Dil Felsefesi Final 11. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
“Her düşüncenin bir nesnesi olması gerektiğinden, yokluğunu savladığımız nesnelerin de birer “düşünce nesnesi” olduğu sonucu çıkar. Bu durumda göre zaman-mekân içinde yer almayan ve varlığı olmayan nesneler bulunur.”
Yukarıda açıklaması verilen kuram aşağıdaki isimlerden hangisine aittir?
Gottlob Frege |
Ferdinand de Saussure |
Avram Noam Chomsky |
Alexius Meinong |
Bertrand Russell |
Doğru yanıt Alexius Meinong'dir.
2.Soru
İnsanları hayvanlardan ayıran iki şeyin akıl ve merak olduğunu dile getiren düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
John Austin |
Thomas Kuhn |
Karl Popper |
Imre Lakatos |
Thomas Hobbes |
İnsanları hayvanlardan ayıran iki şeyin akıl ve merak olduğunu söyleyen düşünür Thomas Hobbes'tur. Doğru yanıt E seçeneğidir.
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi gündelik dilde sıklıkla kullanılan “olağan” özel adlardan biri değildir?
Ankara |
Ayşe |
Neptün |
Aristoteles |
Mühendis |
Russell iki tür özel ad arasında kuramı açısından çok önemli olan bir ayrım yapar. Gündelik dilde sıklıkla kullandığımız “Ayşe” gibi insan adları, “Ankara” gibi yer adları, ya da “Neptün” gibi nesne adları türünde olanlara “olağan” özel ad der. Bunlar dışında kalan bir başka tür özel ad ise “mantıksal” özel addır. Gündelik dilde kullandığımız tek bir nesneye ya da insana gönderme yapma işlevi olan adlar “olağan” özel adlardır. Anımsayacağınız üzere Frege’ye göre bu tür özel adların iki semantik değeri vardı: anlam ve gönderme. Örneğin “Aristoteles” adının kullanım bağlamına göre bir anlamı vardır. Kişiler bu ada farklı anlamlar yükleyebilirler. Ancak iletişim kurmamızı sağlayan şey tüm bu kullanımlarda gönderme yapılan kişinin aynı olmasıdır.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Kripke’ye göre özel bir adın betimleme yoluyla sunulmasına örnek olarak verilebilir?
Köpeğimin adı Milo. |
Ankara başkenttir. |
İstanbul en kalabalık kentidir. |
Anadolu Üniversitesi Eskişehir’dedir. |
Uranüs’ün yörüngesinde sapmalara neden olan gezegen Neptün’dür. |
Kripke’ye göre adlandırma töreninin her durumda “gösterim” ile olması gerekmez. İkinci bir yol da bulunur. Bu çok daha nadir kullanılan bir yoldur. Buna “betimleme yoluyla adlandırma” diyor Kripke. Örneğin “Neptün” adı bu şekilde dile sunulmuş olabilir. Bu gezegen keşfedilemeden önce Uranüs gezegeninin yörüngesinde bazı sapmalar saptanmıştı. Bilimciler bu sapmalara neden olanın bir başka gezegen olabileceğine dair bir hipotez ortaya attılar. “Neptün” adının şu tür bir tümceyle dile sunulmuş olduğunu düşünelim: “Uranüs’ün yörüngesinde sapmalara neden olan gezegene ‘Neptün’ adını verelim”. Daha sonra gerçekten de böyle bir gezegen olduğu keşfedilmiş ve bu da tarihe Neptün gezegenin keşfi olarak geçmiştir. Yani ilk adlandırma töreninde henüz Neptün daha keşfedilmemiş olduğu için, bu gezgenin gösterip “bunun adı ‘Neptün’ olsun” denemezdi; gösterim yerine adlandırmayı gerçekleştiren bir betimleme vardı: “Uranüs’ün yörüngesinde sapmalara neden olan gezegen”. Diğer şıklardaki özel isimler gösterimle, bir betimlemeye gerek kalmadan verilmiş isimlerdir. Doğru cevap E'dir.
5.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Frege ve Russell'ın ortak görüşlerindendir?
