Çağdaş Felsefe 2 Ara 7. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Bergson "Madde ve Hafıza" kitabında belirttiği zihin maddi gerçeklik ilişkisi sorunsalının çözümünde merkezî yere neyi koymaktadır?
idealist zaman felsefesini |
evrim teorisini |
Descartes felsefesinin temelini |
zihin beden ilişkisi sorununu |
Realist kavrayışa göre maddeyi |
Madde ve Hafıza’nın önemli bir yönü, zihin beden ilişkisi sorununu, zihin maddi gerçeklik ilişkisi sorunsalının çözümünde merkezî bir yere koymasıdır. Dolayısıyla bu özel fakat merkezî sorun, Bergson’un maddenin ne olduğuna ilişkin varsayımını ortaya koyduğu çerçeveyi belirler.
2.Soru
Geniş anlamında gizemli olanı, olağan bilme araçlarıyla, sıradan gözlemlerle bilinemez olanı işaret eden sözcük/terim aşağıdakilerden hangisidir?
Özgürlük |
Bilinç |
Mistik |
Sürem |
Nicelik |
Mistik sözcüğü geniş anlamında gizemli olanı, olağan bilme araçlarıyla, sıradan gözlemlerle bilinemez olanı işaret eder. Mistik deneyim gerçekliğin doğrudan doğruya aklın dışında bir sezişle kavranmasıdır. Ortaya koyduğu bilgi de yaşantı merkezli bir bilgi türüdür.
3.Soru
Yaşam dünyamız bizim birinci tekil şahıs olarak deneyimlediğimiz şeylerin dünyasıdır. Bilim ise nesneleri üçüncü tekil şahıs perspektifinden açıklamaya çalışır. Bu sırada nesneler öznellikle ilişkilerinden koparlar ve durağan yapılar olarak düşünülürler. Buradan hareketle yaşam dünyası ile bilimin dünyası arasında nasıl bir ilişki olduğu sorusuna Husserl aşağıdakilerden hangisi yoluyla bir yanıt arar?
Statik fenomenoloji |
Aşkın fenomenoloji |
Apprezentation |
Genetik fenomenoloji |
Solipsizm |
Yaşam dünyası ile bilimin dünyası arasında nasıl bir ilişki olduğu sorusuna Husserl genetik fenomenoloji yoluyla bir yanıt arar. Statik fenomenoloji deneyimi nesneyi rehber edinerek yapı- sal bir biçimde betimler. Buna karşın genetik fenomenoloji bu yapısallığın öznel anlam verme süreçleri içindeki oluşumunu inceler.
4.Soru
Bergson'un felsefesi için aşağıda verilen bilgilerden hangileri doğrudur?
I-Bergson on yedinci yüzyıldan beri düşünceye hâkim olan metafiziğe mesafe alarak pozitif bilimlere yönelir.
II-Herbert Spencer’ın evrimciliğinde çağdaş biyolojinin gelişimine uygun bir doğa felsefesi bulduğuna inanır.
III-Doğa bilimlerinden gelerek psikolojiye odaklanmış ve bilincin verilerini araştırma konusu haline getirmiştir.
IV-Spencer’ın felsefesindeki zaman fikri fiziğe ve mekaniğe uygunluğu savunur.
