1982 Anayasası 154. maddesiyle adliye mahkemelerinde görülmekte olan uyuşmazlıkların temyiz mercii olan Yargıtay’ı düzenlemektedir.

Nispi temsil sisteminin bir başka türü olan D’Hondt sisteminde oyların sandalyeye dönüştürülmesinde uygulanan yöntem, artık oy ve artık sandalye bırakmamaktadır. Diğer bir deyişle, bu sistemde sandalyeye dönüşmeyen oy kalmamaktadır. Her partinin elde ettiği geçerli oy toplamı, bire, ikiye, üçe, dörde, nihayet o seçim çevresine tahsis edilen milletvekilliği sayısına ulaşıncaya kadar bölünür. Bu bölme işleminde elde edilen rakamlar, büyükten küçüğe sıralanmak suretiyle milletvekillikleri tahsis edilir.

Değişik 149. maddeye göre Anayasa Mahkemesi  iki bölüm ve Genel Kurul halinde çalışır. Doğru cevap B'dir. 

1924 Anayasası 8. maddesinde “Yargı hakkı, millet adına usul ve kanuna göre bağımsız mahkemeler tarafından kullanılır” hükmüne yer vermektedir.

Anayasa Mahkemesi, somut norm denetimi yoluyla kendisine intikal
eden anayasaya aykırılık iddiasını 5 ay içinde karara bağlamakla yükümlüdür.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcıvekili, Yargıtay Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından gizli oyla belirleyeceği beşer aday arasından Cumhurbaşkanı tarafından dört yıl için seçilirler. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler. 

Kıta Avrupasında ise anayasa yargısı ilk kez 1920 Avusturya Anayasasıyla kabul edilmiştir.

Verilen düzenleyici işlemler normlar hiyerarşisinde yukarıdan aşağıdaki şu şekilde sıralanmalıdır:

1. Anayasa

2. Kanun hükmünde kararname

3. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi

4. Yönetmelik 

Hollanda,
demokratik bir anayasaya sahip olduğu halde, kanunların anayasaya uygunluğunun yargısal denetimini
kabul etmemektedir. Gerçekten 1983 tarihli Hollanda Anayasasının 120. maddesi, “Parlâmentonun
işlemlerinin ve andlaşmaların anayasallığı mahkemeler tarafından denetlenemez” hükmüne yer vermiştir.

Düalist yürütme ise yürütme organının devlet başkanı ve bakanlar kurulu olmak üzere iki unsurdan
oluşması anlamına gelmektedir. Bu nedenle parlamenter hükümet sistemi ile yarı-başkanlık sistemleri düalist yürütmenin örnekleridir. Başkanlık ve meclis hükumeti sistemleri ise monist yürütme sistemleridir.

Olağanüstü yönetime geçişi sağlayan düzenlemelerin yargısal denetiminde, bir idari işlemin  içeriği itibariyle anayasa veya bunu izleyen normlara aykırılık teşkil etmemesi doğrudan İdari işlemlerin içerik yönünden hukuka uygunluk denetimi ile ilgilidir. Doğru cevap A'dır. 

146. maddede yapılan değişiklik bakımından üzerinde durulması gereken bir başka konu da, cumhurbaşkanının üyelerin belirlenmesindeki rolü ile ilgilidir. 146. maddenin ilk metnine göre, cumhurbaşkanı, 11 asıl 4 yedek üyeden oluşan Anayasa Mahkemesi üyelerinin 3 asıl 1 yedek üyesini doğrudan doğruya, 8 asıl 3 yedek üyesini ise dolaylı olarak seçmektedir. Değişik 146. maddeye göre, Anayasa Mahkemesinin toplam 17 üyesinden 14’ünü seçme yetkisi ise cumhurbaşkanına aittir. Cumhurbaşkanı bu 14 üyeden 4’ünü doğrudan doğruya, 10’unu ise dolaylı olarak seçmektedir.

ABD modelinde, anayasaya aykırılığı tespit edilen norm, iptal edilerek yürürlükten kaldırılmaz... Böyle olmakla beraber mahkemeler anayasaya aykırılığı tespit edilen normu stare decisis (emsallere bağlılık) ilkesi gereğince uygulamama eğilimindedir. Böylece hakkında anayasaya aykırılık hükmü olan norm, açık olarak ilga edilmese de uygulanmamak suretiyle hukuki gücünü kaybeder. 

21.01.2017 tarihli 6771 sayılı Anayasa değişikliğiyle kurulun resmî adı, üye
kompozisyonu, üyelerin seçiminde izlenen yöntem bir kez daha önemli ölçüde değiştirildi.6771 sayılı Kanun, Anayasanın ilk metninden bu yana kurulun resmî adında yer alan yüksek sıfatını ilga etti. Böylece, bu değişikliğin yürürlüğe girmesiyle birlikte, kurulun resmî adı Hakimler ve Savcılar Kurulu şeklini aldı.

Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, 1961 Anayasası Dönemi'nde Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenen işlemlerden değildir. Doğru cevap C şıkkıdır. 

Sistemin Avrupa modeli olarak
adlandırılmasının nedeni, Kıta Avrupasında yer alan geniş sayılabilecek bir coğrafyada uygulanmasıdır.
Bu modelin aynı zamanda merkezi anayasa yargısı olarak tanımlanması ise anayasaya uygunluk
denetiminin merkezi nitelik taşıyan özel yetkili bir mahkeme tarafından yapılmasıdır. Bu model, ilk kez 1
Ekim 1920 tarihli Avusturya Anayasasıyla benimsendiği için Avusturya modeli olarak adlandırıldığı da
görülmektedir.

Kısıtlılık veya hüküm giyme kesinleşen bir mahkeme kararı üzerine milletvekilliği statüsünün düşmesi durumudur. Burada, milletvekilliği statüsünün düşmesi, bir mahkeme kararının kesinleşmesiyle gerçekleşmektedir. Milletvekilliğinden istifa, milletvekilliği ile bağdaşmayan işlerin yapılması ve Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz olarak bir ay içerisinde toplam beş birleşim günü katılmama, ancak TBMM kararıyla milletvekilliği statüsünün sona ermesi sonucunu yaratabilir.

1924 Anayasası, anayasanın üstünlüğüne yer veren yazılı ve sert bir anayasadır. Bununla birlikte, bu anayasa, anayasaya uygunluk denetimine dair açık bir hükme yer vermemiştir. Bir Anayasa Mahkemesi de öngörmeyen bu anayasanın yürürlükte olduğu dönemde genel yetkili mahkemeler de kendilerini anayasaya uygunluk denetimi yapma hususunda yetkili görmemişlerdir. Doğru cevap E şıkkıdır. 

1982 Anayasasının 175. maddesinin ilk metni, anayasa değişikliği tekliflerinin TBMM’de kabulü için üye tamsayısının üçte ikisinin olumlu oyu şartına yer vermiştir. Doğru cevap A'dır. 

Anayasa yargısı, her şeyden önce yazılı ve sert bir anayasanın varlığını gerektirmektedir. Doğru cevap B'dir