AB'nin Ortak Dış ve Güvenlik Politikası, Lizbon Antlaşması ile dış eylemin bir parçası haline geldiyse de girişimin ilk ortaya çıkışı Maastricht Antlaşması ile olmuştur. Doğru yanıt B'dir.

Altılar, Roma Antlaşması ile üç sektörde ortak Pazar oluşturmayı hedeflediler:enerji, tarım, ulaştırma. Planlanan bu ortak Pazar girişiminin ilk adımı gümrük birliğidir.

Dış politikanın içeriğini çeşitli değişkenler de belirlemektedir. Bu değişkenlerin arasında tarih, coğrafya, ulusal kimlik ve kültür gibi sabit ögelerle birlikte, zaman içinde değişim kaydedebilen siyasi, ekonomik, sosyal ve askerî unsurlar da yer almaktadır. Doğru cevap C'dir.

AB’nin hoşgörü anlayışı, ancak kültürel faklılıklar algısının, dini kaygılardan kurtulmuş olmasıyla ilerleyebilecektir.

Daimi Temsilciler Komitesi

Veto haklarını korumaya devam etmeleri

Devlet sorumluluğu ilkesi için şu üç koşul aranmaktadır:

• İhlal edilen hukuk kuralı bireylere hak tanımayı amaçlamalıdır
• AB hukukunun ihlali yeterince ciddi olmalıdır
• AB üyesi devletin yükümlülüğünü ihlali ile mağdur taraflarca uğranılan zarar arasında illiyet bağı olmalıdır.

Parlamento, “olağan yasama usulü” ya da “özel yasama usulü” aracılığıyla yasama işlevini Konsey ile birlikte yerine getirir.

Avrupa Tek Senedi’nden sonra hazırlanan Delors Raporu, bu konuda Maastrich Antlaşması’nın içeriğini oluşturmuştur.

Sınırlı yetki ilkesi münhasır yetkiler, paylaşılan yetkiler, destekleyici etki alanları ve ekonomi koordinasyonu ile ilgilidir. Doğru cevap B'dir.

Esas itibarıyla, devlet veya hükümet başkanlarının katılımıyla oluşur ve üye devletleri temsil eder kurum AB Zirvesi'dir. Birliğin en üst seviyede yetkili siyasi organıdır. 1974 yılından beri toplanan ve “Zirve” olarak adlandırılan söz konusu toplantılarda liderler Birlik politikalarının genel hatlarını belirler ve siyasi işbirliğinin bir parçası olarak uluslararası güncel konuları tartışırlar. Doğru cevap E'dir. 

OGDP sivil operasyon birimi adı altında bir birim yoktur. Sivil operasyonlar, sivil planlama ve yürütme birimi altında uygulanır.

Genişleme-derinleşme tartışmasıyla birlikte AT yetkilileri, iki vitesli Av­rupa (Europe à deux vitesses) kavramını gündeme taşıdı. Bu görüş, ilk kez Tindemans Raporu olarak bilinen bildiride 1975 yılında yer aldı. Buna göre, hem ekonomik-sosyal birlik ve bütünleşmenin yayılması hem de siyasal bir­lik ve halkların yakınlaşması sürecinde hazır olmayan veya yeni katılan üyele­rin, bütünleşme yanlısı üye devletleri hukuken geriden izlemesi öneriliyordu.

Tarihteki ilk askeri Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası operasyonu olan Concordia operasyonu, Makedonya’da hükümet ile isyancı kuvvetler arasındaki ateşkesi destekleyen AB ve NATO uygulamalarını gözetmeye yardımcı olmuştur.

Genel olarak AMB ,enflasyonu 2 % nin altında tutmaya çalışmaktadır.

AB hukukunun temel özellikleri; öncelik, doğrudan etki, uygun yorum ve devlet sorumluluğu ilkeleridir. Söz konusu ilkeler arasında “bütünleşme” ilkesi yer almaz.

2011 yılında Konsey kararı ile, statüsü, merkezi ve işleyiş kuralları belirlenmiştir.

Lizbon Antlaşması ile getirilen değişiklikler AB’nin dış ilişkilerinin uyumlaştırılmasına şu şekilde katkı sağlamıştır. Öncelikle Lizbon Antlaşması ile Maastricht Antlaşmasıyla getirilen sütunlu yapı kaldırılmakta, AB tüzel kişiliğe sahip tek bir yapı haline getirilmektedir. Ayrıca AT Antlaşması'nın ismi Avrupa Birliği’nin İşleyişine Dair Antlaşma (Treaty on the Functioning of the European Union) olarak değiştirilmiş ve AB Antlaşması ile herhangi bir hiyerarşik ilişkinin bulunmadığı açıkça ifade edilmiştir. Bu çerçevede Topluluk terimi yerine Birlik terimi kullanılmaya başlanmıştır.

Ernst B. Haas yeni işlevselcilik yaklaşımı ile ilgili olarak 1958 yılında kitap yazmıştır. Joseph Nye ve Leon Lindberg yeni işlevselcilik yaklaşımının önemli temsilcileridir. David Mitrany ise işlevselcilik yaklaşımının temsilcisidir. Güvenlik toplumu yaklaşımı Karl Deutsch tarafından ortaya konulmuştur.

Soğuk Savaş dönemi sonrasında Avrupa Birliği’nin (AB) uluslararası güvenlikteki rolü giderek artmakta ve özellikle kriz yönetiminde küresel bir aktör olma yolunda gelişim göstermektedir. Ortak Dış ve Güvenlik Politikası’nın (ODGP) ayrılmaz bir parçası olan Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası (OGSP), 2003 yılından beri AB’ye sivil ve askeri imkanlara dayanan harekat kabiliyetini sağlamaktadır.