Eski toplumsal hareketler, toplumsal sorunlara, ekonomik krize ve modernleşmeye tepki olarak ortaya çıkan bir olgudur. “Yeni” toplumsal hareketler ise, sosyal ve ekonomik bir çöküşün yansıması değildir; küreselleşme ve onun yarattığı siyasal-toplumsal alanlardaki değişmeler sonucunda post-endüstriyel toplumlarda ortaya çıkan bir olgudur. Önceki anlayışta görülen ekonomik çıkarlar, toplumsal güvenlik gibi sorunlar yerini barış, çevre, insan hakları gibi bütün toplumu ilgilendiren konulara bırakmıştır. Bu yüzden, barış hareketi, lezbiyen hareketi, ekoloji hareketi ve hippi hareketi değer temelli ve farklılık anlayışına dayalı olduğu için yeni toplumsal hareketlerdendir. Birinci dalga kadın hareketi ise, ekonomik çıkarlar, toplumsal güvenlik gibi sorunlar üzerine eğildiği için eski toplumsal hareketlerdendir.