II-III-IV |
I-II-III |
I-II-IV |
I-III-IV |
I-II-III-IV |
Bergson on yedinci yüzyıldan beri düşünceye hâkim olan metafiziğe mesafe alarak pozitif bilimlere yönelir. Herbert Spencer’ın evrimciliğinde çağdaş biyolojinin gelişimine uygun bir doğa felsefesi bulduğuna inanır. Ancak Spencer’ın felsefesindeki zaman fikri fiziğe ve mekaniğe uygundur. Bergson bu zaman anlayışının zamanın gerçekliğini açıklayamadığı görüşündedir. Bu görüş, onu zamanın bilince nasıl verildiğini araştırmaya götürür. Bergson bilimlerin zaman anlayışını yetersiz bularak “sürem” olarak zamana yönelir. Doğa bilimlerinden gelerek psikolojiye odaklanmış ve bilincin verilerini araştırma konusu haline getirmiştir. Bergson’un Şuurun Dolaysız Verileri Üzerine Deneme’de bilinci (şuur), psişik hayatı açıklar ve bilinci, hafıza olarak tanımlayıp süremi varlığın bir ilkesi olarak ele alır. Böylece, filozof “Ben neyim?” sorusuna bir yanıt vermeyi hedefler. İkinci eseri önemli eseri Madde ve Hafıza’da ben ile evren arasındaki ilişkinin ne olduğu sorusu ele alınır. Bu soruya yanıt verebilmek için Bergson’un madde anlayışını de- 1 Evrimcilik, Charles Darwin’in (1809-1882), Türlerin Kökeni adlı eserinde (1859) tüm canlıların aslında ortak bir atadan doğduğunu, türlerin başlangıçta oldukları ya da yaratıldıkları gibi kalmadıklarını, dünyadaki yeni şartlara uyum sağlayarak sürekli bir değişim içinde bulunduklarını savunan görüştür. Darwin hangi canlıların varolacaklarını hangilerinin yokolacaklarını belirleyen mekanizmaya “doğal seçilim” adını verir. Biyolojinin 19. yy’da bir bilim olarak ortaya çıkmasında evrim düşüncesinin önemli bir payı vardır. Canlıların sınıflandırılması ve biyolojik sistematik bu düşünce sayesinde kurulabilmiştir. Charles Darwin’in teorilerinden etkilenen Herbert Spencer, evrim kavramını biyoloji alanından felsefe ve toplumbilim alanına taşımış olan bir düşünürdür.Üçüncü önemli soru kozmolojik bir sorudur: “Evren nedir?” İşte Yaratıcı Tekâmül bu soruyu yanıtlamak için kaleme alınmıştır. Dördüncü eseri Ahlâkın ve Dinin İki Kaynağı ise böyle bir metafizikten nasıl ahlâki bir yaşam çıkabileceğini bize gösterir.
5.Soru
Bergson'un kullandığı bilim modeli hangisidir?
Matematik |
Biyoloji |
Fizik |
Kimya |
Geometri |
Bergson’un kullandığı bilim modeli biyolojidir.
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Bergson'un eserleri arasında değildir?
Madde ve Hafıza |
Böyle Buyurdu Zerdüşt |
Yaratıcı Tekamül |
Gülme |
Sürem ve Eşzamanlılık |
Böyle Buyurdu Zerdüşt adlı eser Bergson'a değil Friedrich Nietzsche'ye aittir. Doğru yanıt B seçeneğidir.
7.Soru
Heidegger’in teknoloji ile ilgili olan görüşlerine göre hangisi yanlıştır?
Teknoloji makineleşmeden ibaret değildir. |
Teknolojinin özü varlığı bir açığa vurma, bilme tarzıdır. |
Varlığı enerji kaynağı olarak görme veya açığa çıkarma, varlığın başka bir şey olarak belirmesini, açığa çıkmasını da kolaylaştırır. |
Teknoloji çağında varlığın hakikati çerçevelemedir. |
Hiçbir şey tamamen araçsallaştırılamaz. |
Varlığı enerji kaynağı olarak görme veya açığa çıkarma, varlığın başka bir şey olarak belirmesini, açığa çıkmasını da engeller. C seçeneğinde verilen bilgi Heidegger’in teknoloji ile ilgili olan görüşlerine göre yanlıştır.
8.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Bergson’a göre “Neden madde kendisini bize imgelerle veriyor?” sorusunun cevabıdır?
