Eleştiri Tarihi Final 5. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
1935’te Perşembe dergisinde çıkan "Tenkit Yokluğu, Edebiyatta Tenkit, Tenkit Ne Demektir" adlı yazılarında eleştiri yokluğunu bilim anlayışının yeterince oturmamış olmasına, felsefi terbiyenin yokluğuna ve en önemlisi de düşünce özgürlüğüne alışkın olmayışımıza bağlayan yazar kimdir?
İbrahim Alaattin |
Orhan Burian |
Munis Faik Ozansoy |
Sadri Ertem |
M. Behçet Yazar |
İstenilen seviyede bir eleştirinin sadece edebiyatta değil, bütün bir düşünce hayatımızda yer etmediği fikrine İbrahim Alaattin de katılmaktadır. 1935’te Perşembe dergisinde çıkan Tenkit Yokluğu, Edebiyatta Tenkit, Tenkit Ne Demektir adlı yazılarında eleştiri yokluğunu bilim anlayışının yeterince oturmamış olmasına, felsefi terbiyenin yokluğuna ve en önemlisi de düşünce özgürlüğüne alışkın olmayışımıza bağlamaktadır. Ona göre eleştiri, inceleme, araştırma, yorumlama, tarif ve hüküm verme işidir; her türlü düşüncenin terazisi, ölçüsüdür. Buna uygun olarak eleştirmen de eş dost eserlerine övgüler düzen, okumadan kararlar veren, çıkarlarına uygun hareket eden bir kimse olmamalı; eleştirinin sanat ve edebiyattaki rolünü hazmetmiş, tarafsız, dürüst ve gerçekleri gören bir eleştirmen olmalıdır.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi yeni Türk edebiyatını inceleyen birinin Batı edebiyatı ve Klasik edebiyatla birlikte mutlaka göz atması gereken alanlardan biridir?
Japon Edebiyatı |
Halk edebiyatı |
Cumhuriyet dönemi edebiyatı |
İngiliz edebiyatı |
Amerikan edebiyatı |
Mehmet Kaplan’ın bu tespiti, Tanzimat’tan bugüne kadarki edebiyatımız için yapılmıfl en kapsamlı, en doğru tespitlerden birisidir. Bu paragraf, yeni Türk edebiyatını besleyen üç temel kaynağı göstermektedir. Bunlar: 1. Klasik edebiyat 2. Batı edebiyatı 3. Halk edebiyatı’dır.Doğru yanıt B şıkkıdır.
3.Soru
Tenkid ve intikad olarak da tanımlanan terim aşağıdakilerden hangisidir?
Yardımlaşma |
Edebi eser |
Eleştiri |
Makale |
Literatür |
Türkçe’de kullanılan tenkid ve onun eş anlamlısı olan eleştiri kavramları, Fransızcadaki yargılamak anlamına gelen “critique” teriminin karşılı¤ıdır. Tanzimat dönemi aydınları, Batı kültüründe bulunan bu terimi önceleri “muaheze” kelimesiyle, daha sonraları “tenkid”, “intikad” kelimeleriyle karşılamışlardır. Terimleri Türkçeleştirme akımı başlayınca “eleştiri” terimi yaygınlaşmıştır.Doğru yanıt C şıkkıdır.
4.Soru
Servet-i Fünûn edebî topluluğu sanatçıları içerisinde estetik ve sanat üzerinde ayrıntılı bir şekilde duran sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?
Hüseyin Câhit
|
Tevfik Fikret
|
Nâbizâde Nâzım
|
Recaizâde Ekrem
|
Ahmet Râsim
|
5.Soru
Edebiyatın temel ilkelerinden birisi köklere dönüş olduğu için edebiyat dünyasında da bu çerçevede antolojilere ve edebiyat tarihlerine çok rastlanmaktadır. Bu özellikler hangi döneme aittir?
Edebiyatın temel ilkelerinden birisi köklere dönüş olduğu için edebiyat dünyasında da bu çerçevede antolojilere ve edebiyat tarihlerine çok rastlanmaktadır. Bu özellikler hangi döneme aittir?
1923-1938 |
1923-1933 |
1939-1960 |
1939-1969 |
1923-1960 |
1923-1938 dönem edebiyatının temel ilkelerinden birisi köklere dönüş olduğu için edebiyat dünyasında da bu çerçevede antolojilere ve edebiyat tarihlerine çok rastlanmaktadır.
6.Soru
Dil aracılığıyla yazılı yahut sözlü bir bildirişimin gerçekleşebilmesinde R. Jakobson’a göre aşağıdaki temel elementlerden hangisi bulunmaz?
