Dil Felsefesi Final 4. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Russell özel adları mantıksal ve olağan özel adlar olarak iki türe ayırmıştır. Buna göre aşağıdakilerden hangisi olağan özel ada örnektir?
Beyaz |
Kitap |
Bahçe |
Emre |
Fakülte |
Russell iki tür özel ad arasında kuramı açısından çok önemli olan bir ayrım yapar. Gündelik dilde sıklıkla kullandığımız “Ayşe” gibi insan adları, “Ankara” gibi yer adları, ya da “Neptün” gibi nesne adları türünde olanlara “olağan” özel ad der. Gündelik dilde kullandığımız tek bir nesneye ya da insana gönderme yapma işlevi olan adlar “olağan” özel adlardır.doğru cevap D'dir.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi belirli betimlemeye örnek olarak verilebilir?
Türkiye'nin bazı şehirleri büyüktür. |
Türkiye'nin denize kıyısı olan bazı şehirleri büyüktür. |
Türkiye'nin en kalabalık şehri kıyıdadır. |
Türkiye'nin bazı şehirleri küçüktür. |
Ege bölgesinde bazı şehirler kıyıdadır. |
“Türkiye’nin başkenti büyüktür.” Bu tümcenin öznesi konumunda yer alan “Türkiye’nin başkenti” Russell’ a göre bir “belirli betimleme” dir. Bu sefer betimlemenin “belirli” olmasının nedeni sözü edilen tek bir nesne olmasından kaynaklanıyor; yani Türkiye’nin tek bir başkenti olduğu için tümce bir anlamda o şehir olan Ankara hakkındadır. Benzer biçimde “Türkiye’nin en kalabalık şehri kıyıdadır.” Tümcesinde en kalabalık şehir İstanbul’dur ve kıyıdadır. Yani tümcenin öznesi belirli bir nesneyi betimlemektedir. C şıkkındaki Türkiye'nin en kalabalık şehri İstanbul'dur ve kıyıdadır betimlemesi İstanbul için belirleyici bir betimlemedir. Doğru cevap C'dir.
3.Soru
Tanışık olduğumuz duyu verileri ve tümelleri kullanarak zihnimiz dışında kalan dış dünyanın nesneleri hakkında bilgi sahibi olmak aşağıdaki kavramlardan hangisi ile ifade edilmektedir?
Eşgöndergeli terim |
Betimleme yollu bilgi |
Gönderimsiz terim |
Tanışıklık yollu bilgi |
Belirsiz betimleme |
Tanışık olduğumuz duyu verileri ve tümelleri kullanarak zihnimiz dışında kalan dış dünyanın nesneleri hakkında bilgi sahibi olabiliriz. İşte bu tür bilgiye de Russell “Betimleme Yollu Bilgi” (Knowledge by Description) adını veriyor. Doğru cevap B şıkkıdır.
4.Soru
Kripke'nin Doğrudan Gönderim Kuramı'nın diğer felsefeciler tarafından geliştirilmesiyle oluşturulan kuram aşağıdakilerden hangisidir?
Doğrusal Gönderim Kuramı |
Dolaylı Gönderim Kuramı |
Özdeşlik Kuramı |
Betimlemeci Gönderim Kuramı |
Nedenselci Gönderim Kuramı |
Özel adların nasıl gönderme yaptığına dair açıklamaları içeren Doğrudan Gönderim Kuramı daha sonra başka felsefeciler tarafından geliştirilerek tarihe “Nedenselci Gönderim Kuramı” olarak geçmiştir. Doğru cevap E'dir.
5.Soru
Gerçekte bir betimlemenin ifadesi olan özel ad hangi kavramla belirtilmektedir?
