Bu sorumluluklar il özel dairesine aittir. Doğru cevap B'dir.

Kritik altyapıların afet ve sabotajlara karşı korunması konusunda, ilk yönetsel düzenleme 20 Ekim 2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan “Ulusal Siber Güvenlik Çalışmalarının Yürütülmesi ve Koordinasyonuna İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı” dır.

Toplumun afet risklerinin azaltılması konusunda eğitim olanağı sağlanmalı 

2012 yılında yürürlüğe giren 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında gecekondular afet riskli yapı, gecekondu alanları ise afet riskli alan olarak ilan edilerek kentsel dönüşüm projeleri uygulanmaktadır. Cevap: B şıkkıdır.

UN HABITAT, 2010 Dünya Şehirlerinin Durumu Raporu’nda belirtildiği üzere, çok sayıda insan, tehlikeli topraklar, heyelana maruz alanlar ve taşkın ovalar üzerinde kurulmuş gecekondularda ve kaçak yerleşim yerlerinde yaşamakta ve yaşayan kişi sayısı da her yıl 25 milyon artmaktadır

Uluslararası kuruluşların güvenlik risk yönetimi yaklaşımının temelinde; risk analizleri yapılarak her bir tehdit türüne yönelik risk seviyesinin belirlenmesi hususu yer almaktadır.

Kentsel altyapı ve kentsel hizmetlerin birbiriyle bağlantıları, birbirleri üzerindeki ve kentin üzerindeki etkileri analiz edilerek, afetlerden etkilenme
düzeyleri belirlenmelidir. Daha sonra, afet risklerinin azaltılması için öncelikler belirlenmelidir. Kent yönetimleri, kentdaşların güvenilir veriye gerçek
zamanlı erişimini sağlayacak projeler gerçekleştirmelidir.
Afet risk azaltma bilgi ve deneyimleri, mevcut eğitim ve öğretim mekanizmaları, yetişkin eğitimi, mesleki eğitim ve hizmet içi eğitim mekanizmalarıyla
kentdaşlara ulaştırılmalıdır. Konuyla ilgili bilgi ve iletişim teknolojilerinden kentdaşların yararlanabilmesi için farkındalık eğitimleri verilmeli, fayda maliyet analizleri yapılarak olası afetlerden zarar görmemek için afetlere duyarlı yatırımlar teşvik edilmelidir. Kentsel afet risklerinin yönetilebilmesi için afet risk yönetişimi güçlendirilmelidir. Afetlerin kentsel altyapı ve kentsel hizmetlerin
yanı sıra özel sektör eliyle verilen hizmetleri ve özel yatırımları da etkilediği altı çizilerek vurgulanmalıdır. Sivil toplum kuruluşlarının, meslek odalarının,
sendikaların afet risklerinin azaltılması konusunda iş birliği içinde kent yönetimleri ile koordineli projeler yapması teşvik edilmelidir.

Afet Risklerinin Azaltılması Konferansı ve Hyogo Bildirgesi ile Sendai Afet Risk Azaltma Çerçevesi ulusal değil uluslararası belgelerdir. Afet risklerinin azaltılması konusu bakımından 10. Kalkınma Planı’nın en önemli özelliği, “Yaşanabilir Mekânlar, Sürdürülebilir Çevre” başlığı altında “Afet Yönetimi”ne yer verilmiş olmasıdır. Doğru cevap D’dir.

Şekil 4.2'ye göre doğru cevap C'dir.

10. Kalkınma Planın’da afet risklerini azaltmanın kalkınma politikaları açısından önemi vurgulanarak,“afet yönetiminin yasal ve kurumsal yapısının gözden geçirilmesi”, “kamu kurumları ile STK’ler arasında hızlı, etkin ve güvenli bir bilgi iletişim ve koordinasyon sisteminin
güçlendirilmesi” ve “toplumun afet risklerine karşı daha dirençli hâle getirilmesi” birer amaç olarak
ortaya konulmaktadır. 

Kentlerde afet risklerini oluşturan faktörleri yedi başlık altında toplamak mümkündür: Kent nüfusunun ve yoğunluğunun giderek artması, kent yönetiminin yetersiz kalması, kentlerin plansız şekilde kalkınması, dayanıksız ve uygunsuz yapı stoğunun bulunması, mali kaynakların toplanması, ekosistemlerin azalması, gelir seviyesi düşük olan vatandaşlar için uygun arazi bulunamamasıdır. Görüldüğü üzere gelir seviyesi yüksek olan değil düşük vatandaşlar için uygun arazi bulunamaması kentlerdeki afet risklerini oluşturan faktörlerdendir. Doğru cevap A’dır.

Elektrik kanalizasyon ve su alt yapı tesisini oluşturan öğelerdendir.

Kentsel güvenlik risklerini beş başlık altında incelemek mümkündür. Bunlar;
• Klasik güvenlik riskleri (Adi suçlar, organize suçlar, terör vb.)
• Demografik riskler (Nüfus artışı, kontrolsüz göç vb.)
• Ekonomik riskler (Enerji tesisleri, kritik alt yapı, bilgi ve iletişim kanalları)
• Toplumsal riskler (kentin sosyokültürel yapısı, yoksulluk, yoksunluk vb.)
• Diğer riskler (zayıf kent planlaması)

21. yüzyılın ilk 10 yılında (2000-2009) Afet Epidemiyolojisi Araştırma Merkezi”ne (CRED)
göre afetler sebebiyle hayatını kaybeden kişilerin %60’ının ölüm sebebi depremlerdir.

“Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı’, 18 Ağustos 2011 tarih ve 28029 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Planın amacı, “depremlerin neden olabilecekleri fiziksel, ekonomik, sosyal, çevresel ve politik zarar ve kayıpları önlemek veya etkilerini azaltmak ve depreme dirençli, güvenli, hazırlıklı ve sürdürülebilir yeni yaşam çevreleri oluşturmaktır”. Doğru yanıt B'dir.

Afet tehlikelerini 1/5000 ve daha büyük ölçekli haritalar üzerinde gösteren ve özellikle deprem tehlikesi ve risklerinin azaltılması için topoğrafya ve yerel zemin koşullarının yol açabilecek tüm tehlike ve riskleri detaylı jeolojik, jeofizik ve jeoteknik etütler sonucunda belirleyen imar planlarını yönlendiren çalışmaya mikro-bölgeleme etüdü olarak adlandırılır.

Doğa, teknoloji ve insan kaynaklı afetlerin yerleşim alanlarında yol açacağı sosyal, ekonomik, fiziki ve çevresel risklerin belirlenmesi ve değerlendirilmesi, bu riskleri giderecek ya da en aza indirecek önlemlerin alınmasının ve uygulanmasının sağlanması ve kaynak ve önceliklerin belirlenmesi amacıyla hazırlanan stratejik plan ve eylem programına kentsel risk yönetimi (İng. urban risk management) denilmektedir.

Doğru cevap C dir. Afetlerin Azaltılması Uluslararası Stratejisi (ISDR) 2000 yılında hazırlanmıştır.

AFAD tarafından üzerinde çalışılan kritik altyapı sektörleri: