Ceza Hukuku Final 8. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Suçun yapısal unsurlarını, ceza sorumluluğu için aranan koşulları ve yaptırımları inceleyen disipline ne ad verilir?
Şekli ceza hukuku |
Ceza muhakemesi hukuku |
Maddi ceza hukuku |
Ceza infaz hukuku |
Milletlerarası ceza hukuku |
Doktrinde ceza hukukunun genel olarak kendi içinde üç alt disipline ayrılarak incelendiği görülmektedir: Maddi ceza hukuku, ceza muhakemesi hukuku ve infaz hukuku. Maddi ceza hukuku; suçun yapısal unsurlarını, ceza sorumluluğu için aranan koşulları ve yaptırımları inceler. Ceza muhakemesi hukuku (şekli ceza hukuku), suç işlendiği şüphesi üzerine gerçekte ortada suç teşkil eden bir fiil bulunup bulunmadığı, bulunması hâlinde kim tarafından ve ne şekilde gerçekleştirildiğinin aydınlatılmasına yönelik araştırma ve yargılama faaliyetlerinden oluşan süreci ve bu süreçte yer alan süjelerin hak ve yetkilerini düzenleyen kurallardan oluşur. Ceza infaz hukuku ise ceza muhakemesi sonunda hükmedilen yaptırımların infazıyla ilgili düzenlemeleri ihtiva eden hukuk dalıdır.
2.Soru
Anayasa'nın 153. maddesine göre; bir fiilin Anayasa Mahkemesi kararı ile suç olmaktan çıkarılmasıyla ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
Önceki Kanun hükmünün alt sınırı on yıldan fazla ise, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı dikkate alınmaz. |
Anayasa Mahkemesinin kararının, iptal edilen kanun hükmü zamanında işlenen suçlara etkisi yoktur. |
Önceki Kanun hükmünün alt sınırı beş yıldan fazla ise, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı dikkate alınmaz. |
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı, iki yıl sonra yürürlüğe girer. |
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ileriye yürümez. |
B şıkkı doğrudur. Anayasa’ya göre Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen kanun hükümleri, iptal kararının Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Ancak gereken hâllerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmi Gazete’de yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez (m. 153, f. 3). İptal kararları geriye yürümez (m. 153, f. 5). Bu düzenlemeye göre Anayasa Mahkemesi bir fiili suç olarak düzenleyen kanun hükmüyle ilgili olarak iptal kararı verdiğinde, bu karar geriye yürümeyecek, kararın Resmi Gazetede yayımlanıp yürürlüğe girdiği tarihten itibaren işlenen suçlar hakkında uygulanacaktır. Bu tarihten önce işlenen suçlara iptal kararının etkisi olmayacaktır.
3.Soru
I. Medeni hukuk bakımından kabul edilen bir hukuka uygunluk sebebi (örneğin zilyetliğin korunması) bir fiilin suç sayılmasına engel olur.
II. Her suç bir haksızlıktır.
III. Her haksızlık bir suç değildir.
Yukarıdaki ifadelerden hangileri doğrudur?
