Cumhuriyet Dönemi Türk Şiiri Ara 12. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
“Azab-ı Mukaddes” adlı şiir kitabının yazarı aşağıdakilerden hangisidir?
Mehmet Emin Yurdakul |
Necip Fazıl Kısakürek |
Rıza Tevfik Bölükbaşı |
Hüseyin Sîret |
Neyzen Tevfik |
Birkaç defa basılan Azab-ı Mukaddes (1924, 1949, 1959) şairi Neyzen Tevfik (1879-1953) ile Âyine-i Devran1924), Mâhitâb (1924) ve Ağaç Kasidesi (1947) adlı kitaplarıyla Halil Nihat Boztepe (1882-1949)’yi hiciv türünün bu dönemdeki dikkati çeken şairleri olarak anmak gerekir.
2.Soru
Nasıl istersen öyle dinle bakın
Dalların zirvesindeyiz ancak
Yarı yoldan ziyade yerden uzak
Yarı yoldan ziyade mâha yakın
Yukarıda geçen dizeler hangi şaire aittir?
Mehmet Akif |
Namık Kemal |
Yahya Kemal |
Rıza Tevfik |
Ahmet Haşim |
Yukarıda geçen dizeler Ahmet Haşim tarafından yazılmıştır.
3.Soru
Adını M.Ö. 73 yılında Roma İmparatorluğu’na karşı ayaklanan kölelerin lideri Spartaküs’ten alan ve önderliğini Rosa Luxemburg ile Karl Liebknecht’in yaptığı Almanya’da kurulan Bolşevik örgütün adı aşağıdakilerden hangisidir?
Spartakistler |
Bolşevikler |
Sovyet |
Devrim |
Emekçi |
Spartakistler adını M.Ö. 73 yılında Roma İmparatorluğu’na karşı ayaklanan kölelerin lideri Spartaküs’ten alan ve önderliğini Rosa Luxemburg ile Karl Liebknecht’in yaptığı Almanya’da kurulan Bolşevik örgütten almıştır.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Hecenin I. Kuşağı şairleri arasında değildir?
Orhan Seyfi Orhon |
Yusuf Ziya Ortaç |
Faruk Nafiz Çamlıbel |
Şükufe Nihal Başarır |
Halit Ziya Uşaklıgil |
1890-1900 yılları arasında veya XX. Yüzyılın ilk yıllarında doğan ve Meşrutiyet’ten sonra edebiyat dünyasına adım atan şairler kuşağının ortak özelliği, hece veznini ve sade Türkçeyi Cumhuriyet’in hemen öncesinde Türk şiirinin hâkim vezni haline getirmiş olmalarıdır. Bunlar arasında Orhan Seyfi Orhon (1890-1972), Halit Fahri Ozansoy (1891- 1971), Enis Behiç Koryürek (1892-1949), Yusuf Ziya Ortaç (1895-1967), Faruk Nafiz Çamlıbel (1898-1973) “Hecenin Beş Şairi” veya daha yaygın olarak “Beş Hececiler” adlarıyla anılmaktadırlar. Bunlara öncekilerden Mehmet Emin ve Ziya Gökalp ile Şükufe Nihal Başarır (1896-1973), İbrahim Alâettin Gövsa (1899-1949) ve Halide Nusret Zorlutuna (1901-1984) da eklenerek “On Hececiler” de denilmiştir. Balkan Savaşları (1911-1912) sırasından itibaren şiirler yayımlamaya ve çoğu, asıl ürünlerini Mütareke ve Cumhuriyet döneminde vermeye başlayan bu şairler için “Hecenin I. Kuşağı” denebilir.
5.Soru
Edebiyatta “İslamcılık” ideolojisinin en önemli temsilcisi olarak kabul edilen yazar aşağıdaki hangisidir?
