Din Sosyolojisi Final 7. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
I. GDO’lu ürünler
II. Tarım İlaçları
III. Kimyasal silahlar
Yukardakilerden hangisi yada hangileri ekolojik sorunlardandır?
Yalnız I |
I - II - III |
II - III |
Yalnız II |
I - II |
Çözüm: GDO’lu ürünler, tarım ilaçları, melez tohumlar da küresel düzeyde birer felaket olarak yerlerini almışlardır. Bun-ların dışında tüm dünyada konuşulan kimyasal silahlar da insanlık için bir tehdit haline gelmiştir. Bu silahlar dünyada az sayıda ülkelerde bulunmakla birlikte, dünyayı yok edecek derecedeki gücü, onu ister istemez tüm dünya-nın ortak gündemi haline getirmiştir.
2.Soru
Küreselleşme teorilerinden aşağıdakilerden hangisi Immanuel Wallerstein kuramına ilişkindir?
Küresel Köy
|
Glokalleşme
|
Modern Dünya-Sistemi
|
Küresel Dünya Düzensizliği
|
Modernliğin Küreselleşmesi
|
Immanuel Wallerstein-Modern Dünya-Sistemi, Zygmunt Bauman-Küresel Dünya Düzensizliği, Roland Robertson-Glokalleşme, Anthony Giddens-Modernliğin Küreselleşmesi, Marshall McLuhan- Küresel Köy.
3.Soru
Amerika Birleşik Devletleri’nde başlatılan İslam Milleti hangi kesim tarafından başlatılan bir dini harekettir?
Müslüman zenciler
|
Hristiyanlığı bırakan Asyalılar
|
Amerika’da örgütlenmiş Türkler
|
Amerika’daki Suriye, Irak ve İranlı müslümanlar
|
Amerika’daki Güney Amerikalılar
|
Amerika Birleşik Devletlerinde ortaya çıkan İslam Milleti Müslüman zencilere dayanan bir yeni dini harekettir.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi teröre odaklı analizlerin sonuçlarındandır?
Terör bir araç ve yöntem olarak seçilir.
|
Askeri ve sivil hedeflere yönelik siyasal taleplerin yerine getirilmesi amaçlı saldırılardır.
|
Şiddet ve terör sınır ötesi eylemlere dönüşmüştür.
|
Şiddet ve terör kamuoyunda korku yaratır.
|
Hepsi
|
Yukarıdaki tüm maddeler terör odaklı yapılan analiz sonuçlarının hepsini kapsamaktadır. Dolayısıyla seçeneklerin hepsi teröre odaklı analizlerin sonuçlarıdır.
5.Soru
“Şiddet ve terörü bu eylemlere başvuran kişi, grup ve örgütlerin bakış açısı ile alan ve söz konusu eylemleri haklılaştırma ve meşrulaştırma amacı taşıyan kuramdır.”
Yukarıda verilen açıklama aşağıdaki seçeneklerden hangisine aittir?
Radikal terörizm teorisi
|
Ilımlı terörizm teorisi
|
Ortodoks terörizm teorisi
|
Bilimsel yaklaşım
|
Medyatik yaklaşım |
Radikal terörizm teorisi, şiddet ve terörü bu eylemlere başvuran kişi, grup ve örgütlerin bakış açısı ile alan ve söz konusu eylemleri haklılaştırma ve meşrulaştırma amacı taşıyan kuramdır. Buna göre gerekli görüldüğü durum ve şartlarda devlet ve siyasi otoriteye karşı şiddet kullanmak bir savunma aracı olarak meşru bir yöntem olarak görülmelidir.
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisi özel din sosyolojileri içerisinde yer almaz?
Hiristiyan din sosyolojisi
|
İslam din sosyolojisi
|
Yahudi din sosyolojisi
|
Budist din sosyolojisi
|
Astranomi din sosyolojisi |
Genel din sosyolojisi, konu, yöntem, teorik temellerin araştırılmasının yanı sıra, bütün dinlerin din ve toplum ilişkileri ve etkileşimi bağlamında inançları, pratikleri, grupları ve örgütlenmelerinin genel ve karşılaştırmalı incelemesini yaparken, özel din sosyolojileri, belli bir dinin, dini grubun, doğuş, gelişim ve örgütlenmeleri ile oradaki dini sosyal olayları araştırma ve açıklamayı kendine konu edinmiştir. Örneğin, Hıristiyan din sosyolojisi, Yahudi din sosyolojisi, İslam din sosyolojisi vb.
