Aile Psikolojisi ve Eğitimi Final 5. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Uyum bozuklukları ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?
Stresör etkenin belirmesinden sonraki üç ay içerisinde ortaya çıkar. |
Birçok insan için yaşamın bir döneminde deneyimlenme olasılığı yüksektir. |
İşkence, tecavüz gibi travmatik olarak nitelendirilebilecek olaylardan sonra meydana gelir. |
Kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür. |
Çökkün ve ağlamaklı hal, çaresizlik ve ümitsizlik, çarpıntı, huzursuzluk, gerginlik gibi belirtileri vardır. |
Uyum bozuklukları işkence, tecavüz gibi travmatik olarak nitelendirilebilecek ve insanların sık karşılaşmadığı örseleyici olaylardan çok gündelik yaşamda karşılaşabilecek ve birçok insan için yaşamın bir döneminde deneyimlenme olasılığı yüksek, maddi kayıp, ayrılık, boşanma, sevilen bir kişinin kaybı, okul sorunları, yeni bir yere taşınma, askerlik yapma, hastaneye yatırılma, kronik bir hastalığa sahip olma, yoksulluk gibi olaylar karşısında ortaya çıkar.
2.Soru
I. Öfke II. Şok
III. Umut IV. Kaygı V. Üzüntü
Yukarıda verilenlerden hangisi ya hangileri ailenin hastalığın evrelerine göre gösterdiği ruhsal tepkilerden eve dönülen evrede görülenlerdendir?
III, IV |
I, II |
III, V |
II, IV |
I, V |
Kaygı ve umut eve dönülen ve ayakta tedavinin devam ettiği görülen ruhsal tepkilerdendir.
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi, aile içi şiddetin kadınlar üzerindeki etkilerinden değildir?
Tetikleyici olayları kontrol altına almaya çalışmak |
Daha fazla ruh sağlığı merkezlerine başvurmaktadırlar. |
Uzun vadeli planlar yaparlar. |
İçinde bulundukları koşullara duyarsızlaşırlar. |
Çoğu zaman faydasız önlemler alma çabasındadırlar. |
Şiddet gören kadınlar, maruziyeti mümkün olduğu kadar geciktirmek için çoğu zaman nafile olan önlemler alma çabasına girmektedirler. Bunun için tetikleyici olabilecek olayları kontrol altına almaya çalışmaktadırlar. Bu durum uzun veya orta vadeli planlamalar yapmak yerine kısa vadeli hatta günlük planlamalar yapmalarına, olaylara daha farklı açılardan bakamamalarına neden olmaktadır.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi travmatik olayla karşılaştırıldığında, stresör olarak tanımlanabilecek bir olayın özelliklerinden değildir?
Nadiren karşılaşılır. |
Yavaş bir şekilde gelişir. |
Dehşet duygusuna neden olmaz. |
Genellikle süreğen olaylardır. |
Ruhsal bozukluklara neden olmaz |
“Travmatik olayların stres yaratan olaylara göre kişinin veya yakınlarının bedensel ve/veya ruhsal varlığına karşı ciddi tehdit oluşturan, ani olarak gelişen ve kişide dehşet duygusu yaratan olaylar olduğu söylenebilir. Örneğin kişinin süreğen maddi zorluklar yaşaması stres kavramı ile daha iyi açıklanabilir” Bu açıklamadan da anlaşıldığı üzere stresör olaylar travmatik olaylara nazaran daha sık karşılaşılır.
5.Soru
Genel saldırganlık modeline göre; yüksek öfke düzeyine sahip kişilerde düşmanca olabilecek uyaranlara ilişkin olarak artmış seçici dikkat bulunmaktadır. Düşmanca olabilecek uyaranları çok daha kolay tanımaktadırlar.
Yukarıda açıklanan model aşağıdaki kuramlardan hangisine dayanmaktadır?
