Risk toplumunu etkileyen ve biçimlendiren faktörler şunlardır;
-Küreselleşme
-Devletin Rolündeki Değişim
-Post-Modern Durum
-Bilgi Teknolojileri
-Ekolojik Sorunlar

Genel özelliklerin dışında her bir krizin kendine has özellikleri de mevcuttur. Örneğin Türkiye’de yaşanan 2009 krizi dış kaynaklıdır ve başta ABD olmak üzere Avrupa ülkelerini daha derinden etkilemiştir. 1999 yılındaki krizin çıkmasında Güney Asya ve Rusya krizlerinin etkisi olmuştur. 2001 krizinin çıkma nedeni ise 2000 yılı Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı’nın planlandığı gibi uygulanamamasıdır. Türkiye’de ilk defa kriz, istikrar programı uygulanmadığı için değil uygulanırken yaşanmıştır. 1994, 1999 ve 2001 krizlerinin yaşanmasında mali piyasaların kontrol edilememesinin önemli bir rolü olmuştur. Yaşanan her bir kriz ekonominin kırılganlığını giderek artırmış ve nihayetinde 2001 krizi, ekonomiyi mevcut uygulamaların sürdürülemeyeceği bir noktaya getirmiştir.

Ulusal rekabet politikasının temel belirleyicileri dört başlık altında toplanabilir

(Tilman, 2011:11):

• Değişim politikaları

• Makroekonomik yapı ve politikalar

• Ara ya da destekleyici politikalar

• Mikropolitikalar

Yatırım teşviklerinin çok sayıda gerekçesi mevcuttur. Bölgeler arası gelişmişlik farklılığını azaltmak, sermayenin tabana yayılmasını sağlamak, işsizlik sorunu ile mücadele etmek ve istihdam imkânlarını artırmak, yüksek katma değer sağlayan teknolojilerin transferini sağlamak ve ülkenin rekabet gücünü artırmak gibi çok sayıda gerekçeye dayalı olarak teşvik politikalarına başvurulmaktadır. Yüksek sermaye sahibi şirketler oluşturmak bu gerekçelerden biri değildir. Esas olan sermayenin tabana yayılmasının sağlanmasıdır.

Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin teknolojik açıdan gelişmişlik düzeylerini artırmak üzere başvurdukları tedbirlerden biri de teknoloji transferidir. Teknoloji transferinin çeşitli kanalları vardır. Söz konusu kanallar şunlardır: Mal ve hizmet ticareti, doğrudan yabancı yatırımlar ve teknoloji lisansları aracılığıyla doğrudan bilgi ticareti.

Az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelere yatırım amacıyla gelen çok uluslu şirketlerin de bu ülkelere yaptığı katkılar; teknoloji kullanma becerilerinin transferi, ülkedeki üretim dar boğazlarının azalması, ülkedeki tekelci eğilimlerin kırılması, stok, kalite kontrol ve standardizasyon tekniklerinin ve dağıtım kanallarının gelişmesi, etkili yönetim ve pazarlama tekniklerinin yerel firmalarca benimsenmesi şeklinde sıralanmaktadır.

Devletçilik uygulamalarının sanayi üzerindeki etkisi üç şekilde gerçekleşmiştir. Bunlardan birincisi Birinci Sanayi Planı, ikincisi plan dışında devletin gerçekleştirdiği sanayi yatırımları, üçüncüsü ise özel kesimin sanayi faaliyetlerini düzenleme girişimleridir. Bu dönemde devletin ekonomik hayata müdahalesi artarken planlı ekonomi ile sanayi sektörünü geliştirilmesine çalışılmış, aynı zamanda da özel kesimi güçlendirici tedbirler uygulanmıştır.

Sanayi sektörünün büyüme oranı, milli gelirdeki payı, İstihdam içindeki sanayi sektörünün payı, İhracattaki payı Sanayileşmenin temel göstergelerindendir. 

Osmanlının son döneminde sanayileşmenin gerekliliği konusunda fikir birli oluşturulamamıştır, Sanayileşmede dış rekabetten koruyacak tedbirler alınamamıştır, Sanayileşme için gerekli sermaye birikimi sağlanamamıştır, Özellikle 1838 tarihinden İngiltere ile yapılan serbest ticaret antlaşması ile batı ürünleri için Osmanlı toprakları açık Pazar haline gelmiştir.

1930 doğumlu Bourdieu ilk sosyologlar arasında sayılamaz. Doğru cevap D'dir.

Aristo (M.Ö. 384 M.Ö. 322) ’Poetika’’ adlı eseriyle çağdaş politikanın, ‘’Ruh Üzerine’’
adlı denemesiyle ise bugünkü psikolojinin temellerini atmış; Batı düşünce tarihini büyük ölçüde etkilemiş, birçok kuramın babası, filozof, bilgi adamı. Doğru cevap B'dir.