Afet (İng. disaster), toplumun tamamı veya belli kesimleri için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar
doğuran, normal hayatı ve insan faaliyetlerini durduran veya kesintiye uğratan doğa, teknoloji veya
insan kaynaklı olaylar olarak kabul edilmektedir. Cevap: E şıkkıdır.

Afet: toplumsal gidişatın olağandışı bir olay sonucunda aksaması; aynı zamanda, “insan, grup ya da toplulukların kontrol edemediği, bir dış gücün etkisiyle meydana gelen trajik bir durum”dur. Afet riski: belli bir zaman dilimi içerisinde, bir sistemin, toplumun ya da halkın, tehlike, zafiyet, maruziyet ve imkân faktörlerine bağlı olmak üzere görebileceği potansiyel can kaybı, yaralanma ve mülk kaybı veya zarar görmesidir. Tehlike: yaralanma veya diğer sağlık etkileri, maddi hasar, sosyal ve ekonomik bozulma veya çevresel bozulmaya neden olabilecek bir süreç, olay veya insan faaliyetleridir. Dirençlilik: Tehlikeye maruz kalmış bir sistemin, topluluğun ya da halkın, temel yapıları ve işlevlerini risk yönetimi aracılığıyla korumak da dahil olmak üzere, maruz kaldığı tehlikeye karşı gösterdiği dirençlilik, karşı koyma, uyum sağlama, dönüşme ve iyileştirme toparlama yetenekleri” olarak tanımlanır. Zarar görebilirlik: bir kişinin, bir topluluğun, varlıkların veya sistemlerin tehlikelerin etkilerine duyarlılığını arttıran fiziksel, sosyal, ekonomik ve çevresel faktörler veya süreçler tarafından belirlenen koşullardır. Doğru cevap C’dir.

Sendai Afet Risk Azaltma Çerçevesi (2015)

Doğru cevap D dir. Riskin tanımlanması ulusal afet risk değerlendirmesi perspektifinden bakıldığında, tehlike, maruz kalma ve zarar görebilirliklerin belirlenmesi ile ilgilidir. 

Sekreterya; Kriz konusunda görevlendirilecek bir Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı’nın başkanlığında krizin cinsine göre tanımlanan yetkililerden oluşur.

Doğru cevap A şıkkıdır.

Günümüzde kentlerde yaşanan temel güvenlik sorunlarını şu şekilde özetlemek mümkündür:

• Nüfus artışı
• Kırsaldan kente aşırı göç
• Hızlı ve plansız kentleşme
• Kentsel altyapı yetersizliği
• Çarpık kentleşme, gecekondulaşma
• Yoksulluk
• Yoksunluk, kentsel yabancılaşma
• Kayıt dışı ekonomik faaliyetler
• Suç ve şiddet eğiliminde artış
• Kentin sosyal dokusunda bozulma
• Denetim yetersizliği

Yaşanan savaşlar geleneksel güvenlik anlayışının ağırlıklı olarak askerî açıdan tanımlanan bir anlayış üzerine şekillenmesinde etkili olmuştur.

Soğuk Savaş yıllarının uluslararası ortamında şekillenen klasik güvenlik anlayışında temel aktör
Devlet olmuş, bütün faaliyetler bu anlayış çerçevesinde yürütülmüştür. Soğuk Savaş sonrası yeni dönemde ise insanların mutluluğu ve refahına yönelik ortak tehlike ve riskler sıklıkla gündeme
gelmeye başlamıştır. Yeni güvenlik yaklaşımı devletin yerine insanı güvenliğin odak noktasına koymaya başlamıştır.

Sürdürülebilir kalkınma ve afetlere karşı dirençliliğin oluşturulması dört temel alanda gerçekleştirilmektedir. Bunlar siyasal ve kurumsal alan, sosyal alan, çevresel ve ekonomik alan olarak ayrılmaktadır.

Bu afetler içinde en fazla can kaybına dünya genelinde 20.000.000 kişi ile 1917 yılında yaşanan grip salgınının neden olmuştur.