Genel saldırganlık modeline göre; yüksek öfke düzeyine sahip kişilerde düşmanca olabilecek uyaranlara ilişkin olarak artmış seçici dikkat bulunmaktadır. Düşmanca olabilecek uyaranları çok daha kolay tanımaktadırlar.
Yukarıda açıklanan model aşağıdaki kuramlardan hangisine dayanmaktadır?
Bilişsel kuram |
Davranışsal kuram |
Psikanalitik kuram |
İnsancıl kuram |
Sosyal öğrenme kuramı |
Bilişsel teorideki genel saldırganlık modeline göre; yüksek öfke düzeyine sahip kişilerde düşmanca olabilecek uyaranlara ilişkin olarak artmış seçici dikkat bulunmaktadır. Düşmanca olabilecek uyaranları çok daha kolay tanımaktadırlar. Bu insanlarda açık bir şekilde tehdit edici durumlar veya açık bir şekilde tehdit edici olmayan durumlar karşısındaki yorumlamalarda sorun yokken, öfkeli kişiler tehdit edicilikleri daha az belirgin durumları olumsuz yorumlayarak saldırgan davranışlarda bulunabilirler.
Doğru cevap A seçeneğidir.
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisi sağlıklı şekilde iletişim ve etkileşim içinde bulunmayan ailelerde bireyler arası iletişimde olması beklenen durumlardandır?
Samimi davranma |
Karşısındakini rahatsız etme |
Yüz kızartma |
Sert şekilde bakma |
Yüz buruşturma |
Samimi davranma, sağlıklı şekilde iletişim ve etkileşim içinde bulunmayan ailelerde bireyler arası iletişimde olması beklenen durumlardan değildir
7.Soru
Baş ağrısı, sırt ağrısı, bulantı vb. Belirtiler aşağıda verilen ruhsal hastalıklardan hangisinde görülmektedir?
Somatizasyon |
Obsesif Kompulsif |
Sosyal Fobi |
Alkol Bağımlılığı |
Panik Bozukluğu |
Bedenselleştirme Bozukluğu, yani somatizasyon çeşitli bedensel belirtiler ile ortaya çıkmaktadır.
8.Soru
Aşağıdakilerden hangisi ailenin "gelişimsel görevler"inden birisi değildir?
Yeni bir aile kurması |
Anne-baba olması |
Aile üyelerini koruması |
Emekliliğe uyum göstermesi |
Çocuklarını büyütüp yuvadan uçurması |
Genel olarak ailenin işlevlerini üç başlık altında toplayabiliriz. Bunlar Temel görevler, gelişimsel görevler ve kriz dönemine yönelik görevlerdir.
Gelişimsel görevler: Aile bireylerinin ruhsal ve sosyal gelişimini desteklemeye yönelik görevlerdir. O¨rneğin, ailenin gelişim evresine göre; yeni bir aile kurması, anne-baba olması, çocuklarını büyütüp yuvadan uçurması, emekliliğe uyum göstermesi gibi.
Aile üyelerinin bakımı, beslenmesi, korunması, eğitimi gibi yaşamsal gereksinimler ise temel görevler arasında yer almaktadır.
Doğru cevap C seçeneğidir.
9.Soru
Aşağıdakilerden hangisi tecavüz gibi saldırganca bir davranışın en sık görüldüğü memeli türlerinden biri değildir?
İnsan |
Orangutan |
Fok |
Şempanze |
Aslan |
Bilinen 4000 memeli türünden yalnız insanlar ve şempanzelerde erkek cinsiyete sahip üyelerin karşılıklı olarak birbirini destekleyen saldırgan koalisyonlar kurdukları bilinmektedir. Tecavüz gibi bir saldırganca davranış en sık insan, orangutan ve foklarda rastlanırken, şempanze, goril ve maymunlarda nadiren rastlanmaktadır.
10.Soru
Aşağıdakilerden hangisi psikosoyal bir süre olarak boşanmanın aşamalarından biri değildir?