Ziya Gökalp
|
Şinasi
|
Mehmed Akif Ersoy
|
Fazıl Hüsnü Dağlarca
|
Cahit Sıtkı Tarancı
|
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Fazıl Hüsnü Dağlarca için söylenemez?
Dağlarca edebiyatımızda başka hiçbir şairde görülmeyen bir konu çeşitliliğine sahiptir. |
Şiirlerinin geneli dikkate alındığında bireyden kozmosa uzanan bir geniş açı çizdiği görülür. |
Şiirlerinde konu bakımından görülen bu çeşitlilik, biçim ve yapı düzeyinde de görülür. |
Dağlarca sadece epik türde eserler vermiştir |
Çok yazması; kimi doldurma dizeler, ses düzeninde aksamalar, yapay söyleyişe kapılmalar doğurmuştur |
Dağlarca edebiyatımızda başka hiçbir şairde görülmeyen bir konu çeşitliliğine sahiptir. Şiirlerinin geneli dikkate alındığında bireyden kozmosa uzanan bir genişaçı çizdiği görülür. insanın evrensel ve soyut duygularından, çocukluk duyarlılığına, tarihsel olayların destanlaştırılmasından toplumcu gerçekçi konulara, Pir Sultan Abdal’dan Hiroşima’ya, bilgisayara kadar çağın insanını ilgilendiren hemen her şey şiirlerinde yer bulmuştur. Konu bakımından görülen bu çeşitlilik, biçim ve yapı düzeyinde de görülür. Dağlarca hem lirik hem de epik türde birçok eser vermiştir. Biçim bakımından tamamen serbest dizelerin yanı sıra düzenli aruz ve hece ölçüsü, bu vezinleri andıran ses düzenlemeleri; kafiye uygulamaları; değişik dize öbeklenmeleri vb. zengin istifler görülür. Çok yazması (altmışı aşkın şiir kitabı yayımlamıştır) zaman zaman bir handikap; kimi doldurma dizeler, ses düzeninde aksamalar, yapay söyleyişe kapılmalar doğurmuşsa da Ahmet Soysal’ın da belirttiği gibi, onun temel eserlerinde görülen ses ve ritim ustalığı, biçimsel ve düşünsel yoğunluk, düşünsel yoğunluğun felsefi ve metafizik konulara yönelmesi (Soysal, 1999:20-21) Dağlarca’yı Türk şiirinde ayrıcalıklı bir yerde konumlandırmaktadır.
Yanıt D olmalıdır.
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Cumhuriyet Dönemi boyunca gelişen siyasal düşünce hareketlerinden biri değildir?
Sosyalizm |
Kapitalizm |
Devletçilik |
Adem- merkeziyetçilik |
Batıclık |
Bu ana akımların aynı zamanda birbirine geçişi sağlayan arakesitlerinden söz etmek de mümkündür. Bunların yanı sıra Liberalizm, Sosyalizm, Kapitalizm, Devletçilik, Adem-i Merkeziyetçilik gibi ekonomik, siyasal; Materyalizm, Pozitivizm, Bergsonizm, İdealizm, Enerjetizm gibi felsefi doktrinleri de Cumhuriyet dönemi düşüncesi içerisindeki mücadeleleriyle edebiyat üzerinde belirleyici olgular arasında görüyoruz.
