Arapça 4 Final 2. Deneme Sınavı
Toplam 12 Soru1.Soru
Aşağıdaki cümlenin Türkçe karşılığı aşağıdakilerden hangisidir?
".عن إذنكم، وسعوا الطريق للضيوف"
Misafirlere her türlü yolu açar. |
Müsaadenizle, yolculara yolu açar mısınız? |
Müsaadenle, misafirlere yol aç. |
Müsaadenizle, misafirlere yol açın. |
Müsaadenle, yolculara yolu açar mısın? |
"وسعوا" fiili çoğul ve emir kipinde olduğu için doğru cevap D’dir.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi fiil kalıbında kullanılan gayrulmunsarif bir isimdir?
حَضْرَمَوْتُ |
يَزِيدُ |
زُفَرُ |
عُثْمَانُ |
مَرْيَمُ |
تَغْلِبُ، يَحْيَى، يَزِيدُ، يَعِيشُ...gibi fiil kalıbında olan gayrulmunsarif isimler vardır. Onlardan birisi de يَزِيدُ ismidir. Dolayısıyla doğru cevap B’dir.
3.Soru
“.أُحِبُّ المَشْرُوبَاتِ إِلَّا عَصِيرَ التُّفَّاحِ” cümlesindeki mustesnâ minhu aşağıdakilerden hangisidir?
الْمَشْرُوبَاتِ |
إِلَّا |
عَصِيرَ |
أُحِبُّ |
التُّفَّاحِ |
İstisnâ üslubunda üç unsur bulunur. Öncelikle cümlede bir istisnâ edatı bulunur. İstisnâ edatından sonra istisnâ edilen, hariç tutulan bir kelime yer alır ki buna “mustesnâ” denir. Bir de istisnâ edatından önceki cümle içinde, kendisinden bir şeyin ayrı tutulduğu, hariç tutulduğu genellikle çoğul bir isim bulunur ve buna da “mustesnâ minhu” denir. Yukarıdaki cümlede الْمَشْرُوبَاتِ kelimesi mustesna minhudur. Doğru cevap A’dır.
4.Soru
.يا .......عَمَلَهُ، إنَّ النَّاسَ سَيُقَدِّرونَكَ cümlesindeki boşluğu aşağıdaki kelimelerden hangisi en uygun şekilde tamamlar?
السَّيِّدُ |
مُهَندِسُ |
مُتْقِناً |
مُحْسِنٌ |
جَميلٌ |
Bu cümlede يا nidâ harfi عَمَلَ ise mef’ûldür ve mansubdur. Ondan önce مُتْقِناً kelimesini getirdiğimizde karşımıza şebîh bi’l-muzâf olan munâda çıkıyor ve hem yapı hem de anlam olarak cümledeki boşluğu en uygun şekilde tamamlıyor. Cümlenin anlamı ise “Ey işini iyi yapan kişi! İnsanlar seni takdir edeceklerdir.” şeklinde oluyor. Dolayısıyla doğru cevap C’dir.
5.Soru
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hâl, belirsiz–mansûb bir isim halinde gelmiştir?
.خَرَجَ الطَّالِبُ يَبْتَسِمُ |
.عُدْتُ مِنَ الْمَدْرَسَةِ إِلَى الْبَيْتِ مَاشِياً |
.فَارَقْتُ إِخْوَانِي وَأَنَا مُنْقَبِضُ الصَّدْرِ |
.يَقْضِي الطَّالِبُ وَقْتَهُ يلْهو ويلْعبُ |
.حَاوَلْنَا أَنْ نُقْنِعَهُ بِصُعُوبَةٍ |
Hâl, cümlede vâvu’l-hâliyye olarak bilinen vâv harfinden sonra bir isim cümlesi biçiminde gelebilir, fiil cümlesi olarak gelebilir ve B şıkkındaki مَاشِياً kelimesi gibi belirsiz-mansûb bir isim olarak gelebilir. Doğru cevap B’dir.
6.Soru
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “أَخَذَ” fiili, şurû fiili olarak değil, tam fiil olarak kullanılmıştır?
.أَخَذَ الْجَيْشُ يُقاتِلُ الأَعْدَاءَ |
.أَخَذَ محَمَّدٌ يَبْنِي بَيْتَهُ |
.أَخَذَ الطَّالِبُ الْقَلَمَ وَكَتَبَ رِسَالَةً |
.أَخَذَ الْمُهَنْدِسُ يُصْلِحُ السَّيَّارَةَ |
.أَخَذَ الزَّرْعُ يَنْمُو |
Şurû (başlama) fiillerinden sonra muzâri fiil gelmiyorsa bunlar Şurû fiili olarak değil, normal fiil olarak etki yaparak fâil ve mef‘ûl alırlar. C şıkkındaki “Çocuk kalemi aldı ve bir mektup yazdı” anlamındaki cümlede “أَخَذَ” fiili, şurû fiili olarak değil, tam fiil olarak kullanılmıştır. Doğru cevap C’dir.
