1977’de Tiflis Konferans’ında ise ÇE’nin temel hedefleri, ilkeleri ve amaçları ilk kez net olarak sıralanmıştır.  Temel amaçların altı çizilirken çevreye yapılacak katkılarda eğitimin, hukuksal ve politik boyutlarının uyarlanmasında devletin tüm organlarının organik bağına atıfta bulunulmuştur. Dillon’ın belirttiği gibi (2014) daha önce düzenlenen 1968 UNESCO Biosfer Konferans’ından farklı olarak ÇE’ye sadece fen bilimleri merkezli bakılmasından daha çok sosyal bilimlere vurgu yapılmıştır. Kısaca olayın toplumsal yasamla ilgili boyutları ortaya konulmaya başlanmıştır. 

Bilimsel bilgi; özneldir, kanıtlara dayanır, değişebilir, yaratıcığın ürünüdür, sosyal ve kültürel yapıdan kaynaklanır. Nesnel değildir.

Ağaç parkı olarak da adlandırılan arboretum, esasen ağaçlar ile ağaççık ve çalı gibi diğer odunsu bitkilerin yetiştirildiği botanik bahçesidir.  Erken çocukluk dönemi müfredatında informal eğitim yapılırken müzeler (özellikle doğa tarihi müzesi), hayvanat bahçesi, arboretum (ağaç parkı) vb. ortamlar aktif olarak kullanılmalıdır. 

Bütünleştirilmiş öğretim programlarında uygulamanın başlangıç noktası öğrencilerin bireysel özelliklerinin tanınmasıdır. Daha sonra öğrenci özellikleri dikkate alınarak onların dünyası ile ilişkili ilgi çekici bir tema belirlenir. Doğru cevap C'dir.

Roehrig ve diğerleri (2012) STEM eğitiminin Fen, Matematik, Mühendislik ve Teknoloji disiplinlerinin entegrasyonu yoluyla öğrencilerin (1) STEM disiplinlerinin içeriklerini öğrenmesi, (2) sosyal ve kültürel bağlamlar üzerinden STEM algılarının genişletilmesi ve (3) STEM disiplinlerine ve bu disiplinler altındaki kariyer seçeneklerine olan ilgilerinin arttırılması noktalarında öneminin altını çizmişlerdir... 

Jacobs (1989) tanımında birden fazla disiplinin yöntem ve bilgisinden yararlanılan program yaklaşımına dikkat çekerken, Ericson (1995) farklı disiplinlerin kavramlarının bütünleştirilmesi biçiminde bir tanım yapmıştır. Yıldırım (1996) ise; konu alanlarının belirli temalar çevresinde anlamlı bir biçimde bir araya getirilerek sunulmasını bütünleştirilmiş program olarak tanımlamıştır. Lake (1994) yapılan tanımlarda, konuların birleştirilmesi, planlara önem verilmesi, birincil kaynakların kullanılması, kavramlar arasında ilişkilere odaklanılması, konuların üniteler biçiminde yapılandırılması ve programların esnek tutulmasına vurgu yapıldığını ifade etmektedir.

Konu alanın en önemli uzmanlarından Hungerford ve arkadaşlarının ilk kez 1989’da Birleşmiş Milletler Eğitim Programı adına hazırladıkları örnek orta öğretim müfredatı bulunmaktadır. 

Öğrenme stili insanların doğuştan sahip oldukları bireysel özelliklerine dayalı olarak tercih ettikleri öğrenme biçimleri olarak ifade edilebilir. Parmak izi de değiştirilemeyen ve doğuştan getirilen bir özelliktir. Bireyler çevrelerindeki uyarıcıları algılama, isleme, düzenleme ve anlamlandırma konusunda tutarlı ve kişiye özel yaklaşımlar sergilerler. Birey öğrenirken bireysel özelliklerine bağlı olarak bilgiyi yapılandırır.  Bu durum da öğrenmede bireysel uygunluğa işaret eder. 

Sanal gerçeklik; bilgisayar ortamında oluşturulan üç boyutlu resimlerin ve animasyonların teknolojik araçlarla insanların zihinlerinde gerçek bir ortamda bulunma hissini vermesinin yanı sıra, ortamda bulunan bu objelerle etkileşimde bulunmalarını sağlayan teknoloji olarak tanımlanabilir. 

Bruner’e göre çocuklar fen öğrenirken tıpkı bilim insanları gibi çalışabilmeli, kendi sorularını sorup kendi çözüm yollarıyla cevaba ulaşmalıdır. Bunu yaparken de bi­lim insanlarının düşünce ve eylemlerine yön veren bilimsel süreç becerilerinden fayda­lanmalıdır. Yani, gözlem ve ölçüm yapmalı, veri toplamalı tahminde bulunmalı, çıkarım yapmalı, verileri yorumlamalı, fikir ve sonuçlarını başkalarına aktararak iletişim kurmalı, hipotez kurmalı, deney yapmalı ve modeler oluşturmalıdır.