Yalnız I |
Yalnız III |
I, II |
II, III |
I, II, III |
İnsan, davranış normlarına aykırı davranışı ile diğer bir kimsenin hukukunu ihlal etmemiş ise ahlaki sorumluluğundan bahsedilir. Buna karşılık davranış normuna aykırılık başkasının hukukunu ihlal ediyorsa bu kişiye karşı sorumluluğundan bahsedilecektir. Bu gibi hâllerde hukuki sorumluluk söz konusudur. Hukuki sorumluluk; belli bir kişinin hukukunun ihlal edilmesi dolayısıyla bu kişiye karşı olabileceği gibi (özel hukuk sorumluluğu); hukuk toplumundaki düzenin bozulmasına sebebiyet verilen hâllerde ise toplumu oluşturan herkese karşı olacaktır (kamu hukuku sorumluluğu). Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, kişinin muhatabı olduğu davranış normlarına aykırılık oluşturan davranışı bir haksızlık olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla her suç bir haksızlıktır. Ancak her haksızlık bir suç değildir. Suç teşkil eden haksızlıklar, karşılığında ceza hukuku yaptırımı öngörülmüş olanlardır. Ayrıca hukuk düzeninin tekliği ilkesi gereğince, hukuka aykırılık kavramının anlamı ve kapsamı bakımından ceza hukuku ile medeni hukuk ve diğer hukuk disiplinleri arasında bir farklılığın olmadığını belirtmek gerekir. Bu itibarla medeni hukuk bakımından kabul edilen bir hukuka uygunluk sebebi (zilyetliğin korunması) fiilin suç sayılmasına engel olacağı gibi, ceza hukukunda kabul edilen bir hukuka uygunluk sebebi de (meşru savunma) medeni hukuk bakımından aynı etkiyi doğurur.
4.Soru
‘’A, gece vakti öldürmek maksadıyla evine girdiği ve yatar vaziyette gördüğü hasmı B’ye öldürmek maksadıyla silahla birkaç el ateş eder. Bilahare yapılan tespitte, A’nın ateş ettiği sırada B’nin zaten kalp krizinden daha önce ölmüş olduğu belirlenir.’’ Olayda aşağıdakilerden hangi suçtan söz edilmelidir?
İşlenemez suç |
Sırf hareket suçu |
Gönüllü vazgeçme |
Tek iştirakli fail |
Etkin pişmanlık |
A, gece vakti öldürmek maksadıyla evine girdiği ve yatar vaziyette gördüğü hasmı B’ye öldürmek maksadıyla silahla birkaç el ateş eder. Bilahare yapılan tespitte, A’nın ateş ettiği sırada B’nin zaten kalp krizinden daha önce ölmüş olduğu belirlenir. İşte bu gibi hâllerde, işlenemez suçtan söz edilmelidir.
5.Soru
Akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirinin hangi amaçla ve ne şekilde uygulanacağına
ilişkin hususlar hangi maddede düzenlenmiştir?
TCK’nın 51 |
TCK’nın 53 |
TCK’nın 55 |
TCK’nın 57 |
TCK’nın 59 |
TCK’nın 57.
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisi bir cezaya mahkumiyete engel olan kurumlardan değildir?
Önödeme |
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması |
Uzlaşma |
Kamu davasının açılmasının ertelenmesi |
Kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi |
Kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi, hapis cezasının infaz kurumunda yerine getirilmesine seçenektir. Cezaya engel değildir.
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi hapis cezasına seçenek yaptırımlardan biri değildir?
Uzlaşma |
Adli para cezası |
Zararın giderilmesi |
Kamuya yararlı bir işte çalıştırılmak |
Belli bir mesleği yapmaktan yasaklanmak |
Kısa süreli hapis cezası, seçenek yaptırım olarak; adli para cezasına; mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki ha^le getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesine; en az iki yıl süreyle bir meslek ve sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imka^nı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmeye; mahku^m olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya; sağladığı hak ve yetkiler kötüye kullanılmak suretiyle veya gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılarak suç işlenmiş olması durumunda, mahku^m olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ilgili ehliyet ve ruhsat belgelerinin geri alınmasına, belli bir meslek veya sanatı yapmaktan yasaklanmaya; mahku^m olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olarak kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya, çevrilebilir (m. 50/1)
8.Soru
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası gerektiren suçlarda kamu davasının düşme süresi kaç yıldır?
Sekiz yıl |
On beş yıl |
Yirmi yıl |
Yirmi beş yıl |
Otuz yıl |
Kanunda başka türlü yazılmış olan hâller dışında kamu davası;
a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl,
b) Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmibeş yıl,
c) Yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıl,
d) Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda onbeş yıl,
e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl,
geçmesiyle düşer.
