• Banyo yapmayı rahatlatıcı bir etkinlik haline getirmek için çaba gösterin.
• Banyo için hastanın en rahat ve gevşemiş olduğu zaman aralıklarını seçin ve günün hep aynı saatinde banyo yapmayı bir rutin haline getirin.
• Hastanıza banyo yapmanın neden gerekli olduğunu ve banyo yapma beceri basamaklarını sıklıkla açıklayın.
• Banyo yapılacak ve banyo sonrası kıyafetlerin giyileceği ortamın sıcaklığının uygun olmasına dikkat edin.
• Hastanın günün hep aynı saatinde giyinip soyunmasını sağlayarak bunu bir rutine çevirin.
• Hastayı kendi giyinmesi konusunda destekleyin, ona zaman tanıyın.
• Giyinirken hastayla konuşarak onu destekleyin (örn: evet şimdi ayakkabımızın tekini giydik, sıra diğerinde gibi).
• Hastanın fermuar veya düğme kullanmasında zorluk yaşanıyorsa cırt cırtlı veya bantlı giysiler tercih edin.
• Hastanın yemek yiyeceği ortamın sessiz ve rahat olmasına özen gösterin.
• Birkaç çeşit yemeği küçük tabaklarla masaya koyun ve hastaya seçim fırsatı sunun.
• Kolay çiğnenebilen ve hazmedilmesi kolay olan yemekler tercih edin.
• Hastanın kolay yiyebilmesi için yemekleri kaşıkla yenilebilecek şekilde hazırlayın.
• Yavaş yemek yiyen hastalarınız olabilir. Bu konuda onları zorlamayın.
• Hastaları ağız-diş sağlıklarını korumaları için, yemeklerden sonra dişlerini fırçalamaya teşvik edin.
• Hastanın yemeğini yiyeceği tabakların ve içecekler için kullanacağı bardakların kırılmaz özellikte olmalarına özen gösterin.
• Hastaya tuvalete gitmesini gün içerisinde yaklaşık 3 saatte bir hatırlatın
• Hastanızın gece yatmadan önce çok miktarda sıvı almasını engelleyin.
• Hastanızda pantolonunu çekiştirme, bacaklarını sürtme veya huzursuz bir ruh hali gözlemlediğinizde tuvalet ihtiyacının olup olmadığını sorun.
• Yatağa gitme saatinin her gece aynı saat olarak rutine çevirin.
• Loş ışıklı ve sessiz bir yatak odası ortamı sağlayın.
• Hastanın gece daha rahat uyuyabilmesi için gündüz şekerleme yapmamasına özen gösterin.
• Hastanızın geceleri kafein almamasını sağlayın. Hastanızın odası, koridorlar ve tuvalette birer gece lambası bulundurun.
• Kapı ve pencerelerin kapalı olduğundan emin olun.
• Hastanızın yanlışlıkla içeride kilitli kalmasını engellemek içi; banyoda/tuvalette kilit varsa kaldırın.
• Kimyasal maddeleri hastanızın ulaşamayacağı bir yerde saklayın.
• Hastanızın ilaçlarını ya da evdeki diğer ilaçları ortada bırakmayın.
• Hastanızın sizin gözetiminiz dışında ocak/ fırın kullanmasına izin vermeyin.

Doğru cevap B’dir

Yaşam planlaması: Yaşam planlaması, daha uzun ya da daha kısa vadeli olmak üzere her bireyin kendi hayatları içinde farklı biçimlerde düşünmüş olduğu şeyleri içermektedir.

İşbirliğine dayalı ekiplerde çalışmak için yapılması gerekenler:

• Ekibin amacını ve her bir ekip üyesinin ekibe ne katacağını belirleyin. Her bir ekip üyesinden beklenilenleri düzenleyin.

• Zaman çizelgesi oluşturun. Toplantı planlandığında tutarlı olun. Toplantılar için belirli bir zaman ve süre belirleyin.

• Her bir toplantı için bir amaç belirleyin ve amaç gerçekleştirilene kadar bu amaca sadık kalın.