7.Soru
Din ile toplumsal bütünleşmenin yan yana var olduklarını ileri süren ve dinde gevşemenin toplumdaki dayanışma bağlarını da çözerek anomiye (amaçsızlık) yol açtığına işaret eden sosyolog aşağıdakilerden hangisidir?
Jocahim Wach
|
Max Weber
|
Emile Durkheim
|
Karl Marks
|
Aguste Comte
|
Bu görüşü ifade eden sosyolog Emile Durkheim’dır. Bu görüşünün ardından sosyolojik literatürde din, bildiğimiz kadarıyla hemen herkesçe bir istikrar faktörü olarak değerlendirilmekte, bu nedenle de toplumsal değişime set çeken etkin bir toplumsal güç olarak yer almaktadır. Ayrıca din, dünyevi düzenin anlam yoksunluğunu gideren, toplumsal gerçekçiliği kutsallaştırılmış bir düzene dönüştüren bir model olarak da kavramsallaştırılmıştır.
8.Soru
Batı’dan dünyaya yayılan yeni dini hareketlerden “kişisel gelişimci olup Hıristiyanlığa veya diğer dinlere ilgisiz olan hareketlere” örnektir?
Tanrı’nın Çocukları
|
Mormonlar
|
Sayentoloji
|
Hare Krişna
|
Zen Budizmi
|
Sayentoloji, kişisel gelişimci olup Hıristiyanlığa veya diğer dinlere ilgisiz olan hareketlere örnektir. Tanrı’nın Çocukları ve Mormonlar, Hıristiyanlığın yeni yorumuna dayanan hareketlerdendir. Hare Krişna ve Zen Budizmi ise Uzakdoğu kökenli olup Batı’da yaygınlaşan hareketlerdendir.
9.Soru
Aşağıdakilerden hangisi kamusal alanın tektipçi, farklılıklara kapalı bir biçimde otorite tarafından düzenlenmesinin sonucu olarak ortaya çıkan sorunların üstesinden gelebilmek üzere gündeme gelen bir durumdur?
Agonistik düşüncenin ortaya çıkması
|
Sivil toplum kuruluşlarının oluşumu
|
Kamusal alan ve özel alan ayrımı
|
Ahlakilik görüşünün ortaya çıkması
|
Liberal kamu alanı yaklaşımın ortaya çıkması |
Kamusal alanın tektipçi, farklılıklara kapalı bir biçimde otorite tarafından düzenlenmesi, geçtiğimiz zamanlar içerisinde ciddi toplumsal sorunlar oluşturmuş ve ciddi tartışmaları beraberinde getirmiştir. Bu tartışma ve sorunlar temelinde devletin egemen bir aygıt olarak sivilliklere kapalı oluşu ve tek belirleyici olması gösterilmiştir. Dolayısıyla sorunları aşmak üzere kamusal alanda sivil yapılanmalara izin verilmesi gündeme gelmiştir. Böylece “sivil toplum” kuruluşlarının oluşumu, çeşitlilik ve sivilliğin önünün açılması beklenmiştir.
10.Soru
Agonistik bir şekilde politik seçkinler arasında itibar kazanma ve mücadelelerin değil, demokratik bir şekilde genel olarak toplumsal normlardan, kolektif kararlardan etkilenenlere bu norm ve kararların oluşturulmasında, değiştirilmesinde ve benimsenmesinde söz hakkı tanıyacak ortamın yaratılması ve oluşturulması olarak anlaşılan kamusal alan yaklaşımı hangisidir?
Agonistik Kamu
|
Liberal Kamu
|
Söylemsel Kamu
|
Muhafazakâr Kamu
|
Rekabetçi Kamu
|
Agonistik bir şekilde politik seçkinler arasında itibar kazanma ve mücadelelerin değil, demokratik bir şekilde genel olarak toplumsal normlardan, kolektif kararlardan etkilenenlere bu norm ve kararların oluşturulmasında, değiştirilmesinde ve benimsenmesinde söz hakkı tanıyacak ortamın yaratılması ve oluşturulması olarak anlaşılan kamusal alan yaklaşım söylemsel kamu yaklaşımıdır.