Maddeye ilişkin sezgiyi, ancak maddeye ilişkin hafıza kurabilir. |
Beynimizdeki hareketler de dış dünyadaki hareketlerin ayrılmaz bir parçasıdır. |
Maddi dünya bilinçteki imgelerden muaftır. |
Sezgi algıdan farkı imgelerle işler. |
Sezgi de zekâ gibi ihtiyaçlara yönelir. |
Bergson, ikici bir başlangıç noktasından, “tin” ve “madde”nin tözce, yapıca farklılığından hareket etmektedir. O hâlde birbirinden farklı olan bu iki töz arasında nasıl bir ilişki kurulmaktadır? Madde ve Hafıza’da bu sorunun yanıtını aranır. İdealist bakış açısından “madde” zihinsel bir temsilden (söz, kavram, tümel, simge) ibarettir. Realist bakış açısına göre ise madde zihindeki temsilleri oluşturan şeydir. Bergson’a göre bu iki bakış açısı da hatalıdır. Bedenim ve beynim maddi evrenin bir parçasıdır. Bu nedenle, “madde” ne bütünüyle “ben merkezli” olarak ne de “ben” den bağımsız olarak kavranabilir. Evren bir imgeler bütünüdür. Onu bedenimle dıştan değil, içten tanır ve bilirim. İmge ne temsil ne de şeydir. “İmge” şeyden biraz az, temsilden biraz fazladır. Temsil ile imge arasında yalnızca bir derece farkı vardır. Algı, imgelerle; zekâ ise temsillerle işler. Sezgi hafızadır. Algı, maddenin genel kütlesini insan eyleminin yararına ayrı cisimlere böler. Fakat sezgi, algıdan çok farklıdır. O da alışkanlıklarla örgütlenmiş olarak ihtiyaç- lara göre yönlenir. Sezgi bir akli görü değil, bir içgüdüdür. Madde ile bilinç arasındaki ilişkiyi hafıza kurmaktadır
9.Soru
Bergson felsefesinde iki farklı bilme yetisi vardır. Bu anlamda aşağıdakilerden hangisi diğerlerinden ayrılır?
Belirlenimcilik |
Nicelik |
Statik bilme |
Süreklilik |
Mekan |
1. grup: Belirlenimcilik, Nicelik, Statik bilme, Süreksizlik (Fotoğraf), Mekân, Madde, Zekâ
2. grup: Özgürlük, Nitelik ve yoğunluk, Dinamik bilme, Süreklilik (lm), Zaman (sürem), Bilinç-Hafıza-Tin, Sezgi
10.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Aristoteles’in Metafizik’te varlığın anlamı olarak belirttiklerinden biri değildir?
Bütün parça ilişkisi anlamında |
Kategoriler anlamında |
Dunamis-energeia anlamında |
Hakikat anlamında |
Öz ve ilinek anlamında |
Heidegger, Marburg yıllarında verdiği derslerde fenomenolojiyi Aristoteles’in felsefesinin ışığında yeniden düşünür. Aristoteles Metafizik’te varlığın dört çeşit anlamı olduğundan söz eder. Varlık: 1) kategoriler anlamında, 2)dunamis-energeia (bilkuvve olan-bilfiil olan) anlamında, 3)hakikat anlamında, 4)öz ve ilinek anlamında anlaşılabilir. Peki, Aristoteles için varlığın başat anlamı nedir? Heidegger, Eski Yunan düşünürlerinin hakikati bir gizlilikten açığa çıkma (aletheia) olarak düşündüklerini vurgulayarak varlığın “hakikat” anlamını öne çıkarır.
11.Soru
Bergson'un zaman ve mekân, tin ve madde ikiciliği inşa ettiği eseri hangisidir?
Yaratıcı Tekâmül |
Madde ve Hafıza |
Ahlâkın ve Dinin İki Kaynağı |
Sürem ve Eşzamanlılık |
Şuurun Dolaysız Verileri Üzerine Deneme |
Şuurun Dolaysız Verileri Üzerine Deneme’de Bergson zaman ve mekân, tin ve madde ikiciliği inşa eder.
12.Soru
Bergson Şuurun Dolaysız Verileri Üzerine denemesinde aşağıda verilen bilgilerin hangilerine değinmiştir?
I-Zamansal olan tin ile mekânsal olan madde biçiminde ikiye ayrılır.
II-Deneme, zamanın bilince verilişini “sürem” kavramıyla ele alır.
III-Bergson bilinç hallerinin miktarlar ve nicelikler olmadığını, nitelikler ve yoğunluklar olduğunu söyler.
IV-Bilinç hayatının doğal hâli bu yaşantıların sürekli bir değişim içinde bulunmasıdır ve bu değişim derece derece olur, bir bilinç hâlinden bir diğerine aniden geçmek nadir bir olaydır.