9.Soru
Aşağıdakilerden hangisi kusurluluğu etkileyen hallerdendir?
Meşru savunma |
Yaş küçüklüğü |
Kanun hükmünü icra |
Hakkın kullanılması |
İlgilinin rızası |
Kusur yeteneğinin bu iki unsurundan biri üzerinde etki gösteren ve varlıkları hâlinde failin kusurluluğunu ortadan kaldıran veya azaltan nedenlere, kusurluluğu etkileyen hâller denilmektedir. Bunları TCK’nın öngördüğü sistem çerçevesinde aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür:
• Hukuka aykırı ve fakat bağlayıcı bir emrin yerine getirilmesi (m. 24/2-4),
• Zorunluluk hâli dolayısıyla kişinin irade yeteneğinin etkilenmesi (m. 25/2, 92, 99,
147),
• Hukuka uygunluk nedenlerinden meşru savunmanın sınırının heyecan, korku ve
telaş nedeniyle aşılması (m. 27/2),
• Cebir ve tehdit dolayısıyla kişinin irade yeteneğinin etkilenmesi (m. 28),
• Haksız tahrik dolayısıyla kişinin irade yeteneğinin etkilenmesi (m. 29)
• Kusurluluğu etkileyen hata hâlleri (m. 30/3-4),
• Yaş küçüklüğü (m. 31),
• Sağır ve dilsizlik (m. 33),
• Akıl hastalığı (m. 32),
• Geçici nedenler, alkol ve uyuşturucu madde etkisinde olma (m. 34).
10.Soru
Fikri içtimaın kaç şartı vardır?
2 |
3 |
4 |
5 |
6 |
Fikri içtimanın iki şartı bulunmaktadır: fiilin tek olması ve tek fiille birden çok suçun işlenmesi. Burada işlenen birden çok suç farklı suçlar olabileceği gibi, aynı suç da olabilir.
11.Soru
Yasama sorumsuzluğuna ilişkin aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Yasama sorumsuzluğu milletvekillerinin yalnızca oy, söz ve düşünce açıklaması şeklinde tezahür eden ve suç teşkil eden fiilleriyle sınırlıdır. |
Yasama sorumsuzluğu şahsi cezasızlık nedeni niteliğindedir. |
Yasama sorumsuzluğu kürsü dokunulmazlığı şeklinde de isimlendirilmektedir. |
Milletvekilinin Meclis Genel Kurulunda diğer milletvekiline yumruk atması yasama sorumsuzluğu kapsamında değildir. |
Yasama sorumsuzluğundan vazgeçilebilir. |
Anayasada TBMM üyelerinin, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisçe başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamayacakları kabul edilmiştir (m. 83/1). Görüldüğü üzere yasama sorumsuzluğu milletvekillerinin yalnızca oy, söz ve düşünce açıklaması şeklinde tezahür eden ve suç teşkil eden fiilleriyle sınırlıdır. Bir milletvekilinin Meclis Genel Kurulunda diğer milletvekiline yumruk vurması, silahla öldürmesi gibi fiiller sorumsuzluk kapsamında değildir. Yasama sorumsuzluğu, mutlak dokunulmazlık, kürsü dokunulmazlığı şeklinde isimlendirilmektedir. . Bu nedenle yasama sorumsuzluğu mutlaktır, milletvekilleri bundan vazgeçemez. Meclisin bu sorumsuzluğu kaldırması mümkün değildir. Bu sorumsuzluk daimidir ve milletvekilliği sona erdikten sonra da, milletvekilliği süresi içinde işlenen suçlardan dolayı kişinin cezalandırılmasını önler. Milletvekillerine tanınan yasama sorumsuzluğunun hukuki niteliği, bir şahsi cezasızlık sebebi oluşturmasıdır. Milletvekillerinin yasama sorumsuzluğuna sahip olmaları, onların bu kapsamda işledikleri fiilleri hukuka uygun hale getirmemekte, fiil suç teşkil eden bir haksızlık vasfını korumaya devam etmektedir. Doğru cevap E'dir.