8.Soru
40 Kuşağı şairlerine yapılabilecek en önemli eleştiri aşağıdakilerden hangisidir?
Bu kuşak şairlerin eserlerinin Nazım Hikmet'in şiirlerindeki teknik nitelikleri yeterince taşımaması |
Bu kuşak şairlerin eserlerinin içerikte toplumcu düşünceleri, şiirden çok düzyazının gerektirdiği düz bir söyleyişle yansıtması |
Bu kuşak şairlerin eserlerinin duyarlılıktan ziyade duygusallık özelliği taşıması |
Bu kuşağa ait eserlerin şiirde dil, imge ve ses gibi temel öğelerin farkında olmadıklarını gösteren ürünler olması |
1960’ların sonlarından itibaren artan toplumsal-siyasal gerilim ortamının beslediği ve 1970’li yılların edebiyatına egemen olan siyasal popüler şiire yanlış öncülük yaparak olumsuz bir rol oynaması |
1940 toplumcu gerçekçi şairler kuşağının şiirleri için Nâzım Hikmet etkisinde kalmak gibi bir ortak özellik taşımalarına karşın, onun şiirlerindeki teknik nitelikleri yeterince taşımayan, içerikte ise toplumcu düşünceleri, şiirden çok düzyazının gerektirdiği düz bir söyleyişle yansıtan, duyarlılıktan ziyade duygusallık özelliği taşı yan ve şiirde dil, imge ve ses gibi temel öğelerin farkında olmadıklarını gösteren ürünlerdir, denilebilir. Bu kuşak şairlerinin 1960’ların sonlarından itibaren artan toplumsal-siyasal gerilim ortamının beslediği ve 1970’li yılların edebiyatına egemen olan siyasal popüler şiire yanlış öncülük yaparak olumsuz bir rol oynadıklarını söylemek gerekir.
Ünitedeki açıklamadan da anlaşılacağı üzere yanıt E olmalıdır.
9.Soru
Nazım Hikmet'in hayatını değiştiren olay aşağıdakilerden hangisidir?
Eğitim aldığı okulda öğretmeninin fikirlerinin etkilenmiş olamsı |
Rusya'da Mayakovski ile tanışması |
Almanya'dan gelen Spartakistlerle tanışması |
Okuduğu kitapların onu Marksizme yönlendirmesi |
Sosyalist ideolojiyi benimsemiş bir ailede büyümesi |
Nâzım Hikmet’in yaşamını ve düşünce dünyasını etkileyen önemli olaylardan birisi 1921 yılında Millî Mücadele’ye katılmak üzere bir grup arkadaşıyla birlikte geçtikleri İnebolu’da gerçekleşmiştir. Burada Ankara hükümetinin iznini beklerken Almanya’dan gelen Spartakistlerle tanışırr. Bu grup içerisindeki Sadık Ahi’nin (Mehmet Eti) anlattığı Bolşevik Devrimi, Marks, Engels, sosyalizm, sınıf çatışmasına dair görüşlerden etkilendiği anlaşılan Nâzım Hikmet, kısa sürede bu düşünceleri benimsemiştir.
10.Soru
Nazım Hikmet Ran’ın hangi şiirinde öykünme tekniği ağır basmaktadır?
Memleketimden İnsan Manzaraları |
Saat 21-22 Şiirleri |
Şeyh Bedrettin Destanı |
San’at Telakkisi |
Sababat |
Nazım Hikmet Ran’ın “Memleketimden İnsan Manzaraları” adlı şiirinde öykünme tekniği ağır basmaktadır. Doğru yanıt A’dır.
11.Soru
Aşağıdakilerden hangisi II. Meşrutiyet dönemi karmaşasına sebep olan durumlar arasında gösterilemez?
Art arda yaşanılan savaşlar |
Yaşanan toprak kayıpları |
Sosyo-ekonomik krizler |
Parlementer bir yönetime geçmiş olmanın getirdiği mutluluk, heyecan ve gerilim. |
Ülkede yaşanan eğitim yetersizliği |
23 Temmuz 1908 günü ilan edilen ve kimi araştırmacılar tarafından I. Dünya Savaşı’nı sonlandıran Mondros Mütarekesi’ne (1918) kadarki on yıllık süreyi; kimi araştırmacılar tarafından ise Cumhuriyet’in kurulduğu 1923 tarihine kadarki on beş yıllık süreyi belirtmek üzere kullanılan “II. Meşrutiyet dönemi” ifadesi Türk tarihinin belki en kısa, fakat en karmaşık süreçlerinden birisini anlatır. Bu on beş yıllık süre içerisinde art arda yaşanılan savaşlar, toprak kayıpları, parlamenter bir yönetim biçimine geçmiş olmanın getirdiği coşku ve gerilimler, örgütlü toplum olma çabaları, aydınların kurtuluş reçetesi olmak üzere savundukları ideolojiler, tartışmalar, sosyo-ekonomik krizler bu dönemin içerdiği karmaşayı oluşturur.
