Bakıma Gereksinimi Olan Engelli Bireyler 1 Final 15. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Bu düzeyde işitme kaybı olan bireyler; dil gelişiminde ileri düzeyde sorunlar yaşamaktadırlar ve konuşulanları anlamaları mümkün değildir.
Yukarıda verilen bilgilerden hareketle bireyin ne tür bir işitme kaybı vardır?
Çok hafif düzeyde işitme kaybı |
Hafif düzeyde işitme kaybı |
Orta düzeyde işitme kaybı |
İleri düzeyde işitme kaybı |
Çok ileri düzeyde işitme kaybı |
İleri düzeyde işitme kaybı (65-95 dB), bu düzeyde işitme kaybı olan bireyler; dil gelişiminde ileri düzeyde sorunlar yaşamaktadırlar ve konuşulanları anlamaları mümkün değildir.
2.Soru
I: Tütün ve alkol kullanımı
II: Hipertansiyon
III: Düzensiz beslenme ve tuz kullanımı
Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri süreğen hastalıklara neden olan risk faktörlerindendir?
I, II ve III |
II ve III |
I ve III |
Yalnız II |
Yalnız III |
Sıralanan nedenlerin tamamı süreğen hastalıklara neden olabilecek risk faktörlerindendir.
3.Soru
Son yapılan TÜİK çalışmasına göre ülkemizde süreğen rahatsızlığı olan bireylerin genel nüfusa oranı kaçtır?
%12.29 |
%2.56 |
%11.9 |
%9.7 |
%19.7 |
Türkiye’de yetersizliği olan bireylerin nüfusu ile ilgili yapılan istatistiki çalışma en son 2002 yılında Türkiye İstatistiki Kurumu (TÜİK) tarafından yapılmıştır. Türkiye Özürlüler Araştırması 2002 adı ile yayımlanan bu araştırmaya göre toplam nüfus 68.622.559, yetersizliği olan bireylerin oranının toplam nüfusa oranı ise %12.29 olarak verilmiştir. Yetersizliği olan bireyler “engelli bireyler” olarak ifade edilmekte; süreğen hastalığı olan, ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma yetersizliği olan
bireyler ve zihinsel yetersizliği olan bireylerin tümünü kapsamaktadır. Toplam nüfusa bakıldığında süreğen hastalığı olan bireyler nüfusun %9.70’ini, ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma yetersizliği olan bireyler ve zihinsel yetersizliği olan bireyler
ise nüfusun %2.56’sını oluşturmaktadır. TÜİK tarafından 2016 yılında güncellenen Ölüm Nedeni İstatistikleri’ne bakıldığında ise
Türkiye’de ölüme neden olan dolaşım sistemi hastalıklarının ölüm vakalarının %39.8’ini, solunum sistemi hastalıklarının %11.9’unu ve iyi huylu ve kötü huylu tümörlerün ise %19.7’sini oluşturarak listede ilk üç sırada yer aldığı görülmektedir. TÜİK tarafından 2016 yılında güncellenen Ölüm Nedeni İstatistikleri’ne bakıldığında ise Türkiye’de ölüme neden olan dolaşım sistemi hastalıklarının ölüm vakalarının %39.8’ini, solunum sistemi hastalıklarının %11.9’unu ve iyi huylu ve kötü huylu tümörlerün ise %19.7’sini oluşturarak listede ilk üç sırada yer aldığı görülmektedir. Dolayısıyla doğru cevap D şıkkıdır.
4.Soru
21 yaşındaki İmran göz doktoruna gittiğinde gözdeki saydam tabakanın (kornea) eğiminin bozularak bombeleşmesi ve incelmesiyle görme keskinliğinin azaldığını ancak erken tanı koyulduğu için lens kullanımıyla düzeltilebileceğini öğrenir. İmran'ın gözündeki sorunun adı aşağıdakilerden hangisidir?
Keratokonüs |
Katarakt |
Glokom |
Miyop |
Hipermetrop |
Keratokonüs: Gözdeki saydam tabakanın (kornea) eğiminin bozularak bombeleşmesi ve incelmesi, görme keskinliğinin azalmasıdır. Kalıtımsal nedenleri vardır. Ergenlik döneminde başlasa da hastalar 20 li yaşlarda hastalığı öğrenirler. Gözde
sürekli alerji, kaşıntı, ışığa hassasiyet gibi nedenlerle kendini gösterir. Keratokonüs hastaları okuma, yazma, bilgisayar kullanma gibi faaliyetleri gerçekleştirmede zorlanırlar. Her iki gözü de etkiler ve tedavi edilmediğinde ilerler. Erken tanıda lens kullanımıyla
düzeltilebilir; ancak ilerlediğinde kornea nakli gerektirebilir. Dolayısıyla doğru cevap A şıkkıdır.
