Düzeltici rejimde, yetkili makamların müdahalesi ancak hürriyetin kullanılmasından sonra söz konusu olur. Hürriyetin doğasına ve liberalizme en uygun düştüğü ifade edilen düzeltici rejimde, hürriyet kural, sınırlama ise istisnadır. Yasaklanmayan her şey serbesttir. Doğru yanıt B şıkkıdır.

dürfen yardımcı fiil ikinci çoğul şahıs „siz“ çekimi dürft şeklindedir.  

Matematikte iyiyim. Iyi hesap yapabiliyorum ifadelerini şahıs çekimine göre doğru olan „bin“ ve „kann“ filleri ile verebiliriz. 

Die typische Frage von einem Arzt ist "Was fehlt dir denn?"

Herkes, dinlenme, çalışma arası, çalışma saatlerinin makul ölçüde sınırlandırılması ile ücretli yıllık izin ve resmî tatillerde ücret hakkına sahiptir.

'' Frank salı günü boş mu?'' sorusunun cevabı '' Hayır, sabah nöbeti var'' olmalıdır. Doğru cevap A şıkkında verilmiştir.

Şıklarda verilen ülkelerden nominativ halindeyken "die" tanımlığını alan sadece "Türkei" yani A şıkkıdır.Burada yönelme halini kullanmamız gerektiğinden ''die'' ''der'' olarak değişiyor.  "Irak" nominativ halde "der" tanımlığını alırken diğer şıklardaki ülkelerle tanımlık kullanılmaz. Dolayısıyla cevap A şıkkıdır.

Karşılıklı konuşmada sebze çorbası pişirmek isteyen bir kişi soğanı olmadığı için diğer kişiden soğan istemektedir. A kişisi son cümlede teşekkür edip, yarın bir soğan getireceğini söylemektedir. Buna göre boşluğa gelmesi gereken en uygun cümle B kişisinin soğanı olduğunu ve soğanı getireceğini/ vereceğini belirten cümle olmalıdır. 

wollen fiili geçmiş zamanda wollten, können ise konnten olur.

Almancada buçukları söylerken özel bir durum vardır. Buçukları söylerken söyleyeceğimiz saatin bir fazlasını söyleriz. (Es ist halb fünf "Saat dört buçuk" gibi.) 

Verilen cümle doğru tamamlandığında "Tren hangi perondan kalkacak?" anlamına gelmektedir. Soruyu doğru tamamlayan sözcük D seçeneğinde verilmiştir.

Die Aussage ""Sie ist 200 Ouadratmeter." betont die Größe der Wohnung.

1982 AY m. 24, “herkesin, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir...” diyerek, din ve inanca sahip olma hürriyetini düzenlemiş; 15/2. maddesinde de, savaş, sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde dahi kimsenin, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamayacağı, dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamayacağı ve suçlanamayacağı vurgulanarak söz konusu hakkın dokunulmaz haklar arasına alınarak mutlak bir korunma sağlanmıştır.

İnsan hakları hukuku ile ilgili uluslararası, bölgesel ve ulusal kaynaklara göre bazı hak ve hürriyetler yasalarla ve makul nedenlerin bulunması hâlinde sınırlanabilir. Örneğin, hiç kimsenin yaşama hakkından keyfi olarak yoksun bırakılamaması (KSHS m. 6; AİHS m. 7), hiç kimsenin hukukun öngördüğü sebepler ve usuller dışında özgürlüğünden yoksun bırakılamaması (KSHS m. 9; AİHS m. 7; 1982 AY m. 19/2), hiç kimsenin, kendi ülkesine girme hakkından keyfi olarak yoksun bırakılamaması (KSHS m. 12(4), 1982 AY m. 23/5); hiç kimsenin özel ve aile yaşamına, konutuna veya haberleşmesine keyfi veya hukuka ay-kırı olarak müdahale edilememesi, onuru veya itibarı hukuka aykırı saldırılara maruz bı-rakılamaması (KSHS m. 17(1); AİHS m. 11), her vatandaşın makul olmayan sınırlamalara tabi tutulmaksızın kamusal işlere girme hakkına sahip olması (KSHS m. 25) gibi hak ve hürriyetlerde, ilgili sözleşme, anayasa ve kanunlarda belirtilen yasal ve makul sebeplerin bulunması hâlinde sınırlama mümkündür.

Mağazada yardıma ihtiyaç duyarsak bunu  “Können Sie mir helfen?” olarak ifade edebiliriz.Doğru cevap A'dır. 

 Praxisgebühr (muayene ücreti) hastaya verilmez, ondan alınır. Diğer şıklardaki, reçete, rapor, ilaç ve hasta kayıt belgesi hastaya verilir.

Doğru cevap "Sözleşme sübjektif düzen fikrine dayanır" önermesidir. Sözleşme "objektif düzen" fikrine dayanmaktadır.