Kayıp, depresyon |
Düş kırıklığı |
Aşınma |
Kopukluk |
Fiziksel ayrılık |
Psikososyal y bir süreç olarak boşanmanın süreçler şu şekildedir: Düş kırıklığı, aşınma, kopukluk, fiziksel ayrılık, yas, ikinci ergenlik ve araştırma ve sıkı çalışma aşaması. Kayıp ve depresyon ise yas süreci olarak boşanmanın aşamalarından biridir.
11.Soru
Aşağıdakilerden hangisi göçün beraberinde getirdiği sonuçlar arasında yer almaz?
Sosyal |
Kültürel |
Çevresel |
Ekonomik |
Biyolojik |
Göç, beraberinde sosyal, kültürel, çevresel, ekonomik ve politik sonuçlar doğurur.
12.Soru
Aile dinamikleri hakkında ilk çalışan kişi kimdir?
Alfred Adler |
Nathan Ackerman |
Gregory Bateson |
Sigmund Freud |
Murray Bowen |
Aile dinamikleri hakkında ilk çalışan kişi Sigmund Freud’dur.
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi olumlu aile tutumlarından biridir?
Otoriter aile tutumu |
Demokratik aile tutumu |
Aşırı koruyucu aile tutumu |
Baskıcı aile tutumu |
Aşırı hoşgörülü aile tutumu |
Demokratik aile tutumu olumlu aile tutumudur.
14.Soru
Süregen hastalığa karşı ailelerin gösterdiği uyum süreçleriyle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Hastalığın bir sonucu olarak ailede sosyal içe kapanma gelişebilir. |
Hastalık ya da hastalığın şiddeti konusunda aile üyelerinde hızlı bir kabullenme gerçekleşir. |
Aile rollerinde değişiklikler olur. Hasta birey eskiden üstlendiği kimi görevleri artık yerine getiremez. |
Ekonomik sorunlar aile için ek yükler getirecektir. |
Tedavi protokolünün özelliğine göre ailenin göstermesi gereken uyum değişebilmektedir. |
Kabullenme aile bireyleri arasında çok kolay olmaz. Biraz zaman gerekir.
15.Soru
I. Deprem
II. Savaş
III. İşkence
IV. Stres
V. Geçmiş defterleri açmak
Yukarıda verilenlerden hangisi ya da hangileri travmatik olaylar olarak nitelendirilebilir?
I, II, III |
I, II, IV |
II, III, IV, V |
I, III, V |
II, IV, V |
Deprem, savaş, doğal afetler, işkence gibi olaylar travmatik olarak nitelendirilebilir. Stres hipotetik bir kavramdır ve geçmiş defterleri açmak strese yol açabilmektedir.
16.Soru
Aile bireylerinin fiziksel, cinsel, ekonomik veya psikolojik zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanması muhtemel hareketler aşağıdaki kavramlardan hangisi ile ifade edilmektedir?
Aile bireylerinin fiziksel, cinsel, ekonomik veya psikolojik zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanması muhtemel hareketler aşağıdaki kavramlardan hangisi ile ifade edilmektedir?
Suç |
Şiddet |
İstismar |
İhmal |
Kötüye kullanım |
4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunun Uygulanması Hakkında Yönetmelik’te aile içi şiddet; aile bireylerinin fiziksel, cinsel, ekonomik veya psikolojik zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfi engellenmesini içeren, toplumsal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözel ve ekonomik her türlü davranışı ifade etmektedir.
17.Soru
Türk Ceza Kanunu’nda, çocukların cinsel istismarıyla ilgili maddede, mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması halinde verilecek ceza kaç yıldan az olamaz?
On sekiz yıl |
On iki yıl |
On yıl |
Beş yıl |
Dört yıl |
Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza on sekiz yıldan az olamaz.
18.Soru
The American Association For Marriage And Family Therapy dergisi hangi yıllar arasında kurulmuştur?
1970-1979 |
1980-1989 |
1999-2005 |
2000-2009 |
1910-1919 |
1970-1979 yılları arasında bu
alanda iki büyük dernek (The American Association For Marriage And Family Therapy ve American
Family Therapy Association) kurulmuştur.
