Çağdaş Sosyoloji Kuramları Final 22. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Gerçeğin taklidi, benzeri anlamına gelen ve gönderenden yoksun ve nerede başlayıp nerede bittiği bilinmeyen, gerçeğin değil yalnızca kendi kendinin yerine geçebilen bir şey olarak tanımlanan kavram aşağıdakilerden hangisidir?
İlerleme |
Modernite |
Kavrama |
Anlama |
Simülakra |
Simülakra ise taklit, gösteriş, kod olarak anlamlandırılır. Gerçeğin taklidi, benzeri anlamına gelir. Gönderenden yoksun ve nerede başlayıp nerede bittiği bilinmeyen, gerçeğin değil yalnızca kendi kendinin yerine geçebilen bir şey olarak tanımlanır.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Postmarksizm’i açıklayan kavramlardan biri değildir?
Eşitsizliklere karşı mücadele |
Liberal demokrasinin derinleştirilmesi |
Tabiiyet ilişkilerine itiraz |
Demokrasinin radikalleşmesi |
Düzeni dengeyi vurgulaması |
Postmarksizm, eşitsizliklere karşı mücadele ve tabiiyet ilişkilerine itirazın devrim gibi kurtuluş stratejileri ile değil, kültür ve siyaset alanında liberal demokrasinin derinleştirilmesi ve radikalleşmesi hedefinin önüne koyan farklı kolektivitelerin ve liberal demokrasinin derinleştirilmesi üzerinden gerçekleşebileceğini savlayan bir yaklaşımdır.
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Disneyland ile ilgili yanlış bir ifadedir?
Disneyland’ın her köşesinde öznel bir Amerika profiliyle karşılaşabilmek mümkündür. |
Disneyland “gerçek” ülkenin “gerçek” Amerika’nın bir Disneyland’a benzediğini gizlemeye yaramaktadır. |
Disneyland tam bir ışık gösterisidir. |
Korsanlar, Geleceğin Dünyası vb. şeylerden oluşan bir illüzyon ve fantazm oyunudur |
Disneyland, bütün simulakr düzenlerinin iç içe geçtiği kusursuz bir modeldir. |
Simülasyon evreninde “gerçekle” “düşsel”, “gerçekle” “sahte” arasındaki farkın ortadan kalktığını
söyleyen Baudrillard bu belirlemeyi, Disneyland
örneğinde şöyle açıklar (Baudrillard, 2010: 28-
29): Disneyland, bütün simulakr düzenlerinin iç
içe geçtiği kusursuz bir modeldir. Disneyland her
şeyden önce; Korsanlar, Geleceğin Dünyası vb.
şeylerden oluşan bir illüzyon ve fantazm oyunudur.
Disneyland’ın her köşesinde nesnel bir Amerika
profiliyle karşılaşabilmek mümkündür. Burada,
Amerika’nın sahip olduğu tüm değerler minyatürleştirilmekte ve çizgi filmler aracılığıyla coşarak,
kendilerinden geçmektedirler. Aslında kalabalıkları
buraya çeken de budur. Baudrillard’a göre, Disneyland “gerçek” ülkenin “gerçek” Amerika’nın bir
Disneyland’a benzediğini gizlemeye yaramaktadır.
Bu durum, sıradan, gündelik yaşantının bir hapishaneyi andırdığını gizlemeye çalışan toplumsal bir
yapının hapishaneler inşa etmesine benzemektedir.
Disneyland’ı düşsel bir evren olarak sunma arzusunun gerisinde yatan şey, Disneyland’ın dışında
kalan evrenin gerçek bir evren olduğuna inandırma düşüncesidir. Oysa Disneyland’ı çevreleyen Los
Angeles ve Amerika gerçeğe değil, hipergerçeğe ve
simülasyona aittir. Burada sorun yanıltıcı bir yeniden canlandırılmış gerçeklikten çok, gerçeğin gerçeğe benzemediğini gizleyebilmek ve gerçeklik ilkesinin devamını sağlayabilmektir (Ritzer, 1997: 96).
Baudrillard’ın Amerika (1996a: 63) adlı eserinde bahsettiği, Amerikalıların saplantı haline
gelmiş korkusu olan ışıkların sönmesi, Disneyland ile de engellenmiş olmaktadır. Disneyland
tam bir ışık gösterisidir. 24 saat her yerde ışıkların
yandığı bir ülke olan Amerika’nın bu küçük minyatürü de karanlığa karşı korkusunu ışık gösterileriyle gidermektedir.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi post-yapısalcılığın etkilendiği hareketlerden biri değildir?
