Batı Edebiyatında Akımlar 1 Final 9. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdakilerden hangisi romantizmin ilkeleri arasında yer alır?
Romantkler, Descartes'ın “Düşünüyorum öyleyse varım” düşüncesini koşulsuz kabul etmişlerdir. |
Romantikler sanayileşmeyle başlayan yaşam tarzlarını benimsemişlerdir. |
Rasyonalizmi bir felsefi yöntem olarak uygulamışlardır. |
Romantikler millî tarihe, millî efsanelere önem vermemişlerdir. |
Romantiklere göre Tanrı en büyük sanatkârdır ve sanatkâr ancak Tanrı’nın |
Romantik düşüncede tabiat olgusu ve onun yaratıcısının Tanrı olarak görülmesi düşüncesinin sanatsal açıdan yorumlamak önemlidir.
2.Soru
I) insanın tabii hâlinin bu çevrelerde gözlemlenebileceğini
II) insan evrimsel ve antropolojik olarak kötüdür ve primitif bir varlıktır
III) ezilen insanları anlatmak bir zaruret haline gelmesi
Natüralistler, özellikle kenar mahallelerin, meyhanelerin, yoksul çevrelerin, batakhanelerin, demografinin tabanında yer alan ötekileştirilmiş insanların üzerinde yoğunlaşmışlardır. Bunun nedeni yukarıdaki ifadelerden hangileri etki etmiştir?
I ve II |
I ve III |
II ve III |
I, II ve III |
Yalnız I |
I, II ve III
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Emile Zola'nın eserlerinden biri değildir?
Le Voeu d’une mort |
Les Mystéeres de Marseille |
Thérése Raquin |
Experimental Medicine |
Le Roman Experimental |
Zola, ilk eserlerinde küçük aşk maceralarını lirik bir dille aktarmaktan öteye gitmez. Bu sırada gazeteciliğe başlayan yazar, kendisinin bile yazdığına pişman olduğu iki roman kaleme alır: Le Voeu d’une morte (1886) ve Les Mystéeres de Marseille (1867). Bunlardan ikincisini yazarken bir taraftan da başyapıtı Thérése Raquin’in hazırlıkları ile
meşguldür. Zola’da deneysel roman fikrinin Claude Bernard tesiriyle oluştuğunu belirtmiştik. Zola her ne kadar çeşitli yazılarıyla Thérése Raquin’den sonra deneysel (tecrübi) roman üzerine görüşlerini dile getirmiş olsa da bu teoriyi 1880 yılında Le Roman Experimental (Deneysel Roman) adlı kitabında net bir biçimde ortaya koyar.
4.Soru
Fransa’da klasik edebiyat kuramı, barok dönem sonrasında aşağıda yer alan hangi dönemden esinlenerek ortaya çıkmıştır?
Fransa’da klasik edebiyat kuramı, barok dönem sonrasında aşağıda yer alan hangi dönemden esinlenerek ortaya çıkmıştır?
Antik dönemden esinlenen aydınlar tarafından ortaya çıkmıştır. |
Dadaizmden esinlenen aydınlar tarafından ortaya çıkmıştır. |
Romantik dönemden esinlenen aydınlar tarafından ortaya çıkmıştır. |
Fütürizmden esinlenen aydınlar tarafından ortaya çıkmıştır. |
Post modern dönemden esinlenen aydınlar tarafından ortaya çıkmıştır. |
Fransa’da klasik edebiyat kuramı, barok dönem sonrasında Antik Dönemden ve İtalyan kuramcılardan esinlenen ve onların eğitim sistemini Fransız zevkine göre uyarlayan aydınlar tarafından hazırlanır.
5.Soru
Aklıyla ve eğitimle kusursuzluğa erişip ruhunun kurtuluşunu sağlayabilen insanı yerine, evrimin daha ilk basamaklarında içgüdülerinin çoğunu kaybetmiş, fakat bu eksikliği giderecek akla erişememiş insanı sanata konu eder. Bu ifadeler aşağıdaki hangi akımın estetik özelliğidir?
