Çevre sorunlarının toplumsal sorunlar olarak kabul edilmesinde ve çevre sosyolojisinin, sosyolojinin bir alt dalı olarak meşruiyet kazanmasında en etkili olan teorik yaklaşım, toplumsal kurgusalcı yaklaşımdır.

Yatağan, Kemerköy, Tunçbilek, Afşin-Elbistan ülkemizdeki kömür ile çalışan termik santrallerdendir.  Doğru cevap C’dir.

Batı toplumlarının üçüncü dünya ülkeleri üzerindeki gücü, hiyerarşik konumu ve hegemonik sömürü ilişkileri endüstri devriminden bu yana bu ülkeleri sistematik olarak fakirleştirmiş, çevre sorunları bağlamında ise daha kırılgan ve dezavantajlı bir konuma sokmuştur. Doğru cevap A'dır. 

“Çevresel kırılganlık”, doğal çevresel değerlerin etkili bir şekilde korunması konusunda son derece yetersiz bir durumu ifade etmektedir.

Küresel düzeyde ozon tabakasında incelmeye neden olan başlıca madde olan klorin taşıyan kloroflorokarbonların üretimi 1995 yılı itibariyle,  tepe noktası olan 1988’e göre artmamış, aksine % 76 azalmıştır. Fakat 2000’li yıllarda ozon tabakasındaki incelme yeniden tehlikeli boyutlara ulaşmıştır. Doğru cevap E’dir. 

Tüm canlıların eşit varoluş hakkı özellikle derin ekoloji akımı tarafından dile getirilmiş olan bir temel bir çevre hakkıdır. Bu anlamda biyo-çeşitliliğin azalması, yani bazı canlı türlerinin yok olmasını dünya ekosisteminin dengesini bozacağı ve bütünsel olarak dünya ekosisteminin varoluşunu ve sürdürebilirliğini tehdit ettiği için büyük önem taşımaktadır. Bundan dolayı biyo-çeşitliliğin korunması bir zorunluluk olarak kaşımıza çıkmakta ve sözü edilen ekosistem içinde yer alan tüm canlıların eşit düzeyde var olma hakkı soyut ahlaki bir ilke olmaktan çok, dünya ekosisteminin varlığını sürdürebilmesi için gerekli bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Doğru cevap C'dir.

Toplumların toplumsal evrimini incelemiş ve beş evreden söz etmiştir. Bu evreler, avcı-toplayıcı toplumlar, basit bahçeci toplumlar, gelişmiş bahçeci toplumlar, tarımcı toplumlar ve endüstriyel toplumlardır. Lenski’nin toplumlar sınıflaması genel ve tarihseldir.

Gelişmekte olan ülkelerdeki temel çelişki endüstrinin getirileri ve doğa arasındaki ikilem olduğu için Türkiye toplumunda çevresel bilinç ve duyarlılığa dair tam bir doygunluktan söz edilemez. Doğru cevap E'dir. 

Avcı-toplayıcı toplumların organizasyonel yapıları çok karmaşık değildir. Topluluk üyeleri arasındaki ilişkiler doğrudan ve enformeldir. Bununla birlikte eşitsizlik ya hiç yok ya da çok sınırlı idi, çünkü bir artı değer birikimi dolayısıyla sömürü söz konusu değildir. Doğal çevre üzerindeki etkileri sınırlı ve yerel ölçülerdeydi. Avcı-toplayıcı toplumlarda, doğal çevre ile karşılıklı bağımlılık ilişkisi söz konusuydu.

Endüstriyel bacalardan ve otomobil egzozlarından çıkan karbondioksit ve karbonmonoksit gibi gazların atmosferde birikerek, güneşten gelen ışınların geriye yansımasını önlemesi durumu "sera etkisini" ifade etmektedir. Sera etkisi sonucunda yer kabuğunun ısı genel düzeyinin yükselmesi ise küresel ısınmaya yol açmaktadır. Doğru cevap D’dir.

Yeşiller Partisi Türkiye’de ilk kez 1988 yılında Celal Ertuğ tarafından kurulmuştur.

 Bu sıralamada Türkiye çevresel açıdan “çok kırılgan” kategorisinde yer almaktadır (Baykan, 2008).

Türkiye’de çevre toplum ilişkilerini ulusal düzeyde inceleyen belki de ilk araştırma Türkiye’de Çevrecilik: Türkiye’de Çevreye İlişkin Toplumsal Eğilimler (Tuna, 2006) başlıklı kitap ve bu kitap kapsamında yer alan araştırmadır. Bu çalışmaların yazarı Muammer Tuna’dır.