5.Soru
Aşağıdakilerden hangisi işitme yetersizliği olan bireyin sosyal ve duygusal gelişimine etki eden dört temel faktör arasında yer almaz?
Aile |
Bireyin akranları ve öğretmenleri |
Duyguları gizleme |
Sosyal olmanın farkındalığı |
Soyutlanmışlık ve yalnızlık hissi |
İşitme yetersizliği olan bireyler bazı durumlarda başkalarının duygularını fark etmede, anlamada ve yorumlama da bir takım sorunlar yaşayabilirler. Ancak işitme yetersizliği olan bireyin sosyal ve duygusal gelişimine etki eden dört temel faktör vardır. Bunlardan birincisi ailedir. İkincisi, bireyin akranları ve öğretmenleridir. Üçüncüsü, sosyal olmanın farkındalığıdır. Dördüncüsü ise soyutlanmışlık ve yalnızlık hissidir.
6.Soru
Çoklu yetersizliği olan bireylerin gereksinimleri fiziksel, eğitsel ve sosyal duygusal olarak sınıflandırılabilir. Aşağıdakilerden hangisi bu gereksinimlerin karşılanmasına ilişkin örneklerden biri olabilir?
Toplu taşıma araçlarında oturma önceliğine sahip olma |
Sadece evde eğitim hizmetleri verme |
Standart özel eğitim hizmetleri sağlama |
Hareket yetisini destekleyici aparat sağlama |
Kişiye özel ulaşım hizmetleri sağlama |
Sıralanan örneklerin hepsi çoklu yetersizliği olan bireylerin gereksinimlerini karşılamaya yönelik olsa da hareket yetisini destekleyici aparatlar öncelikli ve gerçekleştirilebilen gereksinimler arasındadır. Doğru yanıt D'dir.
7.Soru
I.Sürekli göz kırpma II.Cisimleri takip etmeme III.Renkleri ayırt edememe Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri bir çocuğun görme ile ilgili bir probleminin olduğundan şüphelenmemize neden olabilir?
I, II ve III |
II ve III |
I ve II |
Yalnız II |
Yalnız III |
Sıralanan seçeneklerin tamamı görme bozukluğundan şüphelenmemize neden olur.
8.Soru
Genellikle 16 yaşından önce veya yaştan önce başlayan ve eklemlerde şişme, sertlik, yanma, ağrı ve hassasiyet oluşturan bozukluk aşağıdakilerden hangisidir?
Çocukluk romatizması |
Distrofi |
Spina bifida |
Serebral palsi |
Hemipleji |
Distrofi, iskelet kas yapısında ilerleyici hasarlarla kendini gösteren, kas güçsüzlüğü ve erimesine neden olan bir hastalıktır. Spina bifida, anne karnında bebeğin omuriliğini oluşturan omurların tam kapanmaması nedeniyle ortaya çıkan bir fiziksel yetersizlik türüdür. Serebral palsi ya da diğer bir deyişle serebral paralizi, beyinde doğum öncesi, doğum anı veya doğum sonrası dönemde meydana gelen hasarlara bağlı olarak ortaya çıkan bir fiziksel yetersizlik türüdür. Hemipleji, fiziksel yetersizliğin vücudun sağ veya sol yanında (örn; sağ kol-bacak, sol kol-bacak) görülmesidir. Genellikle 16 yaşından önce veya yaştan önce başlayan ve eklemlerde şişme, sertlik, yanma, ağrı ve hassasiyet oluşturan bozukluk ise çocukluk romatizması olarak adlandırılır.
9.Soru
Yetersizlik gösteren bireylerin önemli bir kısmında farklı türden sağlık sorunları görülebilmektedir. Bu nedenle süreğen hastalıkları olan bireylerin bu yetersizlik grupları içerisinde bahsedilme olasılıkları bulunmaktadır.
Yukarıdaki açıklama süreğen hastalıklar ilişkin olarak aşağıdaki bilgilerin hangisinin belirlenmesinde sorunlara neden olmaktadır?
Uygun eğitim hizmetlerinin sunulmasında |
Önleyici planların yapılmasında |
Hastalıkların doğru sınıflandırılmasında |
Yaygınlık oranlarının belirlenmesinde |
Doğru tedavinin uygulanmasında |
Fiziksel yetersizlik ya da çeşitli astalıkları bulunan bireylerde bu yetersizliklere eşlik eden farklı yetersizlikler de görülebildiği için, bu bireylerin öğrenme güçlüğü, konuşma yetersizliği ya da zihinsel yetersizlik gibi diğer sınıflamalar içerisinde bahsedilme olasılıkları bulunmaktadır. Bu durum ise fiziksel yetersizlik ve sağlık sorunlarına ilişkin evrensel olarak kabul edilmiş bir tanım ve yaygınlık oranının belirlenmesinde güçlükler yaşanmaktadır. Doğru cevap "D" seçeneğidir.