Yapısalcılık |
Post modernizm |
Anti-hümanizm |
Aydınlanma |
Varoluşçu fenomenoloji |
Post-yapısalcılık hareketi; postmodernizm, anti-humanizm, aydınlanmanın reddi
ve var oluşçu fenomenolojiden de büyük oranda etkilenmiştir.
5.Soru
I. Yüz yüze etkileşimden doğar.
II. İnsanlar ahlaki aktörlerdir.
III. İzleyicinin aklını ürünleri alması için çelmeyi amaçlar.
IV. Kitle iletişim araçlarının değerlendirmelerine göre yaratılır.
Baudrillard'a göre, geleneksel sosyal grupların üyeleri yerleşik kültür tarafından;
postmodern kültürün üyeleri ise metalaşmış kültür tarafından çevrelenmiştir.
Buna göre, yukarıdakilerden hangisi/hangileri metalaşmış kültür kavramını açıklarken kullanılabilecek doğru bir ifadedir?
I ve II |
I ve III |
II ve III |
III ve IV |
Yalnız IV |
Yerleşik/metalaşmış kültür ayrımının yaratılmasında birbirinden farklı sayısız neden bulunur. Yerleşik kültür yüz yüze etkileşimden doğar ve anlamı, ahlaki sınırlamaları, normları, değerleri, inançları ve bunun gibilerini yaratır. Metalaşmış kültür ise kapitalistlere ve kitle iletişim araçlarının değerlendirmelerine göre yaratılır; izleyicinin aklını ürünleri alması için çelmeyi amaçlar. Yerleşik kültürde insanlar ahlaki aktörlerdir; metalaşmış kültürde ise insanlar tüketicilerdir.
Dolayısıyla doğru cevap D şıkkıdır.
6.Soru
Postmarksizm kuramın temel varsayımlarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
Toplum düzeni burjuvazi ve proletarya ilişkisine dayanır. |
Toplumsal çatışmalar sermaye-emek çelişkisine dayanır. |
İdeolojik çıkarlar sosyo-ekonomik duruma bağlıdır. |
Siyasetin temel aktörleri sınıfsal kimliklerle şekillenir. |
Toplum, devlet ve sivil toplum arasındaki tabiiyete bağlıdır. |
Laclau ve Mouffe’un Postmarksizm kuramının temel varsayımları arasında şunlar yer alır: Kapitalist toplumsal düzenin dayandığı özgül ilişki biçimi olan burjuvazi ve proletarya arasındaki sömürü ilişkileri yerini devlet ve sivil toplum arasındaki tabiiyet ilişkilerine bırakmıştır. Siyasal alanda meydana gelen toplumsal çatışmalar, artık ekonomik alandaki sermaye-emek çelişkisinden değil, siyasal alandaki devlet-sivil toplum (bürokrasi, metalaşma ve homojenleşmeye karşıt olarak gelişen yeni toplumsal hareketler) çatışmasından türemektedir. Bir kimsenin sosyo-ekonomik açıdan işgal ettiği yer ile siyasi-ideolojik çıkarları arasında herhangi zorunlu ilişki yoktur. Bu anlamda, ideoloji ve politika kategorileri, ekonomi ve sınıfsal ilişkilerden ayrı ve bağımsız toplumsal kategorilerdir. Günümüz toplumlarında “sınıf ” gibi evrensel kimlikler ve nesnel çıkarlardan söz edilemez çünkü toplumsal mücadeleler çeşitlenmiştir ve bu doğrultuda ‘yeni’ toplumsal hareketlerin özneleri olan çevreciler, kadınlar, barış inisiyatifleri vb. hareketler siyasetin temel aktörleri haline gelmiştir.
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Baudrillard'ın postmodernlik nosyonuna ilişkin eleştirilerden biri değildir?
Yeterince bağlamsallaştırma yapmaktan yoksundur. |
Somut ve çok yanlıdır. |
İçinde bulunduğumuz dönemin sayısız can sıkıcı gerçeklikleri ve sorunları karşısında körlük etme eğilimindedir |
Baudrillard’ın Amerika (1996a) kitabı da kötü bir soyutlamadan ibarettir. |
Totalleştirici düşünceyi en berbat haliyle temsil ettiğini belirtirler |
Best&Kellner’e (1998: 160) göre “Baudrillard’ın
postmodernlik nosyonu fena halde yetersiz ölçüde
teorileştirilmiş olup yeterince bağlamsallaştırma
yapmaktan yoksundur. Baudrillard’ın teorisi soyut, tek yanlı olup, modernlik ile postmodernlik
arasındaki çok sayıda sürekliliğin yanı sıra hâlihazır
içinde bulunduğumuz dönemin sayısız can sıkıcı
gerçeklikleri ve sorunları karşısında körlük etme
eğilimindedir. İlk high tech (ileri teknoloji) toplum teorisyeni olan Baudrillard, kendisinin de
şimdi olarak geleceğin bir simülasyon modeline
yansıttığı, içinde bulunulan çağın belli eğilimlerini
yeniden üretir”.
