Dil Felsefesi Final 12. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Bir kişinin bilgisayarın ne olduğunu bilmediği için bilgisayar yazlım programlarından bahsedememesi hangisine örnektir?
Önkabul |
Soru sorma |
Dil kullanma |
Bilmediğinin farkında olma |
Bilinmeyene gönderme yapma |
Bilmek için farkındalık gerekir; yani bildiğimiz her şeyin farkındayızdır. Ancak bilmediğimiz bir şeyin farkında olmayabiliriz. Bu örnekte de anlaşılabileceği gibi, henüz bilgisayar kavramını bilmeyen bir kişi onunla ilgili yazılım programlarını da bilemeyecektir. Bu da bilmediğinin farkında olma durumuyla ilişkilidir. Doğru cevap D'dir.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi a priori bir önermedir?
Namık Kemal vatan şairidir. |
Üçün karesi iki ile tam bölünmez. |
Anadolu Üniversitesi 1969’da kurulmuştur. |
Einstein ünlü bir fizikçidir. |
TL, Türkiye Cumhuriyeti para birimidir. |
Bir önermenin a priori olması demek o önermenin duyu deneyimine başvurmadan bilinebilir olması demektir. Diğer bir deyişle a priori önermeler salt akıl yoluyla bilinebilir olanlardır.
3.Soru
"Sözel ima" (conversational implicature) kavramı aşağıdaki dil felsefecilerinden hangisine aittir?
John Austin |
Ludwig Wittgenstein |
Bertrand Russell |
Gottlob Frege |
Paul Grice |
"Sözel ima" (conversational implicature) kavramı Paul Grice'a aittir.
4.Soru
Dil kullanımına dair felsefi konuların ele alındığı dil felsefesi alt alanı aşağıdakilerden hangisidir?
pragmatik |
semantik |
sentaks |
kavrambilim |
anlambilim |
Dil felsefesinin üç ana alt dalı bulunmaktadır: dilin biçimsel özelliklerini araştıran sentaks, dilin anlam ve gönderme kavramlarını araştıran semantik ve dilin kullanımına dair felsefi sorunları tartışan pragmatik. Doğru cevap A'dır.
5.Soru
Kripke'ye göre Su H2O'dur önermesi nasıl bir önermedir?
A priori |
Olumsal |
A posteriori |
Zorunlu |
Olumsal posteriori |
Su H2O’dur önermesi zorunlu a posteriori bir önermedir Kripke’ye göre. Birçok bilimsel buluş için de durum aynıdır. Son yıllarda felsefecilerin büyük çoğunluğu tarafından kabul gören Kripke’nin bu savı felsefe tarihinde önemli bir değişime yol açmıştır. Etkisi sadece dil felsefesine dair değil, epistemoloji vemetafizik alanlarına uzanmış aynı zamanda bilim felsefesinde de önemli bi ryenilik getirmiştir. Doğru cevap C seçeneğidir.
6.Soru
8-“Ali Ayşe’yi seviyor.” cümlesi zihin felsefecilere göre nasıl adlandırılmaktadır?
Temsil etme |
Önerme |
Doğrulama |
İnandırma |
Çözümleme |
Ali Ayşe’yi seviyorsa, bir şekilde Ayşe’yi kafasında canlandırabiliyor olması gerekir. İşte bu “canlandırma”ya zihin felsefecileri “temsil etme” diyorlar. Ayşe ortalarda yokken de Ali Ayşe’yi düşünebilir, onu kafasında canlandırabilir ve onu bu şekilde sevmeye devam edebilir.
7.Soru
Wittgenstein’ın başını çektiği Viyana Çevresi filozoflarının kurduğu akım aşağıdakilerden hangisi ile anılmaktadır?
Semantik Dışsalcılık |
Yapısalcılık |
İşlevselcilik |
Mantıkçı Pozitivizm |
Pragmatizm |
Wittgenstein’ın başını çektiği Viyana Çevresi filozoflarının kurduğu akım Mantıksal Pozitivizm olarak anılmaktadır.
8.Soru
Aristoteles’in raslantısal olma kavramına çağdaş metafizikte ne ad verilmektedir?
A priori |
Gündelik |
Sıradan |
Olumsal |
A posteriori |
Bir metrelik çubuğun belirli bir andaki uzunluğu Aristoteles’in deyimiyle “rastlantısal” bir olgudur. İşte buradaki rastlantısal olma kavramına çağdaş metafizikte “olumsal” deniyor. Kısaca tam t anında çubuk tam tamına bir metre uzunluğundaydı ama bu çubuğun olumsal bir özelliğiydi. Doğru cevap D'dir.
9.Soru
Aşağıdakilerden hangisi hakkında Russell’a göre “şeylerin bilgisi” ile bilgiye sahip olabilirsiniz?
