Dil Felsefesi Final 8. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Hangisi Austin’e göre edimsöz örneği sayılmaz?
Özür dilemek |
Bilgi vermek |
Söz vermek |
Bahse girmek |
Emir vermek |
Sormak, söz vermek, ad vermek, bahse girmek gibi dil kullanarak gerçekleştirilen bu tür işlere Austin “söz edimi” (speech act) der. Bilgi vermek ise daha çok saptayıcılara örnektir. Doğru cevap B'dir.
2.Soru
Öğretmen” sözcüğünün anlamını kavramak için, “öğrenci”, “öğrenme”, “eğitim” gibi birçok sözcüğün anlamını da aynı anda kavramak gerekir diyen görüş aşağıdakilerden hangisidir?
Doğalcılık |
Dışsalcılık |
Bütüncülük |
Doğrulamacılık |
Davranışçılık |
Özellikle çağdaş bilim felsefesinde çok etkili olmuş olan Bütüncülük adlı kuramı,
kabaca, sözcüklerin tek tek değil bir bütün olarak anlam kazandıkları görüşü olarak tanımlayabiliriz.Öğretmen” sözcüğünün anlamını kavramak için, “öğrenci”, “öğrenme”, “eğitim” gibi birçok sözcüğün anlamını da aynı anda kavramak gerekir.
3.Soru
Kripke'nin Betimlemeci Gönderim Kuramına karşı geliştirdiği argümanlar arasında en etkili olanı aşağıdakilerden hangisi ile ilgilidir?
Özel adlar |
Biçimler |
Yan anlamlar |
Zorunluluklar |
Göndergeler |
Kripke 1970 yılında daha sonra kitap olarak da basılmış olan Adlandırma ve Zorunluluk (Naming and Necessity) adlı meşhur üç seminer konuşmasında Betimlemeci Gönderim Kuramına karşı bir çok argüman geliştirir. Bunlar arasında en fazla etkili olmuş olan özel adlara dair olup daha sonraları “modal argüman” olarak anılmış olan argümandır.
4.Soru
Frege’ye göre anlam ile gönderme arasındaki ilişkiye dair aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?
Özne konumundaki tekil bir terimin anlamını kavrayarak o terimin göndergesi olan nesneyi zihnimizde temsil edebiliriz. |
Bir tümcenin anlamı o tümcenin dile getirdiği düşünce, göndergesi ise o tümcenin doğruluk değeridir. |
Göndergeleri aynı olup da anlamları farklı olan terimler vardır. |
Bir terimin göndergesi olması için anlamı da olmalıdır. |
Bir terimin anlamı varsa göndergesi de vardır. |
Frege’nin kuramında dilin tüm terimlerinin iki temel semantik işlevi bulunduğunu anımsayalım: bir terim öncelikle bir anlam taşır ve bu anlam aracılığıyla gönderme yapar. Anlam ile gönderme arasındaki bu ayrım dilin her türlü terimleri için geçerlidir
5.Soru
Aşağıdaki kuramlardan hangisi özel ad ve basit zamirlerin bir tümce içinde kullanıldıklarında doğrudan göndergelerine gönderme yaptıkları ilkesini savunmaktadır?
Doğrudan Gönderim Kuramı |
Nedenselci Gönderim Kuramı |
Olumsuz Anlam Kuramı |
Dolaylı Anlatım Kuramı |
Betimlemeci Gönderim Kuramı |
Nedenselci Gönderim Kuram› şu soruyu yanıtsız bırakır: Özel adın semantik içeriği bir betimleme değilse nedir? Kripke bu soruya açık bir yanıt vermez. Ancak onun bazı takipçileri bu soruya yanıt vermek için tarihe “Doğrudan Gönderim Kuram›” (Direct Reference Theory) olarak geçen kuram› geliştirmeişlerdir. Bu kurama göre özel ad ve basit zamirler bir tümce içinde kullandıklarında doğrudan göndergelerine gönderme yaparlar.
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisini Russell, yüklemlerin boşluklarını belirtmek için kullanır?
değişken |
terim |
özne |
kavram |
cümle |
Russell yüklemlerin boşluklarını belirtmek için “değişken” kullan›r. Basit özne/yüklem biçimindeki bir tümcenin öznesini çıkarıp yerine “x” harfini koyduğumuzda, dile getirdiğimiz şeye Russell “önermesel fonksiyon”, buradaki “x” harfine de “değişken” diyor.
7.Soru
Russell'ın kuramında, en önemli yer tutan kavram nedir?
Tanışıklık |
Betimleme |
Anlam |
Önerme |
Değişken |
Betimleme kavramı Russell’ın felsefesinde o denli önemli bir yer tutuyor ki, Russell’ın dil kuramı günümüzde Betimlemeler Kuramı olarak anılmaktadır. Doğru yanıt B şıkkıdır.
8.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Russell'ın şeylerin bilgisi olarak adlandırdığı bilgi türüne örnek verilebilir?
