Yaşlanmanın ilk belirtileri; fotosentez gücünün azalması, klorofil parçalanması, karotenoidlerin oluşması, hücre zarlarının kademeli olarak parçalanması, lipidlerin hücrede yoğunlaşmaya başlaması, protein kapsamının kademeli olarak azalması, proteinlerin amino asit ve amidlere dönüşmesi olarak gözlenmiştir. Doğru cevap B seçeneğidir.

Meyve türlerinin meyve yapılarına göre sınıflandırılmasında, iğde sert çekirdekli meyve türleri grubunda yer alır.

Erken dönemde tozlanıp döllenen çiçeklerin, geç döllenenlere oranla meyveye dönüşme şansı daha fazladır.

Ülkemizde konserve işletme sanayi ağırlıklı olarak  bezelye,fasulye,bamya ve karışık sebze işlemektedir.

Kuru kayısı, mango, portakal şeftali, incir ve üzüm; A vitamini
*fındık, ceviz, fistik; B vitamini
*hurma, pikan ve ceviz, thiamin, badem ve portakal, riboflavin, kuru üzüm, badem ve kuru kayısı, niacin, çilek, turunçgiller, kuflburnu, üzümsü meyveler, fındık, fıstık, ceviz ve papaya; C vitamin
*fındık ve fıstık ise, E vitamini bakımından en zengin meyve türleridir. Mango A vitamin bakımından zengin meyve türüdür.

Botanik sınıflandırma dışında, bahçe bitkileri tek yıllık ve çok yıllık oluşlarına, iklim isteklerine, meyve özelliklerine, tüketilen kısımlarına veya tüketim şekillerine göre de sınıflandırılmaktadır.

Bitkilerde genç büyüme noktalarında (sürgün uçları ve kökler) sentezlenen, ayrıca yoğun olarak embriyo, tohum ve meyvede bulunan; hücre uzamasına neden olarak hızlı büyümeyi sağlayan bitkisel bir hormona gibberellik denir.

Özellikle çiçeklenme döneminde 10 ^oC’nin altındaki düşük sıcaklıklar meyve ve sebzelerde meyve tutumunu olumsuz etkiler.

 Yeterli büyüme oranı ve çiçeklenme kapasitesine ulaşılması olgunluktur. Doğru cevap C'dir.

Elma, ahlat, armut, Trabzon hurması yumuşak çekirdekli iken kiraz sert çekirdekli bir meyve türüdür.

Oksin: Bitkilerin büyüme uçlarında (sürgün ucunda ve kök ucunda) yoğun olarak sentezlenen ve köklenmede önemli rol oynayan büyümeyi teşvik edici bir hormondur.

İklim faktörleri denildiğinde sıcaklık, ışık, nem ve rüzgâr anlaşılmaktadır. Aslında bu faktörlerin hepsi birbiri ile ilişkilidir ve bir bölgenin ikliminin oluşmasında ortak etkileri söz konusudur.

Meyve ağaçlarında görülen çiçek ve meyve dökümleri 4 gruptadır: Haziran dökümü, küçük meyve dökümü, çiçek dökümü, hasat önü dökümü.

Kış sonu veya ilkbahar başlangıcında (bölgelere göre özellikle Şubat, Mart ve Nisan aylarında) hava sıcaklığının kısa bir sure de olsa normalin üzerindeki derecelere çıkması, sonrasında ise ani bir şekilde tekrar anormal derecelere düşmesi şeklinde çıkan hava olayına İlkbahar Geç Donları adı verilir.

Bahçe bitkilerinde açılan çiçeklerin hepsinin meyve bağlaması çok zordur. Yapılan araştırmalar, iyi döllenme ve bakım koşullarında bile çiçeklerin ve meyvelerin bir kısmının döküldüğünü göstermiştir. Bahçe bitkilerinde görülen çiçek ve meyve dökümlerinin nedenlerini üç grupta toplamak mümkündür:

• Çevre koşullarına bağlı nedenler (İklim, toprak, kültürel uygulamalar)
• Döllenme noksanlığına bağlı nedenler
• Fizyolojik kökenli nedenler (beslenme noksanlığı, bünyesel hormonlar, vs.)

Doğru cevap E'dir.

Dünyada yetiştirilen 138 meyve türünden 75’i, 80 sebze türünden ise 60’ı ülkemizde yetiştirilmektedir.

Bitkinin zedelenmiş kısımlarının yenilenmesi, bu kısımlarda yeni organların veya organizmaların yapılması, farklılaşmış ve dinlenme dönemine geçmiş olan hücrelerin yeniden bölünerek çoğalabilme yeteneğini kazanması olaylarının tümü rejenerasyon olarak adlandırılır.

Üreme materyali tohum olan generatif üreme yöntemi, eşey hücrelerinin birleşmesi sonucu oluşur. Kiraz çiçekleri tozlaşma yolu ile döllenerek generatif üreme yolu ile gelişir.

Sürgünlerin uç kısmında bulunan ve tepe tomurcuğu olarak adlandırılan kısımlar diğer tomurcuklardan daha önce sürerler ve büyüme hızları daha yüksektir. Bununla birlikte bitkilerde ortada dik olarak büyüyen doruk dal olarak adlandırılan sürgünlerde de aynı durum görülmektedir. Öyle ki bu hızlı büyüme bazı bitkilerde daha aşağıda bulunan yan tomurcukların sürmesine engel olabilmektedir. Tepe tomurcuğu baskınlığı, tepe hakimiyeti ya da apikal dominansi olarak da adlandırılan bu durumun görülmesine tipik örnek çam ağaçlarıdır. Bu olay sayesinde çam ağaçlarında konik bir büyüme şekli oluşmaktadır. Doğru cevap D seçeneğidir.