11.Soru
I. Tevhid-i Tedrisat Kanunu
II. Tekke ve zaviyelerin kapatılması
III. Türk Medeni Kanunu
IV. Halifelik kurumunun kaldırılması
Yukarıdakilerden hangisi yada hangileri Türkiye Cumhuriyeti’nin laik yapıya geçişindeki önemli basamaklardandır?
I ve II |
I ve III |
I, II ve III |
I, II ve IV |
I, II, III ve IV |
Birinci dünya savaşından yenilgiyle çıkan Osmanlı devletinin yıkılmasını müteakiben kurulan Türkiye Cumhuriyeti laik temeller üzerine kurulmuş, dini ve dünyevi otoriteyi temsil ettiği düşünülen halifelik lağvedilmiştir. Din siyasi meşruiyet ve otorite kaynağı olmaktan çıkarılmıştır. Laikliğin temellerinin atılması, yapısal ve yasal dönüşümlerin gerçeklemesi sürecinde, dini siyasi meşruiyet aracı olmaktan çıkaran halifelik kurumunun kaldırılması, 1924 tarihli Tevhid-i Tedrisat Kanunu, 1925 tarihli tekke ve zaviyelerin kapatılmasına ilişkin kanun, 1926 tarihli Türk Medeni Kanunu ve 1934 tarihli bazı kisvelerin giyilmesini yasaklayan kanunların çıkarılması laik yapıya geçişin önemli basamakları arasında yer alır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin 1924 tarihli ilk anayasasındaki devletin dininin İslam olduğu ilkesi 1928 yılında anayasadan çıkarılmış, yerine 1937 yılında yapılan bir değişiklikle Türkiye Cumhuriyeti devletinin “laik” olduğu ilkesi konulmuştur.
12.Soru
Falk’a göre küreselleşen dünya sorunları karşısında dinin katkıları ve imkanları içinde “dini bilincin birleştirici özelliği” dinin hangi özelliği olarak görülmektedir?
Mahrumiyet Duyarlılığı
|
Dayanışma Ruhu
|
İnanç ve İtikat
|
Uzlaşma
|
Medeniyet Yankısı
|
Din, daha çok birleştiricidir. İnsanlar arasında dayanışma ve kardeşliğe önem verir. Dolayısıyla dini bilincin birleştirici özelliği vardır. Falk’ a göre bu durum dinin dayanışma ruhu özelliğinden gelir.
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Mormonculuk olarak bilinen hareketin resmi adıdır?
İsa Mesih’in Yoldaşları Kilisesi
|
Tanrının Çocukları Kilisesi
|
Sayntoloji ve Azizler Kilisesi
|
İsa Mesih’in Ahir Zaman Azizleri Kilisesi
|
İsa Mesih ve Mormon Halkı Kilisesi |
Bugün popüler ismiyle Mormonculuk olarak bilinen hareketin resmi adı İsa Mesih’in Âhir Zaman Azizleri Kilisesi’dir.
14.Soru
Aşağıdakilerden hangisi geleneksel sekülerleşme kuramının eleştirilmesinin nedenlerinden biri değildir?
Kuramının Avrupa deneyimini yansıtması dünyanın her yerinde geçerli olmaması
|
Kuramdan sonra yeni dinlerin ortaya çıkışı
|
Modernizmle birlikte Ortadoğu’da dinin etkisinin zayıflaması
|
Amerikalıların büyük bir çoğunluğunun dini hala hayatlarının önemli bir unsuru olarak görmesi.
|
İnanç, ibadet ve kurumlar anlamında dinin varlığını sürdürmesi.
|
Sekülerleşme temelde dinin etkisinin zaman içerisinde toplumsal olarak zayıflayacağı görüşünü savunmaktadır.
15.Soru
Aşağıdakilerden hangisi küreselleşmenin ekolojik boyutuyla ilgilidir?
Ilımlı İslam |
Euro İslam |
Sanayileşme |
Kimyasal Silahlar |
Çok kültürlülük |
Kimyasal silahlar insanlık için bir tehdit haline gelmiştir. Bu silahlar dünyada az sayıda ülkelerde bulunmakla birlikte, dünyayı yok edecek derecedeki gücü, onu ister istemez tüm dünyanın ortak gündemi haline getirmiştir. Dolayısıyla bu da küresel bir sorun olarak konuşulmaya devam etmektedir.