Natüralizm |
Realizm |
Klasisizm |
Hümanizm |
Parnasizm |
Natüralizm
6.Soru
"Emile Zola'nın ........................ adlı serisinin natüralist roman için en önemli yanlarından biri vesikaya dayanmasıdır." cümlesinde boş bırakılan yere yazarın hangi eseri gelmelidir?
Rougon-Macquart |
Le Roman Experimental |
Le Voeu d’une morte |
Les Mystéeres de Marseille |
Cousin Bette |
Rougon-Macquart’ların natüralist roman için en önemli yanlarından biri vesikaya dayanmasıdır.
7.Soru
Aşağıdaki sanatçılardan hangisi parnasizmin temsilcilerinden biri değildir?
G. de Maupassant |
T. Gautier |
M. de Heredia |
S. Prudhomme |
T. de Banville |
Parnasizm, realizm ve natüralizmin şiirdeki yansımasıdır. Guy de Maupassant, dünyaca ünlü bir hikayecidir, şiir yazmamıştır.
8.Soru
Emile Zola’yı ve düşüncelerini inkar eden eski takipçisi yazarların yayınladığı bildirinin ismi nedir?
Beşler Beyannamesi |
Cromwell Önsözü |
Realizm Bildirisi |
Romanın Tarifi |
Medan Akşam Toplantıları |
Daha önce Zola’nın etrafında toplanmış, takipçisi olan gençler, görüşlerini değiştirir ve eski görüşlerini inkâr ederler. “Beşler Beyannamesi” adında bir de bildiri yayımlarlar. Bunlar arasında Marguerite, Descaves, J.H. Rosny, Paul Bonnetain (1858-1899), Guiches vardır.
9.Soru
- Fabrikalar aracılığıyla büyük çaplı üretime geçilmesi
- Demiryolu ağının yaygınlaşması
- Teknolojik ilerlemeler
Yukarıda verilen gelişmelerden hangisi ya da hangileri bilişsel aydınlanmaya zemin hazırlayan faktörler olarak gösterilebilir?
Yalnız I |
Yalnız III |
I-II |
II-III |
I-II-III |
Yüzyılın bilimsel gelişmeleri insanların bilime olan inancını ve düşünme sistematiğini etkileyecektir. Teknolojik ilerleme karşılıklı birbirlerinin neden
ve sonuçları olmak üzere bilişsel aydınlanma ile tam bir paralellik içindedir. Sanayi Devrimi'nde gerçekleşen fabrikalar aracılığıyla büyük çaplı üretime geçilmesi, demiryolu ağının yaygınlaşması, kaydedilen teknolojik ilerlemeler bilişsel aydınlanmaya zemin hazırlayan faktörlerdendir. Doğru cevap E'dir.
10.Soru
İrlanda Rönesansı'nın önderliğini yapan, 1923'te Nobel Edebiyat Ödülü kzaanan, sembolizmin en güçlü şairlerinden biri olan şair kimdir?
William Butler Yeats |
Oscar Wilde |
Paul Valery |
Remy de Gourmont |
Albert Aurier |
Bahsedilen özellikler W. B. Yeats'a aittir. Cevap A şıkkıdır.
11.Soru
Metafizik güzel anlayışının en belirgin tanımını Kant vermiştir. Kant’a göre güzel, aşağıdaki seçeneklerden hangisi değildir?
Çıkarsız olarak hoşa giden şeydir. |
Herkesin hoşuna giden şeydir yani evrenseldir. |
Bize duyumlarla verilen nesnel gerçekliktir |
Kendi dışında hiçbir amaç olmadan hoşa giden şeydir. |
Zorunlu olarak hoşa giden şeydir. |
Metafizik güzel anlayışının en belirgin tanımını Kant vermiştir. Kant’a göre güzel:
- Çıkarsız olarak hoşa giden şeydir. Örneğin ahlâki hazdan farklıdır, herhangi bir fayda düşüncesine dayanmaz.
- Herkesin hoşuna giden şeydir yani evrenseldir. Duyarlık kişiden kişiye değişse de bilgi yetilerimiz genel kanunlara uymaktadır; bu kanunların evrenselliği zevk yargısının evrenselliğini gerektirir.
