Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 70’inci maddesinin 11’inci bendi uyarınca borçlunun hâline münasip evi “ancak evin değeri fazla ise bedelinden hâline münasip bir yer alınabilecek miktarı borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılabilir.”

Kısmen haciz edilebilen gelirlerde haczi yapacak olan görevliye belli bir takdir yetkisi tanınmış bulunmaktadır. Ancak kanunda bu takdir yetkisinin nasıl kullanılacağı konusunda herhangi bir yönlendirme bulunmamaktadır.

Kanun maddesinde öngörülen oranlar kısmen haczedilebilen gelirlerin toplamına uygulanmaktadır. Sözü edilen maddenin son fıkrası uyarınca “Asgari ücreti aşmayan aylık gelirlerin onda birinden fazlası haciz olunamaz.” Fıkrada geçen aylık gelirden kasıt, Kanun’un birinci fıkrasında yer alan gelirlerin tamamıdır.

Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında’ki Kanun’un 71’inci maddesi uyarınca “Aylıklar, ödenekler, her çeşit ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama bağlı olmayan nafakalar, emeklilik aylıkları, sigorta ve emeklilik sandıkları tarafından bağlanan gelirler kısmen haciz olunabilmektedir.

Borçlunun hâline münasip tek evinde bizzat oturması zorunluluğu yoktur. Bu nedenle borçlu tek evini kiraya vermiş olsa bile eğer alacağına karşılık teminat göstermemişse haczedilemez ve borcu nedeniyle haciz yoluyla satılamaz.