Din Sosyolojisi Final 9. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
“Glokal” kavramı hangi iki kelimenin bir araya gelmesiyle türemiştir?
Global - Personal
|
Gloater - Local
|
Gloam - National
|
Global - Local
|
Glob - Logical |
“global” ve “local” (yerel) kelimeleri bir anlamda kaynaştırılarak “glokalleşme” kavramı elde edilmiştir.
2.Soru
“Kamusal alan, ahlâkî ve siyasal büyüklüğün, kahramanlığın ve seçkinliğin açığa çıktığı, gösterildiği ve diğerleriyle paylaşıldığı bir görünümler alanıdır. İnsanların tanınmak, üstün olmak ve itibar görmek için birbirleriyle rekabet ettiği, insani diye nitelenen her şeyin geçici olmaması için güvence aranan yerdir. Bu ise, Yunanlılarda kent devletinin Romalılarda kamu islerinin gördüğü işlev gibi, öncelikle bireysel hayatın geçiciliği ve boşunalığına karşı bir güvence ve kalıcılığa vurgu yapan bir alandır.”
Yukarıda verilen kamusal alan yaklaşımı kime aittir?
Bruce Ackerman
|
Jürgen Habermas
|
Hannah Arendt
|
Richard Sennett
|
Aristo |
Kamusal alanla ilgili agonistik görüşü benimseyen Arendt’e göre kamusal alan homojenleştirilmiş¸, birbirleriyle ayrıştırılmış¸ bireyler toplamını ifade etmediği gibi, kurumsallaşmış¸, önceden kalıplaştırılmış¸ mekanlara da işaret etmez. Arendt, kamusal alanda her şeyden önce özgürlükleri temel zemine yerleştirir. Bu, bireyler arasındaki rekabetin, yarışın kendisini göstermesinin, sunumlamasının temel bir zemini olarak görünmektedir. Dolayısıyla farklılıklar bu doğal süreç¸ içerisinde ortaya çıkarlar. Kişiler kendilerini bu ortamda rahatlıkla ifade edebilirler. Bu, aynı zamanda ortak ve aleni diyalogların gerçekleştiği mekandır. Bu nedenle yukarıdaki tanım Hannah Arendt’e aittir.
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi terör kavramının tanımı ve açıklaması ile ilgili dört ana söylemin dışındadır?
Akademik/bilimsel yaklaşım
|
Devletçi/resmi yaklaşım
|
Dini yaklaşım
|
Medyatik yaklaşım
|
Şiddet yanlısı muhaliflerin yaklaşımı
|
Devletçi yaklaşım, medyatik yaklaşım, akademik yaklaşım ve şiddet yanlısı muhaliflerin yaklaşımı terör kavramının tanımı ve açıklaması ile ilgili dört ana söylemdir.
4.Soru
Ortaçağ Avrupasında Tanrı merkezli bir evren ve insan anlayışından, insan merkezli bir evren anlayışına geçişi anlatan sürece ne denir?
Aydınlanma
|
Modernlik
|
Postmodernlik
|
Küreselleşme
|
Yerelleşme
|
OrtaçağAvrupa’sından çizgi olarak bir kırılmayı ifade eden Aydınlanma, esas itibarıyla Tanrı merkezli bir evren ve insan anlayışından, insan merkezli bir evren anlayışına geçişi anlatmaktadır. Bu, Ortaçağ’da hâkim olan kilise egemenliğinin sona ererek, insanın Tanrı’ya müracaat etmeden yeni bir dünya kurma teşebbüsünü anlatmaktadır.
5.Soru
I. Sosyo-politik
II. Sosyo-kültürel
III. Ekonomik
Yukardakilerden hangisi ya da hangilerini soyutlayarak şiddet ve terör olaylarını anlamak ve yorumlamak çok sınırlı bir çerçevede mümkün olacaktır?
Yalnız I
|
I ve II
|
Yalnız II
|
II ve III
|
I, II ve III
|
İnsan davranışlarındaki etkisi yadsınamaz olan psikolojik eğilim ve potansiyelleri, sosyo-politik ve sosyo-kültürel bağlamdan soyutlayarak şiddet ve terör olaylarını anlamak ve yorumlamak ancak çok sınırlı bir çerçevede mümkün olacaktır.
6.Soru
Aşağıdaki kavramlardan hangisi küreselleşmenin din açısından ortaya çıkardığı önemli sonuçlardan biridir?