• İş yükünü ve sorumlulukları paylaşın. Sorumlukları çeşitlendirerek üyelerin her zaman aynı şeyleri yapmasını engelleyin. Üyelerin istediği saatler konusunda esnek olun.

• Uzmanlıkları paylaşın. Ortak olan ve tek olan uzmanlıkları belirleyin. Bilgi ve becerileri paylaşın.

• Başladığınız işi bitirin. Yapılmasına karar verilen şeylerin tamamlanıp tamamlanmadığını kontrol edin.

• Başarılarınızı kutlayın ve hatalarınızı birlikte omuzlayın.

• İletişim kanallarını açık tutun.

Güdülenme, uyarılma, algı, dikkat, kaygı, pekiştirme ve geri bildirim gibi süreçlerle bireyin öğrenmeye istekli olma durumudur.

Baskın genlerin neden olduğu genetik bozukluklar: Anne ya da babadan herhangi birinin normal genlerden daha baskın bir hatalı gene sahip olması durumunda çocuğa taşınan genetik bozukluklardır. Bu genin, anneden ya da babadan çocuğa taşınma olasılığı %50’dir. Daha açık bir ifadeyle, baskın genlerin neden olduğu genetik bozukluklara sahip bireylerin anne ya da babasından birisi aynı genetik bozukluğa sahiptir. Sık rastlanmamasının nedeni ise bu bireylerin aile kurma sorumluluklarını yerine getirememesi ve kısırlaştırma sürecinden geçirilmiş olması olarak açıklanabilmektedir. 

Çocuğun çevreyi tanıması, öğrenmesi, uyum sağlaması için bilişsel gelişime etki eden bazı faktörler bulunmaktadır. Bu faktörler Olgunlaşma, Yaşantı, Kültürel Aktarım ve Dengeleme’dir. 

Bilişsel (Zihinsel) Gelişimi Etkileyen Faktörler : Özümseme, bireyin kendisinde var olan bilişsel yapılarla (şemalarla) çevresine uyumunu sağlayan bilişsel bir süreçtir. Birey karşılaştığı her yeni bir durumda, kendisinde daha önce var olan bilişsel yapı içine almaya çalışır yani çevresine, ön­celikle kendisinde var olan bilişsel yapılarla tepkide bulunur.   

Cri-du-Chat Sendromuna sahip çocuklar da genel olarak yeni doğduklarında düşük doğum ağırlığına sahip oldukları, yutma ve emme problemlerinden kaynaklanan beslenme sorunları, aşırı salya, kedi miyavlaması şeklinde yüksek ve tiz sesli ağlamaları, mikrosefali, ağır zihinsel yetersizlik, özellikle küçük yaşlarda motor becerilerde yetersizlik, beslenme sorunları, geç yürüme, hiperaktivite görülmektedir. Dil becerilerinde de ciddi yetersizlikleri bulunmakla birlikte bazı çocuklar kısa cümlelerle konuşmayı öğrenebilirken bazı çocuklar jest/mimik ve işaretlerle iletişimini sürdürebilmektedir. Cri-du-Chat Sendromlu yetişkinler çoğunlukla arkadaş canlısı, mutlu, sosyalleşmekten ve iletişimden hoşlanan kişilerdir.

Meningosel; bebeğin kafa veya omurgası üzerindeki herhangi bir açıklık/yarıktan, zarların fıtık şeklinde dışa doğru bombe yapması ile doğuştan oluşan bir hastalıktır. Meningosel, “Spina Bifida” olarak da adlandırılmaktadır. Meningosel hastalığında, omurga ve sinir kökleri bir kese içerisinde bulunduğu için fıtık oluşturmazlar. Bu nedenle; meningosel hafif seyreden bir hastalıktır.

Yöneticiler: Ekibin kaçınılmaz bir parçasıdır. Ekip çalışmasını özellikle destekleyebilir, hizmet sunan personele görev dağılımı yapabilir, hizmetin yönünü belirleyebilir.

ABD’de duygu ve davranış bozukluğu tanısı olan çocukların yaygınlık oranının %3 ile %6 arasında değiştiği belirtilmektedir.