Best&Kellner (1998: 172), Baudrillard’ın Amerika (1996a) (Baudrillard anlattığı çöküşün yansımasını Amerika örneğinde bulur) kitabının da
kötü bir soyutlamadan ibaret olduğunu belirtirler
ve analizlerinin yüzeysel kaldığını söylerler. Yine
totalleştirici düşünceye yönelik olan postmodern
eleştiriye rağmen totalleştirici düşünceyi en berbat
haliyle temsil ettiğini belirtirler. Baudrillard’ın sosyolojisi onlara göre bir anti-sosyoloji ve bu anlamda örtülü bir sosyolojidir.
8.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Postmodernitenin peygamberi olarak ilan edilmiştir?
Zygmunt Bauman |
Anthony Giddens |
Dennis Smith |
Ulrich Beck |
George Balandier |
Bauman, her ne kadar çalışmalarında kendisini konumlandırdığı noktayı tam olarak belirtmese de Dennis Smith (1999) onu Postmodernitenin peygamberi olarak ilan etmiştir.
9.Soru
Aydınlanma düşüncesinin temel öncüllerini radikal olarak eleştirerek, bunu genoloji kavramı ile izah etmeye çalışan ve postmodern düşüncenin öncüsü sayılan felsefeci kimdir?
A. Camus |
F. Nietzsche |
J. P. Sartre |
M. Foucault |
U. Eco |
F. Nietzsche
10.Soru
Aşağıdakilerden hangisi postmarksizmin kurucularındandır?
Emile Durkheim |
Max Weber |
Chantal Mouffe |
Jacques Derrida |
Michel Foucault |
Durkheim sosyoloji biliminin kurucularındandır. Weber Marksist filozoflardan olup, Derrida ile Foucault ise fikirleriyle post-yapısalcılığı ortaya çıkarmıştır. Chantal Mouffe ve Ernesto Laclau, post-yapısalcılık, postmodernism ve psikanalizden etkilenerek post-marksist anlayışı kurmuşlardır. Doğru cevap C şıkkıdır.
11.Soru
"Temsil; gösterge ve gerçeklik arasındaki eşdeğerlik ilkesinden kaynaklanır." diyen ünlü sosyolog aşağıdakilerden hangisidir?
Baudrillard |
Freud |
Vygotsky |
Bronfenbrenner |
Max Weber |
Baudrillard, çağın olaylarını eleştirel açıdan yorumlamaya çalışan bir düşünür olarak geç kapitalizmin radikal bir kuramını göstergelerin gücü temelinde oluşturmaya çalışır. Baudrillard’ın bu teorisi şu temel varsayıma dayanır: Temsil, gösterge ve gerçeklik arasındaki eşdeğerlik ilkesinden kaynaklanır. Doğru cevap B'dir.
12.Soru
Aşağıda Baudrillard’ın tanımladığı tüketim toplumuyla ilgili verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
Tüketim toplumunun ölçütleri arasında kitle iletişim araçlarından sunulan mesajlar da bulunmaktadır |
Tüketim toplumunda medya, kurgulamış olduğu gerçekliği gerçekliğin teminatıyla doğrulanmış göstergeleri tükettirir |
Tüketim praksisi bir merak ilişkisi ve bir yanlış bilme boyutu ile kendini anlamlandırarak tüketim toplumunun karakteristiği olan davranışları betimler |
Tarihsiz ve öyle olmaktan mutluluk duyan milyonlarca insana edilginliğin suçluluk duygusundan arındırmak amacı ile kitle iletişim araçlarıyla müdahale edilir |
Tüketim toplumunda bolluğun önlenemeyen ilerleyişini savunanlar ile kıtlığın tehditkarlığından kaynaklanan savurganlığına üzülenlerin farklı kişilerdir |
Tüketim toplumunun ölçütleri arasında kitle iletişim araçlarından sunulan mesajlar da bulunmaktadır. Artık tüketilen günlük haberin evrenselliğidir. Haberler, ister politik, tarihsel olsun isterse kültürel haber olsun hepsi suya sabuna dokunmayan mucizevî bir biçime dönüştürülerek güncelleştirilir, görsel anlamda dramatikleştirilir, medya tarafından amacından uzaklaştırılır ve göstergelere indirgenir. Bizler göstergelere sığınarak ve gerçekliğin yadsınması içinde yaşamaktayız ve bu haberleri aldığımızdan dolayı da mucizevî güvenlik içindeyiz. İmge, ileti, gösterge ne varsa hepsini tüketiyoruz. Medya, kurgulamış olduğu gerçekliği gerçekliğin teminatıyla doğrulanmış göstergeleri tükettirir. Tarihsiz ve öyle olmaktan mutluluk duyan milyonlarca insana edilginliğin suçluluk duygusundan arındırmak amacı ile kitle iletişim araçlarıyla müdahale edilir. Bu bağlamda püriten ahlak ile hazcı ahlak arasında ortaya çıkan bu çelişki, felaket haberleri ya da dış dünyanın vahşiliği ve insan dışılığı sayesinde bireyi güvenlik duygusunun tercihine ya da güvende olmaya götürür. Baudrillard, bolluğun önlenemeyen ilerleyişini savunanlar ile kıtlığın tehditkarlığından kaynaklanan savurganlığına üzülenlerin aynı kişiler olduğuna dikkat çeker. Görüldüğü üzere son şık yanlış verilmiştir. Doğru cevap E’dir.