12.Soru
I. Resmi belgede sahtecilik suçu
II. Yağma suçu
III. Suç işlemek için kurulmuş bir örgüte üye olmak
IV. Eziyet ve işkence suçu
Bir suçun kanuni tanımında birden fazla hareketin tek hareket olarak birbiriyle ilişkili olarak düzenlendiği hâllerde hukuki anlamda tek fiilin varlığından söz edilir. Yukarıdakilerden hangisi veya hangilerinde TCK'ya göre böyle bir tek fiilin varlığından söz edilebilir?
Yalnızca II |
Yalnızca IV |
I, III |
II, IV |
Hepsi |
Bir suçun kanuni tanımında birden fazla hareketin tek hareket olarak birbiriyle ilişkili olarak düzenlendiği hâllerde hukuki anlamda tek fiilin varlığından söz edilir. Çok hareketli suçlar, bileşik suçlar, mütemadi (kesintisiz) suçlar ve seçimlik hareketli suçlar bu grupta yer almaktadır. Doğru cevap E'dir.
13.Soru
Müşterek faillik ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
Birden fazla kişinin birlikte suç işleme kararına bağlı olarak suçun icra hareketlerini gerçekleştirip suçun kanuni tanımında yer alan fiil üzerinde müşterek hâkimiyet kurmaları hâlinde söz konusu olan iştirak şekli müşterek failliktir. |
Suçun kanuni tanımındaki fiilin gerçekleştirilmesinde işbirliği hâlinde hareket edilmesi nedeniyle müşterek faillik eşdeğer sorumluluk ilkesine dayanmaktadır.
|
Müşterek faillikten söz edilebilmesi için iki unsurun bir arada bulunması gerekmektedir: a- Birlikte suç işleme kararı sübjektif unsur), b-Fiilin birlikte icrasına gerçekleştirilen katkı (objektif unsur). |
Müşterek faillik suça katılanların birbirini tanımasını gerektirir. |
Müşterek faillik ancak birlikte suç işleme kararıyla hareket edilen hâllerde söz konusu olabilir. |
Müşterek faillik suça katılanların birbirini tanımasını gerektirmez.
14.Soru
Sağır ve dilsizlikle ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
Fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmamış sağır ve dilsizlerin ceza sorumluluğu yoktur. |
Fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmuş ve fakat onsekiz yaşını doldurmamış sağır ve dilsizlerin kusur yeteneğinin olmadığı mutlak bir şekilde kabul edilmiştir. |
Fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmuş ve fakat onsekiz yaşını doldurmamış sağır ve dilsizlerin kusur yeteneğine sahip olup olmadıkları araştırılmaz. |
Fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmuş ve fakat yirmibir yaşını dolduramamış sağır ve dilsizler hakkında soruşturma yapılabilir ise de kovuşturma (yargılama) yapılamaz. |
Fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmuş ve fakat yirmibir yaşını dolduramamış sağır ve dilsizlerin kusur yeteneğine sahip olup olmadıklarının araştırılması gereklidir |
Cevap “a” şıkkı, fiili işlediği sırada henüz on beş yaşını doldurmamış olanlardır. Bunlar hakkında on iki yaşını doldurmamış olan çocuklara ilişkin hükümler (m. 31/1) uygulanacaktır.
15.Soru
İnfaz Kanununun 110. maddesinde hapis cezası bakımından bazı özel infaz usulleri öngörülmüştür. Aşağıdakilerden hangisi Bunlardan değildir?
hafta sonları infaz |
hafta içi infaz |
geceleri infaz |
konutta infaz |
Hiçbiri |
hafta içi infaz
16.Soru
Aşağıdaki durumlardan hangisinde işlenmiş suç Türkiye'de işlenmiş sayılmaz?