16.Soru
Aşağıdakilerden hangisi tarihsel süreçte edebi kamuya ilişkin doğru bir ifade değildir?
Burjuvazinin toprağında yetişmiş bir alandır.
|
Prens sarayının temsili kamusuyla belli bir süreklilik ilişkisini arz etmektedir.
|
İlk edebi kamu monarklar tarafından kahvehanelerde, sokaklarda ve çeşitli organizasyonlarda oluşturmuşlardır.
|
Şairler, yazarlar ve entelektüeller tarafından üretilen ürünler ile monarklara eleştiride bulundukları alanları oluşturdular.
|
Burjuvazinin genel desteği ile oluşmuştur.
|
Burjuvazinin toprağında yetişmiş bir alandır. Ancak yalnızca, edebi kamu, prens sarayının temsili kamusuyla da belli bir süreklilik ilişkisini arz etmektedir. Burada okumuş orta sınıfları oluşturan şair, yazar ve aydınlar burjuvanın öncüleri olarak akıl yürütmeleri yapmış, ve devlet aygıtını monarkın şahsi alanından ayırıp özerkleşmeyi sağlamıştır. Böylece şehirde karşı güç oluşturmuşlardı. Sarayın, kültürel , siyasal muhalifi olarak kahvehanelerde, sokaklarda ve çeşitli organizasyonlarda ilk edebi kamuyu oluşturmuşlardır. Oluşan edebi kamuda şâirler, yazarlar, entelektüeller, ürettikleri ürünler ile monarklara eleştiride bulundular.
17.Soru
Hangisi modern dünyayı oluşturan öncül unsurlardan değildir?
Bireyselleşme
|
Sekülerleşme
|
Yerelleşme
|
İlerleme
|
Kentleşme
|
İnsan, Tanrı vahyine ihtiyaç duyduğu sürece aydınlanmış olmayacaktı. Modern dünya, böyle bir anlayış temelinde ortaya çıkmıştır. Modernitenin dayandığı öncüller vardır. Bunlar; bireyselleşme, sekülerleşme, ilerleme, kentleşme, modern ulus-devlet gibi unsurlardır. İmparatorlukların dağılmasının ardından, modern dünyanın siyasi yapı-lanması, ulus-devlet modeli temelinde ortaya çıkmıştır.
18.Soru
Aşağıdakilerden hangisi küreselleşmenin boyutlarından değildir?
Ekonomik
|
Politik
|
Dini
|
Kültürel
|
Ekolojik |
Bu boyutları, ekonomik, politik, kültürel, iletişim ve ekolojik küreselleşme olarak sınıflandırmak mümkündür. (Chass-Dunn, 1999: 190-193)
19.Soru
1540’lı yıllarda kişinin ailesi ve arkadaşları ile sınırlanan mahfuz bir yaşam bölgesi anlamında kullanılan sözcük aşağıdakilerden hangisidir?
Özel alan
|
Kamusal alan
|
Kozmopolit
|
Gizli alanı
|
Dokunulmaz alan
|
1470’li yıllarda kamu sözcüğünün İngilizce’de ilk bilinen kullanımı, kamuyu toplumun ortak çıkarı ile bir tutmak şeklinde iken, yaklaşık yetmiş yol sonra, bu anlama sözcüğün genel gözleme açık ve ortada olan şeklinde yeni bir anlamı daha eklenmiştir. Bu bağlamda, “kamusal” sözcüğü herkesin denetimine açık olan anlamına gelirken, “özel” sözcüğü kişinin ailesi ve arkadaşları ile sınırlanan mahfuz bir yaşam bölgesi anlamında kullanılmaktaydı.
20.Soru
Dinin temel etki alanı aşağıdakilerden hangisidir?
Dil
|
Yeme içme
|
Zihniyet
|
Mimari
|
Dini nesneler
|
Din her şeyden önce toplumun zihniyetini belirler. Zihniyet bir toplumun kendine mahsus biçimdeki ortalama düşünme şeklidir. Din kurumu birey, kültür ve toplumsal yapı üzerinde geniş bir söyleme sahip olduğundan zihniyeti belirleyen en önemli faktör olarak karşımıza çıkar.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