FTTÇ öğrenme alanı ile öğrenciler (MEB, 2009); • Fen ve teknolojinin doğasını, ikisi arasındaki ilişkiyi, bunların toplum ve çevreyle etkileşimlerini anlar, • Fen ve teknoloji ile ilgili meselelerde araçları, süreçleri ve stratejileri uygular, • Yeniliklere karşı eleştirel ve sorumlu tutumlar geliştirmek için gerekli bilgi ve becerileri geliştirir, • Çeşitli bireysel ve sosyal bağlamlarda bilimsel keşfin gelişimini, teknolojik değişimi, geçmişten günümüze insanların bilgi ve anlayışlarında meydana gelen değişimleri anlar, • Fen ve teknoloji ile ilgili meselelerde çeşitli değerlerin, bakış açılarının ve kararların farkında olur ve sorumlu bir şekilde hareket eder, • Bilimsel süreçleri ve teknolojik çözümleri sorgulayarak araştırır, • Fen ve teknolojiyi kullanarak sorumlu ve yaratıcı çözümler geliştirir. 

Disiplinlerarası öğretim, disiplinler üstü öğretim, tematik öğretim, proje yaklaşımı ve sinerjik öğretim gibi kavramlar bütünleştirilmiş programa ilişkin farklı yaklaşımları ifade etmek için kullanılabilen kavramlardan bazılarıdır.

Ötrofikasyon fosforca ve azotça zengin tarımsal kirleticilerin ya da kanalizasyon atıklarının durgun su ortamına gelmesi sonucu aşırı olarak su ortamında organik madde birikmesi olarak tanımlanabilir.

Radyo, Televizyon, Bilgisayar ve İnternet Eğitimde kullanılan başlıca teknolojilerdendir.  

Waldorf yaklaşımında ve okullarında çocuğun çok yönlü gelişimi hedef alınır; “Beyin, kalp ve eller” sloganı programın temel felsefesini yansıtır. Doğru cevap A'dır.

Temeli çocukların nasıl geliştiğini ve öğrendiğini inceleyen araştırmalara ve etkili erken çocukluk eğitimi hakkında bilinenlere dayanan öğretim yaklaşımına gelişimsel uygulamalar adı verilir. 

Yansıtma etkinlikleri, öğrenenlerin bir konuyu öğrenirken kendi düşüncelerini, tutumlarını ve becerilerini ortaya koymasıdır. Yansıtıcı öğrenme, yaptığı uygulamayı değerlendirme, öğretim deneyimlerinden dersler çıkarma, sorun çözme ve gelecekteki öğretim için edindiği bilgi ve deneyimleri anlamlı kılma ve bu süreci paylaşmayı ifade eder. Yansıtıcı  etkinlikler için en sık kullanılan araç web günlüğü olarak da ifade edilen bloglardır. Doğru cevap C'dir.

Öğretmene de sınıf içi öğrenme etkinlikleri esnasında iyi bir destek sağlayabilmesi için şunlar tavsiye edilmektedir:
• Öğrencilerde ilgi ve merak uyandıracak, onları zorlayacak ama yetenekleri ölçüsünde etkinlikler sunmak
• Yapılacak işi parçalara bölmek; böylece, öğrencilerde bıkkınlık yaratmamak
• Yeri geldiğinde açık-uçlu, üst düzey sorular sormak
• Öğrencilerin fikirlerini paylaşmaları için onları teşvik etmek
• Öğrencileri ihtiyaç duydukları kaynaklara yönlendirmek
• Öğrencilerin zorlandıkları kavram ve olgularla ilgili şemalar, haritalar, resimler gibi görseller kullanmak
• Gerek devinişsel, gerekse bilişsel becerilerin kullanımı konusunda modelleme yapmak (Örn; bir terazinin nasıl kullanılacağını veya bir deneyden önce nasıl hipotez kurulacağını göstermek)

Bilgi aktarım teknolojilerinden biri olan tebeşirin; eş zamanlı, sınıf içi, etkileşimli, öğrenen kontrolü düşük özellikleri bulunmaktadır. 

Biyolojik birikim olarak tanımlanan bu olayda yeşil bitkiler daha çok biyolojik yoğunlaştırıcı iken hayvanlar ve mikroorganizmalar ise biyolojik büyütücüdürler. Biyolojik büyütücülük olayının başka bir adı ise biyomagnifikasyondur.