Ailenin temel alt sistemlerinden bir diğeri ebeveynlerden oluşan alt sistemdir. Temel görevleri aile içindeki sınırları çizmek, çocukları yetiştirmek ve onlara rehberlik etmek olan bu alt sistem anne-babanın çocukları ile arasındaki ilişkiden oluşur.

Ekonomik işlev gelir sağlama gibi faaliyetleri kapsar, manevi işlev ait olunan dinsel inanış ve toplum gibi boyutları kapsar, şefkat yakınlık ve ilgilenme gibi özelliklerin gelişimini kapsar, günlük hayat/sağlık bakımı işlevi ise ulaşım, yemek hazırlama, hastaneye gitme gibi işlevleri kapsar. Kariyer seçimi ve iş ahlakı gelişimi eğitimsel/mesleki aile işlevine dahildir.

Engelliliği sosyal model kapsamında açıklayan yaklaşımlar, engelliği daha çok bireyin içinde bulunduğu sosyal çevre bağlamında ele almaktadır. Sosyal model doğrusal nedenselliği reddetmektedir.

Damgalamanın tanımına baktığımızda “bir insan veya grubun sahip olduğu bir özelliğin toplumca normal olarak sınıflanan ölçülerin dışında sayıldığı için o insan ya da grubun itibarsızlaştırılması” olduğunu görmekteyiz. Yani bu davranışın en belirgin özelliği o insan veya grubun itibarsızlaştırılmasıdır.

D ve E şıklarındaki ifadeler zaten önleme faaliyetleri içerisinde yer almamaktadır. Genel olarak herhangi bir sorun ortaya çıkmadan önceki çalışmaları içeren kavram temel önleme olduğundan ve engelli bireyin ruh sağlığını korumak için çeşitli sportif faaliyetlerde yer almasını sağlamak da bu şekilde bir hizmet olduğundan yanıt temel önlemedir.

Klinik ve rehabilitasyon temelli literatürde, bireyin hasta numarası yaparak ve/veya semptomlarını abartarak çevresindekileri ve sistemi suistimal etmesi ikincil kazançtır.

Bireylerin mutlu ya da mutsuz olmalarının düşünme biçimleriyle yakından ilişkili olduğunu ileri süren yaklaşım bilişsel-davranışçı yaklaşımdır ve bu yaklaşıma göre tüm psikolojik bozuklukların temelinde hatalı düşünme biçimi yatmaktadır.

Oral gereksinimlerin aşırı karşılanması ya da yeterince karşılanmaması oral saplanmaya neden olmaktadır.

Engelli bireyin kişilik yapısının ona ilişkin toplumsal bakış açısı üzerinde etkili olduğu bilinmektedir. Bağımlılık, güvensizlik ve kavgacılık gibi karakter özelliklerine sahip engelli bireylerin toplumda engelli bireylere yönelik olumsuz tutum ve ön yargıları güçlendirdiği bilgisi yer almaktadır.

Engelli bireyin kullandığı yardımcı donanım veya cihaz onun kişisel (özel) alanına aittir. Bireyin tekerlekli sandalyesine ya da yürütecine dokunmanın bireyin kişisel alanını ihlal eden bir davranış olduğunun yanı sıra bu tür davranışların aynı zamanda bireyin dengesini bozabileceği unutulmamalıdır.

Bakım veren kişi resmi olarak görevli olmadığı halde engelli bireye anlamlı düzeyde ve düzenli bir şekilde bakım sağlayan veya sağlamak niyetinde olan kişidir. Özel eğitim öğretmeni, sınıf öğretmeni, evde bakım hizmetleri için gelen görevliler ve hemşireler resmi olarak görevli kimselerdir. Bir aile üyesi alan büyük kardeşler resmi görevli değillerdir.

Psikoseksüel gelişim kuramına göre genital evre ergenlikle başlayıp bireyin yaşamı boyunca devam eden evredir. Bu evre boyunca cinsel içgüdü üreme işlevi ile bütünleşir.

Dış kaynaklardan aldıkları destek azalsa bile aile bireylerinin bakım verme rolüne zamanla uyum sağlaması ve bunun için gerekli olan beceri
ve yetenekleri edinmesini betimleyen bu durum uyum hipotezi olarak adlandırılmaktadır (Seltzer ve Krauss 1989; Grant 1993).

Engelli birey için engelinin önem derecesi bireyin kendisi ve engeli ile ilgili duyguları ile ilişkilidir.

Aile sistemleri teorisine göre, üyelerinin her birinin ihtiyaç ve deneyimleri bir diğerininkinden etkilendiği için aile etkileşimsel ve karmaşık bir sosyal sistemdir (Friend ve Cook, 2002).

Ülkemizde engellilerle ilgili ilk büyük çalışma 2002 yılı nüfus sayımında gerçekleştirilen Türkiye Engelliler Araştırması’dır. Bu araştırmanın sonuçları 2003 yılında yayınlanmıştır ve bu araştırmaya göre nüfusumuzun %12,8’ini engelli bireyler oluşturmaktadır.

Gizli engel dışarıdan bakanların fark edemeyeceği engellilik türlerini ifade eder. İşitme engelli bireyler cihaz taktıkları için, ortopedik engellilik dışarıdan fark edilebilir fiziksel durumlar oluşturduğu için, görme engelli bireyler değnek kullandıkları için ve konuşma engelli bireylerin konuşmalarındaki problemler fark edilebildiği için gizli değildirler. Ancak diyabet hastalığının dışarıdan anlaşılabilecek göstergesi hiç yoktur veya yok denecek kadar azdır.

Temel önleme herhangi bir sorun ortaya çıkmadan önceki çalışmaları ifade etmektedir. Söz konusu engellilerin ruh sağlığını korumak olduğu için sorun olarak engellilik değil, ruhsal problemler değerlendirilmektedir. Toplumun engelliliğe bakış açısını değiştirmek engellilerin yaşam şartlarını olumlu yönde etkileyerek ruhsal durumlarını korumayı sağlayacağı için temel önlemeye dahildir. Sağaltım yöntemlerini içerme ve bu nedenle geleneksel yöntemlere daha yakın olma üçüncül önlemenin özellikleridir.

Fetişizm tanısında, bu bireylerin cinsel uyarılmaya neden olan cansız nesneye karşı tekrarlayan bir cinsel tutku yaşarlar.