Her düşüncenin bir nesnesi olması gerektiğinden, yokluğunu savladığımız nesnelerin de birer “düşünce nesnesi” olduğu sonucu çıkar |
"İnce Memed çok cesur biri" tümcesinde "İnce Memed" gönderimsiz bir terimdir |
Terimlerin iki değil tek bir semantik değeri bulunur |
Bir terimin bir yanda kavranan bir “anlam”ı, diğer yanda bir “gönderge”si olan ayrı bir nesnesi yoktur |
Varlık yüklemi nesnelere değil kavramlara yüklenebilen özel bir yüklemdir |
Russell da varlık yükleminin nesnelere değil kavramlara yüklenebilen özel bir yüklem olduğuna dair Frege’nin görüşünü paylaşır
6.Soru
I. Semantik anlam ve gönderme kavramlarını temel alır
II. Sentaks ise tümcenin içeriğini değil biçimini araştıran bir alandır
III. Pragmatik alan semantik ve sentaksın ele almadığı ancak felsefi açıdan çok önemli olan konuları ele alır
IV. Dil felsefesinin üç alt alanı vardır.
Dil felsefesi ile ilgili verilen bilgilerden hangileri doğrudur?
I, II, III |
II, III, IV |
I, III, IV |
I, II, IV |
I, II, III, IV |
Dil felsefesinin üç alt alanı vardır. Semantik anlam ve gönderme kavramlarını temel alır. Sentaks ise tümcenin içeriğini değil biçimini araştıran bir alandır. Pragmatik alan semantik ve sentaksın ele almadığı ancak felsefi açıdan çok önemli olan konuları ele alır
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Philosophical Investigations (Felsefi Sorgulamalar) adlı kitabında "dil oyunu" adlı kavramı geliştirmiştir?
John Austin |
Rudolf Carnap |
Saul Kripke |
Bertrand Russell |
Ludwig Wittgenstein |
Ludwig Wittgenstein ölümünden sonra yayımlanan Philosophical Investigations (Felsefi Sorgulamalar) adlı ünlü kitabında dil oyunu adlı yeni bir kavram geliştirmiştir.
8.Soru
“Kripke’ye göre tekil bir nesneye gönderme yapma işlevi olan özel ad gibi tekil terimlerden farklı olarak genel terimler birden çok nesneye uygulanabilir bir yapıdadırlar.” Buna göre aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
Üçgen genel terimi bir tür adıdır. |
Üçgen adının gönderme yapma biçimi özel adlarınkine çok benzer. |
Üçgen terimi zorunlu imleyicidir. |
Üçgen adının göndergesi bir geometrik şekil türüdür. |
Üçgen adı bu şekil türünü tanımlayan bir betimlemedir. |
Kripke Adlandırma ve Zorunluluk adlı yapıtının üçüncü ve son bölümünde özel adlar için geliştirdiği düşüncelerin büyük ölçüde bazı “genel terimler” için de geçerli olduğunu savlar. Tekil bir nesneye gönderme yapma işlevi olan özel ad gibi tekil terimlerden farklı olarak genel terimler birden çok nesneye uygulanabilir bir yapıdadırlar. Bunlar arasında en sıkça kullandığımız su, kaplan, yıldız, maymun gibi “doğal tür adları” birer genel terimdirler. Örneğin “kaplan” terimi genel bir terimdir çünkü bir değil birçok kaplan vardır ve her birine bu terimi uygulayabiliriz. Yani “a”, “b” ve “c” nin üç ayrı kaplanın adı olduğunu varsayarsak, “a kaplandır”, “b kaplandır”, ve “c kaplandır” tümcelerinin üçü de doğru olur. Bir genel terimin birden çok nesneye “uygulanabilir” olmasıyla bunu kastediyoruz. Dolayısıyla üçgen tür adının zorunlu imleyici özellikleri taşıması gereklidir. Doğru cevap E'dir.
9.Soru
Aşağıdakilerden hangisi gösterim yollu bir adlandırmadır?