Osman Abdullah'ı tanıyor. |
Osman öğretmendir. |
Abdullah 28 yaşındadır. |
Osman Eskişehir'de yaşıyor. |
Abdullah hukuk fakültesinde okuyor. |
Russell’ a göre sözcüklerin bir araya gelerek oluşturdukları bir tümceyi anlamak için çok özel türde bir bilgiye sahip olmamız gerekir. Bu bilgi türü “tanışıklık yollu bilgi” dir. Bunu açıklamak için Russell bilgi üzerine daha genel bir ayrım yapar: “şeylerin bilgisi” ve “doğruların bilgisi”. Bir insanı bilmek ya da bir şehri bilmek “şeylerin bilgisi” ne örnek olabilir. Türkçe’ de genellikle bunu dile getirmek için “bilme” yerine “tanıma” fiilini kullanıyoruz. Örneğin “Ayşe Ali’yi tanıyor” tümcesinde bilinen ya da tanınan “şey” Ali’dir. Diğer yandan Ayşe Ali hakkında birçok doğru önerme de bilebilir: “Ali mühendislik okuyor”, “Ali 25 yaşında”, “Ali Eskişehir’i çok seviyor” türünde bilgiler Ali hakkındaki doğru önermelerdir. İşte bu tür doğru önermelerin bilgisine de Russell “doğruların bilgisi” diyor. Russell’ a göre doğruların bilgisine sahip olabilmek için öncelikle şeylerin bilgisine sahip olmamız gerekir. Doğru cevap A'dır.
9.Soru
Kripke'ye göre "kesir, küre ya da fonksiyon" gibi terimlerin ortak özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
Alana özel olması |
Başka terimlerle değiştirilebilir olması |
Metafizik olması |
A priori olması |
Birden çok nesneye uygulanabilmesi |
Genel terim örneklerinin hepsi Kripke’ye göre doğal tür adlarıdır. Başka türde genel terimler de bulunur; örneğin “masa”, “bilgisayar”, “bilezik”gibi insan yapımı “eşya adları” da genel terimdir. Matematik dilinde kullanılan “sayı”, “fonksiyon”, “kesir” gibi terimler, ya da geometri dilinde kullanılan “üçgen”,“küre”, “düzlem” gibi terimler de genel terimdirler. Bu terimlerin hepsinin ortak olan özellikleri birden çok nesneye uygulanabilir olmalardır. Doğru cevap E seçeneğidir.
10.Soru
Russell yüklemlerin boşluklarını belirtmek için ne kullanır?
Russell yüklemlerin boşluklarını belirtmek için ne kullanır?
Anlam |
Duyu verileri |
Tümeller |
Değişken |
Boşluk |
Russell yüklemlerin boşluklarını belirtmek için değişken kullanır.
11.Soru
A priori ile a posteriori arasındaki ayrım nasıl bir ayrımdır?
Metafizik |
Ontolojik |
Fenomenolojik |
Epistemik |
Diyalektik |
A priori ile a posteriori arasındaki ayrım bizim bilme biçimlerimize dair bir ayrımdır; yani epistemik bir ayrımdır.
12.Soru
- Bir şeyin var olmadığını çelişkiye düşmeden nasıl söyleriz?
- Bir sözcüğün anlamlı olması için göndergesi de olması gerekir mi?
- Gönderimsiz bir terimin özne konumunda kullanıldığı bir cümle doğru olabilir mi?
Yukarıdakilerden hangisi/hangileri Russell'ın “On Denoting” adlı çalışmasında bir dil kuramını sınamak için üzerine düşünülen semantik sorulardandır?
Yalnız I |
I ve II |
I ve III |
I ve IIII |
I, II ve III |
Seçeneklerin tamamı Russell'ın “On Denoting” adlı çalışmasında bir dil kuramını sınamak için üzerine düşünülen semantik sorulardandır
13.Soru
'Dünya'da bazı ülkeler' ifadesi belirsiz betimlemedir. Bu tür betimlemelerin geçtiği tümcelere Russell ne ad vermiştir?
Tekil nesne |
Değişken |
Varlık yargıları |
Önermesel fonksiyon |
Karışıklık ilkesi |
İçinde bu tür betimlemelerin geçtiği türde tümceler Russell’ ın kuramına göre aslında varlık yargılarıdır
14.Soru
I. The Structure of Scientific Revolutions (Bilimsel Devrimlerin Yapısı) adlı kitabıyla ünlenmiştir
II. Her bilimsel kuram parçası bir “paradigma” içinde ortaya çıkar.
III. An Essay on Metaphysics (Metafizik Üzerine Bir Deneme) adlı ünlü eserinde farklı dillerin farklı “önkabulleri” (presuppositions) olduğunu savunur.
Thomas Kuhn ile ilgili verilen bilgilerden hangileri doğrudur?
I |
I, II |
II, III |
I, III |
I, II, III |
Collingwood, an Essay on Metaphysics (Metafizik Üzerine Bir Deneme) adlı ünlü eserinde farklı dillerin farklı “önkabulleri” (presuppositions) olduğunu savunur.
15.Soru
“Bilinmeyene gönderme yapma” örneği hangisinde yoktur?