12.Soru
Mayakovski’nin ölümünden ve Sovyetler’de “Toplumcu Gerçekçilik” adı altında özellikle sosyalist ideolojinin propagandasını amaçlayan düşüncenin resmi sanat anlayışı olarak kabul edilişinden sonra etkisini yitirmiş olan akım aşağıdakilerden hangisidir?
Fütürizim |
Rasyonalizm |
Nasyonalizm |
Romantizim |
Neoklasik |
Fütürizm, İtalyan şair Filipo Tommasso Marinetti’nin 1909’da Paris’te Le Figaro gazetesinde yayımladığı bir bildiri ile ortaya çıkan edebiyat, resim, heykel, müzik gibi birçok sanat türünde etkili olan bu akımİtalya’da Faşizm’le özdeşleşerek 1920’lerin ortalarına doğru etkisini yitirmiş olmasına karşın, Rusya’da 1917 devrimi ile gelen rüzgârla Mayakovski, Hliebinikov gibi sanatçılar tarafından kendi bildirilerini yayımlayarak izlenmiştir. Rus fütürizmi de Mayakovski’nin ölümünden ve Sovyetler’de “Toplumcu Gerçekçilik” adı altında özellikle sosyalist ideolojinin propagandasını amaçlayan düşüncenin resmi sanat anlayışı olarak kabul edilişinden sonra etkisini yitirmiştir. “Gelecekçilik” anlamına gelen Fütürizm, sanatta geleneksel değerleri reddeden, mantıklı cümle kuruluşlarına karşı çıkan, şiirde sokak dilinin kullanılmasını öneren ve yıkıcı olmakla kendisini niteleyen bir akımdır.
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi II.Meşrutiyet dönemine ilişkin doğru bir tespit değildir?
II. Abdülhamid’in özellikle 1901-1908 yılları arasında öncekine göre daha sıkı bir biçimde uyguladığı sansür ve baskı |
Türk edebiyatı tarihinde yoğunlukla işlenilen ilk eski-yeni dönem çatışması |
II. Abdülhamidin birbirinden çok farklı, hatta zıt dünya görüşlerine sahip aydınların ortak eleştiri noktasını oluşturması |
Nicelik olarak fazla sayıda olmasına karşın, nitelik olarak değeri tartışmalı eserler dönemin sansasyonel ortamında yayın alanını doldurmuş olması |
Toplumun, “hürriyet, müsavat, adalet, uhuvvet” sloganları ile dönemin coşkuya ortak olması |
Bu dönemin başlangıçtaki ilk dikkati çeken özelliği, toplumsal coşku ve özgürlük duygusu olmuştur. II.Meşrutiyet, gerek Tanzimat’ın ilanı ile gerekse I.Meşrutiyet ile karşılaştırıldığında onlardan daha büyük bir sansasyon oluşturmuştur. Bunun önemli bir sebebi, II. Abdülhamid’in özellikle 1901-1908 yılları arasında öncekine göre daha sıkı bir biçimde uyguladığı sansür ve baskı yönetiminden kurtulmuş olmaktır. II. Abdülhamid, birbirinden çok farklı, hatta zıt dünya görüşlerine sahip aydınların ortak eleştiri noktasını oluşturan bir figür olduğu için, Meşrutiyet’in bu ilk yıllarında eski dönemin simgesi olarak edebiyatın en çok ele aldığı konulardan birisi haline gelmiştir. Bu, Türk edebiyatı tarihinde yoğunlukla işlenilen ilk eski-yeni dönem çatışması olarak da görülebilir. Türk edebiyatı ilk defa eski dönemin kötülenmesi ve yeni dönemin alkışlanması konusunda böylesine bir coşku göstermiştir. Sanat ve estetik endişesi taşımayan çok sayıda şiir, öykü, piyes geçmiş dönemin eleştirisini, yeni dönemin övgüsünü yapmak üzere piyasaya sunulmuştur.
