Kültür, insanların karşı karşıya kaldığı sorunları çözmede her aşamada daha önce denenmiş ve doğrulanmış yöntemler sunmak yoluyla düzen, yönlendirme ve rehberlik sağlayarak fizyolojik, kişisel ve toplumsal ihtiyaçları karşılar. İnsanların doğuştan sahip oldukları fiziksel özelliklerin (ten rengi, saç rengi, göz rengi, vb.) aksine kültüre doğuştan sahip olunmaz ancak öğrenilir. Bir değerin ya da belirli bir günlük hayat pratiğinin kültürün bir parçası olarak kabul edilebilmesi için toplumun büyük bir kısmı tarafından paylaşılıyor olması gereklidir. İnançların, değerlerin gelenek ve göreneklerin toplumun yeni üyelerine aktarılması kültürlenmenin, yani kültürün öğrenilmesinin ilk aşamasıdır. Kültürün ihtiyaçlara cevap verme işlevini sürdürmek için toplum açısından en iyi sonucu verecek şekilde sürekli olarak değişim geçirir, yani evrilir. Dolayısıyla kültür statik değil dinamiktir.