Dayanışma ruhu
|
Normatif ufuklar
|
Euro-İslam kavramının ortaya çıkması
|
Medeniyet yankısı
|
Mahrumiyet duyarlılığı
|
Daha önceki sömürgeci politikalardan dolayı Fransa’da ağırlıklı olarak Cezayir, Fas, Tunus; İngiltere’de Pakistan, Hindistan ve Afrika’dan Müslümanlar yaşamaktadır. Öte yandan Müslümanlar da farklı dinden insanlarla hayatın içinde karşı karşıya gelmişlerdir. Bu durum hem karşılıklı tecrübeleri arttırmış hem de dinin gittiği yeni coğrafyalarda o bölgenin şartları içinde yeniden yorumlanmasına sebep olmuştur. Meselâ, “İslam’ın batılılaşması” ya da “Euro İslam” (Avrupa İslam’ı) gibi kavramlar ve tanımlar böyle bir sürecin sonucudur. Buna göre Müslümanlar Batı’da yaşadıkları son elli-altmış̧ yıllık süre içerisinde Batı kültürü, siyaseti vb. koşullar içinde İslam’ı kendi yaşamlarında yeniden tecrübe etmişlerdir.
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi terör hakkında genellemeler yapılmasına neden olmaktadır?
İnsan doğasındaki saldırganlık
|
Toplumsal temellere ilişkin bilgi yetersizliği
|
Bireyin ruhsal yapısı
|
Bireyin zihinsel yapısı
|
Hiçbiri
|
Toplumsal temellere ilişkin bilgilerin yetersiz oluşu (tarihsel, ortamsal, siyasal) terör hakkında genellemeler yapılmasına neden olmaktadır.
8.Soru
Dinin temel etki alanı aşağıdakilerden hangisidir?
Dil
|
Yeme içme
|
Zihniyet
|
Mimari
|
Dini nesneler
|
Din her şeyden önce toplumun zihniyetini belirler. Zihniyet bir toplumun kendine mahsus biçimdeki ortalama düşünme şeklidir. Din kurumu birey, kültür ve toplumsal yapı üzerinde geniş bir söyleme sahip olduğundan zihniyeti belirleyen en önemli faktör olarak karşımıza çıkar.
9.Soru
Dinlerin en önemli sosyal işlevlerinden biri aşağıdakilerden hangisidir?
Bütünleştirme
|
Zihniyet ve ideoloji kazandırma işlevi
|
Yapılandırma
|
Hissizleştirme
|
Düşünmeye itme
|
Dinlerin en önemli sosyal işlevlerinden biri, inananlarına çeşitli toplumsal durumlarda, değişik toplumsal olaylar karşısında takip edecekleri tutum ve tavırları belirleyen bir zihniyet ve ideoloji kazandırma işlevidir. Her din temel bir bilişsel yöne sahip olup insanlara belirli bir zihniyet ve dünya görüşü sağlar.
10.Soru
Küreselleşmeyi daha çok “etki” ve “etkileşim” anahtar kavramları etrafında algılayan Bauman, bir karmaşıklığa vurgu yapmaktadır. Bauman’a göre, küreselleşme kavramından çıkan en derin anlam; dünya meselelerinin belirsiz, kuralsız ve kendi başına buyruk doğasıdır. Bir merkezin, bir kontrol masasının, bir yönetim kurulunun, bir idari büronun yokluğudur. Bauman’ın geliştirdiği bu teorinin adı nedir?
Modern Dünya Sistemi
|
Modernliğin Küreselleşmesi
|
Glokalleşme
|
Küresel Köy
|
Küresel Dünya Düzensizliği |
Küreselleşmeyi daha çok “etki” ve “etkileşim” anahtar kavramları etrafında algılayan Bauman, bir karmaşıklığa vurgu yapmaktadır. Bauman’a göre, küreselleşme kavramından çıkan en derin anlam; dünya meselelerinin belirsiz, kuralsız ve kendi başına buyruk doğasıdır. Bir merkezin, bir kontrol masasının, bir yönetim kurulunun, bir idari büronun yokluğudur. Küreselleşme bu yönüyle yeni dünya düzensizliğidir.
11.Soru
İlk sistematik din sosyolojisi eserinin yazarı aşağıdakilerden hangisidir?