Doğru sıralama B şıkkında verildiği gibi olmalıdır.

Zarar görebilirlik, bir kişinin, bir topluluğun, varlıkların veya sistemlerin tehlikelerin etkilerine duyarlılığını arttıran fiziksel, sosyal, ekonomik ve çevresel faktörler veya süreçler tarafından belirlenen koşullardır. 

6306
sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi
Hakkında Kanun kapsamında riskli yapıların
tespiti için yetki verilen kurum ve kuruluşlar şunlardır:

• Belediyeler
• Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri
• İl Özel İdareleri
• Özel Şirketler
• Üniversiteler
• Meslek Odaları

 İcra aşaması; karar verme, uygulama ile gözden geçirme ve güncelleme alt aşamalarından oluşur. Doğru cevap D’dir.

İlgili verilerin ve uygulama bilgilerinin farklı kategorideki kullanıcıların ihtiyaçları dikkate alarak geliştirilmesi, Afet risk bilgisinin örgün ve yaygın eğitim, tüm seviyelerdeki vatandaşlık eğitimi, mesleki ve hizmet içi eğitime dâhil edilmesinin sağlanması, Afet risklerinin azaltılması faaliyetlerinde, sosyal ve kültürel gereksinimler ve özellikle toplumsal cinsiyet eşitliğinin gözetilmesi, Kampanyalar, sosyal medya gibi araçlarla afet risk azaltma konusunda toplumsal farkındalığın güçlendirilmesi katılım ilkesi kapsamında yapılması gerekenler arasındadır.

AFAD, Afet ve Acil Durum Danışma Kurulu, Türkiye Afet Risklerinin Azaltılması Platformu ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, afet risklerinin azaltılmasında görevi olan merkezi idareler arasında yer alırken, İl Özel İdaresi, yerel idareler arasında bulunmaktadır. Doğru cevap B’dir.

Rezerv yapı alanı: Kanun uyarınca gerçekleştirilecek uygulamalarda yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere, Toplu Konut İdaresi Başkanlığının veya belediyelerin talebine bağlı olarak veya
resen, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenen alanları ifade eder. Gerçek veya özel hukuk tüzel kişileri Çevre ve Şehircilik Bakanlığından rezerv yapı alanı
belirlenmesi talebinde bulunabilir. Cevap: A şıkkıdır.

A seçeneği yanlıştır. Kentte yaşayan her bireyin en temel beklentisi can ve mal güvenliğinin olduğu güvenli bir yerleşim yerinde yaşamaktır. B seçeneği yanlıştır. Kentin ölçeği büyüdükçe, kentlerde yaşayan kişi sayısı artmakta, kentin kalabalıklaşması ise güvenlik risklerini beraberinde getirmektedir. C seçeneği yanlıştır. Kentsel güvenliğin polis, jandarma gibi kolluk kuvvetlerinin marifetiyle sağlanmasını öngörülmektedir. D seçeneği yanlıştır.Küreselleşmeyle birlikte kentler de küreselleşmekte, nüfusları hızla artmaktadır. Kent yaşamına yönelik artış eğilimi ise, kentsel güvenlik ile ilgili olan suç konusunun kentlerde giderek daha karmaşık ve çok boyutlu bir hâl almasına neden olmaktadır.E seçeneği doğrudur. Bugün kentlerde yaşanan güvenlik sorunları sadece suç ile sınırlı bir konu olmaktan çıkmış, gıda güvenliği, su güvenliği, enerji güvenliği, birey güvenliği vb. pek çok yeni güvenlik alanı kentlileri etkiler duruma gelmiştir . Doğru cevap E’dir.

Bu süreçte son aşama, başarılı olan bir uygulamanın diğer şehirlere politika transferi yoluyla aktarılması aşamasıdır. Bu aşama, şehirlerin pratik deneyimlerinden yararlanmak suretiyle kentsel güvenlik politikasının oluşturulmasına da imkan sağlayacaktır.