Verici.
|
Alıcı.
|
Nesne.
|
Mesaj
|
Yardımcı.
|
7.Soru
Aşağıdaki seçeneklerden hangisi Ara Nesil olarak ifade edilen şairlerin ortak özelliklerinden biri değildir?
Ara Nesil yazar ve şairleri genellikle 1860’lı yıllardan sonra açılmış olan yeni tarz eğitim kurumlarında yetişmişlerdir. Bu sanatçılar, Tanzimat nesline göre, daha düzenli ve modern bir eğitim sisteminden geçmişlerdir. |
Ara Nesil sanatçıları yabancı dili bizzat okudukları okullarda öğrenmişlerdir. Buna bağlı olarak Batı edebiyatını, özellikle de Fransız edebiyatını, birinci elden tanıma imkânı elde etmişlerdir. |
Ara Nesil sanatçıları şiir dışında edebiyatın başka herhangi bir alanı ile ilgilenmemiştir. |
Bu devrede gazeteciliğin yerini dergicilik aldığından dolayı, Ara Nesil sanatçıları eserlerini ağırlıklı olarak dergilerde yayımlamışlardır. Bu durum, aynı dergide yazan yazar ve şairlerin müşterek bir edebî anlayış geliştirmelerine zemin hazırlanmıştır. |
Ara Nesil sanatçıları, anlatım tarzından çok kavrama önem veren ve edebiyata yönelik yararcı bir anlayışla bakan Tanzimat sanatçılarının aksine, ifadeye önem veren, belirli ölçüde söz ve mana uyumunu esas alan bir edebiyat anlayışı benimsemişlerdir. |
Ara Nesil sanatçıları aynı zamanda roman, hikâye, şiir ve diğer edebî türlerde yazılmış pek çok eseri Fransızca’dan Türkçe ’ye çevirmişlerdir. Böylece, onların tercümeleri sayesinde Türk edebiyatına yeni temler girmiştir. Bu bağlamda C seçeneğinde yer alan ifadenin hatalı olduğu anlaşılmaktadır. Doğru seçenek C seçeneğidir.
8.Soru
Recaizade Mahmut Ekrem'e göre hangisi güzel bir eserin temel dayanaklarından biri değildir?
His |
Biçim |
Fikir |
Zevk |
Hayal |
Fikir, his, hayal ve zevk güzel bir eserin temel dayanaklarıdır. Bu dört unsura Batı retoriğinde “edebî nitelikler (facultés litteraire)” deniliyordu. Recaizade, bu ayrımıyla Batı retoriğinin “güzel söz” ile ilgili ölçütlerini benimsemiş oluyor. Doğru cevap B'dir.
9.Soru
1923-1938 döneminde eleştirmenliğiyle ön plana çıkan ve Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında öznel eleştiri anlayışıyla dikkat çeken ilk isim olan _____________________ eleştiri üzerine görüşleriyle de eleştirinin bağımsız bir alan olması konusunda önemli katkılarda bulunmuştur.
Boş bırakılan yere aşağıdaki yazarlardan hangisi gelmelidir?
1923-1938 döneminde eleştirmenliğiyle ön plana çıkan ve Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında öznel eleştiri anlayışıyla dikkat çeken ilk isim olan _____________________ eleştiri üzerine görüşleriyle de eleştirinin bağımsız bir alan olması konusunda önemli katkılarda bulunmuştur.
Boş bırakılan yere aşağıdaki yazarlardan hangisi gelmelidir?
Sabahattin Ali |
Nurullah Ataç |
Nazım Hikmet |
Ahmet Haşim |
Fuat Köprülü |
1923-1938 döneminde eleştirmenliğiyle ön plana çıkan ve Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında öznel eleştiri anlayışıyla dikkat çeken ilk isim olan Nurullah Ataç eleştiri üzerine görüşleriyle de eleştirinin bağımsız bir alan olması konusunda önemli katkılarda bulunmuştur.
10.Soru
Aşağıdaki seçeneklerden hangisinde Prof. Dr. Mehmet Kaplan'ın Ara Nesil olarak ifade ettiği sanatçılar arasında yer almamaktadır?
Fazlı Necip |
Manastırlı Rıfat |
Tevfik Fikret |
Nabizade Nazım |
Ali Kemal |
C seçeneğinde yer ala Tevfik Fikret, Servet-i Fünun Dönemi yazarları arasında yer almaktadır. Bu bağlamda doğru seçenek C seçeneğidir.
11.Soru
Ara Nesil sanatçılarının roman ve hikâyede benimsedikleri akımlar aşağıdakilerden hangisidir?
Romantizm
|
Realizm ve Natüralizm
|
Klasisizm
|
Post-modernizm
|
Fütürizm
|
12.Soru
"Otobüsteki insanlar kadar gerçek insanları anlatması gerektiği" ifadesi roman hakkında kimin görüşünü yansıtmaktadır?