Yeni doğan köpeğimize Tarçın diyelim. |
AIDS hastalığına neden olan virüse HIV diyelim. |
Yılın 4. ayında Dünya'nın doğu ufkunda beliren parlak gök cismine Dorlium diyelim. |
Köpek ısırması sonucu oluşan viral hastalığa Lyssa diyelim. |
Uranüs'ün yörüngesinde sapmalara neden olan gezegene 'Neptün' diyelim. |
Örneğin bir bebek doğduğunda o bebeğe bir ad verilmesi “gösterim” yollu adlandırmadır. Anne, baba ya da bir başkası bebeği gösterip “bu bebeğin adı “Ayşe” olsun” der. A seçeneği dışındaki seçenekler ise betimleme yoluyla adlandırmaya örnektir.
10.Soru
Russell’ın Betimlemeler Kuramı’na göre, aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
I- Belirli betimlemede tekil bir nesnenin betimlemesi yapılır.
II- Belirsiz betimlemede tümce çözümlendiğinde elimizde yalnızca varlık niceleyicisi ve önermesel fonksiyonlar kalır.
III- Belirsiz betimlemenin olduğu bir tümcenin dile getirdiği önermenin tüm parçaları kavramlardan oluşur.
I, II, III |
I,III |
I, II |
III |
I |
Her üç açıklama da doğrudur.
11.Soru
Aşağıdakilerden hangisi tümcelerin kullanımıyla ilgili felsefi sorulara yoğunlaşır?
Semantik |
Ontoloji |
Pragmatik |
Metafizik |
Sentaks |
Dil felsefesinin önemli alanlarından biri olan pragmatik tümcelerin kullanımıyla ilgili felsefi sorulara yoğunlaşır. Doğru cevap C'dir.
12.Soru
Kripke’ye göre A priori ile a posteriori arasındaki ayrım nasıl bir ayrımdır?
Metafizik |
Epistemik |
Felsefik |
Epistemolojik |
Bilimsel |
A priori ile a posteriori arasındaki ayrım bizim bilme biçimlerimize dair bir ayrımdır; yani epistemik bir ayrımdır. Ancak zorunlu ile olumsal doğrular arasındaki ayrım ise metafizik bir ayrımdır. Doğru cevap B seçeneğidir.
13.Soru
Kripke Betimlemeci Gönderme Kuramı'na zorunluluk/olumsallık eleştirisini inşa ederken bu kavramlara ulaşmadan önce aşağıdaki düşüncelerin hangisini temel almıştır?
Nesnel bilgi, önermelerin doğruluğuna öncülük etmektedir. |
Her insan için doğru bir önerme aynı anlamı taşımaktadır. |
Her insanın deneyimleri doğrultusunda şemaları farklı ve çeşitlidir. |
Her insanın tümceyi anlamlandırması anlama zorunluluğundan doğmaktadır. |
Bir insanın özel adların betimlemelerini üretmesi için bilgi sahibi olması gerekmektedir. |
Kripke zorunluluk ve olumsallık kavramlarına ulaşmadan önce kişilerin deneyimleri doğrultusunda bir tümcedeki betimlemenin o ada ilişkin eş anlamlılığı bozacağı fikrinden yola çıkarak ilk eleştirisini yapmıştır. Örneğin Orhan Veli'nin İstanbul'u Dinliyorum şiirini okuyan Ali'nin ilk kez Orhan Veli'yi bu deneyimi ile tanımasıyla birlikte "Orhan Veli İstanbul'u Dinliyorum şiirini yazan şairdir." tümcesindeki ad ve betimleme Ali için eş anlamlıdır. Oysa Orhan Veli’yi çok daha fazla tanıyan, onun başka şiirlerini de okumuş, hayatını bilen, hatta onunla tanışıp konuşmuş biri “Orhan Veli” adına çok daha ayrıntılı bir anlam yükleyecektir. Yani başkalarının “Orhan Veli” adıyla özdeşleştirdiği betimleme çok daha uzun ve ayrıntılı olabilir. Dolayısıyla deneyimler doğrultusunda oluşan şemalar tümcedeki anlamları değiştirebilmektedir. Doğru cevap C'dir.
14.Soru
'Türkiye'nin başkenti büyüktür' dediğimizde Russell'a göre hangisini söylemiş veya yapmış olmayız?
