Aritmetiğin Temelleri adlı eser Frege aittir. Doğru cevap D'dir.

“Her sabah doğan güneş aynı güneştir” tümcesinde geçen “aynı” sözcüğü özdeşlik ilişkisini ifade eder. Doğru yanıt C şıkkında verilmiştir.

aynı anlamı farklı kişiler farklı biçimlerde kavrayabilirler; herkesin “masa” sözcüğünü duyduğunda zihninde farklı çağrışımlar ya da imgeler oluşabilir. İşte sözcüklerin zihnimizde çağrıştırdığı bu öznel imgelere Frege “ide” der.

Frege’nin eğretilemesiyle, “doymamış” bir dilsel öge yüklemdir. Doğru cevap E'dir.

“Sözcüklerin bir araya gelerek oluşturdukları tamlama, tümce ve yüklem gibi karmaşık terimler nasıl anlam oluşturur?”, “Bir terimin anlamı ile dünya arasındaki ilişki nedir?” gibi soruların tartışıldığı alan semantiktir. 

aynı anlamı farklı kişiler farklı biçimlerde kavrayabilirler; herkesin “masa” sözcüğünü duyduğunda zihninde farklı çağrışımlar ya da imgeler oluşabilir. İşte sözcüklerin zihnimizde çağrıştırdığı bu öznel imgelere Frege “ide” der.

Bu canlandırmaya zihin felsefecileri “temsil etme” diyorlar. Ayşe ortalarda yokken de Ali Ayşe’yi düşünebilir, onu kafasında canlandırabilir ve onu bu şekilde sevmeye devam edebilir.

Frege’nin ilk olarak dile getirdiği dilsel ilke Bileşimsellik İlkesi'dir. Doğru yanıt D şıkkında verilmiştir. 

Semantiğin diğer bir temel konusu bir tümcenin anlamı ile o tümceyi oluşturan terimlerin anlamları arasındaki ilişkidir. Örneğin “Sokrates akıllıdır” tümcesinin Türkçedeki anlamı, “Sokrates” adı ile “akıllıdır” yükleminin anlamlarının bileşkesinden oluşur. Çoğu dil felsefecisine göre tümce, bir dilin sentaktik yapısı içinde yer alan karakterlerden (harf, sembol vs. ) oluşan terimlerin belirli sentaktik kurallara göre bir araya gelmesiyle oluşur. Dolayısıyla tümce sentaktik bir varlık iken, o tümcenin anlamı semantik bir varlıktır. Bundan dolayı çağdaş dil felsefecilerinin birçoğu tümceyi, o tümcenin anlamından ayırır.

Frege’ye göre bileşik bir terimin bir parçası olan bir terimin yerine aynı nesneye gönderme yapan (eşgöndergeli) bir başka terim koyarsak, o bileşik terimin göndergesi değişmez.

Özne, tek bir nesneye gönderme yapan tekil terime verilen isimdir. Doğru cevap B'dir.

Bir sözcüğün anlamı, o sözcüğü duyduğunda kişinin vereceği davranışsal tepkilerde aranmalıdır. İletişim kurma sözcüklere benzer türde davranışsal tepkiler vermemiz sayesinde gerçekleşir. Bu kuram felsefe ile psikoloji alanlarını birbirine yakınlaştırır; hatta bazıları “anlam felsefesi” nin aslında psikoloji alanında ele alınması gerektiğini düşünür.

“Anlam kafadadır.” sloganı, bilen varlığa öznellik atfedilmesinden dolayı anlamın da öznel olacağı yani zihinde var olacağı düşüncesinden dolayı öznelcilik kuramını ifade etmektedir.

Noam Chomsky, John Locke gibi sözcüklerin anlamlarının sözlükler veya dış dünya da değil, kafanın içinde olduğunu savunur.

Sabahattin Ali'nin romanındaki Kuyucaklı Yusuf adı bir roman kahramanı adıdır, gerçekte böyle biri yoktur. Ancak biz romanı okuduğumuzda bu adın ne anlama geldiğini kavrarız. Yani “Kuyucaklı Yusuf” adının anlamı olsa da göndergesi yoktur. Bundan dolayı bu ad bir tümcede geçtiğinde o tümce bir insan hakkında bir iddia içermez. Frege’nin gönderme için Bileşimsellik İlkesi’ne göre bu türde tümcelerin göndergeleri yoktur, yani doğru ya da yanlış bir şey söylemezler. "Kuyucaklı Yusuf çok suskun ve kuvvetli biri” dediğinizde anlamlı bir şey söyleseniz de, doğru ya da yanlış bir şey söylemiş olmazsınız. Zira gerçek dünyamızda suskun ve kuvvetli diyebileceğimiz “Kuyucaklı Yusuf” adında bir insan bulunmaz. Doğru cevap D'dir.

“dünya yuvarlaktır” tümcesinin iki parçası vardır, “dünya” tekil terimi ile “yuvarlaktır” yüklemi. “Dünya” sözcüğü bu tümce içinde bir nesne olan dünyaya gönderme yapar. Aynı tümce içinde geçen “yuvarlaktır” yüklemi ise Frege’ye göre bir kavrama gönderme yapar.

Tanrıyı “ondan daha yüce bir varlık düşünülemeyen” olarak tanımlayan düşünür Anselm’dir. Doğru cevap A'dır.

Frege'nin özdeşlik kuramına göre; "Akşam yıldızı, sabah yıldızıdır." ve "Sabah yıldızı, sabah yıldızıdır." tümceleri arasındaki temel fark cümlelerin anlam bakımından farklı olmasıdır ve ilk cümle bir yargıdır. Ayrıca ilk cümle özdeşlik ilişkisi barındırmaktadır ve öğreticidir. Oysa ikinci cümle öğretici değildir. Doğru cevap E'dir.

Frege uzun bir akıl yürütme sonucu tümcelerin göndergelerinin doğruluk değeri olduğu sonucuna ulaşır. İki doğruluk değeri vardır, doğru yada yanlış, ama bu bütün tümcelerin doğru yada yanlış olduğu anlamına gelmemektedir.