Özel Güvenlik Hukuku 2 Deneme Sınavı Sorusu #1059964

5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun 19. maddesi birinci fıkrasının b bendinde düzenlenen faaliyet izni almadan özel güvenlik faaliyetinde bulunmak, özel güvenlik izni almadan özel güvenlik birimi oluşturmak ve izin almadan özel güvenlik eğitimi vermek suçu hakkında aşağıdaki önermelerden hangisi yanlıştır?


Mağdur toplumu oluşturan herkestir.

Adli para cezası hapis cezasından daha yüksektir.

Söz konusu fıkrada seçimlik hareketli bir suç vardır.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.

Aynı fıkra kapsamında düzenlenen farklı suçlar söz konusudur.


Yanıt Açıklaması:

Kanunun 19. maddesinin birinci fıkrasının “b” bendine göre; “Bu Kanunun 5’inci maddesinde belirtilen faaliyet iznini almadan özel güvenlik faaliyetinde bulunan şirketlerin kurucu ve yöneticilerine, bu Kanunun 3’üncü maddesinde belirtilen izni almadan özel güvenlik birimi oluşturan kurum ve kuruluşların yöneticileri, bu Kanunun 14’üncü maddesinde belirtilen izni almadan özel güvenlik eğitimi veren kurum ve kuruluşların yöneticileri, üç aydan bir yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Bu şekilde cezalandırılan kişiler, özel güvenlik şirketlerinde ve özel güvenlik eğitimi veren kurumlarda kurucu ve yönetici olamazlar.”

Bu fıkrada seçimlik hareketli bir suç değil, aynı fıkra kapsamında düzenlenen farklı suçlar söz konusudur. Bu suçlar; faaliyet izni alınmaksızın özel güvenlik faaliyetinde bulunmak, özel güvenlik izni almaksızın özel güvenlik birimi oluşturmak ve izin almaksızın özel güvenlik eğitimi vermekten ibarettir.

Bu suçların mağduru toplumu oluşturan herkestir. Suçlar, ancak kasten işlenebilir. Suçun oluşumu bakımından olası kast yeterlidir. Suçların karşılığı olarak bir yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası öngörülmüşür. Kanun koyucu maddede yaptırım altına alınan fiillerin ekonomik çıkar amacıyla işlendiğini göz önünde bulundurarak adli para cezasını hapis cezasına nazaran yüksek belirlemiştir. Suçlar karşılığında tayin edilecek hapis cezası her halükarda kısa süreli olacaktır. (TCK m. 49/2). Dolayısıyla bu cezanın seçenek yaptırımlara çevrilebilmesi mümkündür. Yine suç faili hakkında hükmedilecek olan hapis cezasına mahkûmiyet açısından, şartların bulunması hâlinde CMK’nin 231. maddesinin beşinci fıkrasına göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Söz konusu hapis cezasının TCK’nin 51. maddesi uyarınca ertelenmesi de mümkündür. Adli para cezasının infazı ise 5275 sayılı Kanunun 106. maddesine göre yapılacaktır.

Yorumlar
  • 0 Yorum