Ankara şehrine gönderme yapmışızdır |
Türkiye'nin başkenti olan bir şey vardır |
O şey dışında başkent olan başka bir şey yoktur |
Öyle bir x vardır ki, Türkiye'nin başkentidir |
Herhangi bir y için eğer y başkent ise, y ile x aynıdır |
Türkiye’nin başkenti büyüktür” dediğimizde aslında tanışık olmadığımız Ankara şehrine gönderme yapmayız, sadece betimleme yoluyla dolaylı olarak onun büyük bir şehir olduğunu söyleriz
15.Soru
A priori ile a posteriori arasındaki ayrım aşağıdakilerden hangisidir?
Diyalektik |
Metafizik |
Epistemik |
Tikel |
Tümel |
A priori ile a posteriori aras›ndaki ayrım bizim bilme biçimlerimize dair bir ayrımdır; yani epistemik bir ayrımdır.
16.Soru
Russell’ın kuramına göre aşağıdaki önermesel fonksiyonlardan hangisi türü bakımından diğerlerinden farklıdır?
Önümdeki masa ahşaptır. |
Tüm filozoflar akıllıdır. |
Su akışkandır. |
Ayşe Ahmet’i seviyor. |
Güneş sarıdır. |
Önermesel fonksiyonlar birden fazla değişkene sahip olabilirler. “Ayşle Ahmet’i seviyor” tümcesinde bir değil iki özel ad bulunur. Bunların ikisini de tümcenin içinden çıkarıp, kalan boşluklara da “x” ve “y”değişkenlerini koyalım: “ x y’yi seviyor”. Bu yüklem bir nesneye bir özellik yüklemeye değil, iki nesne arasında bir İLİŞKİ’yi dile getirmeye yarar. a, b, c ve e seçeneğindeki örneklerde ise önermesel fonksiyonlar nesnelere ÖZELLİK yüklememizi sağlarlar. Doğru cevap D şıkkıdır.
17.Soru
Aşağıdakilerden hangisi sentaks çalışmalarında yer alan isimlerden biri değildir?
Frege |
Carnap |
Wittgenstein |
Chomsky |
Kant |
Sentaksın felsefede bir alan olarak gelişimi ağırlıklı olarak Frege ve Russell ile başlayıp Wittgenstein ve Carnap ile devam etmiş, daha sonraları özellikle Chomsky ile dilbilimin en temel çalışma alanlarından biri haline gelmiştir. Kant bunlardan biri değildir. Doğru cevap E'dir.
18.Soru
İnsanın merak eden ve soru soran bir varlık olduğunu açıklayan kuram hangisidir?
Russell’ın Betimlemeler Kuramı |
Wittgenstein’ın Dil Oyunları benzetmesi |
Austin ve Söz Edimleri kuramı |
Frege’nin Anlam Kuramı |
Carnap’ın Dilsel Çerçeve betimlemesi |
Russell’ın Betimlemeler Kuramı, insanın merak eden ve soru soran varlık olduğunu açıklayan kuramdır. Doğru cevap A'dır.
19.Soru
John Austin hangi kitabında dilin temel işlevinin bilgi ya da enformasyon aktarmak oldu¤una dair geleneksel görüşe karşı çıkar?
Edimseller ve Saptayıcılar |
Özür Dilerim |
Söylemek ve Yapmak |
Söz Edimi |
Edimsöz |
John Austin How to Do Things with Words (Söylemek ve Yapmak) adlı ünlü kitabında dilin temel işlevinin bilgi ya da enformasyon aktarmak oldu¤una dair geleneksel görüşe karşı çıkar.
20.Soru
Tikeller arasındaki benzerliklerden bir tümelin bilgisine varma hangi kavramla açıklanmaktadır?
Tikeller arasındaki benzerliklerden bir tümelin bilgisine varma hangi kavramla açıklanmaktadır?
Açıklama |
Uslamlama |
Yorumlama |
Anlama |
Soyutlama |
Tikeller arasındaki benzerliklerden bir tümelin bilgisine varmaya Russell “soyutlama” (abstraction) der. Bu zihnimizin en önemli işlevlerinden biridir. Bu sayede bazı tümeller ile çok küçük yaşta tanışık hale geliriz. Bunun sonucu olarak da bir dili anlayıp konuşmamız olanaklı hale gelir. Doğru cevap E'dir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