Belirli betimleme |
Doğrudan betimleme |
Örtük betimleme |
Tekil betimeleme |
Belirsiz betimleme |
“Aristoteles akıllıdır." Tümcenin öznesi olan “Aristoteles” adının bu tümce içinde bir insana, yani Antik dönemin meşhur bir filozofuna gönderme yapmış olduğunu varsayalım. O halde bu tümce içinde “Aristoteles” adının anlamını kavramak için Aristoteles ile “tanışık” olmamız gerekirdi. Ama değiliz, olamayız da. Bu durumda bu tümceyi duyduğunuzda onu anlamamız, yani tümcenin dile getirdiği önermeyi kavramamız olanaklı olmazdı. Bunun nedeni hiçbirimiz kendimiz dışında bir insanı doğrudan bilemeyiz, yani, Russell’ın deyimiyle, hiçbirimiz Aristoteles ile “tanışık" değiliz, onun hakkında “tanışıklık yollu" bilgi sahibi değiliz. Ama tümceyi yine de anlıyoruz. Böyle bir uslamlama sonucunda Russell bir tümce içinde kullanıldıklarında olağan özel adların gönderme yaptıkları bir dış nesne olmadığı sonucuna varır. Yani bu tümcede geçen “Aristoteles” adı doğrudan Antik çağın o meşhur filozofuna gönderme yapamaz. Ancak bir betimleme yoluyla bu filozoftan dolaylı bir şekilde bahsetmek olanaklıdır dili kullanarak. Yani Russell “Aristoteles” gibi bir özel adon aslında bir betimleme olmak zorunda olduğu sonucuna varır. Bu betimlemenin ne olduğu bağlama göre değişebilir. Ama adın kullanıldığı her bağlamda söylenenin anlaşılır bir şey olabilmesi için bir betimlemeyi dile getirmesi gerekir. Yani bir özel ad gerçekte bir betimlemenin kısaltmasıdır, ya da diğer bir deyişle, bir örtük betimlemedir aslında. Doğru cevap C'dir.
6.Soru
Aşağıdaki yöntemlerden hangisi on dokuzuncu yüzyılın sonlarında gelişip yirminci yüzyıla damgasını vurmuş olan ve felsefe tarihinde “dile dönüş” adıyla anılan dönemin en belirgin özelliği olarak felsefe sorunlarının tartışılmasında merkezi bir konuma gelmiştir?
Dilsel çözümleme |
Mantıksal çıkarım |
İşlevsel kullanım |
İçerik çözümlemesi |
Yapısal çözümleme |
Aşağıdaki yöntemlerden hangisi on dokuzuncu yüzyılın sonlarında gelişip yirminci yüzyıla damgasını vurmuş olan ve felsefe tarihinde “dile dönüş” adıyla anılan dönemin en belirgin özelliği dilsel çözümleme yönteminin felsefe sorunlarının tartışılmasında merkezi bir konuma getirilmesidir.
7.Soru
Anlamlı bir sorunun ancak dilsel bir çerçeve içerisinde sorulabileceğine; dilin dışına çıkmayı deneyip diller üstü bir soru sormaya kalkıştığımızda “metafizik” denilen ve gerçekte anlamsız olan bir soru sorduğumuzu savunan düşünür kimdir?
Wittgenstein |
Collingwood |
Carnap |
Austin |
Hobbes |
Carnap’a göre anlamlı bir soru ancak bir dilsel çerçeve içerisinden sorulabilir; dilin dışına çıkmayı deneyip diller üstü bir soru sormaya kalkıştığımızda “metafizik” denilen ve gerçekte anlamsız olan bir soru sormuş oluruz. Sorular ve önermeler ancak bir dilsel çerçeve içinde anlam kazanırlar. Doğru cevap C'dir.
8.Soru
Aşağıdakilerden hangisi, tümcenin biçimini araştıran dil felsefesi alanıdır?
Sentaks |
Pragmatik |
Semantik |
Kreol |
Prozodi |
Sentaks ise tümcenin içeriğini değil biçimini araştıran bir alandır. Bu anlamda “biçim” bir tümcenin mantıksal yapısını gösterir ve sentaksın temel araştırma konusudur.
9.Soru
Wittgenstein’ın düşüncesine göre hangi iki kavram birbiriyle çelişir?
