Sendikacılık Deneme Sınavı Sorusu #1071407

I. Ulusal çıkarların bütün sosyal sınıf­ların iş birliği ile sağlanabileceğine inanan ve İzmir İktisat Kongresi’nde İstanbul işçilerini temsil eden İstanbul Umum Amele Birliği kurulmuştur.

II. Devletin endüstri ilişkileri sistemindeki rolünün artması, tüm işçileri kapsayacak genel bir iş kanunu gereksinimini ortaya çıkarmıştır.

III. Modern anlamda bir işçi sınıfının oluşum sürecinde ilk adımlar atılmıştır. 

Yukarıda özellikleri verilen durumlar/olaylar sendikacılığın tarihsel gelişiminde hangi dönemlere aittir?


1946-1960 dönemi

1960-1980 dönemi

1923-1946 dönemi 

1980 sonrası dönem 

1902-1920 dönemi


Yanıt Açıklaması:

1923 yılında ulusal çıkarların bütün sosyal sınıf­ların iş birliği ile sağlanabileceğine inanan ve İzmir İktisat Kongresi’nde İstanbul işçilerini temsil eden İstanbul Umum Amele Birliği kurulmuştur İstanbul Umum Amele Birliği, İzmir İktisat kongresi sonrası Türkiye Umum Amele Birliği’ne dönüşmüş, böylelikle cumhuriyetin ilanından iki gün önce ulusal düzeyde ilk üst örgüt oluşturulmuştur. Devlet bu dönemde hem ekonomik hayatı düzenleyen bir güç olarak hem de işveren olarak önem kazanmıştır. Bir başka ifadeyle, devletin yalnızca kamu müdahalesinin bir aracı değil, aynı zamanda en büyük işverenlerden biri hâline gelmesi ile birlikte, endüstri ilişkileri sisteminin üç aktöründen ikisini devlet oluşturmuştur. Devletin endüstri ilişkileri sistemindeki rolünün artması, tüm işçileri kapsayacak genel bir iş kanunu gereksinimini ortaya çıkarmıştır.
1924 yılından itibaren hazırlanan çeşitli kanun tasarıları sonucunda 1936 yılında ilk
iş kanunu olan 3008 sayılı İş Kanunu kabul edilmiş ve 1937 yılında yürürlüğe girmiş;
1945 yılında Çalışma Bakanlığı ve İşçi Sigortaları Kurumu ile 1946 yılında İş ve İşçi
Bulma Kurumu’nun kurulmasıyla da gerçek anlamda işlerlik kazanmıştır. 30 yıl yürürlükte kalan 3008 sayılı Kanun, o tarihe kadar ülkemizde ilk kez
sistematik olarak ele alınan ve zamanın koşullarına göre bazı ileri standartlar getiren bir iş kanunudur. Ancak kanun, fikir işçilerini, başta tarım olmak üzere bazı faaliyet alanlarını ve 10 işçiden daha az işçi çalıştıran işyerlerini kapsamı dışında tutarak sınırlı bir işçi grubu için düzenlemeler getirmiştir. Kanun, bireysel iş ilişkilerinin yanı sıra toplu iş ilişkilerine ilişkin bazı düzenlemeler de getirerek emek ve sermaye arasındaki mücadele imkânlarını ortadan kaldırmıştır. Kanun, sendikalardan hiç bahsetmezken; grev ve lokavtı açıkça yasaklayarak, bu yasağa uymayanlara cezai ve hukuki müeyyideler getirmiştir. 

Yorumlar
  • 0 Yorum