I-II-III |
I-II-IV |
II-III-IV |
I-III-IV |
I-II-III-IV |
Şuurun Dolaysız Verileri Üzerine Deneme’de Bergson zaman ve mekân, tin ve madde ikiciliği inşa eder. Bu koşut farklılıkların arasındaki farklılık bir derece farklılığı değildir, bir doğa farklılığıdır. Varlık böylece zamansal olan tin ile mekânsal olan madde biçiminde ikiye ayrılır. Deneme, zamanın bilince verilişini “sürem” kavramıyla ele alır. Eserin başında Bergson bilinç hallerinin miktarlar ve nicelikler olmadığını, nitelikler (qualités) ve yoğunluklar (intensités) olduğunu söyler. Bilinç hayatının doğal hâli bu yaşantıların sürekli bir değişim içinde bulunmasıdır. Ancak bu değişim derece derece olur, bir bilinç hâlinden bir di- ğerine aniden geçmek nadir bir olaydır.
13.Soru
Bergson'un Neo-Darwinizmin mekanikçiliği ile Neo-Lamarkçılığın erekselciliği arasında bir üçüncü yol bulmaya çalıştığı eseri hangisidir?
Ahlâkın ve Dinin İki Kaynağı |
Yaratıcı Tekâmül |
Madde ve Hafıza |
Sürem ve Eşzamanlılık |
Zihin Kudreti |
Yaratıcı Tekâmül’de Bergson Neo-Darwinizmin mekanikçiliği ile Neo-Lamarkçılığın erekselciliği arasında bir üçüncü yol bulmaya çalışır.
14.Soru
I. Aristoteles’in felsefesi
II. Husserl’in fenomenolojisi
III. Karl Marx’ın diyalektik materyalizmi
Yukarıdaki düşünürlerden hangisi Martin Heidegger’in düşüncesinin kökenini oluşturan kişilerdir?
Yalnız I |
Yalnız II |
I ve II |
II ve III |
I, II ve III |
Heidegger’in düşüncesinin iki kökeni vardır: Aristoteles’in felsefesi ve Husserl’in fenomenolojisi. Onun düşüncesi, fenomenolojinin bir bilinç felsefesi olmaktan çıkarılması sürecinden olduğu kadar, Eski Yunan’ın fenomenolojik bir tarzda yorumlanması sürecinden doğmuştur.
15.Soru
Arka bahçemdeki ağaç baharda bembeyaz çiçeklerle donanmış, dallarına kuşlar yuva yapmıştır. Gövdesi öğle güneşinin altında parlamakta, yaprakları rüzgârda yavaşça salınmakta, üzerinden bulutlar geçmek- tedir. Bu betimlemede ağaç bir ufka yerleştirilmiştir. Husserl deneyimize verilenin zamansal ve mekânsal ufukları olduğundan söz eder. Bu ufukları keşfettiğimizde yaşantıların birbirine nasıl eklendiğini, bir ayaklarının nasıl diğer yaşantılarda olduğunu fark ederiz. Böylece bir dünya gösterir kendisini.
Aşağıdakilerden hangisi yukarıda örneği verilen Husserl’ın Ideen I’de bulduğu çözümlemeyi işaret eder?
Yönelimsel sentez |
Transandantal statü |
İleri yönelim |
Geri yönelim |
Neomatik analiz |
Ideen hem aşkın idealist bir konumdan yazılması hem de getirdiği yöntemsel yenilikler dolayısıyla Mantıksal Araştırmalar’dan farklıdır. Mantıksal Araştırmalar’da yapılan çözümlemeye yorumcular noetik çözümlemeye karşılık düşer, zira bilinç edimlerinin incelenmesine öncelik verilmiştir. Oysa Husserl daha sonra, Ideen I’de noematik çözümleme dediği yöntemi keşfedecektir. Bu çözümleme şeyi bana nasıl (im Wie) beliriyorsa öyle betimlemeye dayanır.
16.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Heidegger’e göre, varlıkla düşüncenin birbirini sahiplenmesi olayıdır?
İmge |
Kehre |
Wege |
Egzistansiyal |
Ereignis |
Heidegger’e göre, varlıkla düşüncenin birbirini sahiplenmesi olayı Ereignis'tir.