Mensching |
Joachim Wach
|
Herbert Spencer
|
Max Weber
|
Auguste Comte
|
İlk sistematik din sosyolojisi eserinin yazarı Joachim Wach'tır.
12.Soru
Cumhuriyet ve sivil yaşamın erdem üzerine oturduğu geleneklerde ortak olan kamu anlayışı aşağıdakilerden hangisidir?
Agonistik
|
Liberal
|
Söylemsel
|
Biçimsel
|
Demokratik
|
Agonistik kavramı, Cumhuriyet ve sivil yaşamın erdem üzerine oturduğu geleneklerde ortak olan kamu anlayışı için kullanılmaktadır.
13.Soru
Küreselleşme kavramını “modern dünya-sistemi” olarak tanımlatan ve bu sistem için “insanlık tarihinde ilk defa, yeryüzünde sadece bir tek tarihsel sistem bulunmaktadır” diyen teorisyen kimdir?
Roland Robertson |
Zygmun Bauman |
Immanuel Wallerstein |
Anthony Giddens |
Marshall McLuhan |
Immanuel Wallerstein, küreselleşme kavramını “modern dünya-sistemi” ile tanımlamaktadır. Ona göre, modern dünya-sistemi 16. yüzyılda, öncelikle Avrupa’da vücuda gelmiştir. Kendi içerisinde bir dizi süreç sayesinde, bu dünya sistemi kesintisiz olmasa da devamlı bir şekilde 19. yüzyılın orta veya sonlarında yerkürenin bütün coğrafi bölgelerine yayılmıştır. Bu coğrafi bölgeleri kendi toplumsal iş bölümüne eklemiştir. Böylelikle tarihsel bakımdan yeni bir durum yaratmıştır. İnsanlığın tarihinde ilk defa olarak, yeryüzünde sadece bir tek tarihsel sistem bulunmaktadır.
14.Soru
Neyin iyi ve ahlâkî olduğu sorusu yerine, ortak yaşamın akla uygun olarak nasıl gerçekleştirileceği problemin ikâme ettiği kamu yaklaşımı hangisidir?
Ahlaki Kamu Yaklaşımı
|
Liberal Kamu Yaklaşımı
|
Agonistik Kamu Yaklaşımı
|
Söylemsel Kamu Yaklaşımı
|
Siyasi Kamu Yaklaşımı
|
Liberal Kamu Yaklaşımda önemli olan, kamuda neyin iyi ve ahlâkî olduğunu ortaya koymak değildir. Fakat kamusal düzenin nasıl sağlanacağı önemli bir sorundur. Bu bağlamda, toplumda yaşayan insanlar neyin “iyi” olduğu konusunda ortak bir noktada buluşmasalar da, önemli olan birlikte yaşama sorununu akla uygun nasıl çözecekleri hususunda bir araya gelmeleridir. Dolayısıyla liberal kamu yaklaşımında neyin iyi ve ahlâkî olduğu sorusu yerine, ortak yaşamın akla uygun olarak nasıl gerçekleştirileceği problemi ikâme edilir.
15.Soru
Demografya, göç ve şehirleşme ile kendini gösteren değişimin, Türkiye’de ve Ortadoğu’da dindarlaşma, cemaatleşme, dini örgütlenme, dini gruplaşma, yönünde etkili olmuştur. Bu durumda toplumsal değişim ve din arasında ne gibi bir etkileşim oluşmuştur?
Dini meşrulaştırmıştır.
|
Dini olumsuz yönde etkilemiştir.
|
Dini olumlu yönde etkilemiştir.
|
Din toplumsal değişime takviye sağlamıştır.
|
Din toplumsal değişimin önünü açmıştır.
|
Bazen toplumda, toplumun yapısında öyle bir değişim gerçekleşir ki bu değişim, dinin lehine işlevsel olabilir. Dinin toplumsal değişimden olumlu etkilenmesine örnek olarak; demografya, göç ve şehirleşme ile kendini gösteren değişimin, Türkiye’de ve Ortadoğu’da dindarlaşma, cemaatleşme, dini örgütlenme, dini gruplaşma, yönünde etkili oluşudur.
16.Soru
Aşağıdakilerden hangisi terör kavramının tanımı ve açıklaması içinde yer alan dört ana söylemden biri değildir?