7.Soru
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiil cümlesi şeklinde gelen bir hâl ögesi bulunur?
.رأيْتُ الطَّالِبَ يَقْضي وَقْتَهُ عَبَثاً |
.اِسْتَمَعْتُ إلى حَسَنٍ وَهُوَ يُرَتِّلُ القرآنَ |
.رَأَيْتُ الطلَّابَ نَائِمينَ |
.رَأَيْتُ الطلَّابَ وَهُمْ يَنامونَ |
.عَلَيْكَ أنْ تُعاملَهُ بِمُجامَلَةٍ |
A şıkkında hâl, يَقْضي وقتَهُ عَبَثاً şeklinde fiil cümlesi olarak gelmiştir .Doğru cevap A’dır.
8.Soru
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde istisnâ unsurlarından birisi eksiktir?
.رَأَيْتُ الطُّلاَّبَ إلَّا حَامِداً |
.جَاءَ الْمًعَلِّمُونَ إِلَّا مُعَلِّماً |
.قَطَفْتُ الأَزْهَارَ في الْحَدِيقَةِ حَاشَا وَرْدَةٍ |
.مَا خَرَجَ مِنَ الصَّفِّ سِوَى الأسْتَاذِ |
.مَا زَارَنِي الأَصْدِقَاءُ إلَّا صَدِيقٌ |
D şıkkına baktığımızda, cümlenin olumsuz ve eksiltili, yani cümlede mustesnâ minhunun zikredilmediğini görüyoruz. Bu durumda (سِوى) cümlede eksik olan ögenin yerine geçerek cümleyi tamamlar ve eksik olan ögenin irâbına uyar. Fâil olacaksa merfû olur, mef’ûl olacaksa mansûb olur, bir harf-i cerden sonra geliyorsa mecrûr olur. Merfû, mansûb veya mecrûr oluşuna ilişkin alâmet (سِوى)’nın üzerinde görünmeyeceği için, irâbını “takdiren” yaparız; yani ya “takdiren merfû”dur, ya “takdiren mansûb”dur, ya da “takdiren mecrûr”dur. Kendisinden sonra gelen asıl mustesnâ ise (سِوى)’nın muzâfun ileyhi olarak mecrûr olur. Doğru cevap D’dir.
9.Soru
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hâl, mastar olarak gelmiştir?
.شَاهَدْتُ الطِّفْلَةَ باكِيَةً |
.الَّذِينَ يُنْفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ سِرّاً وَعَلَانِيَةً |
.جاءَ الرَّجُلُ مُسْرِعاً |
.يَلْعَبُ الْأَطْفَالُ بِسُرورٍ |
.أَدَّى المُسْلِمُ الصَّلاةَ بِخُشوعٍ |
10.Soru
Aşağıdakilerden hangisi recâ fiilerindendir?
كَادَ |
أَوْشَكَ |
شَرَعَ |
عَسَى |
أَنْشَأَ |
Recâ fiilleri عَسَى، حَرَى، اِخْلَوْلَقَolmak üzere üç tanedir. Doğru cevap D’dir.
11.Soru
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde recâ fiili kullanılmıştır?
.أَوْشَكَت التِّلْميذاتُ أنْ يَصِلْنَ إلى المَدرَسَة |
.عَسَى اللهُ أنْ يَغْفِرَ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ |
.كَادَ الوَالِدانِ يَبْكِيَانِ مِنَ الفَرَحِ |
.كِدْتُ أَطِيرُ مِنَ الْفَرَحِ |
.أَخَذَ مُعَلِّمُنَا يَشْرَحُ لَنَا الْـمَوْضُوعَ مِن الْبِدَايَةِ |
B şıkkında “Umulur ki Allah günahlarınızı bağışlar” anlamındaki cümlede recâ fiili olan عَسَى kullanılmıştır. Doğru cevap B’dir.
12.Soru
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hâl, câr-mecrûr olarak gelmiştir?
.يَجِبُ أن نُعَبِّرَ عَن عَواطِفِنا بِصَرَاحَةٍ |
.عَادَ الطّالِبَانِ إلى المدرسةِ وهُما مَسْرورانِ |
.هَرَبَ السَّجينُ وَالحُرّاسُ نائِمونَ |
.جاءَ الرَّجُلُ مُسْرِعاً |
.جاءَ الرَّجُلُ يَحْمِلُ الحَقائِبَ |
Hâl, cümlede eylemin nasıl olduğunu başında bir بِــ ya da في harf-i ceri bulunmak suretiyle açıklayan bir mastar biçiminde gelebilir. Bu durumda da irâbı câr-mecrûr olarak mahallen mansûbdur. A şıkkındaki بِصَراحَةٍ buna örnektir. Dolayısıyla doğru cevap A’dır.