2. şahıs'a göre "können" fiilinin çekimi du kannst 'dır.

“haben” eyleminin asıl görevi yardımcı eylem olarak cümlede yer almasıdır. Ancak yardımcı eylem olan “haben” soru ve cevap cümlemizde olduğu gibi tek başına kullanıldığında yardımcı eylem konumundan çıkıp esas eylem konumuna girer. Bu durumda kendi esas anlamı “sahip olmak” olur. “haben” eyleminin çekimi şu şekildedir. “ich habe, du hast, er hat, sie hat, es hat, wir haben, ihr habt, sie(Pl) haben, Sie haben. 

Krankenschwester kelimesinin tanımlığı (Artikel’i) die‘ dir. Bu nedenle belirsiz tanımlık kullanıldığı durumlarda “die” yerine “eine” tanımlığı kullanılır. 

Düzeltici Rejim 

UC¸O¨ tarafından 25.06.1958 tarihinde kabul edilen ve 15.06.1960 tarihinde yürürlüğe giren 111 No.lu Ayrımcılık (İş ve Meslek) Sözleşmesi, bir giriş ile 14 maddeden oluşmaktadır.

Bay Neuman hastanede çalışıyor o doktor değil cümlesinin devamında o bir.....................  boşluğuna Hastabakıcıdır uymaktadır.

Diğer seçenekler öğretmen, aşçı, kasap ve öğrenci şıkları uygun değildir.

Ja. Er heisst Günther

Çocuk Hakları sözleşmesi bireyseldir. İstismar edilen de, istismar eden de birey veya bireylerdir. Devlet tarafından başvuru yapılması gerekmez. Ancak diğer sözleşmeler de devletlerarası şikâyet usulü öngörülmektedir.

“Wo wohnst du?” soru cümlesi karşı tarafa nerede oturduğu/yaşadığı ile ilgili yöetilmiştir. Cevap mutlaka bir şehir , meydan ya da cadde olmalıdır. Buradaki “In der  Schillerstraβe” kişinin oturduğu “Schiller” caddesini gösterdiği için doğru cevap budur. 

Yukarıdaki seçeneklerde mesleklerin erkeği ve kadını belirtilmiştir. B seçeneği haricinde hepsi doğrudur. Genellikle sesli harf noktalı harfe dönüşür ve kelimenin sonuna kadın için –in takısı eklenir. B seçeneğinde değişen sesli harf olmasa da –in takısı eksiktir. 

Gehen Sie geradeaus und dann nach links cümlesi „Düz gidin, sonra sola dönün“ cümlesinin Almanca karşılığıdır. 

Karşılıklı konuşmada bir soru ve cevap var. Soruda “arbeiten” çalışmak demektir. “Sie” ikinci tekil şahıs nezaket halidir. Cevapta ise haftanın belirli günleri sıralanarak cevap verilmiş ve devamında “ haftada sadece üç gün çalışıyorum” ifadesi yer almakta. Bu karşılıklı konuşmadan bir kişinin diğerine “ne zaman çalışıyorsunuz?” sorusunu yönelttiğini cevaptan anlamaktayız? “Ne zaman” Almancada “Wann” ile sorulur. “An” edatı zaman ifade eden isimlerle birlikte kullanıldığı zaman, o zaman biriminin içinde bulunmayı gösterir ve –e haliyle birlikte kullanılır. Günlerin belirli tanımlığı “der” olduğu için “an dem” kısaltılarak “am” olarak kullanılır. 

Das Wort "erkommen" ist falsch.

„Kommt sie zu spät?“ (o geç mi geliyor?) soru cümlesinde, hayır, o erken geliyor dememiz gerekmektedir. Burada geç-erken zıt kelimeleri aktarılmaktadır. „früh“ (erken) de „spät“ kelimesinin karşıtıdır. 

"Temel haklar", kişiliğin veya vatandaşlık statüsünün sonucu olarak insanın evrensel olarak sahip olduğu sübjektif hakları; "Temel hak ve hürriyetler" deyimi ise, insan haklarından yalnızca anayasalarca düzenlenmiş olanlarını ifade eder. "Kamu hürriyetleri" kavramı, kamu otoritelerince tanınan ve hukuk eliyle düzenlenen hürriyetleri içerir. "Kişi hak ve hürriyetleri" daha çok bireysel alanı çağrıştırdığından, kolektif hürriyetleri yeterince ifade etmez. Klasik hürriyetler de kişi hak ve hürriyetlerini ifade eder.

Yukarıda verilen harflerle doğru olarak Großmutter sözcüğü oluşturulur. Diğer seçeneklerde verilen sözcükler bu harflerle oluşturulamaz. 

"Ist das euer Sohn?" (Bu sizin oğlunuz mudur?) soru cümlesine karşılık "Ja. Er heisst Günther." ifade cümlesinin verilmesi en uygun cevaptır.