Akademik/bilimsel yaklaşım
|
Devletçi/resmi yaklaşım
|
Medyatik yaklaşım
|
İletişimsel yaklaşım
|
Şiddet yanlısı muhaliflerin yaklaşımı |
Terör kavramının tanımı ve açıklaması ile ilgili genel olarak dört ana söylemin varlığından bahsedebiliriz: akademik/bilimsel yaklaşım, devletçi/resmi yaklaşım, medyatik yaklaşım ve şiddet yanlısı muhaliflerin yaklaşımı.
17.Soru
I) Bireylere anlam dünyası sunması
II) Objektifleşmek
III) Bütünleştiricilik
Yukarıdakilerden hangisi/hangileri dinin, kültür belirleyici gücünün özelliklerindendir?
Yalnız I |
Yalnız II |
Yalnız III |
I ve II |
I, II ve III |
Dinin kültür belirleyici gücünü artıran özellikler; bireylere anlam dünyası sunması, objektifleşmek ve bütünleştiriciliktir.
18.Soru
Aşağıdakilerden hangisinde küreselleşmeye giden yol doğru olarak verilmiştir?
Aydınlanma- Modernlik- Ulus Devlet- Postmodernlik
|
Ulus Devlet-Aydınlanma- Modernlik- Postmodernlik
|
Modernlik- Aydınlanma- Ulus Devlet- Postmodernlik
|
Aydınlanma- Modernlik- Postmodernlik- Ulus Devlet
|
Ulus Devlet- Modernlik- Postmodernlik- Aydınlanmma |
Ortaçağ Avrupa’sından çizgi olarak bir kırılmayı ifade eden Aydınlanma, esas itibarıyla Tanrı merkezli bir evren ve insan anlayışından, insan merkezli bir evren anlayışına geçişi anlatmaktadır. Modern dünya, böyle bir anlayış temelinde ortaya çıkmıştır. Modernitenin dayandığı öncüller vardır. Bunlar; bireyselleşme, sekülerleşme, ilerleme, kentleşme, modern ulus-devlet gibi unsurlardır. İmparatorlukların dağılmasının ardından, modern dünyanın siyasi yapılanması, ulus-devlet modeli temelinde ortaya çıkmıştır. Ulus-devlet yapıları toprağa bağlı ve milliyetçi duygulara yaslanmıştır. Aslında ulus-devletin bu karakteri, modernitenin özünü oluşturan yapının bir yansımasıdır. Modern dünyaya eşlik eden bir diğer süreç de sanayileşme, akabinde kapitalizmdir. Kapitalizm her yönüyle ulus-devletlerin sınırları dışında yeni arayışları gündeme getirmiştir. Böylece ulusaşırı şirketler dünya ölçeğinde boy göstermiş ve küreselleşme, postmodernizm başlamıştır.
19.Soru
Pozitif yöntemin bilimler için zorunlu olduğunu, gözleme, deneye ve yasaların tespitine dayanan bu yöntemin, teolojik ve metafizik alanlara da yayılması gerektiğini savunan düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
Emile Durkheim
|
Karl Marx
|
Max Weber
|
Auguste Comte
|
Ludwig Andreas Feuerbach |
Sosyolojinin isim babası Auguste Comte, pozitif yöntemin bilimler için zorunlu olduğunu, gözleme, deneye ve yasaların tespitine dayanan bu yöntemin, teolojik ve metafizik alanlara da yayılması gerektiğini söyler.
20.Soru
“Şiddetin yenilenmesi” süreciyle ilgili olarak hangisi doğrudur?
Çocuklukta öğrenilen saldırganlık normal eğitimle törpülenebilir.
|
Şiddet ortamında büyüyenler, şiddete nadiren başvurur.
|
Şiddet ve çatışma kuşaklarında zamanla mağdur/kurban algısı gelişir.
|
Ergenlik döneminde şiddet ortamında bulunanların silahlı gruplara katılma oranları çok düşüktür.
|
Şiddet ve terör, bir davranış biçimi olarak öğrenilemez ve taklit edilemez.
|
Şiddet ve çatışma kuşakları, kendilerini bir mağdur/kurban olarak algılamaya başlamakta ve içinde yaşadıkları çatışmanın sorumlusu olarak başkalarını görmektedir. Böyle bir kurban edilmişlik algısı, mağdurun hayatta kalmak ve varlığını sürdürmek için özel haklarının olduğu ve bunları kullanabileceği inancını doğurmaktadır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