Leksikon ve hece bilim |
Leksikon ve semantik |
Semantik ve sentaks |
Sentaks ve pragmatik |
Semantik ve pragmatik |
Wittgenstein’ın geç dönemindeki dile yönelik bakış açısı bir anlamda semantik ile pragmatik dil felsefesi arasındaki ayrımı reddeder. Semantik dil felsefesi kullanımından bağımsız olarak tümcelerin anlamlarını incelerken, Wittgenstein bir tümcenin içinde yer aldığı dil oyunundaki kullanımı dışında bir anlamı olmadığını savunur. “Anlam kullanımdır” (“meaning is use”) şeklinde sloganlaşmış olan bu yaklaşıma göre pragmatikten bağımsız semantik bir alan olamaz. Doğru cevap E'dir.
10.Soru
Genç baba, kollarına ilk kez aldığı kızına bakarak "bunun adı Sezen olsun" demiştir. Bu durumda, örnekteki adlandırma töreni hangi yolla yapılmıştır?
Betimleme yollu |
Gösterim yollu |
Güzel adlandırma yollu |
Gönderge yollu |
Anlam yollu |
Bir kişinin ya da nesnenin doğrudan gösterilerek adlandırılmasına "gösterim" yollu adlandırma denilmektedir.
11.Soru
Söz vermek, özür dilemek gibi dil kullanılarak yapılan işlere Austin ne ad verir?
söz olgusu |
söz yaklaşımı |
söz edimi |
söz saptaması |
niyet |
Austin dilin işlevinin bilgi aktarmak olduğunu savunan klasik düşünceye karşı çıkar ve sözcüklerin iki şekilde kullanılabileceğini savunur: edimsel ve saptayıcı. Austin özür dilemek, söz vermek, ad vermek gibi pek çok şeyin sözler aracılığı ile yapılan işler olduğunu söyler ve bunlara söz edimi der. Doğru cevap C'dir.
12.Soru
Russell' a göre şıklardan hangisi ekşi tümelidir?
"Ekşi" sözcüğünün göndergesi |
“Ekşidir” yükleminin gönderme yaptığı bir fonksiyon. |
Mümkün olan bütün "ekşi" şeylerin sıfatı. |
Değerlendirme durumlarından "ekşilik" özelliğine sahip bütün göndergelere bir fonksiyon. |
Duyu verisi "ekşi " olan bütün objelerin fenomeni. |
Russell'a doğrudan tanışık olabileceğimiz iki tür şey vardır, zihnimizdeki duyu verileri ve tümeller. Dolayısıyla bir tümcenin anlamı, yani o tümcenin dile getirdiği önerme de bu ikisinden oluşmalıdır. Yoksa tümcelerin anlamlarını kavramamız olanaklı olamazdı. Russell, tümeli, aynı Frege’de olduğu gibi, bir fonksiyon olarak tanımlar. Örneğin ekşi doğrudan tanışık olduğumuz bir duyu verisidir. Ekşi tümeli ise , “__ ekşidir” yükleminin gönderme yaptığı bir fonksiyondur.
13.Soru
Soru tümcelerinin semantik çözümlemesinin ve soru ile yanıt arasındaki mantıksal ilişkilerin ele alındığı mantık alanı aşağıdakileren hangisidir?
Formel Mantık |
Sembolik Mantık |
Olasılıksal Mantık |
Erotetik mantık |
İnformal Mantık |
Erotetik Mantık veya Sorular ve Yanıtlar mantığı ile soru tümcelerinin semantik çözümlemesi ve soru ile yanıt arasındaki mantıksal ilişkiler ele alınmıştır. Doğru yanıt D seçeneğidir.
14.Soru
Doğru olduğunu bildiğiniz bir önermeyi ele alıp “Olaylar farklı gelişseydi doğru olan bu önerme yanlış olabilir miydi?" sorusuna yanıtınız “evet” ise bu nasıl bir doğru olduğunu gösterir?
Zorunlu |
Olumsal |
Göreceli |
Sabit |
Kaderci |
Doğru olduğunu bildiğiniz bir önermeyi ele alıp “Olaylar farklı gelişseydi doğru olan bu önerme yanlış olabilir miydi?" sorusuna yanıtınız “evet” ise bu olumsal bir doğru olduğunu gösterir. Doğru cevap B seçeneğidir.
