Ekoloji kelimesini ilk kez 1869 yılında Haeckel bir kitabında kullanmıştır.

Gerekli standart özellikleri taşıyan plaj ve marinalara verilen uluslararası çevre ödülü olan Mavi Bayrak uygulaması aynı zamanda su kalitesinin belirli bir seviyede tutulmasına da yönelik olan bir uygulamadır.

Çevre kalitesinin belirlenmesi, projenin ve alanın analizi: Çevrenin mevcut durumunun tespit edilmesi ve proje alanlarındaki orman, tarım, maden yatağı, yerleşim, endüstri vb. öğelerin çevresel etkilerinin belirlenmesidir. Çevre analizlerinde biyotik ve abiyotik tüm ekolojik faktörler dikkate alınmalıdır. Doğru cevap C'dir.

Birleşmiş Milletler 2002 yılını “Uluslararası Ekoturizm Yılı” olarak ilan etmiştir. Aynı yıl Kanada’nın Quebec şehrinde “Dünya Ekoturizm Zirvesi” pek çok ülkenin katılımı ile gerçekleşmiştir. Doğru cevap C'dir.

Şıkların hepsi katı atıkların bertaraf edilme şekillerindendir.

Kloroflorokarbonlar: CFC olarak bilinen bu bileşikler insan faaliyetleri sonucu açığa çıkmaktadırlar. Çözücüler (solventler), soğutma amaçlı sistemlerde kullanılan gazlar, yalıtım malzemeleri, sprey ve köpük şeklindeki ürünlerin içerisinde bulunmaktadırlar. Yapılan araştırmalarda kuzey yarı kürede güneye göre daha fazla oranda tespit edilmiştir. Ozonu tüketen bir madde olan CFC’ler ozon tabakasında delinmelere neden olduğu gibi küresel ısınma ve iklim değişikliği olaylarında da büyük paya sahiptirler. Renksiz, kokusuz ve havadan hafif olan metan gazı ise kömür madenlerindeki gazların bileşiminde bulunmakta ve şiddetli patlamalara neden olmaktadır. Dolayısıyla doğru cevap D'dir. 

Dünya Turizm Örgütü, turizm faaliyetlerine yönelik uluslararası bir kuruluş
olarak ekoturizmin amaçlarını şu şekilde özetlemektedir:
• Turizm aktivitelerinin olumsuz çevresel etkilerinin minimuma indirilmesi,
• Biyolojik zenginliklerin korunması,
• Doğal kaynak tüketiminin en aza indirgenmesi,
• Küçük işletmelerin küçük turist gruplarına yönelik faaliyetlerde bulunması,
• Yöre halkı ve turistlere çevre eğitiminin verilmesi,
• Yerel halkın sosyo-ekonomik refahının gözetilmesi,
• Doğal flora ile yaban hayatını koruyan ve sürdüren turizmin gerçekleştirilmesi,

Türkiye sulak alanlar açısından karşılaştırıldığında Avrupa kıtası ve Ortadoğu ülkelerine göre daha zengin konumdadır. Kızılırmak ve Yeşilırmak Deltaları (Samsun), Köyceğiz Gölü (Muğla), Hazar Gölü (Elazığ), Fırtına Deresi (Rize), Yumurtalık Lagünü (Adana), Balıkdamı (Eskişehir), Erzurum Ovası, Doğu Beyazıt Sazlığı (Ağrı), Çıldır Gölü (Ardahan), Gediz Deltası (İzmir), Yüksekova Sazlığı (Hakkari) sulak alanlarımızdan sadece birkaçıdır

Çevreye duyarlı ve doğal özelliklerini koruyan alanlara turistik amaçlarla seyahat eden kişilere ekoturist adı verilir.

Doğal, kültürel ve tarihi yapı, ulaşım kaynakları ve gelir düzeyi taşıma kapasitelerini etkilemektedir.

Kalsiyum, magnezyum, demir, alüminyum ve mangan gibi iyonlar kalıcı (kalsiyum ve magnezyum sülfatlardan oluşan) veya geçici (bikarbonatlardan oluşan) olarak sularda sertlik meydana getirirler.

Altın madeni açmak için ormanların yok edilmesi "çevre koruma" kavramı ile ifade edilmemektedir.

karşılıklı olarak birbirlerine fayda sağlayan iki farklı türdeki organizmanın bir arada yaşamasına "Simbiyosis " adı verilir

Çevreye duyarlılığın özendirilmesi ve artırılması amacı ile çevre ile uyumlu kriterlere uygun konaklama tesislerine Çam simgesi verilmektedir.

Bükreş sözleşmesine göre Karadeniz’in kirlenmesine karşı koruma sözleşmesi imzalanmıştır.