Masanın rengi |
En yakın arkadaşınız |
Kumaşın cinsi |
Kitabın üzerindeki resim |
Alfabetik harfler |
Russell’a göre sözcüklerin bir araya gelerek oluşturdukları bir tümceyi anlamak için çok özel türde bir bilgiye sahip olmamız gerekir. Bu bilgi türü “tanışıklık yollu bilgi”dir. Bunu açıklamak için Russell bilgi üzerine daha genel bir ayrım yapar: “şeylerin bilgisi” ve “doğruların bilgisi”. Bir insanı bilmek ya da bir şehri bilmek “şeylerin bilgisi”ne örnek olabilir. Türkçe ’de genellikle bunu dile getirmek için “bilme” yerine “tanıma” fiilini kullanıyoruz. Örneğin “Ayşe Ali’yi tanıyor” tümcesinde bilinen ya da tanınan “şey” Ali’dir. Diğer yandan Ayşe Ali hakkında birçok doğru önerme de bilebilir: “Ali mühendislik okuyor”, “Ali 25 yaşında”, “Ali Eskişehir’i çok seviyor” türünde bilgiler Ali hakkındaki doğru önermelerdir.
10.Soru
Salt akıl yoluyla bilinebilir olan önermeler nasıl adlandırılır?
Zorunlu |
A posteriori |
A priori |
Olumsal |
Zorunlu priori |
Bir önermenin a priori olması demek o önermenin duyu deneyimine başvurmadan bilinebilir olması demektir. Diğer bir deyişle a priori önermeler salt akıl yoluyla bilinebilir olanlardır. Doğru cevap C seçeneğidir.
11.Soru
Russell'ın Betimlemeler Kuramı'nın temel aldığı düşünce hangisidir?
Tümcenin parçaları olan terimlerin anlamlarını biliyorsak, o “anlam”ları bir araya getirerek yeni tümceyi anlarız. |
Bir şeyin var olmadığını söylediğimizde, görünüşte önce o var olmadığını savladığımız şeye gönderme yaparız. |
Doğrudan tanışıklık yoluyla bilemediğimiz dış dünyanın nesnelerini ancak “dolaylı” olarak bilebiliriz ve bunun için de dil bir temel oluşturur. |
Bir tümcenin her parçasının göndergesini doğrudan bilmeden o tümceyi anlamamız olanaklı olmaz. |
Varlık ya da yokluk tümceleri görünüşte basit özne/yüklem formunda görünmelerine karşın, derin sentaksları çok farklıdır. |
Hepimizin ortaklaşa anlayabileceği önermelerin oluşmasını sağlayan parçalar doğrudan tanışık olduğumuz şeyler olmalıdır. Russell’a göre bir terimi “anlamak” demek onun göndergesi ile doğrudan tanışık olmaktır. Yani bir tümcenin her parçasının göndergesini doğrudan bilmeden o tümceyi anlamamız olanaklı olmaz. İşte Russell’ın Betimlemeler Kuramı bu düşünceyi temel alır. Doğru cevap D'dir.
13.Soru
10- Hangi alan dil felsefesi ile çok ortaklık taşır ve iki alanı çağdaş felsefede tamamen ayırmak olanaklı görünmemektedir?
estetik |
epistemoloji |
ahlak felsefesi |
zihin felsefesi |
ontoloji |
Varlık üzerine felsefi soruların tartışıldığı ontoloji alanı dil felsefesi ile o denli çok ortaklık taşır ki, iki alanı en azından çağdaş felsefede tamamen ayırmak olanaklı görünmüyor. Ontolojinin en merkezi konumunda olan varlık kavramının çözümlenmesi işi öncelikle dil felsefesinin bir konusudur.
14.Soru
I. Austin- Dil edimleri
II. Wittgenstein-Dil Oyunları
III. Grice- Tümce anlamı
Yukarıda filozof ve onların görüşlerinden hangileri doğru eşleştirilmiştir?
I |
I, II |
I, III |
II, III |
I, II, III |
Austin’in “dil edimleri” kuram›, Wittgenstein’in “dil oyunlar›” kavram› ve Grice’ın “tümce anlam›” ile “konuşmacının tümceye yüklediği anlam” arasındaki yaptığı ayrım pragmatik dil felsefesi açısından özellikle önemlidir.
15.Soru
I. Masanın kendisi. II. Masanın duyu verileri. III. Masa'nın bilgisi. Russell'a göre üsttekilerin hangileriyle doğrudan tanışık olabiliriz?