Meşrutiyet’in ilk yıllarında nicelik olarak fazla sayıda olmasına karşın, nitelik olarak değeri tartışmalı eserler dönemin sansasyonel ortamında yayın alanını doldurmuştur. Toplum, “hürriyet, müsavat, adalet, uhuvvet” sloganları ile bu coşkuya ortak olmuştur.
Yani doğru seçenek A dır.
14.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Cumhuriyet’ten önceki süreçte Batıcılık düşüncesinin savunucusudur?
Yahya Kemal
|
Abdullah Cevdet
|
Mehmet Akif Ersoy
|
Yusuf Ziya Ortaç
|
Ahmet Haşim
|
15.Soru
Yunanca’da “söylenenin tam tersini kastetmek, lafı ters yüz etmek, alaya almak” anlamlarına gelen ve edebiyatta teknik olarak kullanılan terim aşağıdakilerden hangisidir?
Parodi |
İroni |
Nazire |
Kinaye |
Mübalağa |
“İronie” Yunanca’da “söylenenin tam tersini kastetmek, lafı ters yüz etmek, alaya almak” anlamlarına gelmektedir. Edebiyatta dolaylı ve alaylı bir anlatım sağlamak amacıyla, söylenenin tersini kastetme, neden-sonuç bağını kopararak olması gerekenden farklı bir sonuç yaratma, bilmezden gelme gibi ironi tanımına uygun uygulamalara sıkça başvurulmuştur.
16.Soru
NâzIm Hikmet’in Şiirlerinden ve düşüncesinden etkilenerek yazan 1940 Kuşağı toplumcu gerçekçileri olarak adlandırılan şairlerin önde gelenleri aşağıdakilerden hangisi değildir
Cahit Irgat
|
Mehmet Akif
|
M. Niyazi Akıncıoğlu
|
Ömer Faruk Toprak
|
Mehmet Kemal
|
17.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Necip Fazıl Kısakürek’in şiirlerini topladığı kitaplardan biri değildir?
Kitabe |
Kaldırımlar |
Örümcek Ağı |
101 Hadis |
Çocuk ve Allah |
“Kitabe” adlı ilk şiirini 1 Temmuz 1923’te Yeni Mecmua’da yayımlayan Necip Fazıl, bu tarihten ölümüne kadar hemen hemen edebiyatın her türünde kaleme aldığı yüz civarında kitap bırakmış olmasına rağmen hepsinden önce şairliği ile tanınmıştır. Şiiirlerini O¨rümcek Ağı (1925), Kaldırımlar (1928), Ben ve O¨tesi (1932), 101 Hadis (1951), Sonsuzluk Kervanı (1955), C¸ile (1962), fiiirlerim (1969), Esselam (1973) kitaplarında toplamıştır. Çocuk ve Allah kitabı Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın şiir kitabıdır. Doğru cevap E’dir
18.Soru
1921-1923 yılları arasında yayımlanan Dergâh dergisi için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Yahya Kemal’in düşüncelerinin belirlediği çerçevede yayın politikası izlemiştir |
Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin oluşumunda Batı Avrupa yönelen yeni bir kültür milliyetçiliği anlayışını telkin etmiştir. |
Dergâh dergisi Kurtuluş Savaşı’nı destekleyen yayın politikasını izlemiştir |
Anadolu Türklüğünün tarih içerisindeki macerasını, kültürel ve manevi değerlerini arayan bir milliyetçilik anlayışını kavramaya çalışmıştır. |
Edebiyatta yaşayan dille, mistik-modern duyarlılığı taşıyan “saf şiir” (öz şiir) anlayışını savunmuştur. |
Dergâh dergisi Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin oluşumunda hem Anadolu’ya yönelen yeni bir kültür milliyetçiliği anlayışını telkin etmesi bakımından; hem Yahya Kemal ve Ahmet Hâşim’in “saf şiir” noktasında birleşen anlayışları bakımından, hem de modern-mistik duyuş tarzını besleyen felsefe çevirileri, tekke edebiyatı örnekleri bakımından “mektep” işlevi görmüş bir yayın organıdır.