17.Soru
Heidegger’in, Aristoteles’ta bulduğu varlığın “hakikat” anlamının öne çıkarılması düşüncesini benimser. “Varlığın hakikat”inin gizlilikten açığa çıkmasına ............................... denir.
Yukardaki boşluğa aşağıdaki kavramlardan hangisi gelmelidir?
Araçsallaştırma |
Ereignis |
Aletheia |
Dasein |
Kategorik Görü |
Heidegger, Eski Yunan düşünürlerinin hakikati bir gizlilikten açığa çıkma (aletheia) olarak düşündüklerini vurgulayarak varlığın “hakikat” anlamını öne çıkarır.
18.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Bergson'un başlıca kabul edilen dört eserinden değildir?
Sürem ve Eşzamanlılık |
Şuurun Dolaysız Verileri Üzerine Deneme |
Madde ve Hafıza |
Yaratıcı Tekamül |
Ahlakın ve Dinin İki Kaynağı |
Bergson’un felsefesi başlıca dört eserinde bulunur: 1. Şuurun Dolaysız Verileri Üzerine Deneme (Essai sur les données immédiates de la conscience (1889)). 2. Madde ve Hafıza (Matière et mémoire (1896)). 3. Yaratıcı Tekâmül (L’Évolution créatrice (1907)). 4. Ahlâkın ve Dinin İki Kaynağı (Les deux sources de la morale et de la religion (1932)) Bu dört eserden başka filozofun Gülme (Le Rire, (1900)), Sürem ve Eşzamanlılık (Durée et simultanéité (1922)) gibi iki kitabı da vardır.
19.Soru
Bergson’a göre zekânın faaliyet alanı mekânsal madde alanıdır ve zekâ doğada, belirlenimcilik usulüyle çalışarak belli sınırlar içinde mutlak hakikate erişebilir. Buna karşın, zekâ bize neyi veremez?
Aslında şimdinin geçmişin bir sonucu olmadığı tezini |
Gerçekliğin mekanik ve mekânsal bir açıklamasını yaptığı için bilinci anlamakta yetersiz olduğunu |
Maddeyi temsile indirgeyen idealizmi |
Ne idealist ne de realist konumun zihin ile maddi gerçeklik arasındaki ilişkinin ne olduğunu |
Hayatın mutlak bilgisini |
Zekânın faaliyet alanı mekânsal madde alanıdır ve zekâ doğada, belirlenimcilik usulüyle çalışarak belli sınırlar içinde mutlak hakikate erişebilir. Buna karşın, zekâ bize hayatın mutlak bilgisini sağlayamaz, bütün varlıkları içeren evreni açıklayamaz.
20.Soru
Aşağıdakilerden hangisiyle Heidegger fenomenlerin özü verebileceği düşüncesini paylaşır?
Husserl |
Dahrendorf |
Marx |
Engels |
Spencer |
Fenomenolojiye yaklaşımını Platon’un Sofist diyalogunda ve Aristoteles’in Metafizik’inde bulduğu varlık düşüncesi yönetir. Heidegger’in, Husserl’in fenomenolojisinin yine de bir takipçisi olduğu söylenebilir mi? Husserl fenomenolojiyi “Şeylerin kendisine gidelim.” çağrısıyla tanıtmıştı. Bu bir felsefe yapma biçimine davettir. Fenomenolojinin en önemli iddialarından biri, “şeyin kendisi”nin görünüşün ardında kalan, bizim hiçbir zaman ulaşamayacağımız bir varlık, bir öz olmadığıdır. Husserl fenomenolojisi varlığın kendisini kendisi olarak gösterdiğine inanır ve fenomenolojinin asıl sorununu varlığı çarpıtmadan onun bilince kendini nasıl veriyorsa öyle alımlanması olarak görür. Dolayısıyla, esas meselesi, bilincin, ona kendisini veren varlıkla ilişkisini nasıl kurduğudur. Heidegger, fenomenolojiyi yeniden düşündüğü yıllarda, varlığın kendisini bize zaten verdiğini, fenomenolojinin esas sorununun varlığı görmenin doğru yolunu, yöntemini bulmak olduğunu reddeder. Heidegger’e göre bize belirenler varolanlardır, varolanın varlığı, hatta varlığın kendisi ise belirmez.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