13.Soru
I. Gösterge ve gerçeklik arasında zihinsel bir kırılma ortaya çıkmıştır.
II. Göstergeler, tek gerçeklik haline gelmiştir.
III. Üretimden bilgi temelindeki teknolojilere doğru bir geçiş yaşanmıştır.
IV. Endüstri Devrimi ile başlamıştır.
Baudrillard'a göre dört gösterge evresi vardır.
Buna göre, yukarıdakilerden hangisi/hangileri göstergenin dördüncü evresini anlatırken kullanılabilir?
I ve II |
I, II ve IV |
I, II ve III |
III ve IV |
Yalnız IV |
Göstergenin dördüncü aşaması İkinci Dünya Savaşı’ndan kısa bir süre sonra başlamıştır ve günümüze kadar gelir. Dördüncü aşama endüstri sonrası toplumlarda ortaya çıkar. Burada, üretimden bilgi temelindeki teknolojilere doğru bir geçiş vardır. Buna ek olarak, hatta daha da önemlisi Baudrillard’a göre bu toplumlarda iletişim teknolojilerinin ve kitle iletişim araçlarının sürekli geliştirilmesi ve yaygınlaşması belirleyicidir. gösterge ve gerçeklik arasında zihinsel bir kırılma ortaya çıkmıştır. Göstergeler kendilerinden başka hiçbir şeye gönderme yapmaz; kendilerinin gerçeklikleri ve insanların bahsedebileceği tek gerçeklik durumundadırlar.
Oysa IV. maddede verilen ifade göstergenin üçüncü aşaması için geçerlidir.
Dolayısıyla doğru cevap C şıkkıdır.
14.Soru
I. Post-modern II. Post-kapitalist III. Post-endüstriyel IV. Post-teknoloji Post-yapısalcılık ve postmodernizm gibi teorilerin ağırlık kazandığı iddia edilen günümüz sosyolojisinde, çağdaş toplumsal yapı yukarıda verilen kavramlardan hangileri ile tanımlanmaktadır?
I ve II |
I, II ve III |
III ve IV |
Yalnız IV |
Yalnız II |
Post-fordist, post-kapitalist, post-modern ve post endüstriyel gibi kavranmlar günümüz sosyolojisinde çağdaş toplumsal yapının tanımlanmasında kullanılmaktadır. Doğru yanıt B seçeneğidir.
15.Soru
Aşağıdaki kuramcı-kuram eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır?
Amittai Etzioni “modernlik-sonrası çağ” |
George Lichtheim “ekonomi-sonrası toplum” |
Murray Bookchin “kıtlık-sonrası toplum” |
Kenneth Boulding “uygarlık-sonrası toplum” |
Peter Drucker “bilgi toplumu” |
B seçeneğindeki eşleştirme yanlıştır. George Lichtheim “burjuva- sonrası toplum” (post-bourgeois society), Herman Kahn “ekonomi-sonrası toplum” (post-economic society) doğru eşleştirmedir.
16.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Baudrillard'ın "anlam"ın yerini "gösteri"nin aldığı iddiasına doğrudan örnek olabilecek medya içeriklerinden biri olarak düşünülmeyebilir?