10.Soru
Çeşitli hastalıklar, kazalar ya da kalıtımsal sorunların beyinde hasar oluşturması veya uzuv kaybı gibi nedenlerle vücudun hareket elemanlarını kontrol etmede sınırlılıklar yaşaması ne olarak adlandırılır?
Zihinsel yetersizlik |
Dil konuşma bozukluğu |
Fiziksel yetersizlik |
Duyuşsal yetersizlik |
İşitsel yetersizlik |
Farklı tanımları bulunan fiziksel(ortopedik) yetersizlik, çeşitli hastalıklar, kazalar ya da kalıtımsal sorunların beyinde hasar oluşturması veya uzuv kaybı gibi nedenlerle bireylerin vücutlarının hareket elemanlarını kontrol etmede sınırlılıklar yaşamasıdır.
11.Soru
"Aynur serebral palsi tanılı bir bireydir. Aynur özellikle kaşık tutma, makas kullanma gibi becerilerde sarsıntılı ve titrek hareketler sergilemekte ve güçlük yaşamaktadır." Buna göre Aynur aşağıdaki serebral palsi türlerinden hangisine sahip olabilir?
Ataksik |
Hemiplejik |
Karma |
Paraplejik |
Atetoid |
Ataksik tip serebral palside, kas tonusunda önemli düşüklükler ve buna bağlı olarak da zayıf hareket koordinasyonu gözlenmektedir. Bununla beraber ataksik tip serebral palsi olan bireylerde özellikle kaşık tutma, makas kullanma gibi becerilerde sarsıntılı ve titrek hareketler görülmektedir.
12.Soru
Ruhsal hastalıkların tanı kitabı DSM-II hangi tarihte yayımlanmıştır?
1950 |
1973 |
1970 |
1977 |
1980 |
1950’ lerde ilk defa yayımlanan Ruhsal Hastalıkların Tanı Kitabı DSM-I engellilik kavramını zeka puanlarını temel alarak tanımlamış, aynı kitabın 1973’deki sürümü olan DSM-II de ise zeka puanına ek olarak bu bireylerin uyumsal davranışlarının da değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Doğru cevap B' dir.
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi fiziksel yetersizliği olan bireylerle çalışan bakım personeline verilebilecek öneriler arasında yer almaz?
Bireyin ilaç kullanımına özen gösterin. |
Bireyin performansını etkili şekilde kullanın. |
Bireyi koruyucu bir tutum sergileyin. |
Bireyle iletişiminizde etkin bir dinleyici olun. |
Bireyin yakınlarıyla işbirliği içerisinde olun. |
Fiziksel yetersizliği olan bireylerle çalışan/çalışacak olan personele şu önerilerde bulunulabilir:
- Kişisel bakım ve günlük yaşam gereksinimlerini kolaylaştırmada bireyle ve bireyin yakınlarıyla işbirliği içerisinde olun.
- Bireyi merkeze alacak şekilde, etkin bir dinleyici olun.
- Bireylerin ilaç kullanımına özen gösterin.
- Bireyin yetersizliğinden geriye kalan performansını dikkatle gözleyin ve bu performansı olabildiğince etkili kullanın.
- Korumacı değil yardımcı olun.
14.Soru
Aşağıdakilerden hangisi rehabilitasyon hizmetlerinden faydalanan bireylerin sınıflandırıldığı hastalık ya da yetersizlik türlerinden biri değildir?
Sosyal-duygusal ve psikolojik sorunlar |
Görme yetersizliği |
Dil ve konuşma yetersizliği |
Halsizlik ve baygınlık hali |
Süreğen hastalık |
Rehabilitasyon hizmetlerinden faydalanan gruplar içerisinde baygınlık hali yer almaz. Dolayısıyla doğru seçenek D şıkkıdır.
15.Soru
Çocuğun her iki kolunu da herhangi bir zorluk çekmeden tamamen kaldırması mümkün olmadığında aşağıdaki yetersizlik durumlarından hangisinden şüphelenilmelidir?
İşitme yetersizliği |
Beyin felci |
Zihinsel yetersizlik |
Otizm spektrum bozukluğu |
Lokomotor yetersizlik |
Lokomotor yetersizliği olan bireylerin; her iki kolunu da herhangi bir zorluk çekmeden tamamen kaldırması mümkün değildir. Herhangi bir zorluk çekmeden nesneleri kavrayamazlar ve yürümekte zorluk çekerler.
16.Soru
Aşağıdakilerden hangisi astım hastalığını kontrol altına alabilmek için astım hastalığı olan kişinin yapması gerekenler arasında yer almaz?
