Sanayi Devrimi’yle ortaya çıkan Avrupa’nın sosyal yapısındaki değişim, kaçınılmaz olarak tarıma dayalı sosyo-ekonomik yapının egemen güçlerini siyasal ve ekonomik olarak bir gerilemeyle karşı karşıya bıraktı. Yani, büyük toprak mülkiyetine (feodalizme) dayalı yapının çöküşü hızlanıp, sermayeye dayalı yeni bir üretim biçiminin (kapitalizmin) güçlenmesi sonucunda toprak sahibi aristokrasi ile Kilise’nin gücü zayıflamakta, yeni doğan Burjuvazi ise kuvvetlenmekteydi. Bunun siyasi anlamı şuydu: Siyasi gücü ellerinde tuta gelen asillerin ve Kilise’nin yerini bu alanda da Burjuvazi almaya başlayacaktı. XIX. yüzyılın insanı “cennetin yeryüzünde aranabileceğine” ve reformların kendi isteğiyle (baskısıyla) gerçekleşebileceğine inanç duymaktadır. Bunun siyasi anlamı ise, demokrasi yolunda duyulan özlemlerin güçlenmesiydi. Doğru cevap A seçeneğidir.