Samet Ağaoğlu |
Abdülhak Şinasi Hisar |
Nafi Atuf Kansu |
Melih Cevdet |
Halikarnas Balıkçısı |
Otobüsteki insanlar kadar gerçek insanları anlatması gerektiği" ifadesi Halikarnas Balıkçısı'nın roman hakkındaki görüşüdür.
13.Soru
Aşağıdaki görüşlerden hangisi Ziya Gökalp’in milli dil konusundaki görüşlerinden biri değildir?
Osmanlıcanın milli hayat ve milli uyanış için özel bir öneminin olduğunu vurgulamıştır.
|
Türkçeye Türk halkının bildiği ve tanıdığı her kelime millîdir, temel düşüncesini getirmiştir.
|
Türkiye dışındaki Türkler için İstanbul Türkçesi’nin kabul edilmesini istemiştir.
|
Dilin ayrılmaz bir parçası haline gelmiş bulunan kelimelerin korunmasından yanadır.
|
Herkes tarafından anlaşılabilen bir ortak millî dil ihtiyacına işaret etmiştir.
|
14.Soru
Ara Nesil’de Eleştiri adlı eser aşağıdaki yazarlarımızdan hangisine aittir?
Ömer Seyfettin |
Orhan Veli |
Nazım Hikmet |
Mahmut Babacan |
Ahmet Hamdi Tanpınar |
Ara Nesil’de Eleştiri adlı eser Mahmut Babacan tarafından kaleme alınmıştır.
15.Soru
Marksist eleştirinin bir diğer önemli ismi ............’dır. Nesnel eleştiriyi benimsediğini söyleyen yazar, tıpkı çağdaşları Fethi Naci, Asım Bezirci ve Attilâ İlhan gibi Plehanov’un toplumsal gerçekçi eleştiri anlayışından yararlanır. O, eleştiride önce incelenen eserin özünü toplumbilim diline çevirmeyi, bu özün tarih ve şimdiki zaman içindeki yerini belirtip tartışmayı, sonra da özüsaran giysiyi, estetiği incelemeyi amaçlar.
Verilen boşluğa aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Mehmet H. Doğan |
Feridun Andaç |
Akşit Göktürk |
Tahsin Yücel |
Ahmet Oktay |
Marksist eleştirinin bir diğer önemli ismi Ahmet Oktay’dır. Nesnel eleştiriyi benimsediğini söyleyen yazar, tıpkı çağdaşları Fethi Naci, Asım Bezirci ve Attilâ İlhan gibi Plehanov’un toplumsal gerçekçi eleştiri anlayışından yararlanır. Ahmet Oktay, eleştiride önce incelenen eserin özünü toplumbilim diline çevirmeyi, bu özün tarih ve şimdiki zaman içindeki yerini belirtip tartışmayı, sonra da özüsaran giysiyi, estetiği incelemeyi amaçlar.
16.Soru
1. Eleştiriyi öznel tarafı ön planda bir sanat olarak kabul eder ve eleştirmenin de objektif olamayacağı düşüncesini benimser.
2. Edebiyat tarihi, edebi eleştiri ve estetiğin sınırlarının birbiriyle karıştığı ve her üç alan birer disipline dönüştüğünde bu karışıklığın ortadan kalkacağı fikrindedir.
Yukarıda belirtilen 1923-1938 dönemi fikirleri sırasıyla hangi yazarlara aittir?
1. Eleştiriyi öznel tarafı ön planda bir sanat olarak kabul eder ve eleştirmenin de objektif olamayacağı düşüncesini benimser.
2. Edebiyat tarihi, edebi eleştiri ve estetiğin sınırlarının birbiriyle karıştığı ve her üç alan birer disipline dönüştüğünde bu karışıklığın ortadan kalkacağı fikrindedir.
Yukarıda belirtilen 1923-1938 dönemi fikirleri sırasıyla hangi yazarlara aittir?
Nurullah Ataç- Ahmet Haşim |
Ahmet Haşim- Sabahattin Eyüpoğlu |
Nurullah Ataç- Sabahattin Eyüpoğlu |
Sabahattin Eyüpoğlu- Sabahattin Ali |
Nurullah Ataç- Sabahattin Ali |
1923-1960 edebiyat tarihi ve eleştiri arasındaki ilişki bağlamında başlayan tartışmada edebiyat tarihini nesnel bir yöntem kullanan alan olarak kabul eden Ataç, 1. Eleştiriyi öznel tarafı ön planda bir sanat olarak kabul eder ve eleştirmenin de objektif olamayacağı düşüncesini benimser.