Birinin şemsiyesini alıp almamaya karar vermek için o günkü hava durumunu merak etmesi |
Bir coğrafya öğretmeninin sınavda öğrencilere Romanya’ nın başkentini sorması |
Teknolojik buluşlar üzerine çalışan birinin fermuarın ilk yaratıcısının kim olduğunu araştırması |
Bir ekonomistin gelecek yılın işsizlik oranını tahmin etmeye çalışması |
Bir fizikçinin evrenin nasıl oluştuğunu sorması |
Diyelim ki kitabımın kendi kendine yok olmayacağı için birinin almış olduğunu düşünüyorum. Bu durumda şu soruyu sorabilirim: “kitabımı kim aldı?” Bu soruda aslında bilinmeyene gönderme yapan bir betimleme içerir: “kitabımı alan kişi”. Burada da bilinmeyen bu terimin gönderme yaptığı kişidir.
16.Soru
Bir kişiyi ya da nesneyi doğrudan göstererek “bunun adı ... olsun” diye adlandırma yapıldığında hangi yollu adlandırmaya örnek gösterilmiş olur?
Kavrama yollu |
Sunuş yollu |
Gösterim yollu |
Anlamlandırma yollu |
Betimleme yollu |
Eğer bir kişiyi ya da nesneyi doğrudan göstererek “bunun ad› ... olsun” diye adlandırma yaptıysak bu “gösterim” yollu demiştik.
17.Soru
Aşağıdaki hangisi semantik alanını tartışan sorulardan biridir?
Sözcükler nasıl anlam kazanır? |
Sözcüklerin kökeni nereye dayanır? |
Cümlenin öğeleri nelerden oluşur? |
Tüm dillerin yapısı aynı mıdır? |
Düşünce nasıl dile getirilir? |
“Anlam nedir?”, “Sözcükler nasıl anlam kazanır?”, “Sözcüklerin bir araya gelerek oluşturdukları tamlama, tümce ve yüklem gibi karmaşık terimler nasıl anlam oluşturur?”, “Bir terimin anlamı ile dünya arasındaki ilişki nedir?” gibi soruların tartışıldığı semantik dil felsefesinin en temel alanıdır. Doğru cevap A'dır.
18.Soru
- Özel ad, kişi ve işaret zamirleri türünde basit tekil terimler bir tümce içinde kullanıldıklarında, o tümceye yaptıkları semantik katkı kavramsal bir içeriğe sahip olmalıdır;
- Bu kavramsal içerik bir tekil betimleme tarafından dile getiriliyor olabilmelidir;
- O özel adın ya da zamirin tümcenin kullanım bağlamındaki göndergesi bu tekil betimlemeyi sağlayan şeydir.
Yukarıda üç temel ilke ile özetlenmiş olan kuram aşağıdakilerden hangisidir?
Davranışçı Kuram |
Betimlemeci Gönderim Kuramı |
Etkileşim Kuramı |
Doğuştancı Kuram |
Eşsüremlilik Kuramı |
Soruda üç temel ilkesi özetlenmiş olan kuram "Betimlemeci Gönderim Kuramı" (Descriptivist Theory of Reference) ya da kısaca "Betimlemecilik" (Descriptivism) olarak adlandırılmaktadır.
19.Soru
Aşağıdakilerden hangisi belirsiz betimlemeye örnek olarak verilebilir?
Türkiye'nin bazı şehirleri küçüktür. |
Türkiye'nin başkenti büyüktür. |
Türkiye'nin en kalabalık şehri büyüktür. |
Marmara bölgesindeki en kalabalık şehir büyüktür. |
Ege bölgesindeki en kalabalık şehir kıyıdadır. |
Betimleme genel bir yapıda ise ve tekil bir nesneyi betimlemiyorsa buna Russell “belirsiz betimleme” (indefinite description) diyor. Diyelim ki şöyle bir tümce kurduk: “Türkiye’nin bazı şehirleri büyüktür”. Bu tümcede geçen “Türkiye’nin bazı şehirleri” terimi belirli bir şehri betimlemez ve bundan dolayı bir “belirsiz betimleme” dir. A şıkkında da bazı şehirlerin küçük olduğu söyleniyor ancak bu şehirler belirsizdir. Diğer şıklar belirli bir şehri betimlemektedir. Sırasıyla Ankara, İstanbul, İstanbul ve İzmir. Doğru cevap A'dır.
20.Soru
Bütüncü anlam kuramıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Sözcükler tek tek değil, cümle içerisinde anlam kazanırlar. |
Sözcüklerin anlamı birbirleriyle ilişkilidir. |
Sözcükler kullanıldıkları bağlam içerisinde değerlendirilir. |
Sözcüklerin anlamı, cümlenin doğruluğuna bağlıdır. |
Sözcükler bir kavramsal çerçeve oluşturur. |
Bütüncülük kuramına göre sözcükler cümle içerisinde anlam kazanır ve birbiriyle ilişkilidir. Sözcükler kullanıldığı bağlamda değerlendirilerek kavramsal bir çerçeve oluşturur. Ancak cümlenin doğruluğu, bütüncü kuramı için değil doğrulamacılık kuramı için önemli bir kriter oluşturmaktadır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