Bakım personeli, bakımını üstlendiği kişinin herhangi bir epileptik nöbet geçirmesi durumunda hastayı kendine getirmek için; kolonya sürme, tokat atma, soğuk su dökme, soğan koklatma gibi şeyler yapmamalıdır. Nöbet esnasında hastanın yaptıklarını gözlemlemeli ve hastanın doktoruyla gözlemlerini paylaşmalıdır. Dolayısıyla doğru cevap C'dir. 

Zihin yetersizliği olan bireylere bakım hizmeti sunan uzmanların, herhangi bir tedaviden ya da bakımdan önce zihin yetersizliği olan bireyden onay alması gerekmektedir. Bu kararı tek başına almamalıdır.

Doğum öncesi etmenler:

-Annenin yaşı,

-Annenin beslenmesi,

- Annenin kullandığı ilaçlar,

- Annenin sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanması,

- Annenin hamilelik sırasında geçirdiği hastalık,

- Rh faktörü,

- Çevre kirliliği ve kimyasal maddeler,

- Çoklu gebelik,

- Gebelik toksemisi,

- Kromozomal ve genetik etmenler,

- Kalıtım Irk.

Ülkemizde bir hastalığın “ender görülen” olarak ifade edilebilmesi için hastalığın görülme oranının 2000’de 1 olması gerekmektedir.

Doğru cevap E olacaktır. Sayfa 145  de  NÖROLOJİK HASTALIKLARIN TANILAMA SÜREÇLERİ konu başlığında " Demans ve Alzheimer hastalıklarının teşhisi genetik ve biyolojik belirtileri bulunmasına rağmen; de­mans tanısı esas olarak klinik öykü ve muayene aracılığıyla konulur. Demans’ın tanı ölçütleri aşağıda sıralanmıştır:

• Kısa veya uzun vadeli hafızalarda değer düşüklüğü,
• Soyut düşünce bozukluğu, mantıklı karar verememe,
• Kişilik değişimi,
• İş, sosyal hayat ve başkalarıyla olan etkileşimleri olumsuz etkileyen bilişsel değişiklikler,
• Delirium (kişide dikkat ve hafıza gibi bilişsel işlevler ile davranışlarda bozulma ile sonuçlanan, hızlı ve dalgalı seyirli bir nöropsikiyatrik bir bozukluk) un varlığında demans meydana gelmez,
• Demans rahatsızlığı organik olmayan herhangi bir zihinsel rahatsızlıktan (depresyon, şizofreni vb.) kaynaklanmaz. " şeklinde açıklanmaktadır.

Çoklu disipliner model: Bu modelde ekip üyeleri birbirinden bağımsız çalışır ve engelli bireye sundukları hizmetleri de birbirlerinden bağımsız yürütürler. Ekip üyeleri arasında doğrudan bir işbirliği yoktur ama bir araya gelerek bilgi paylaşımında bulunabilirler.

Günümüzde zekâ bölümünün belirlenmesinde yaygın olarak kullanılmakta olan testler Stanford Binet ve Weschler Çocuklar İçin Zekâ Testi’ dir (WISC-R). Bu testlere göre normal olarak adlandırılan zekâ bölümü 100’dür; bunun iki standart sapma altı ise Stanford Binet (bir standart sapma 16 puan) için 68 puan, WISC-R (bir standart sapma) için 70 puana denk gelmektedir. Şu halde bir bireyin zihin yetersizliği tanısı almasındaki ilk koşul; zekâ bölümünün Stanford Binet için 68 ve WISC-R için 70’in altında olmasıdır.

Zihin yetersizliği olan bireylere sunulan bakım hizmetlerinin içeriğinde, bakım planlaması, birey-merkezli bakım planı, bakım yönetimi, sağlık eylem planı, bakım programı yaklaşımı ve yaşam planlaması yer almaktadır.Dolayısıyla cevap D'dir

Disiplinler arası mode’in zayıf yanları;

* Ekip üyelerinin alan yetkinliklerini tehdit edebilir.

* Ekip üyelerinin esnek olmaması durumunda verimlilik düşebilir.

* Rollerin belirsiz olduğu durumlarda koordinatörün otokratik olmasına neden olabilir.