Tüketici Hukuku Deneme Sınavı Sorusu #1111217

Tüketici kredisi sözleşmesinin hukuki niteliği ile ilgili aşağıdaki önermelerden hangisi doğrudur?


Tüketici kredisi sözleşmesi üretici veya satıcı ile tüketici arasında yapılır.

Tüketici kredisi sözleşmesi tek tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir.

Satım ya da hizmet sözleşmesi kredi kuruluşu yani kredi veren ile tüketici arasında akdedilir.

Tüketici kredisi sözleşmesi isimsiz bir sözleşmedir.

Tüketici kredisi sözleşmesi rızai bir sözleşmedir.


Yanıt Açıklaması:

Günümüzde modern anlamda tüketici kredisinin ulaştığı en son safhada üçlü ilişki çerçevesinde verilen kredi türünü tüketici kredisi olarak kabul etmemiz mümkündür. Bu kredilendirme sisteminde tüketicinin, satıcı tarafından değil üçüncü bir kişi –kredi veren, yani banka, özel finans kuruluşu ve finansman şirketi- tarafından kredilendirilmesi söz konusudur. Genellikle kredi kuruluşu, kredi veren olarak adlandırılan banka, özel finans kuruluşu veya finansman şirketi, tüketiciye kredi açarak onun peşin paraya sahip olmasını ve bu parayı kullanarak mal veya hizmet satın almasını sağlamaktadır. Belirtilen bu tür kredi, tüketici kredisinin en önemli türlerinden biri olmakla beraber, tüketici kredileri farklı görünümlerde de karşımıza çıkabilmektedir. Üçlü işlemlerde en ayırt edici özellik, tüketici kredisi sözleşmesinin kredi kuruluşu yani kredi veren ve tüketici arasında yapılmasıdır. Satım ya da hizmet sözleşmesi ise üretici veya satıcı ile tüketici arasında akdedilmektedir. 

Tüketici kredisi sözleşmesi, TKHK’nun 1995 yılında yürürlüğe girmesinden önce ne Borçlar Kanunu ne de başka bir kanunla düzenlenmediği için isimsiz (atipik) sözleşme olarak nitelendirilmekteydi. Ancak 4077 sayılı TKHK’nun 10’ncu maddesi ile ardından 6502 sayılı TKHK’un 22-31 inci maddeleri ile tüketici kredisinin düzenlenmiş olması, artık tüketici kredisi sözleşmesini isimsiz sözleşme olmaktan çıkarmıştır. Tüketici kredisi, TKHK’da ismen zikredilmiş, özellikle uygulamada tüketiciler açısından sorun yaratan yönleri kısmen düzeltilmeye çalışılmıştır. Belirtilen bu nedenlerden dolayı tüketici kredisi sözleşmesinin isimsiz sözleşme olma özelliği kalmamıştır. 

Tüketici kredisi sözleşmesi rızai ve tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Bazı yönleri ile kredi açma sözleşmesine benzer iken bazı yönleri ile de ödünç sözleşmesi ile benzeşmektedir. Ancak tam anlamı ile tüketici kredisi sözleşmesini ödünç veya kredi açma sözleşmesi olarak nitelendirmek mümkün değildir. TKHK’nun yürürlüğe girmesi ve Kanunda ismen zikredilmesi nedeniyle artık tüketici kredisi sözleşmesini kendine özgü yapısı olan sözleşme olarak adlandırmak yerine isimli ve bağımsız bir sözleşme olarak nitelendirmek yerinde olacaktır. TKHK’da tüketici kredisi sözleşmesinin bütün unsurlarının saptanmadığı gerçeğinden hareketle, tüketici kredilerine öncelikle TKHK’nun uygulanacağı, eksik ve yetersiz kalan yerler bakımından da sözleşmenin bünyesine uygun düştüğü oranda Borçlar Kanununun ödünç sözleşmesine ait hükümlerinin örnekseme yolu ile uygulanacağı belirtilebilir. Özellikle yeni TKHK ile daha geniş bir düzenlemeye kavuşmuş olduğu da vurgulanmalıdır. 

Yorumlar
  • 0 Yorum