Uluslararası Ticaret Hukuku Deneme Sınavı Sorusu #1266524
Antlaşma çerçevesinde sözleşmeden dönmenin hukuki sonuçları hakkında aşağıdaki teorilerden hangisinin benimsendiği belirtilmektedir?
Dönüşüm teorisi |
Klasik dönme teorisi |
Kanuni borç ilişkisi teorisi |
Ayni etkili dönme teorisi |
Haksız dönme teorisi |
Dönmenin, sözleşme üzerindeki etkileri ve dönme beyanı sonrasında tarafların yerine getirmiş oldukları edimleri iade yükümlülüğünün nasıl bir talep oluşturduğu tartışmalı bir konudur. Türk-İsviçre hukukunda bu konu ile ilgili dört teori ileri sürülmektedir. Bunlar, “klasik dönme teorisi”, “kanûnî borç ilişkisi teorisi”, “aynî etkili dönme teorisi” ve “dönüşüm teorisi (yeni dönme teorisi)”dir. Türk-İsviçre hukukunda son zamanlarda giderek ağırlık kazanan teori dönüşüm teorisidir. Bu teoriye göre, sözleşmeden dönülmesiyle birlikte sözleşme ortadan kalkmaz, sadece sözleşmenin içeriği değişir. Böylece daha önce ifa edilen edimlerin iadesi konusunda taraflar arasında bir tasfiye ilişkisi kurulur. CISG m. 81 ile 84 hükümleri arasında dönmenin sonuçları düzenlenmektedir. Her ne kadar bu hükümlerde, açık bir şeklide, dönmenin satım sözleşmesi üzerindeki etkileri, dönmenin beraberinde getirdiği tasfiye ilişkisi ve bunun tazminat rejimi ile bağlantısı
hükme bağlanmış ise de, bazı konular yine de cevapsız kalmıştır. CISG m. 81/1’den açıkça anlaşıldığı üzere, Antlaşmada sözleşme geriye etkili olarak sona erdirilmek istenmemektedir. Zira dönmeye rağmen bir dizi sözleşme hükümlerinin uygulamaya devam edeceği belirtilmektedir. Böylece, tarafların eski yükümlülüklerinin yerini, ifa edilmiş olan edimleri iade etme yükümlülüğü almaktadır. Bu sebeple Antlaşmada ilk anda “dönüşüm teorisi”nin kabul edildiği söylenebilir. Ancak, karşı görüş olarak klasik dönme teorisi, yani sözleşmeden dönmenin sözleşmeyi hiç akdedilmemiş vaziyete getirdiği de savunulmaktadır. Kanaatimizce, Antlaşmanın açık hükümleri karşısında klasik dönme görüşünü kabul etmek zor gözükmektedir. Zira CISG m. 81/1’e göre sözleşmeden dönülse bile, sözleşmenin bazı hükümleri geçerliliğini devam ettirmektedir. Hâl böyle olunca, Antlaşmanın Türk-İsviçre hukukuna hâkim olan dönüşüm teorisini kabul ettiğini söylemek yanlış olmaz.
Yorumlar
- 0 Yorum