2. Sabahattin Eyüboğlu ise, edebiyat tarihi, edebi eleştiri ve estetiğin sınırlarının birbiriyle karıştığı ve her üç alan birer disipline dönüştüğünde bu karışıklığın ortadan kalkacağı fikrindedir.
17.Soru
Aşağıdakilerden hangisi 1960 sonrası eleştride nesnel eleştiri anlayışını benimsemiştir?
Muzaffer Erdost |
Asım Bezirci |
Fethi Naci |
Adnan Benk |
Berna Moran |
Asım Bezirci, Hüseyin Cöntürk, Tahir Alangu, Cevdet Kudret, Vedat Günyol, Metin And, Nurullah Berk gibi isimler nesnel eleştiriyi oturtmaya çalışmışlardır.
18.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Genç Kalemler hareketi tarafından savunulan görüşlerden biri değildir?
Eski dilimiz hastadır, içinde gereksiz ve yabancı kaideler yer almaktadır |
Yazı diliyle konuşma dilinin İstanbul Türkçesi çerçevesinde birleştirilmesi aydınlarla halk arasındaki dil ikiliğini ortadan kaldıracaktır |
Türkçenin gramer özellikleri öğrenilmeli ve yayılmalı |
Arapça, Farsça edat ve tamlamalar kullanılmamalı |
Türkçenin mensup olduğu dil ailesine ait kelimelerin günlük dil içerisinde çoğaltılması |
Dilimiz bir zamanlar Arapça Farsçanın ve bugün de Fransızcanın etkisinde kalmış olmakla tabiliğini kaybetmiştir. Bilhassa süs kaygısı dilimizin suni bir hal almasına yol açmıştır. Bütün bunlardan dilde ve edebiyatta doğallığa dönmekle kurtulabiliriz. Eski dilimiz hastadır, içinde gereksiz ve yabancı kaideler yer almaktadır. Bunların başında Türkçeye uymayan çokluk şekilleri ve tamlamalar gelmektedir; bunlar dilimizde yer aldıkça dilimiz saf ve millî sayılamaz. Yazı diliyle konuşma dilinin İstanbul Türkçesi çerçevesinde birleştirilmesi aydınlarla halk arasındaki dil ikiliğini ortadan kaldıracak ve edebiyatımız sağlıklı bir anlatıma ulaşacaktır. Türkçenin gramer özelliklerini öğrenmeli ve yaymalıyız; bu özellikleri bozan yabancı kaideleri atmalıyız. Arapça, Farsça edatları ve tamlamaları kullanmamalıyız. Tamlamaları Türkçenin mantığa göre yapmalıyız.
19.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Belagat'la ilgili yanlış bir bilgidir?
Belagat, bir düşünce ya da duygunun yerinde ve zamanında, manası en açık bir biçimde ve akıcı bir dille ifade edilmesidir. |
Belagat, bir ilim dal› olarak üç kısma ayrılır. |
Bir Belagat türü olarak Meani, sözün duruma uygun bir şekilde nasıl ifade edileceğini gösterir. |
Bir Belagat türü olarak Beyan, maksadı ifade eden söze, anlam ve ahenk açısından güzellik verme yollarını gösterir. |
Arapça belagat kitaplarının başında Sekkakî tarafından yazılan Miftahü’l-Ulum ile Hatib el-Kazvinî’nin yazdığı Telhisü’l-Miftah gelir. |
Belagat, bir düşünce ya da duygunun yerinde ve zamanında, manası en açık bir biçimde ve akıcı bir dille ifade edilmesidir. Belagat, bir ilim dalı olarak üç kısma ayrılır: Meani, beyan ve bedî. Meani, sözün duruma uygun bir şekilde nasıl ifade edileceğini; beyan, bir maksadın birbirinden farklı usullerle nasıl dile getirileceğini, bedî, ise maksadı ifade eden söze, anlam ve ahenk açısından güzellik verme yollarını gösterir. Osmanlı medreselerinde başlanıçta Arapça ve Farsça belagat kitaplarının okutulduğu bilinmektedir. Arapça belagat kitaplarının başında Sekkakî tarafından yazılan Miftahü’l-Ulum ile Hatib el-Kazvinî’nin yazdığı Telhisü’l-Miftah gelir. Doğru cevap D'dir.
20.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Fuat Köprülü'nün Yeni Mecmua dergisinde çıkan yazılarından biridir?
Harabat |
Hazzın Bediî Hayatta Mevkiî |
Kemal |
Tenkit ve Terbiye |
Ey Türk Uyan |
Bu dönemdeki eser tanıtımı ve eleştiri bağlamında dikkat çeken isimlerden birisi de Fuat Köprülü’dür. Köprülü, 1917 tarihinde Yeni Mecmua dergisinde çıkan Harabat, Ozan ve Harname isimli yazılarında eser ve dönem eleştirisine yer verir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