15.Soru
Çoğu geleneksel felsefe probleminin dilin yanlış kullanımından kaynaklandığını savunan bazı filozoflar, ................... felsefenin en temel yöntemi olarak görürler.
Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
kavramsal çözümlemeyi |
dilden uzaklaşmayı |
bilime yönelmeyi |
tümevarımsal yöntemi |
tümdengelimsel yöntemi |
Çoğu geleneksel felsefe probleminin dilin yanlış kullanımından kaynaklandığını savunan bazı filozoflar, kavramsal çözümlemeyi felsefenin en temel yöntemi olarak görürler. Doğru yanıt A seçeneğidir.
16.Soru
Bir şeyi dil ve kavramlar kullanmadan bilebiliyorsak, Russell'a göre bu bilgi nasıl oluşmuştur?
Şeylerin bilgisi |
Doğruların bilgisi |
Doğrudan tanışıklık |
Zihin etkisi |
Betimleme yollu bilgi |
Bir şeyi dil ve kavramlar kullanmadan bilebiliyorsak, Russell'a göre bu bilgi doğrudan tanışıklık ile olmaktadır.
17.Soru
Aşağıdakilerden hangisi insanın bilmediğinin farkında olma ile dil kullanma özelliklerinin arasındaki
bağla doğrudan ilgili değildir?
Dil sayesinde bilinmeyeni kavramlaştırarak neyi bilmediğimizi bilebiliyoruz. |
Dil sayesinde yanıtını bilmediğimiz sorular sorabiliyoruz. |
Dil yoluyla bildiklerimizi betimleyebildiğimiz gibi bilmediklerimizi de betimleyebiliyoruz. |
İnsanın bilmediğinin farkına varması için neyi bilmediğini temsil etmesini sağlayacak bir dili |
Ancak dil sayesinde bazı şeyler hakkında bilgi sahibi olabiliriz. |
Dil sayesinde düşüncelerimizi, inançlarımızı, bilgimizi başkalarına iletebiliyoruz ve başkalarının neler düşündüğünü öğrenebiliyoruz.
18.Soru
Frege'ye göre aritmetiğin temeli nedir?
Mantık |
Kavramlar |
Düşünce |
İnanış |
Bilgi |
Frege’ye göre aritmetiğin temeli mantıktır. Doğru yanıt A şıkkında verilmiştir.
19.Soru
Aşağıdakilerden hangisi olumsal (zorunlu olmayan) önermeye örnek gösterilebilir?
İki kere iki dörttür. |
Üçgenin üç köşesi vardır. |
Orhan Veli "İstanbul'u Dinliyorum" adlı şiirin yazarıdır. |
Havaya atılan taş yere düşer. |
Dünya güneşin etrafında döner. |
Bir önermenin zorunlu mu olumsal mı olduğunu kavramak için şu teste başvurulabilir:
Doğru olduğu bilinen bir önerme ele alınıp şu soru sorulur: Olaylar farklı gelişeydi doğru olan bu
önerme yanlış olabilir miydi? Eğer yanıt “evet” ise o önerme olumsal, “hayır” ise zorunlu bir doğrudur. Buna göre C seçeneği olumsal (zorunlu olmayan) bir önermedir.
20.Soru
Günümüz dil felsefesinde hangi kavram “semantik” ve “sentaktik” olarak ikiye ayrılmıştır?
Günümüz dil felsefesinde hangi kavram “semantik” ve “sentaktik” olarak ikiye ayrılmıştır?
Semantik ve anlamlılık |
Anlamlılık ve çift anlamlıklık |
Çift anlamlılık ve semantik |
Semantik ve sentaktik |
Semantik ve doğrudan gönderme |
Günümüz dil felsefesinde çok-anlamlılık kavramı (ingilizcede ambiguity) “semantik” ve “sentaktik” olarak ikiye ayrılmıştır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