- Kendi dışında hiçbir amaç olmadan hoşa giden şeydir. Zevk yargısının konusu olan güzellik, öznel ve nesnel bütün amaçlardan uzaktır; bir şeydeki biçimin, hayal gücü ile düşünme gücü arasındaki ahenge uymasından doğar.
- Zorunlu olarak hoşa giden şeydir. Güzellik yargısı evrensel olduğuna göre zorunludur.
Lenin’e göre ise “Madde, bize duyumlarla verilen nesnel gerçekliktir.” Yani gerçekçilikle ilgilidir.
12.Soru
I- Konularını gerçek hayattan seçmektedir.
II- Gözlem ve nesnellik önemlidir.
III- Dil ve üsluba önem vermektedir.
Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri Natüralizm'in özelliklerindendir?
I, II, III |
I, II |
I, III |
II, III |
Yalnız III |
Natüralizm konularını gerçek hayattan seçer, gözlem ve nesnellik önem verir, dil ve üsluba önem verir, uzun ve nesnel betimlemelere önem verir ve insanın fizyolojisi ve çevre içinde iradesiz bir varlık olarak görür.
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi kahramanlık destanlarının özelliklerinden biridir?
Kahramanın psikolojisinin tasvir edilmesi çok önemlidir. |
Kahramanın bireysel sorunlarına odaklanmak destanı kıymetli kılan bir unsurdur. |
Sadece düz yazı şeklinde yazılır, şiir şeklinde kahramanlık destanı olmaz. |
Orta C¸ağ’ın ilk dönem edebi ürünlerinde görülen “arayış” izleği, kahramanlık destanlarında yer almaz. |
Askeri olmaktan çok dinsel içerikli, sıra dışı kahramanlıklar anlatılır. |
XI. yüzyıl sonrasında, İsa’nın mezarının bulunduğu Kudüs’ü Müslümanların elinden kurtarmak için Kilisenin öncülüğünde oluşturulan Haçlı orduları ve Müslüman ordular arasındaki savaşlarda şövalyelerin başından geçen, askeri olmaktan çok dinsel içerikli, sıra dışı kahramanlıkları da anlatan bu türden tipik Orta C¸ağ anlatılarına “kahramanlık destanı” adı verilir. Bu anlatılarda ulusun ve dinin yüceltilmesi kahramanın psikolojisinden daha önemlidir. Silahlı mücadelelerle tamamlanan anlatılarda abartıya oldukça fazla yer verilir. Fiziksel güç ve cesaret, olağanüstü yiğitlik, mükemmel bir mücadele ve bazen iyiliğin timsali şövalyelerin değerini göstermek için canavarlara, kötü düşman güçlerine karşı düşüncesizce girişilen cesurca eylem anlatılır.
14.Soru
Aşağıdakilerden hangisi, romantizm akımının savunucularının ilgi duydukları temalardan biri değildir?
Bireyin hayatı |
Aristokrat sınıf |
Yersizlik/yurtsuzluk |
Yalnızlık |
Tarih |
Aristokrat sınıf, romantizm akımının savunucularının ilgi duydukları temalardan biri değildir.
15.Soru
I. Rönesansla birlikte skolastik düşüncenin yıkılması ve Aydınlanma felsefesiyle birlikte monarşik siyasi yapının sorgulanması
II. 1789 Fransız İhtilali sonucu monarşik rejimden cumhuriyet rejimine geçilmesi
III. Küçük işletme ve imalathanelerin geleneksel üretim biçiminin yerini makinelere dayalı endüstriyel üretimin alması
Realizme zemin hazırlayan yukarıdaki gelişmelerden hangisi, diğer ikisinden farklı bir temele dayanmaktadır?
Yalnız I |
Yalnız II |
Yalnız III |
I-III |
II-III |
I ve II, realizme zemin hazırlayan toplumsal ve kültürel gelişmeler arasında yer alırken III, ekonomik temelli bir gelişmedir. Doğru yanıt C şıkkıdır.
16.Soru
Aşağıdaki terimlerden hangisi Fransızcadan “çağın (asrın) hastalığı” olarak çevrilir ve romantik hareketin uyandığı yıllarda genç kuşağın sıkıntı, hayal kırıklığı ve melankoli duygularını ifade eder?