Türk kara ve hava sahaları ile Türk karasularında işlenmesi durumunda |
Türk deniz ve hava savaş araçlarında veya bu araçlarla işlenmesi durumunda |
Türkiye’nin kıt’a sahanlığında veya münhasır ekonomik bölgesinde tesis edilmiş sabit platformlarda veya bunlara karşı işlenmesi durumunda |
Açık denizde ve bunun üzerindeki hava sahasında, Türk deniz ve hava araçlarında veya bu araçlarla işlenmesi durumunda |
Yurtdışında Türk vatandaşlarına karşı işlenmesi durumunda |
TCK’nın 8. maddesinde Türk ülkesinin anlamı açıklanmış ve suçun hangi hâllerde Türkiye’de işlenmiş sayılacağı belirtilmiştir. Buna göre;
“Suç;
Türk kara ve hava sahaları ile Türk karasularında,
Açık denizde ve bunun üzerindeki hava sahasında, Türk deniz ve hava araçlarında veya bu araçlarla,
Türk deniz ve hava savaş araçlarında veya bu araçlarla,
Türkiye’nin kıt’a sahanlığında veya münhasır ekonomik bölgesinde tesis edilmiş sabit platformlarda veya bunlara karşı,
İşlendiğinde Türkiye’de işlenmiş sayılır.” (m. 8, f. 2).
17.Soru
"Kanunda açıkça suç olarak tanımlanmayan bir fiil, kanunda suç olarak tanımlanan bir fiile bazı yönlerden benzerlik gösterdiğinden bahisle o fiile ilişkin suç tanımı kapsamında cezalandırılamaz." kuralı ceza hukukuna hâkim olan ilkelerden hangisini ifade eder?
Belirlilik ilkesi |
Kıyas yasağı |
Evrensellik ilkesi |
Koruma ilkesi |
Şahsilik ilkesi |
Kıyas yasağı gereğince, kanunda açıkça suç olarak tanımlanmayan bir fiil, kanunda suç olarak tanımlanan bir fiile bazı yönlerden benzerlik gösterdiğinden bahisle o fiile ilişkin suç tanımı kapsamında cezalandırılamaz.
18.Soru
TCK’nın 58.maddesinde düzenlenmiş olan suçta tekerrüre ilişkin verilen önermelerden hangisi doğrudur?
Tekerrüre başvurmak için önceden işlenen bir suça dair kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunmamalıdır. |
Tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceki suç ile sonraki suçun aynı veya benzer nitelikli suç olması gerekir. |
Tekerrür halinde sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adli para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunacaktır. |
Tekerrür için onsekiz yaşını doldurmuş failin hapis veya adli para cezasına mahkum edilmemesi gerekir. |
İşlendiği suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeniden bir suç işleyen kişiye sanık denir. |
Tekerrüre bağlanan sonuçlar TCK’nın 58. ve İnfaz Kanunu’nun 108. maddelerinde gösterilmiştir. Buna göre tekerrür hâlinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adli para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunacaktır (m. 58/3).
19.Soru
Aşağıdakilerden hangisi mahkûm olduğu hapis cezasının belli bir kısmını infaz kurumunda çeken hükümlünün, kalan cezasını toplum içinde çekmesini öngören bir kurumdur?
Koşulu salıverme |
Kamu davasının açılmasının ertelenmesi |
Uzlaşma |
Kısa süreli hapis cezası |
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması |
Koşullu (şartlı) salıverme, mahkûm olduğu hapis cezasının belli bir kısmını infaz kurumunda çeken hükümlünün, kalan cezasını toplum içinde çekmesini öngören bir kurumdur.
20.Soru
Aşağıdakilerden hangisi ceza hukukunun doğrudan kaynaklarındandır?
Milletlerarası sözleşmeler |
Ahlak kuralları |
Mahkeme içtihatları |
Örf ve adet |
Doktrin |
Ceza hukukunun doğrudan kaynakları anayasa, kanun ve milletlerarası sözleşmelerdir. bu nedenle doğru yanıt "A" seçeneğidir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