Dergâh dergisi Kurtuluş Savaşı’nı destekleyen yayın politikasının yanı sıra düşüncede Anadolu Türklüğünün tarih içerisindeki macerasını, kültürel ve manevi değerlerini arayan bir milliyetçilik anlayışını; edebiyatta yaşayan dille, mistik-modern duyarlılığı taşıyan “saf şiir” (öz şiir) anlayışını savunmuştur.
19.Soru
Türk toplumunu “muasır medeniyetler seviyesine” çıkaracak, hattâ daha da ileriye götürecek kolektif bir ideal yaratılmak istenen dönem aşağıdakilerden hangisidir?
1938-1950 |
1908-1923 |
1923-1938 |
1876-1908 |
1950 sonrası |
Yapılan pek çok yasal, toplumsal ve kurumsal düzenlemenin sayılabileceği 1923-1938 arasındaki dönem Türk toplumunun en dinamik süreçlerinden birisidir. Türk toplumunu “muasır medeniyetler seviyesine” çıkaracak, hattâ daha da ileriye götürecek kolektif bir ideal yaratılmak istenmiştir.
20.Soru
Garip akımının kitabî sözdizimini eleştirerek Türk şiirinin önünü açmasının yarattığı en önemli durum aşağıdakilerden hangisidir?
Hececi şairlere katkı sağlamaları |
Modernizmin öncüsü oluşu |
Sürrealist şiir anlayışını geri getirmeleri |
Türk şiirini geri dönülemeyecek bir noktaya getirmesi |
Sembolist akımı takip etmeleri |
Oldukça genç bir yaşta (36) ölen Orhan Veli ve Oktay Rifat ile Melih Cevdet, Türk şiirinin akışını değiştirmişlerdir. Bunu öncelikle Ahmet Hâşim ve Hececi şiir olmak üzere kendilerinden önceki şiir anlayışını yıpratarak gerçekleştirmişlerdir. Özellikle Orhan Veli gerek Garip Önsözü'nde gerekse şiirlerinde, Hâşim şiirinin parodisini yaparak, Hececi şairlerin sözcük seçimi ve konuşma dilinden ayrı, kitabî söz dizimini eleştirerek Türk şiirinin önüne yeni bir yol açmış oldu. Hatta bir daha geri dönülemeyecek bir noktaya getirdi. Şiirin ayrılmaz ögeleri olarak kabul edilen bütün sanatları reddetmesi, şiirin özü, gerçek şiirin ne olduğu konusu ile karşı karşıya bıraktı şiir ortamını. Bütün bunlar döneminde yarattığı tartışmalı ortamın dışında ve sonrasında Türk şiirinin akışına yön verecek çıkışlardı. Nitekim ne kendisinden önceki kuşağa mensup Hececi şairlerden Cahit Sıtkı, Ziya Osman, Tanpınar gibi şairlere yaptığı etki, ne de kendi kuşağından birçok şair üzerinde (özellikle 1940-1946 yılları arasında yazdıklarında açıkça görülen) etki o kadar önemlidir. Asıl 1950 sonrası yaşanacak açılım için meydanı temizlemesi önemlidir. Gerçekten de İkinci Yeni diye adlandırılacak şiir akımı varlığını büyük ölçüde Orhan Veli ve arkadaşlarının şiirine borçludur.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