Décadence |
Avant-garde |
Fin de siecle |
Mal du siècle |
Correspondances |
Doğru cevap D dir. Mal du siècle terimi Fransızcadan “çağın (asrın) hastalığı” olarak çevrilir ve romantik hareketin uyandığı yıllarda genç kuşağın sıkıntı, hayal kırıklığı ve melankoli duygularını ifade eder.
17.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Jean Jacques Rousseau trafından yazılmış eserlerden birisi değildir?
Bilimler ve Sanatlar Üstüne Söylev |
İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin Temeli ve Kökenleri |
Emile ya da Eğitim Üzerine |
Toplum Sözleşmesi |
Doğa İncelemeleri |
Bilimler ve Sanatlar Üstüne Söylev, İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin Temeli ve Kökenleri, Emile ya da Eğitim Üzerine ve Toplum Sözleşmesi Jean Jacques Rousseau tarafından yazılmış eserlerdir.
18.Soru
Kültür sanat ve politika ile bağlantılı olarak yenilikçi kişiler veya deneysel işler anlamına gelen terim aşağıdakilerden hangisidir?
Dekadans |
Avangard |
Alegori |
Mal du siécle |
Fin de siécle |
Dekadans, 19. Yüzyılda Fransa’da ortaya çıkan, sanatın özerkliğini, sanatçının orta sınıf değerlerine karşıtlığını, sanatın doğaya üstünlüğünü ve cinsel deneyim arayışını vurgulayan edebi akımdır. Alegori; bir mecaz gibi işlev gören ve kişiselleştirmeyle istiare arasında yer alan bir anlatım biçimidir. Mal du siécle, yüzyılın hastalığı anlamına gelmekle birlikte özel olarak 19. yüzyıla gönderme yapmaktadır. Fin de siécle; 19. yüzyıl sonu için kullanılan bir terimdir. Avangard; kültür sanat ve politika ile bağlantılı olarak yenilikçi kişiler veya deneysel işler anlamına gelmektedir.
19.Soru
Natüralizm'in kaç yılından itibaren çöküş sürecine girdiği söylenebilir?
1891 |
1893 |
1895 |
1897 |
1899 |
1891 yılına gelindiğinde natüralizm artık çöküş sürecine girmiştir. Bu yılda Jules Huret (1863- 1915) adlı bir gazeteci L’Echos de Paris gazetesinde dönemin edebiyat kamuoyunun nabzını tutan dört beş ay sürecek bir mülakat yayımlar. Mülakatta yoğunluk natüralizmin hâli ve geleceğinin yanında yerine neyin konulabileceğine dairdir. Mülakatta natüralistlerin Zola önderliğinden kopmakla beraber, natüralizmden bütün bütüne ayrılmadıkları görülür. Ardından başta Daudet ve Maupassant olmak üzere Hennique gibi yazarlar, yavaş yavaş yeni tarzlar denemeye çalışacaklardır. Zola bile RougonMacquart’lardan sonra yazacağı romanlarda her ne kadar natüralist çizgiyi devam ettirse de farklı konu ve tarzlara da yelken açacaktır. Kısacası natüralistler de natüralizmi terk etmeye başlamışlardır.
20.Soru
Naturalizm kelimesi Türkçe'de ne olarak bilinmektedir?
Doğalcılık |
Gerçekçilik |
Yasacılık |
Kuralcılık |
Faydacılık |
Natüralizm terimi “Nature-doğa” kelimesinden gelir ve Türkçede “doğalcılık” olarak da bilinir. Uzun bir geçmişe sahip olan kelime, XVI. Yüzyıldan XIX. Yüzyıla kadar, “ilk prensip olarak her şeyi tabiata mal edenlerin sistemi (Tanrıyı yadsıyarak)” anlamında kullanılırken 17. yüzyıldan beri “her şeyde tabiatın tam taklidini lüzumlu gören fikir” (Martino, 1958, 5) manasında kullanılmaktadır. 1839 yılında Fransız edebiyat kuramcısı Sainte Beuve (1804-1869) ve edebiyat dergisi Revue des Deux Mondes, parnasizmin kurucusu Théophile Gautier (1811-1872) ve ekolünün şiirini nitelemek için kelimeyi bugünkü anlamında kullanır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