Doktorun verdiği ilaçları doğru ve düzenli kullanmalı |
Kontrol edici ve rahatlatıcı ilaçların hangisi olduğunu öğrenmeli |
Doktor kontrollerine düzenli olarak gitmeli |
Astım ile ilgili belirtileri arttıran tetikleyici etkenleri öğrenmeli ve mümkün olduğunca bu etkenlerden kaçınmalı |
Kendini iyi hissettiğinde ilaçlarını bırakmalı, kötü hissettiğinde tekrar kullanmalı |
Astım hastalığını kontrol altına alabilmek için astım hastalığı olan kişinin yapması gerekenler ise şöyledir:
• Doktorun verdiği ilaçları doğru ve düzenli kullanmalı
• Kontrol edici ve rahatlatıcı ilaçların hangisi olduğunu öğrenmeli
• Doktor kontrollerine düzenli olarak gitmeli
• Astım ile ilgili belirtileri arttıran tetikleyici etkenleri öğrenmeli ve mümkün olduğunca bu etkenlerden kaçınmalıdır.
17.Soru
Çoklu yetersizliği olan bireylerin görmeyle ilgili problemlerine ilişkin aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Çoklu yetersizliği olan bireylerin bazılarının gözlerinde kaymalar bulunur. |
Yürürken çevrelerindeki eşyalara çarparlar. |
Gözleri her zaman çok fazla ışık varmış gibi kısıktır. |
Gözlerinin görünümü biçim açısından normal gözlerden farklıdır. |
Gözlerinin görünümü renk açısından normal gözlerden fark değildir. |
Çoklu yetersizliği olan bireylerin bazılarının gözlerinde kaymalar bulunur ve yürürken çevrelerindeki eşyalara çarparlar. Gözleri her zaman çok fazla ışık varmış gibi kısıktır. Gözlerinin görünümü de normal gözlerden farklı (renk
ve biçim açısından) olabilir. Buna göre görmeyle ilgili problemleri olan çoklu yetersizliği olan bireylerin gözlerinin görünümünün renk açısından normal gözlerden fark olmadığı söylenemez. Doğru cevap E'dir.
18.Soru
Gerekli tüm düzeltmeler yapıldıktan sonra normal görme gücünün 1/10 ‘lik görme keskinliğine sahip olma ya da görme alanı (normal görme alanı 160 derece) 20 derece olma aşağıdakilerden hangisinin tanımıdır?
Kör |
Görme keskinliği |
Görme alanı |
Az gören |
Görme duyusu |
Yasal tanıma göre kör gerekli tüm düzeltmeler yapıldıktan sonra normal görme gücünün 1/10 ‘lik görme keskinliğine sahip olan ya da görme alanı (normal görme alanı 160 derece) 20 derece olan bireylere yasal tanıma göre kör denilmektedir. Doğru cevap "A" seçeneğidir.
19.Soru
Aşağıdakilerden hangisi sinir sistemine bağlı (nöromotor) yetersizlikler arasında yer almaz?
Serebral palsi |
Spina bifida |
Nöbet bozuklukları |
Omurga kas atrofisi |
Travmatik beyin yaralanmaları |
Sinir sistemine bağlı (nöromotor) yetersizlikler; serebral palsi, spina bifida, nöbet bozuklukları, travmatik beyin yaralanmaları olarak sınıflandırılabilir. Omurga kas atrofisi ise bir kas hastalığıdır.
20.Soru
Anne karnında bebeğin omuriliğini oluşturan omurların tam kapanmaması nedeniyle ortaya çıkan fiziksel yetersizlik türü aşağıdakilerden hangisidir?
Spina Bifida |
Serebral Palsi |
Fenilketanüri |
Cri du Chat Sendromu |
Duchenne Kas Distrofisi |
Doğumsal anomalilerin en sık rastlanılanı olan spina bifida, anne karnında bebeğin omuriliğini oluşturan omurların tam kapanmaması nedeniyle ortaya çıkan bir fiziksel yetersizlik türüdür. Omuriliğin kapanmaması nedeniyle omurilik ve omurilik sıvısı bebeğin sırt ya da bel bölgesinde dışarı doğru bir kese oluşturmakta ve sonuçta bebeğin kol ve bacaklarında hareket sınırlılıkları oluşmasına neden olmaktadır. Bunlarla beraber spina bifidali bireylerde deri üzerinde renk değişimi, kıllanma ve bacaklarda farklı türden bozulmalar görülebilmektedir. Spina bifida ülkemizde 1000 yeni doğandan 3’ünde görülmektedir. Spina bifida teşhisi gebeliğin 8-10. haftasında yapılan kan ve ultrason incelemesinde konulabilmektedir
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