad rejimine destek vermekte ve Suriye yönetiminin kendi halkına karşı işlediği zulmü haklı gerekçelerle yaptığını iddia etmektedir.