Ekonomi programları |
Moda yarışma programları |
Yemek yarışma programları |
Futbol programları |
Evlilik programları |
Günümüzde anlam tam tersine karmaşık ve herhangi bir uzantısı olmayan bir olaya dönüşmüştür. Bu nedenle kitleler için anlam yerine gösteri önemlidir. Aslında kitle vurdumduymaz değildir. İktidar da doğrudan onu vurdumduymaz olarak güdümlemez. Ancak iktidar güdümleme işini başka alanlara -futbol, film, pop müzik gibi- devrederek kendini bu işin dışında tutar. Dolayısı ile vurdumduymazlık kitleye iktidar tarafından bahşedilmiş olur. Sonuç olarak, kitle vurdumduymaz davranışının farkında olarak anlam istemekten kaçınır, bunun yerine özellikle gösteri istediğini açığa çıkarır. Çünkü kitle anlamın gerçekliği altında ezilmek istemez. A şıkkında verilen ekonomi programları, herhangi bir ideolojik tutum sergilemeden ekonomik gelişmeleri aktarma amacı güdebilir. Bu nedenle doğru yanıt A şıkkıdır.
17.Soru
Küreselleşme kavramı ile ilgili olarak vurgulanan konulardan biri küreselleşme sürecinde yaşanan değişimlerin bazı bilim insanları tarafından neoliberalizm ile yakından ilişkili olarak tartışılıyor oluşudur. Aşağıdakilerden hangisi bilim insanlarının bununla ilgili olarak üzerinde durdukları konulardan birisi değildir?
ulusal ekonomilerde artan oranda özelleştirmelerin yapılması |
kamu kaynaklarının ve üretimin artan oranda bireysel girişimlere devredilmesi |
uluslararası şirketlerin ellerindeki ekonomik gücü siyasi güce dönüştürmeleri |
ekonomik rekabette güç kaybeden kimi ulusal ekonomilerin bağımlı hale gelmesi |
toplumsal ilişkilerin temel olarak burjuva ve işçi sınıfı arasındaki ilişkilere dayanması |
Küreselleşme kavramı ile ilgili olarak özellikle vurgulamamız gereken konulardan biri küreselleşme sürecinde yaşanan değişimlerin bazı bilim insanları tarafından neoliberalizm ile yakından ilişkili olarak tartışılıyor oluşudur. Özellikle, ulusal ekonomilerde artan oranda özelleştirmelerin yapılması, kamu kaynaklarının ve kamusal üretimin her geçen gün artan oranda bireysel girişimlere devredilmesi, uluslararası şirketlerin bu vesilelerle elde ettikleri ekonomik gücü aynı zamanda siyasi bir güce dönüştürmeleri ve ekonomik rekabette güç kaybeden kimi ulusal ekonomilerin bağımlı hale gelmesi söz konusu bu bilim insanlarının sıklıkla vurgu yaptıkları konulardır.
18.Soru
Küreselleşme olgusunu karakterize eden iki temel özelliğin sömürüye dayalı bir işbölümü ve sermaye birikimi olduğunu eden iddia eden düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
Küreselleşme olgusunu karakterize eden iki temel özelliğin sömürüye dayalı bir işbölümü ve sermaye birikimi olduğunu eden iddia eden düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
Wallerstein |
Polanyi |
Schumpeter |
Marx |
Ritzer |
Wallerstein’a göre küreselleşme olgusunu ka- rakterize eden iki temel özellik vardır. Bu özellikler sömürüye dayalı bir işbölümü ve sermaye birikimidir.
19.Soru
Baudrillard ''Tüketim bir var olma modu haline gelmiştir.'' sözünü hangi nedene bağlamıştır?
Üretimi arttırmak |
Yardım etme güdüsü |
Ekonomiyi canlandırma isteği |
İşsizliği önleme amacı |
İnsanların gündelik alışverişlerini gündemde olan ya da moda olan mal ve iletilerin edinilmesi, algılanması ve güdülenmesi biçiminde yaptıkları gözlemlenmektedir. |
İnsanların gündelik alışverişlerini başka insanlarla yapmak yerine, daha çok istatistiksel olarak yükselen bir eğriye göre, örneğin gündemde olan ya da moda olan mal ve iletilerin edinilmesi, algılanması ve güdülenmesi biçiminde yaptıkları gözlemlenmektedir. Bireyler günümüzde tüketim davranışları ile bir göstergeler nesnesini satın alırlar. Böylece tüketim, bir var olma modu haline gelir.
20.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Appadurai’ye göre küreselleşmenin boyutlarından değildir?
etik |
teknoloik |
finans |
medya |
spor |
Appadurai’ye göre küreselleşmenin boyutları etik,teknoloik,finans,medya dallarında olmuştur.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