19.Soru
Obsesif Kompulsif Bozukluk hangi tür bir hastalıktır?
Panik atak |
Takıntı hastalığı |
Bedenselleştirme |
Somatizasyon |
Fobi |
Obsesif Kompulsif Bozukluk takıntı hastalığıdır.
20.Soru
Aşağıdakilerden hangisi bir cinsel işlev bozukluğudur?
Transvestik fetişizm |
Pedofili |
Zoofili |
Prematür ejakülasyon |
Nekrofili |
Cinsel İşlev Bozuklukları:
Cinsel sorunlar, insan için sadece haz-doyum duygusunu kaybetmek, sağlayamamak anlamına gelmemektedir. Cinsel sorunlar insana kadınlığı ya da erkekliği zarar görmüş, küçük düşmüş, yetersizlik, güvensizlik, sevilmeme, istenmeme, terk edilme korkusu gibi olumsuz duygular yaşattığından dolayı önemli sıkıntı kaynağıdır. Cinsel sorunların bir kısmı cinsel hayat başladığından yani ilk cinsel deneyimin başladığı zamandan beri vardır, bir kısmı ise sonradan ortaya çıkar. Bazı cinsel sorunlar tüm cinsel aktivitelerde aynı şekilde görülürken bazıları cinsel aktiviteye göre değişir. Örneğin bir erkek eşi ile cinsel ilişki sırasında sertleşme güçlüğü yaşayabilir ancak mastürbasyon sırasında yaşamaz. Aynı şekilde sürekli birlikte olduğu eşle orgazm olmayan kadın kendi kendine orgazm olabilir. Bir cinsel sorun tatilde birden ortadan kaybolabilir ya da hiçbir sorun yokken işyerindeki gerginlik ya da eşler arası çatışmadan sonra bir cinsel sorun ortaya çıkabilir. Cinsellik iki kişi arasında yaşanan ve her ikisinin eşit oranda katılımı ve sorumluluğu altında gerçekleşen bir durumdur. Bu nedenle cinsel ilişkide yaşanan bir sorun bir kişinin sorunu olarak düşünülmez çiftin sorunu olarak kabul edilerek çiftin her iki bireyi de değerlendirilir. Her iki bireyin psikolojik durumu, birbirleri ile eş/ evlilik ilişkisi ve cinsel hayatları birbirini etkiler. Yani çiftlerden bir veya ikisinde ruhsal bir sorun varsa bu evlilik ilişkisini veya evlilik ilişkisindeki bir sorun onların ruhsal durumunu etkileyebildiği gibi ruhsal sorunlar ve evlilik sorunları cinsel hayatı etkileyebilir. Bu nedenle cinsel bir sorun olduğunda bunun çiftlerin ruhsal sorunlarından mı kaynaklandığı yoksa evlilik ilişkilerinde olan bir sorundan mı kaynaklandığı araştırılır. Bu alanlarda bir sorun saptanırsa bunları düzenlemeye yönelik müdahalelerde bulunulur. Temel sorun cinsel hayatta yaşanıyorsa her bir bireyin cinsel istek, uyarılma ve orgazm dönemlerinden hangisinde bozukluk olduğu araştırılır ve tedavi düzenlenir.
Prematür Ejakülasyon (Erken Boşalma): Erkeğin boşalma refleksi üzerinde kontrolünün olmaması demektir. Çok az cinsel uyarı ile cinsel birleşme öncesinde ya da birleşmeden hemen önce kişinin arzu ettiği zamandan önce boşalmanın olmasıdır. İlk kez cinsel ilişkide bulunan erkeklerde hızlı boşalma sıktır. Nasıl ki çocuk idrarını kontrol etmeyi zaman ve tecrübeyle öğrenirse her erkek boşalmayı geciktirmeyi deneyim kazandıkça öğrenebilir. Cinsel terapiye en iyi cevap veren erkek cinsel işlev bozukluğudur.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