I |
II |
III |
II, III |
I, III |
Russell’a göre bir insanın kendi zihni dışındaki herhangi bir şey ile “doğrudan tanışık” olması olanaklı değildir. Gözlerimi açıp baktığımda masa ile doğrudan bir tanışıklık kuramıyorum. O halde algı yoluyla nelerle doğrudan tanışık hale gelebilirim? Russell’ın bu soruya yanıtı şöyle: algı yoluyla dış dünyanın nesnelerinin kendileriyle değil, o nesnelerin zihnimizde bıraktığı “izler” ile doğrudan tanışık hale gelebiliriz. Russell bu izlere duyu verileri (sense data) adını verir. Masanın varlığını bilebilmemiz için, zihnimizde oluşan duyu verilerinin “neden”i olan bir masa olduğuna dair bir çıkarım yapmamız gerekir ki bu da tanışıklığı dolaylı kılar.Doğru yanıt B şıkkıdır
16.Soru
Her bilimsel kuram parçasının bir paradigma içinde ortaya çıktığını savunan düşünür kimdir?
Lakatos |
Feyerabend |
Kuhn |
Collingwood |
Wittgenstein |
Kuhn’a göre her bilimsel kuram parçası bir “paradigma” içinde ortaya çıkar. Aristoteles, Batlamyus (Ptolemy), Kopernik, Newton, Einstein’ınki gibi etkili olmuş tüm fizik kuramlarının her biri farklı bir paradigma içerir. Bilimsel paradigmaların en temel öğelerine Kuhn önce “leksikon” daha sonra da “kavramsal çerçeve” der. Bir bilimsel devrim olduğunda paradigmanın değişimi ile kavramsal çerçeve de değişir. Doğru cevap C'dir.
17.Soru
Russell'ın kuramına göre "Tüm bilim insanları akıllıdır." tümcesi aşağıdaki önermesi örtük olarak aşağıdaki önermesel fonksiyonlardan hangisine gönderme yapmaktadır?
Emre bilim insanıdır. |
Emre çalışkandır. |
Emre filozoftur. |
Emre araştırmacıdır. |
Emre etik kurallara uyar. |
Örneğin Sokrates gibi belirli bir filozof hakkında bir şey söylemek yerine tüm filozoflar hakkında da düşünceler üretebiliriz. Diyelim ki şöyle dedik: “Tüm filozoflar akıllıdır”. Russell’ın kuramına göre bu tümcenin öznesi tüm filozofları içeren bir filozoflar topluluğu ya da bir filozoflar kümesi değildir. Bu tümcede de örtük olarak “x filozoftur önermesel fonksiyonuna gönderme vardır aslında: “Her x için, eğer x filozof ise, x akıllıdır”. Emre için; Tüm bilim insanları akıllıdır, Emre bilim insanıdır, o halde Emre akıllıdır önermesel fonksiyonunu elde ederiz. Doğru cevap A'dır.
18.Soru
Kripke’ye göre bir önermenin olumsal mı yoksa zorunlu mu olduğu bizim bilgimize dair ya da bilme biçimlerimize dair bir konu değildir. Buna göre, zorunlu ile olumsal doğrular arasındaki ayrım, nasıl bir ayrımdır?
Epistemik |
Mantıksal |
Metafizik |
Bilişsel |
Göreli |
Kripke’ye göre. A priori ile a posteriori arasındaki ayrım bizim bilme biçimlerimize dair bir ayrımdır; yani epistemik bir ayrımdır. Ancak zorunlu ile olumsal doğrular arasındaki ayrım ise metafizik bir ayrımdır. Kripke’ye göre bu ayrımın metafizik olması demek dünyaya, gerçekliğe dair bir ayrım olduğuna işaret eder; yani bir önermenin olumsal mı yoksa zorunlu mu olduğu bizim bilgimize dair ya da bilme biçimlerimize dair bir konu değildir. Dolayısıyla iki ayrımın Kant geleneğinde olduğu gibi tam tamına örtüşmesinin aslında beklenmemesi gerekir. Olumsal a priori önermelerin varlığı da bunu gösterir.
19.Soru
Adlandırma ve Zorunluluk adlı çalışmasıyla Betimlemeci Gönderim Kuramına karşı birçok argüman geliştiren düşünür kimdir?
Frege |
Russell |
Kripke |
Kant |
Hume |
Kripke 1970 yılında daha sonra kitap olarak da basılmış olan Adlandırma ve Zorunluluk (Naming and Necessity) adlu meşhur üç seminer konuşmasında Betimlemeci Gönderim Kuramına karşı bir çok argüman geliştirir.
20.Soru
Dilsel çerçeve kavramını geliştiren felsefeci kimdir?
Carnap |
Wittgenstein |
Austin |
Russel |
Frege |
Carnap deneyci felsefe açısından sorun yaratan sayı, önerme, anlam, nitelik gibi soyut şeylerin varlığına bir açıklama getirmeye çalışırken felsefe tarihinde ilk kez dilsel çerçeve kavramını geliştirir. Doğru cevap A'dır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